Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

64

Sûredeki Ayet No: 

3

Ayet No: 

5202

Sayfa No: 

556

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِالْحَقِّ وَصَوَّرَكُمْ فَأَحْسَنَ صُوَرَكُمْ ۖ وَإِلَيْهِ الْمَصِيرُ

Çeviriyazı: 

ḫaleḳa-ssemâvâti vel'arḍa bilḥaḳḳi veṣavveraküm feaḥsene ṣuveraküm. veileyhi-lmeṣîr.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Zira gökleri ve yeri hak ile yarattı. Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı. Dönüş ancak O'nadır.

Diyanet İşleri: 

Gökleri ve yeri gerektiği gibi yaratmıştır. Size şekil vermiş ve şeklinizi güzel yapmıştır. Dönüş O'nadır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Yaratmıştır gökleri ve yeryüzünü gerçek olarak ve size suret vermiştir ve suretinizi de en güzel bir tarzda meydana getirmiştir ve sonunda da dönülüp gidilecek yer, onun tapısıdır.

Şaban Piriş: 

O, gökleri ve yeri hak ile yaratmış, sizi de en güzel sûrette şekillendirmiştir. Dönüş de O’nadır.

Edip Yüksel: 

Gökleri ve yeri belli bir amaç için yaratmış, size biçim vermiş ve biçiminizi güzelleştirmiştir. Dönüş O'nadır.

Ali Bulaç: 

Gökleri ve yeri hak olmak üzere yarattı ve size düzenli bir biçim (suret) verdi; suretlerinizi de güzel yaptı. Dönüş O'nadır.

Suat Yıldırım: 

Allah, gökleri ve yeri gerçek bir maksatla, hikmetle yarattı. Sizi yarattı, hem de size güzel güzel sûretler verdi. Dönüşünüz de O'na olacaktır.[82,6-8; 40,64]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Gökleri ve yeri hak ile yarattı ve size sûret verdi de sûretinizi güzel yaptı ve dönüş de ancak O´nadır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Gökleri ve yeri hak olarak yarattı; sizi biçimlendirdi ve görünüşlerinizi güzel yaptı. Yalnız O'nadır dönüş.

Bekir Sadak: 

Toplanma gunu icin, sizi bir araya getirdigi zaman, iste o, kimin aldandiginin ortaya cikacagi gundur

İbni Kesir: 

Gökleri ve yeri hak ile yaratmıştır. Size suret verip suretlerinizi en güzel şekilde yapmıştır. Dönüş, ancak O´nadır.

Adem Uğur: 

Gökleri ve yeri yerli yerince yarattı. Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı. Dönüş ancak O´nadır.

İskender Ali Mihr: 

Gökleri ve yeri hak ile yarattı. Ve size suret (şekil) verdi. Sonra sizin suretlerinizi ahsen yaptı. Ve varış (ulaşma), O´nadır (ulaşılacak makam, O´dur, O´nun Zat´ıdır).

Celal Yıldırım: 

O, gökleri ve yeri hakk ile yarattı

Tefhim ul Kuran: 

Gökleri ve yeri hak olmak üzere yarattı ve size düzenli bir biçim (suret) verdi

Fransızca: 

Il a créé les cieux et la terre en toute vérité et vous a donné votre forme et quelle belle forme Il vous a donnée. Et vers Lui est le devenir.

İspanyolca: 

Ha creado con un fin los cielos y la tierra y a vosotros os ha formado armoniosamente. ¡Es Él el fin de todo!

İtalyanca: 

Egli ha creato i cieli e la terra in tutta verità, e vi ha plasmati in una forma armoniosa. Verso di Lui è il divenire.

Almanca: 

ER erschuf die Himmel und die Erde in Gesetzmäßigkeit und gestaltete euch, dann machte eure Gestalten schön. Und zu Ihm ist das Werden.

Çince: 

他曾本著真理创造天地,他曾以形像赋予你们,而使你们的 形像优美,他是唯一的归宿。

Hollandaca: 

Hij heeft de hemelen en de aarde in waarheid geschapen, heeft u gevormd en u eene schoone gedaante gegeven, en tot hem moet gij allen gaan.

Rusça: 

Он создал небеса и землю во истине, придал вам облик и сделал ваш облик прекрасным. К Нему предстоит прибытие.

