Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

63

Sûredeki Ayet No: 

9

Ayet No: 

5197

Sayfa No: 

555

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تُلْهِكُمْ أَمْوَالُكُمْ وَلَا أَوْلَادُكُمْ عَن ذِكْرِ اللَّهِ ۚ وَمَن يَفْعَلْ ذَٰلِكَ فَأُولَٰئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ

Çeviriyazı: 

yâ eyyühe-lleẕîne âmenû lâ tülhiküm emvâlüküm velâ evlâdüküm `an ẕikri-llâh. vemey yef`al ẕâlike feülâike hümü-lḫâsirûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ey İnananlar! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır.

Diyanet İşleri: 

Ey inananlar! Sizi, mallarınız ve çocuklarınız Allah'ı anmaktan alıkoymasın; böyle olanlar hüsrana uğrayanlardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ey inananlar, sizi alıkoymasın mallarınız ve evlatlarınız, Allah'ı anmadan ve kim, bunu yaparsa artık onlardır ziyana uğrıyanların ta kendileri.

Şaban Piriş: 

Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah’ın zikrinden alıkoymasın. Kim bunu yaparsa, işte onlar hüsrana uğrayacaklardır.

Edip Yüksel: 

Ey inananlar, paralarınız ve çocuklarınız sizi ALLAH'ı anmaktan alıkoymasın. Böyle davrananlar kaybedenlerdir.

Ali Bulaç: 

Ey iman edenler, ne mallarınız, ne çocuklarınız sizi Allah'ı zikretmekten 'tutkuya kaptırarak-alıkoymasın'; kim böyle yaparsa, artık onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir.

Suat Yıldırım: 

Ey iman edenler! Ne mallarınız, ne evlatlarınız sizi Allah'ı zikretmekten alıkoymasın! Bilin ki böyle yapanlar, en büyük kayba uğrarlar.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve imân etmiş olanlar! Sizi mallarınız ve evlâdınız Allah´ın zikrinden işgal ederek alıkoymasın! Ve her kim öyle yaparsa, işte hüsrâna uğramış olanlar onlardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız, sizi, Allah'ı anmaktan/Allah'ın zikri olan Kur'an'dan alıkoymasın! Böyle bir şey yapanlar, hüsrana uğramışların ta kendileridir.

Bekir Sadak: 

Goklerde ve yerde olanlari bilir

İbni Kesir: 

Ey iman edenler

Adem Uğur: 

Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah´ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır.

İskender Ali Mihr: 

Ey âmenû olanlar (Allah´a ulaşmayı dileyenler)! Mallarınız ve evlâtlarınız sizi Allah´ın zikrinden alıkoymasın. Ve kim bunu yaparsa, o taktirde işte onlar, onlar hüsranda olanlardır.

Celal Yıldırım: 

Ey imân edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah´ı anmaktan meşgul edip alıkoymasın. Kim böyle yaparsa, işte onlar zarara uğrayanlardır.

Tefhim ul Kuran: 

Ey iman edenler, ne mallarınız, ne çocuklarınız sizi Allah´ı zikretmekten ´tutkuya kaptırıp alıkoymasın´

Fransızca: 

ô vous qui avez cru ! Que ni vos biens ni vos enfants ne vous distraient du rappel d'Allah. Et quiconque fait cela... alors ceux-là seront les perdants.

İspanyolca: 

¡Creyentes! Que ni vuestra hacienda ni vuestros hijos os distraigan del recuerdo de Alá. Quienes eso hacen, son los que pierden.

İtalyanca: 

O credenti, non vi distraggano dal ricordo di Allah i vostri beni e i vostri figli. Quelli che faranno ciò saranno i perdenti.

Almanca: 

Ihr, die den Iman verinnerlicht habt! Lasst weder eure Vermögensgüter, noch eure Kinder euch von ALLAHs Gedenken ablenken! Und wer dieses tut, so sind diese die wirklichen Verlierer.

Çince: 

信道的人们啊!你们的财产和子女,不要使你们忽略了记念真主。谁那样做,谁是亏折的。

Hollandaca: 

O ware geloovigen! Laten uwe rijkdommen of uwe kinderen u niet van de herdenking van God afhouden: want degenen zullen zeker verloren zijn, die dit doen.

Rusça: 

О те, которые уверовали! Пусть ваше имущество и ваши дети не отвлекают вас от поминания Аллаха. А те, которые поступают таким образом, окажутся потерпевшими убыток.

Somalice: 

Kuwa xaqa rumeeyow yaanay idin ka shuqlinin Xoolihiinnu iyo Caruurtiinnu xuska Eebe (daacaddiisa) Ciddii saas fashaana waa mid khasaartay.

