Arapça:
۞ إِنَّمَا يَسْتَجِيبُ الَّذِينَ يَسْمَعُونَ ۘ وَالْمَوْتَىٰ يَبْعَثُهُمُ اللَّهُ ثُمَّ إِلَيْهِ يُرْجَعُونَ
Çeviriyazı:
innemâ yestecîbü-lleẕîne yesme`ûn. velmevtâ yeb`aŝühümü-llâhü ŝümme ileyhi yürce`ûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Daveti ancak dinleyenler kabul ederler. Ölülere gelince, Allah onları diriltir, sonra O'na döndürülürler.
Diyanet İşleri:
Ancak kulak verenler daveti kabul ederler. Ölüleri Allah diriltir, sonra O'na dönerler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Senin davetine ancak seni dinleyenler icabet eder. Ölüleriyse Allah diriltir de sonra gene dönüp onun tapısına varırlar.
Şaban Piriş:
Ancak, dinleyip, kulak verenler sana icabet ederler. Ölüler ise, Allah onları diriltecek ve O'na döndürüleceklerdir.
Edip Yüksel:
Ancak dinleyenler yönelir. Ölüleri ALLAH diriltir, sonra da herşey O'na döndürülür.
Ali Bulaç:
Ancak dinleyenler icabet eder. Ölüleri (ise,) onları da Allah diriltir. Sonra O'na döndürülürler.
Suat Yıldırım:
Ancak kulak verenler bu dâveti kabul ederler. Ölüleri ise Allah diriltecek, sonra O'nun huzuruna çıkarılacaklardır. [36,70]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ancak o kimseler (dâvete) icabet ederler ki, işitir bulunurlar. Ölüleri de Allah Teâlâ diriltir, sonra O´na döndürülürler.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ancak gereğince dinleyenler çağrıya cevap verir. Ölülere gelince, Allah onları diriltecektir, sonra O'na döndürülecekler.
Bekir Sadak:
De ki, «Uzerinize Allah´in azabi gelse veya kiyamet saati size gelse, Allah´tan baskasina mi yalvarirsiniz? Dogru iseniz bana bildirin"
İbni Kesir:
Ancak dnleyenler icabet ederler. Ölülere gelince
Adem Uğur:
Ancak (samimiyetle) dinleyenler daveti kabul eder. Ölülere gelince, Allah onları diriltecek, sonra da O´na döndürülecekler.
İskender Ali Mihr:
(Davete) ancak işitenler icabet eder. Ve Allah, ölüleri (ölü olan sem´î isimli işitme hassasını, ölü olan fuad isimli idrak hassasını, ölü olan basar isimli görme hassasını) diriltir. Sonra ona döndürülürler. (Hayatta iken ruhu mürşid eliyle Allah´a döndürülür.)
Celal Yıldırım:
(Hakk´a çağrıya) olumlu cevap verenler, ancak (seni gönülden) dinleyip kulak verenlerdir. Ölüleri ise, ancak Allah diriltir
Tefhim ul Kuran:
Ancak dinleyenler icabet eder. Ölüleri (ise,) onları da Allah diriltir. Sonra O´na döndürülürler.
Fransızca:
Seuls ceux qui entendent répondent à l'appel [de la foi].Et quant aux morts, Allah les ressuscitera; puis ils Lui seront ramenés. .
İspanyolca:
Sólo escuchan quienes oyen. En cuanto a los muertos, Alá les resucitará y serán devueltos a Él.
İtalyanca:
In Verità rispondono soltanto coloro che ascoltano. Allah risusciterà i morti e saranno condotti a Lui.
Almanca:
Doch nur diejenigen, die zuhören, hören auf dich, während die Toten ALLAH erweckt. Dann werden sie zu Ihm zurückgebracht.
Çince:
只有会听话的人,响应你的号召。至于那些死人,真主将来要使他们复活,然后,把他们集合在他那里。
Hollandaca:
Hij zal alleen hun een gunstig antwoord geven, die met aandacht zullen luisteren; en God zal de dooden opwekken; want tot hem zullen zij terugkeeren.
Rusça:
Отвечают только те, кто внимает. А мертвых Аллах воскресит, после чего они будут возвращены к Нему.
Somalice:
Waxaa uun Ajiibi Ogolaan Xaqa kuwa Maqli, kuwa Dhintayse waxaa soo Bixin Eebe Xaggiisaana loo Celin.
Swahilice:
Hakika wanao kubali ni wale wanao sikia. Na ama wafu Mwenyezi Mungu atawafufua, na kisha kwake Yeye ndio watarejeshwa.
