Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

68

Sûredeki Ayet No: 

27

Ayet No: 

5298

Sayfa No: 

565

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

بَلْ نَحْنُ مَحْرُومُونَ

Çeviriyazı: 

bel naḥnü maḥrûmûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Yok, biz mahrum edilmişiz. (dediler).

Diyanet İşleri: 

Bahçeyi gördüklerinde: "Herhalde yolumuzu şaşırmış olacağız; belki de biz yoksun bırakıldık" dediler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Hayır dediler, biz mahrum olup gitmişiz.

Şaban Piriş: 

Hayır! Biz mahrum bırakıldık.

Edip Yüksel: 

Yok, doğrusu biz yoksun bırakıldık.

Ali Bulaç: 

Hayır, biz (herşeyden ve bütün servetimizden) yoksun bırakıldık.

Suat Yıldırım: 

Çok geçmeden işi anlayınca: “Hayır! dediler, Doğrusu felakete uğramışız!”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

68:26

Yaşar Nuri Öztürk: 

Hayır, hayır! Biz mahrum edilenleriz.

Bekir Sadak: 

Iste azap boyledir

İbni Kesir: 

Hayır, belki de biz mahrum bırakıldık.

Adem Uğur: 

Yok yok, doğrusu biz mahrum bırakılmışız!

İskender Ali Mihr: 

Hayır, biz mahrum olan kimseleriz.

Celal Yıldırım: 

68:26

Tefhim ul Kuran: 

«Hayır, biz (her şeyden ve bütün servetimizden) yoksun bırakıldık.»

Fransızca: 

Ou plutôt nous somme frustrés".

İspanyolca: 

¡No, se nos ha despojado!»

İtalyanca: 

[Ma poi convennero: ] Siamo rovinati»

Almanca: 

Nein, sondern wir sind Ausgeschlossene."

Çince: 

不然,我们是被剥夺的!

Hollandaca: 

(Maar toen zij bevonden dat het hun eigen tuin was), riepen zij uit: Waarlijk, het is ons niet geoorloofd (de vruchten daarvan te plukken).

Rusça: 

О нет! Мы лишились этого".

Somalice: 

haddana way isgarteen waxayna dhaheen ma ehee waa la ina hoojiyey.

Swahilice: 

Bali tumenyimwa!

Uygurca: 

ئۇلار باغنىڭ (كۆيۈپ قاپقارا بولۇپ كەتكەنلىكىنى) كۆرۈپ: «بىز ھەقىقەتەن ئېزىپ قېلىپتۇق، ياق بىز (باغنىڭ مېۋىسىدىن) قۇرۇق قېلىپتۇق» دېدى

Japonca: 

いや,わたしたちは(収穫物を)奪われた。」

Arapça (Ürdün): 

«بل نحن محرومون» ثمرتها بمنعنا الفقراء منها.

Hintçe: 

(ये हमारा बाग़ नहीं फिर ये सोचकर बोले) बात ये है कि हम लोग बड़े बदनसीब हैं

Tayca: 

(บางคนกล่าวว่า) เปล่าดอก พวกเราถูกหวงห้ามสิทธิ์เสียแล้ว

İbranice: 

ונותרנו חסרי כל

Hırvatça: 

štaviše - svega smo lišeni!"

Rumence: 

Suntem acum lipsiţi de tot!”

Transliteration: 

Bal nahnu mahroomoona

Türkçe: 

"Hayır, hayır! Biz mahrum edilenleriz."

Sahih International: 

Rather, we have been deprived."

İngilizce: 

Indeed we are shut out (of the fruits of our labour)!

Azerbaycanca: 

Xeyr, biz (bağımızın bərəkətindən) məhrum olmuşuq!”

Süleyman Ateş: 

Hayır, doğrusu biz mahrum bırakıldık!

Diyanet Vakfı: 

Yok yok, doğrusu biz mahrum bırakılmışız!

Erhan Aktaş: 

“Hayır! Biz, mahrum bırakılanlarız.”

Kral Fahd: 

Yok yok, doğrusu biz mahrum bırakılmışız!

Hasan Basri Çantay: 

(Sonra hakıykatı anlayınca da) «Hayır, biz mahrum (kalmış) larız».

Muhammed Esed: 

(ve sonra da) "Hayır, galiba elimizden çıkmış!" (dediler).

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

(Etrafa bakınıp kendi bahçeleri olduğunu anladıkları zaman da): “-Hayır, (bahçenin bereketinden) biz mahrum edilmişiz.” dediler.

Portekizce: 

Em verdade, estamos privados de tudo!

İsveççe: 

[Men när de insåg vad som hänt ropade de:] "Vi har blivit ruinerade!"

Farsça: 

بلکه ما [از لطف خدا هم] محرومیم.

Kürtçe: 

نا، بەڵکو بەش بڕاو کراوین

Özbekçe: 

Балки биз маҳрум бўлгандиримиз, дедилар.

Malayca: 

(Setelah mereka perhati dengan teliti, mereka berkata: "Tidak! Kita tidak sesat), bahkan kita orang-orang yang dihampakan (dari hasil kebun kita, dengan sebab ingatan buruk kita sendiri)".

Arnavutça: 

por, jo, jo, - krejt paskemi mbaruar!”

Bulgarca: 

Не, ние сме лишени.”

Sırpça: 

напротив - свега смо лишени!“

Çekçe: 

Ba co víc, vždyť nezbylo nám vůbec nic!'

Urduca: 

نہیں، بلکہ ہم محروم رہ گئے"

Tacikçe: 

На, мо аз ҳосил маҳрум шудаем».

Tatarca: 

Үз бакчаларының шул хәлгә калганын белгәч, юк без адашмаганбыз, бәлки без Аллаһуның нигъмәтеннән тәмам мәхрүм ителгәнбез, Аллаһ безгә бәла җибәргән, диештеләр

Endonezyaca: 

bahkan kita dihalangi (dari memperoleh hasilnya)".

Amharca: 

«ይልቁንም እኛ የተከለከልን ነን» አሉ፡፡

Tamilce: 

“இல்லை, மாறாக நாங்கள் இழப்பிற்குள்ளாகி விட்டோம்” (என்றும் கூறினார்கள்).

Korece: 

실로 우리는 크게 빼앗긴 자들이요 라고 하더라

Vietnamca: 

“Không, đúng hơn là chúng ta đã bị tước mất (mùa màng).”