Swahilice: 

Enyi mlio amini! Yasikusahaulisheni mali yenu, wala watoto wenu, kumkumbuka Mwenyezi Mungu. Na wenye kufanya hayo ndio walio khasiri.

Uygurca: 

ئى مۆمىنلەر! ماللىرىڭلار ۋە بالىلىرىڭلار سىلەرنى اﷲ نىڭ زىكرىدىن (يەنى اﷲ نىڭ تائەت - ئىبادىتىدىن) غەپلەتتە قالدۇرمىسۇن، كىملەركى شۇنداق قىلىدىكەن، ئۇلار زىيان تارتقۇچىلاردۇر

Japonca: 

信仰する者よ,あなたがたの富や子女にかまけて,アッラーを念じることを疎かにしてはならない。そうする者(アッラーを念わない者)は,自らを損う者である。

Arapça (Ürdün): 

«يا أيها الذين آمنوا لا تلهكم» تشغلكم «أموالكم ولا أولادكم عن ذكر الله» الصلوات الخمس «ومن يفعل ذلك فأولئك هم الخاسرون».

Hintçe: 

ऐ ईमानदारों तुम्हारे माल और तुम्हारी औलाद तुमको ख़ुदा की याद से ग़ाफिल न करे और जो ऐसा करेगा तो वही लोग घाटे में रहेंगे

Tayca: 

โอ้บรรดาผู้ศรัทธาเอ๋ย อย่าให้ทรัพย์สินของพวกเจ้าและลูกหลานของพวกเจ้าหันเหพวกเจ้าจากการรำลึกถึงอัลลอฮฺ และผู้ใดกระทำเช่นนั้น ชนเหล่านั้นคือพวกที่ขาดทุน

İbranice: 

הוי אלה אשר האמינו! אל תתנו לממונכם ולילדיכם להשכיח מכם להלל את אלוהים , אלה שעושים כך, הם המפסידים

Hırvatça: 

O vi koji vjerujete, neka vas imanja vaša i djeca vaša ne zabave od spominjanja Allaha. A oni koji to učine, pravi su gubitnici.

Rumence: 

O, voi cei ce credeţi! Averile şi pruncii voştri să nu vă îndepărteze de la amintirea lui Dumnezeu! Cei care fac astfel, sunt cei pierduţi.

Transliteration: 

Ya ayyuha allatheena amanoo la tulhikum amwalukum wala awladukum AAan thikri Allahi waman yafAAal thalika faolaika humu alkhasiroona

Türkçe: 

Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız, sizi, Allah'ı anmaktan/Allah'ın zikri olan Kur'an'dan alıkoymasın! Böyle bir şey yapanlar, hüsrana uğramışların ta kendileridir.

Sahih International: 

O you who have believed, let not your wealth and your children divert you from remembrance of Allah. And whoever does that - then those are the losers.

İngilizce: 

O ye who believe! Let not your riches or your children divert you from the remembrance of Allah. If any act thus, the loss is their own.

Azerbaycanca: 

Ey iman gətirənlər! Nə mal-dövlətiniz, nə də oğul-uşağınız sizi Allahın zikrindən yayındırmasın! Hər kəs bunu etsə (Allahı yada salmasa), belələri əsl ziyana uğrayanlardır.

Süleyman Ateş: 

Ey inananlar, mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır.

Diyanet Vakfı: 

Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır.

Erhan Aktaş: 

Ey Îmân Edenler! Mallarınız ve çocuklarınız, sizi, Allah’ın öğütlerini dinlemekten alıkoymasın. Kimler bunu yaparsa, bilsinler ki asıl kaybedenler onlardır.

Kral Fahd: 

Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır.

Hasan Basri Çantay: 

Ey îman edenler, sizi ne mallarınız, ne evlâdlarınız Allahın zikrinden alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir.

Muhammed Esed: 

Siz ey imana ermiş olanlar! Malınızın, mülkünüzün veya çocuklarınızın sizi Allah´ı anmaktan alıkoymasına izin vermeyin! Çünkü böyle davranan herkes ziyana uğrayanlardan olur.

Gültekin Onan: 

Ey inananlar, ne mallarınız, ne çocuklarınız sizi Tanrı´yı zikretmekten ´tutkuya kaptırarak alıkoymasın´

Ali Fikri Yavuz: 

Ey iman edenler! Sizi ne mallarınız, ne çocuklarınız, Allah’ı anmaktan, (beş vakit namaz kılmaktan, ibadet etmekten) alıkoymasın. Her kim bunu yaparsa, (mal ve çocuklarının meşguliyeti altında kalırsa) işte onlar hüsrana düşenlerdir.