Somalice: 

Samaawaatka (Cirka) iyo Dhulkaba wuxuu Eebe u abuuray si xaq ah, wuuna idin sawiray Eebe, dadoow suuraddiinana wuu wanaagjiyey, isagaana loo noqon (Ahkhiro).

Swahilice: 

Ameziumba mbingu na ardhi kwa haki, na akakupeni sura, na akazifanya nzuri sura zenu. Na marudio ni kwake.

Uygurca: 

اﷲ ئاسمانلارنى ۋە زېمىننى ھەق ياراتتى، سىلەرنى سۈرەتكە كىرگۈزدى، سۈرىتىڭلارنى چىرايلىق قىلدى، ئاخىر قايتىدىغان جاي ئۇنىڭ دەرگاھىدۇر

Japonca: 

(かれは)真理によって天と地を創造なされ,あなたがたを形作って美しい姿になされた。またかれの御許に帰り所はあるのである。

Arapça (Ürdün): 

«خلق السماوات والأرض بالحق وصوركم فأحسن صوركم» إذ جعل شكل الآدمي أحسن الأشكال «وإليه المصير».

Hintçe: 

उसी ने सारे आसमान व ज़मीन को हिकमत व मसलेहत से पैदा किया और उसी ने तुम्हारी सूरतें बनायीं तो सबसे अच्छी सूरतें बनायीं और उसी की तरफ लौटकर जाना हैं

Tayca: 

พระองค์ทรงสร้างชั้นฟ้าทั้งหลายและแผ่นดินด้วยความจริง และทรงทำให้พวกเจ้าเป็นรูปร่างและทรงทำให้รูปร่างของพวกเจ้าสวยงามยิ่ง และยังพระองค์เท่านั้นคือทางกลับ

İbranice: 

ברא את השמים ואת הארץ בצדק, עיצב אתכם והשלים את צורתכם, ואליו הכול יחזור

Hırvatça: 

On je nebesa i Zemlju s Istinom stvorio i uobličio vas i likove vaše čini najljepšim, i kod Njega je konačno odredište.

Rumence: 

El a creat cerurile şi pământul întru Adevăr şi v-a dat vouă chip desăvârşit. Întru El este devenirea.

Transliteration: 

Khalaqa alssamawati waalarda bialhaqqi wasawwarakum faahsana suwarakum wailayhi almaseeru

Türkçe: 

Gökleri ve yeri hak olarak yarattı; sizi biçimlendirdi ve görünüşlerinizi güzel yaptı. Yalnız O'nadır dönüş.

Sahih International: 

He created the heavens and earth in truth and formed you and perfected your forms; and to Him is the [final] destination.

İngilizce: 

He has created the heavens and the earth in just proportions, and has given you shape, and made your shapes beautiful: and to Him is the final Goal.

Azerbaycanca: 

O, göyləri və yeri haqq-ədalətlə (yerli-yerində) xəlq etdi, sizə surət verdi, surətlərinizi də gözəl yaratdı. (İnsan bütün canlıların ən gözəli və ən kamilidir). Axır dönüş də Onun hüzurunadır!

Süleyman Ateş: 

Gökleri ve yeri hak (hikmet) ile yarattı, sizi biçimlendirdi, biçimlerinizi güzel yaptı. Dönüş O'nadır.

Diyanet Vakfı: 

Gökleri ve yeri yerli yerince yarattı. Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı. Dönüş ancak O'nadır.

Erhan Aktaş: 

Gökleri ve yeri Hakk ile yarattı. Size, en iyi biçimle biçim verdi. Ve dönüş yalnızca O’nadır.

Kral Fahd: 

Gökleri ve yeri yerli yerince yarattı. Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı. Dönüş ancak O'nadır.

Hasan Basri Çantay: 

Gökleri ve yeri, hakk (-u adl) in ikaamesine sebeb olarak, O yaratdı, size suuret verdi, hem suuretlerinizi de güzel yapdı. Dönüş ancak Onadır.

Muhammed Esed: 

O, gökleri ve yeri (deruni bir) anlam ve amaç üzere yaratmış ve size (belli bir) şekil vermiştir; hem de öyle güzel bir şekil ki. Yolculuğunuzun varışı O´nadır.

Gültekin Onan: 

Gökleri ve yeri hak olmak üzere yarattı ve size düzenli bir biçim (suret) verdi

Ali Fikri Yavuz: 

Gökleri ve yeri üstün bir hikmetle yarattı. Size şekil verdi de, şekillerinizi güzel yaptı. Nihayet dönüş de O’nadır.

