Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

93

Sûredeki Ayet No: 

10

Ayet No: 

6089

Sayfa No: 

596

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَأَمَّا السَّائِلَ فَلَا تَنْهَرْ

Çeviriyazı: 

veemme-ssâile felâ tenher.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Dilenciyi de azarlama.

Diyanet İşleri: 

Ve sakın bir şey isteyeni azarlama;

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve bir şey dileyeni boş çevirme, azarlama.

Şaban Piriş: 

İsteyeni azarlama!

Edip Yüksel: 

Dilenciyi de azarlama.

Ali Bulaç: 

İsteyip-dileneni azarlayıp-çıkışma.

Suat Yıldırım: 

İsteyene de kaba davranma, onu azarlama!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(10-11) Ve bir şey dileneni de sakın kovma. Fakat Rabbin nîmetini de yâd et.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yoksulu/bir şey isteyeni azarlama!

Bekir Sadak: 

Elbette guclukle beraber suphesiz bir kolaylik vardir.

İbni Kesir: 

Ve bir şey isteyeni azarlama.

Adem Uğur: 

El açıp isteyeni de sakın azarlama.

İskender Ali Mihr: 

Ve amma saili (bir şey isteyeni) bundan sonra azarlama.

Celal Yıldırım: 

Ve bir şey isteyeni azarlama!

Tefhim ul Kuran: 

İsteyip dileneni de azarlayıp çıkışma.

Fransızca: 

Quant au demandeur , ne le repousse pas.

İspanyolca: 

Y en cuanto al mendigo, ¡no le rechaces!

İtalyanca: 

non respingere il mendicante,

Almanca: 

Und hinsichtlich des Bittenden, so beschimpfe nicht!

Çince: 

至於乞丐,你不要喝斥他,

Hollandaca: 

Noch verdrijf den bedelaar;

Rusça: 

И не гони просящего!

Somalice: 

Ka wax su'aalina ha canaanan.

Swahilice: 

Na anaye omba au kuuliza usimkaripie!

Uygurca: 

سائىلغا قوپاللىق قىلما

Japonca: 

請う者を揆ね付けてはならない。

Arapça (Ürdün): 

«وأما السائل فلا تنهر» تزجره لفقره.

Hintçe: 

माँगने वाले को झिड़की न देना

Tayca: 

และส่วนผู้เอ่ยขอนั้น เจ้าอย่าตวาดขับไล่

İbranice: 

ואל תדחה מעליך את מבקש הנדבה

Hırvatça: 

i onoga ko traži ne odbij,

Rumence: 

Cerşetorul, tu să nu-l alungi!

Transliteration: 

Waamma alssaila fala tanhar

Türkçe: 

Yoksulu/bir şey isteyeni azarlama!

Sahih International: 

And as for the petitioner, do not repel [him].

İngilizce: 

Nor repulse the petitioner (unheard);

Azerbaycanca: 

Dilənçini də (qapıdan) qovma!

Süleyman Ateş: 

Dilenciyi azarlama.

Diyanet Vakfı: 

El açıp isteyeni de sakın azarlama.

Erhan Aktaş: 

Sakın isteyeni(1) geri çevirme.

Kral Fahd: 

El açıp isteyeni de sakın azarlama.

Hasan Basri Çantay: 

Sâile gelince: (Onu) da azarlayıb koğma.

Muhammed Esed: 

yardım isteyeni asla geri çevirme,

Gültekin Onan: 

İsteyip dileneni azarlayıp çıkışma.

Ali Fikri Yavuz: 

Dilenciyi de azarlama.

Portekizce: 

Nem tampouco repudies o mendigo,

İsveççe: 

och stöt inte bort tiggaren med barska ord.

Farsça: 

و تهیدست حاجت خواه را [به بانگ زدن] از خود مران

Kürtçe: 

وە ھەڵمەشاخێ بە پرسیارکەر (ھەژارو سواڵکەر) دا

Özbekçe: 

Ва, аммо, «соил»га зажр қилма. («Соил» келганда–бирор нарсаси бўлса бериши, бўлмаса яхши муомала қилиши керак.)

Malayca: 

Adapun orang yang meminta (bantuan pimpinan) maka janganlah engkau tengking herdik;

Arnavutça: 

e lypsin mos e refuzo me ashpërsi,

Bulgarca: 

И не отпъждай умоляващия!

Sırpça: 

и онога ко тражи не одбиј,

Çekçe: 

co žebráka se týče, toho neodstrkuj,

Urduca: 

اور سائل کو نہ جھڑکو

Tacikçe: 

ва гадоро марон

Tatarca: 

Һәм синнән сораучыга каты мөгамәлә кылма, ни сораса да җавап бир һәм теләген үтә.

Endonezyaca: 

Dan terhadap orang yang minta-minta, janganlah kamu menghardiknya.

Amharca: 

ለማኝንም አትገላምጥ፡፡

Tamilce: 

ஆக, யாசகரைக் கடிந்து கொள்ளாதீர்!

Korece: 

구하는 자에게 거절하지 말고

Vietnamca: 

Đối với người ăn xin Ngươi cũng đừng đuổi xua.