Uygurca:
(سۆزۈڭگە) ھەقىقىي قۇلاق سالىدىغانلار (سېنىڭ دەۋىتىڭنى) قوبۇل قىلىدۇ (سۆزۈڭگە قۇلاق سالمىغانلار ئۆلۈكلەرنىڭ ئورنىدا)، ئۆلۈكلەرنى اﷲ تىرىلدۈرىدۇ، ئاندىن ئۇلار اﷲ نىڭ دەرگاھىغا قايتۇرۇلىدۇ
Japonca:
耳を傾ける者だけ,呼びかけに答えるであろう。(あえて聞かない) 死者は,アッラーがこれを甦らせ,それからかれの御許に帰らせられる。
Arapça (Ürdün):
«إنَّما يستجيب» دعاءك إلى الإيمان «الذين يسمعون» سمع تفهُّم واعتبار «و الموتى» أي الكفار شبههم بهم في عدم السماع «يبعثهم الله» في الآخرة «ثم إليه يرجعون» يُردون فيجازيهم بأعمالهم.
Hintçe:
(तुम्हारा कहना तो) सिर्फ वही लोग मानते हैं जो (दिल से) सुनते हैं और मुर्दो को तो ख़ुदा क़यामत ही में उठाएगा फिर उसी की तरफ लौटाए जाएंगें
Tayca:
แท้จริง ที่ตอบรับ นั้น เพียงบรรดาผู้ที่ฟัง เท่านั้น และบรรดาผู้ที่ตาย นั้น อัลลอฮ์จะทรงให้พวกเขาฟื้นคืนชีพ และพวกเขาก็จะถูกนำกลับไปยังพระองค์
İbranice:
רק אלה שמוכנים לשמוע מסוגלים המקנה לענות לך, ואילו את המתים (אלה אשר כפרו,) אלוהים יחיה אותם (ביום תחיית-המתים,) ואליו יושבו
Hırvatça:
Odazvat će se jedino oni koji slušaju. A Allah će umrle oživiti; zatim će se Njemu svi vratiti.
Rumence:
Doar cei care aud, răspund, iar pe morţi, Dumnezeu îi va scula şi ei se vor întoarce la El.
Transliteration:
Innama yastajeebu allatheena yasmaAAoona waalmawta yabAAathuhumu Allahu thumma ilayhi yurjaAAoona
Türkçe:
Ancak gereğince dinleyenler çağrıya cevap verir. Ölülere gelince, Allah onları diriltecektir, sonra O'na döndürülecekler.
Sahih International:
Only those who hear will respond. But the dead - Allah will resurrect them; then to Him they will be returned.
İngilizce:
Those who listen (in truth), be sure, will accept: as to the dead, Allah will raise them up; then will they be turned unto Him.
Azerbaycanca:
(Sənin də’vətini) ancaq cani-dildən eşidənlər qəbul edər. Ölüləri də Allah dirildər. Sonra onlar Allahın hüzuruna qaytarılar.
Süleyman Ateş:
Ancak işitenler (çağrıya) gelir, ölülere gelince Allah onları diriltir, sonra O'na döndürülürler.
Diyanet Vakfı:
Ancak (samimiyetle) dinleyenler daveti kabul eder. Ölülere gelince, Allah onları diriltecek, sonra da O'na döndürülecekler.
Erhan Aktaş:
Ancak kulak veren kimseler(1) bu daveti kabul eder. Ölülere(2) gelince onları ancak Allah diriltir. Sonra O’na döndürülürler.
Kral Fahd:
Ancak (samimiyetle) dinleyenler daveti kabul eder. Ölülere gelince, Allah onları diriltecek, sonra da O'na döndürülecekler.
Hasan Basri Çantay:
Ancak seni (can kulağıyle) dinleyenlerdir ki (da´ vetine) icabet eder. Ölüler (e gelince:) Onları da Allah diriltir. Sonra yine ancak Ona döndürülürler.
Muhammed Esed:
Unutma ki, yalnızca (bütün kalpleriyle) kulak verenler, bir çağrıya cevap verebilirler; (kalben) ölmüş olanlara gelince, (yalnız) Allah onları diriltebilir, sonra da hepsi Ona döneceklerdir.
Gültekin Onan:
Ancak dinleyenler yönelir / icabet eder. Ölüleri (ise), onları da Tanrı diriltir. Sonra O´na döndürülürler.
Ali Fikri Yavuz:
Senin dâvetini, samimiyet ve can kulağı ile dinleyenler ancak kabul eder. Kalbleri ölü kâfirleri ise, Allah kıyamette diriltir. Sonra hepsi onun huzuruna döndürülür çıkarılırlar.