Portekizce: 

Ó fiéis, que os vossos bens e os vossos filhos não vos alheiem da recordação de Deus, porque aqueles que tal fizerem,serão desventurados.

İsveççe: 

TROENDE! Låt inte [omsorgen om] era ägodelar och [bekymren för] era barn få er att glömma att åkalla Guds namn; de som gör detta är förlorarna.

Farsça: 

ای مؤمنان! مبادا اموال و فرزندانتان شما را از یاد خدا غافل کنند، و آنان که [به خاطر مال و فرزند از یاد خدا] غافل می شوند، زیانکارند.

Kürtçe: 

ئەی ئەوانەی کە باوەڕتان ھێناوە ماڵ ومناڵانتان بێ ئاگاتان نەکەن لەیادی خوا، ھەر کەسێك وابکات ئا ئەوانە خۆیان خەسارۆمەندن

Özbekçe: 

Эй иймон келтирганлар. Молларингиз ва болаларингиз сизни Аллоҳнинг зикридан чалғитмасин. Ким шундай қилса, бас, ана ўшалар ютқазувчилардир.

Malayca: 

Wahai orang-orang yang beriman! Janganlah kamu dilalaikan oleh (urusan) harta benda kamu dan anak-pinak kamu daripada mengingati Allah (dengan menjalankan perintahNya). Dan (ingatlah), sesiapa yang melakukan demikian, maka mereka itulah orang-orang yang rugi.

Arnavutça: 

O besimtarë, mos t’ju habisin pasuria juaj dhe fëmijët tuaj nga të përmendurit Perëndinë. E ata që bëjnë këtë, do të humbin.

Bulgarca: 

О, вярващи, да не ви отвличат от споменаването на Аллах нито вашите имоти, нито вашите деца! А които сторват това, те са губещите.

Sırpça: 

О ви који верујете, нека вас ваша имања и ваша деца не забаве од спомињања Аллаха. А они који то учине, прави су губитници.

Çekçe: 

Vy, kteří věříte! Nechť vás majetky vaše a děti vaše neodlákají od vzpomínání Boha. A ti, kdož tak učiní, ti věru ztrátu utrpí.

Urduca: 

اے لوگو جو ایمان لائے ہو، تمہارے مال اور تمہاری اولادیں تم کو اللہ کی یاد سے غافل نہ کر دیں جو لوگ ایسا کریں وہی خسارے میں رہنے والے ہیں

Tacikçe: 

Эй касоне, ки имон овардаед, молҳову авлодатон шуморо аз зикри Худо, ба худ машғул надорад, ки ҳар кӣ чунин кунад, зиёнкор аст.

Tatarca: 

Ий мөэминнәр, сезне малларыгыз һәм балаларыгыз Аллаһ зекереннән алдамасын, намаздан туктатмасын һәм Коръән белән гамәл кылудан гафил итмәсен. Әгәр бу эшне берәү кылса, ягъни малына вә балаларына алданып иманына, диненә кимчелек китерсә, андый кешеләр ахирәттә ґәзабта, булып хәсрәтләнүчеләрдер.

Endonezyaca: 

Hai orang-orang beriman, janganlah hartamu dan anak-anakmu melalaikan kamu dari mengingat Allah. Barangsiapa yang berbuat demikian maka mereka itulah orang-orang yang merugi.

Amharca: 

እናንተ ያመናችሁ ሆይ! ገንዘቦቻችሁና ልጆቻችሁ አላህን ከማስታወስ አያታሉዋችሁ፡፡ ይህንንም የሚሠሩ ሰዎች እነዚያ እነርሱ ከሳሪዎች ናቸው፡፡

Tamilce: 

நம்பிக்கையாளர்களே! உங்கள் செல்வங்களும் உங்கள் பிள்ளைகளும் உங்களை அல்லாஹ்வின் நினைவை விட்டும் திருப்பி (உலகக் காரியங்களில் ஈடுபடுத்தி) விடவேண்டாம். ஆக, அத்தகையவர்கள்தான் நஷ்டவாளிகள்.

Korece: 

믿는 사람들이여 너희 재물과너희 자손들로 인하여 너희가 하 나님을 염원함에 벗어나서는 아니되나니 그렇게 하는 자 누구든 손실자들이라

Vietnamca: 

Hỡi những người có đức tin! Các ngươi chớ để cho tài sản và con cái của các ngươi làm cho các ngươi xao lãng việc tưởng nhớ Allah. Những ai làm thế thì đó là những kẻ thua thiệt.