Portekizce: 

Em verdade, criou os céus e a terra e vos configurou com a melhor forma, e a Ele retornareis.

İsveççe: 

Han har skapat himlarna och jorden i enlighet med en plan och ett syfte; Han har format er [och gett er] den bästa skapnad och Han är målet för er färd.

Farsça: 

آسمان ها و زمین را به حق آفرید، و شما را صورت گری کرد و صورت هایتان را نیکو آراست، و بازگشت به سوی اوست.

Kürtçe: 

خوا ئاسمانەکان وزەوی دروست کردووە بەحەق وڕاستی لەجوانترین شێوەشدا وێنەی کێشاون وە سەرئەنجامیش ھەر بۆلای ئەوە (گەڕانەوە)

Özbekçe: 

У осмонлару ерни ҳақ билан яратди. Ва қиёфангизни чиройли сувратда қилди. Ва қайтиб бориш Унинг Ўзигадир. (Уламоларимиз «Осмонлару ерни ҳақ билан яратди» жумласини «Ҳикмат» билан яратди, деб тушунтирадилар. Осмондаги ҳисобсиз юулдузлар ва бошқа жисмлар, уларнинг бир-биридан маълум узоқликда ва қатъий тартибда жойлашиши, ҳали инсон илми етмаган кўпгина нарса ва ҳодисалар уларни ягона Аллоҳ яратганини тасдиқлайди.)

Malayca: 

Ia menciptakan langit dan bumi dengan cara yang sungguh layak dan berhikmat, dan Ia menentukan bentuk rupa kamu serta memperelokkan rupa kamu; dan kepadaNyalah tempat kembali.

Arnavutça: 

Ai ka krijuar qiejt dhe Tokën në mënyrë të mrekullueshme, dhe Ai ju ka dhënë juve formën, dhe figurat tuaja i bënë të bukura dhe të gjithë do të ktheheni te Ai.

Bulgarca: 

Той сътвори небесата и земята с мъдрост, и ви придаде образ, и направи образа ви превъзходен, и към Него е завръщането.

Sırpça: 

Он је небеса и Земљу створио са Истином и уобличио вас и ваше ликове чини најлепшим, и код Њега је коначно одредиште.

Çekçe: 

Stvořil nebesa a zemi jako skutečnost vážnou, dal vám podobu a učinil podoby vaše krásnými; a u Něho je cíl konečný.

Urduca: 

اس نے زمین اور آسمانوں کو برحق پیدا کیا ہے، اور تمہاری صورت بنائی اور بڑی عمدہ بنائی ہے، اور اسی کی طرف آخرکار تمہیں پلٹنا ہے

Tacikçe: 

Осмонҳову заминро ба ҳақ биёфарид ва шуморо сурат баст ва некӯ сурат баст. Ва бозгашти ҳама ба сӯи Ӯст!

Tatarca: 

Җирне вә күкләрне хаклык белән төзеде, вә сезнең сурәтләрегезне төзеде, сурәтләрегезне вә рәвешләрегезне ни күркәм кылды, вә Ул – Аллаһугадыр кайтачак урын.

Endonezyaca: 

Dia menciptakan langit dan bumi dengan haq. Dia membentuk rupamu dan dibaguskan-Nya rupamu itu dan hanya kepada Allah-lah kembali(mu).

Amharca: 

ሰማያትንና ምድርን በእውነት ፈጠረ፡፡ ቀረጻችሁም ቅርጻችሁንም አሳመረ፡፡ መመለሻችሁም ወደእርሱ ነው፡፡

Tamilce: 

வானங்களையும் பூமியையும் உண்மையான காரணத்திற்காக அவன் படைத்தான். இன்னும், அவன் உங்களை உருவமைத்தான். ஆக, உங்கள் உருவங்களை அழகாக்கினான். அவன் பக்கமே (உங்கள்) மீட்சி இருக்கிறது.

Korece: 

그분께서 하늘과 대지를 진리로 창조하시고 너희의 형상을 만 드사 가장 아름다운 형상으로 빚 으셨으니 최후의 목적지는 그분이시라

Vietnamca: 

Ngài đã tạo ra trời đất vì chân lý và Ngài đã tạo hình thể của các ngươi và làm cho hình thể của các ngươi đẹp nhất. Và (rồi đây) các ngươi sẽ quay về trình diện Ngài.