Portekizce:
Só te atenderão os sensatos; quanto aos mortos, Deus os ressuscitará; depois, a Ele retornarão.
İsveççe:
Inga andra än de som lyssnar [med hjärtat] kan besvara [kallelsen till tron], och ingen annan än Gud kan väcka de [andligen] döda till liv. Och till sist skall de föras tillbaka till Honom.
Farsça:
فقط کسانی [دعوتت را] پاسخ می دهند که [سخنانت را با دقّت، تدبّر، اندیشه و تفکّر] می شنوند، [مشرکان و کافران لجوج، مردگانند] و خدا مردگان را [در قیامت] برمی انگیزد، آنگه [برای حسابرسی] به سوی او بازگردانده می شوند.
Kürtçe:
بەڕاستی تەنھا ئەوانە وەڵامی تۆ ئەدەنەوە کە (بەدڵ) ئەبیسن مردووەکانیش (ئەوانەی باوەڕ ناھێنن) خوا زیندوویان دەکاتەوە پاشان ھەر بۆلای خۆی دەگەڕێنەوە
Özbekçe:
Албатта, тинглай оладиганларгина қабул қилурлар. Ўликларни эса Аллоҳ тирилтирур ва сўнгра Унинг Ўзига қайтарилурлар.
Malayca:
Hanyasanya orang-orang yang menyahut seruanmu itu ialah mereka yang mendengar (yang mahu menurut kebenaran); sedang orang-orang yang mati Allah bangkitkan mereka semula (pada hari kiamat kelak), kemudian mereka dikembalikan kepadaNya untuk menerima balasan.
Arnavutça:
Do të gjegjen vetëm ata që dëgjojnë (të kuptueshmit). Të vdekurit do t’i ngjallë Perëndia; pastaj, ata, do të kthehen tek Ai.
Bulgarca:
Откликват само тези, които чуват, а мъртвите Аллах ще възкреси, после при Него ще бъдат върнати.
Sırpça:
Одазваће се једино они који слушају. А Аллах ће да оживи умрле; затим ће Њему сви да се врате.
Çekçe:
A odpovídají na výzvu jedině ti, kdož naslouchají. Bůh pak vzkřísí mrtvé a potom k Němu budou navráceni.
Urduca:
دعوت حق پر لبیک وہی لوگ کہتے ہیں جو سننے والے ہیں، رہے مُردے، تو انہیں تو اللہ بس قبروں ہی سے اٹھائے گا اور پھر وہ (اس کی عدالت میں پیش ہونے کے لیے) واپس لائے جائیں گے
Tacikçe:
Албатта танҳо онҳое, ки мешунаванд, мепазиранд. Ва мурдагонро Худо зинда мекунад ва сипас ҳама ба назди Ӯ бозгардонда мешаванд.
Tatarca:
Хак сүзләрне – төп мәгънәсенә төшенеп, тыңлаган кешеләр генә кабул итәрләр. Дөньяда яшәгән чакларында ук мәет булып яшәгән кәферләрне Аллаһ тергезү көнендә тергезер, аннары Аллаһуга кайтырлар.
Endonezyaca:
Hanya mereka yang mendengar sajalah yang mematuhi (seruan Allah), dan orang-orang yang mati (hatinya), akan dibangkitkan oleh Allah, kemudian kepada-Nya-lah mereka dikembalikan.
Amharca:
ጥሪህን የሚቀበሉት እነዚያ የሚሰሙት ብቻ ናቸው፡፡ ሙታንንም አላህ ይቀሰቅሳቸዋል፡፡ ከዚያም ወደርሱ ብቻ ይመለሳሉ፡፡
Tamilce:
(உண்மையை) ஏற்றுக் கொள்வதெல்லாம் (அந்த உண்மைக்கு) செவிசாய்ப்பவர்கள்தான். இறந்தவர்களோ - அவர்களை அல்லாஹ் (மறுமையில்) எழுப்புவான். பிறகு, அவனிடமே (அவர்கள் எல்லோரும்) திரும்ப கொண்டு வரப்படுவார்கள்.
Korece:
진리를 듣는자 그에게 응답 이 있으되 죽은 자에 대하여 하 나님은 그들을 부활하리니 그들은그분에게로 귀의하니라
Vietnamca:
Quả thật chỉ những ai nghe (và hiểu được lời nói) mới đáp lại (lời kêu gọi của Ngươi – hỡi Thiên Sứ), còn (những kẻ vô đức tin là) những kẻ đã chết (bởi trái tim của họ đã chết), rồi đây (vào Ngày Phán Xét) Allah sẽ phục sinh họ và họ sẽ được đưa trở về trình diện Ngài.
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: