Arapça:
وَقَالُوا مَا فِي بُطُونِ هَٰذِهِ الْأَنْعَامِ خَالِصَةٌ لِّذُكُورِنَا وَمُحَرَّمٌ عَلَىٰ أَزْوَاجِنَا ۖ وَإِن يَكُن مَّيْتَةً فَهُمْ فِيهِ شُرَكَاءُ ۚ سَيَجْزِيهِمْ وَصْفَهُمْ ۚ إِنَّهُ حَكِيمٌ عَلِيمٌ
Çeviriyazı:
veḳâlû mâ fî büṭûni hâẕihi-l'en`âmi ḫâliṣatül liẕükûrinâ vemüḥarramün `alâ ezvâcinâ. veiy yeküm meyteten fehüm fîhi şürakâ'. seyeczîhim vaṣfehüm. innehû ḥakîmün `alîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Dediler ki: "Bu hayvanların karınlarındakiler sadece erkeklerimize ait olup kadınlarımıza haramdır". Eğer ölü doğarsa o zaman hepsi onda ortaktır. Bu nitelemelerinden dolayı Allah onların cezasını verecektir. Çünkü O hikmet sahibidir, her şeyi bilendir.
Diyanet İşleri:
Bu hayvanların karınlarında olan yavrular yalnız erkeklerimize mahsus olup, eşlerimize yasaktır. Ölü doğacak olursa hepsi ona ortak olurlar dediler. Allah bu türlü sözlerin cezasını verecektir, çünkü O hakimdir, bilendir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve şu hayvanların karınlarındaki yavrular, yalnız erkeklerimize helal, kadınlarımıza haram; ölü doğarsa erkek de ortak, kadın da dediler. Bu çeşit sözleri yüzünden cezalarını yakında verecek. Şüphe yok ki o, hüküm ve hikmet sahibidir, her şeyi bilir.
Şaban Piriş:
Bu hayvanların karınlarındakiler sadece erkeklerimiz içindir. Karılarımıza haramdır, ama eğer ölü (doğar) ise hepsi bunu (yemekte) ortaktır, derler. Onlara bu vasıflarının cezasını yakında verecektir. Şüphesiz Rabbin hikmet sahibidir, her şeyi bilendir.
Edip Yüksel:
"Şu çiftlik hayvanlarının karınlarındakiler sadece erkeklerimize ait olup kadınlarımıza haramdır. Ölü doğarlarsa o zaman paylaşabilirler," dediler. Bu nitelemelerinin hesabını onlara ödetecektir. O Bilgedir, Bilendir.
Ali Bulaç:
Bir de dediler ki: "Bu hayvanların karınlarında olan, yalnızca bizim erkeklerimize aittir, eşlerimize ise haramdır. Eğer o, ölü doğarsa onlar da bunda ortaktırlar." Allah, (bu) düzmelerinin cezasını verecektir. Şüphesiz O, hüküm sahibi olandır, bilendir.
Suat Yıldırım:
Bir de şöyle dediler: “Falan hayvanların karınlarında olan yavrular, canlı doğarsa sadece erkeklerimize helâl, kadınlarımıza ise haramdır. Eğer ölü doğarsa, hepsi ona ortak olurlar.” Allah, onların bu kabil iddialarının cezasını verecektir. Çünkü O, hakîmdir, alîmdir (tam hüküm ve hikmet sahibidir ve O her şeyi hakkıyla bilir). [16,116-117]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve dediler ki: «Şu hayvanların karınlarındaki, sadece erkeklerimize mahsustur. Ve kadınlarımıza haram kılınmıştır». Ve eğer ölmüş olursa onlar onda ortaklardır. Allah Teâlâ onlara bu vasıflarının cezasını yakında verecektir. Şüphe yok ki O, hakîmdir, alîmdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Şunu da söylediler: "Şu hayvanların karınlarındakiler erkeklerimize özgülenmiştir; kadınlarımıza haramdır. Yavru ölü doğarsa kadın-erkek hepsi onda hak sahibidir." Bu nitelendirmeleri yüzünden Allah cezalarını verecektir. Hakîm'dir O, Alîm'dir.
Bekir Sadak:
Deveden iki, sigirdan iki yaratmistir
İbni Kesir:
Bir de dediler ki: Şu davarların karınlarında bulunanlar, yalnız erkeklerimiz içindir, kadınlarımıza haram kılınmıştır. Ölü doğacak olursa
Adem Uğur:
Dediler ki: "
İskender Ali Mihr:
Ve şöyle dediler: “Bu hayvanların karnında olanlar, yalnız erkeklerimize aittir. Eşlerimize (hanımlarımıza) haramdır. Şâyet ölü olursa, o taktirde (erkek ve kadınlar onu yemekte), onlar ortaktırlar.” (Allah bu) vasıflandırmalarından dolayı onları yakında cezalandıracak. Muhakkak ki O
Celal Yıldırım:
Yine onlar, «şu davarların karınlarında bulunan yavrular (canlı doğarsa) sadece erkeklerimize mahsustur
Tefhim ul Kuran:
Bir de dediler ki: «Bu hayvanların karınlarında olan, yalnızca bizim erkeklerimize aittir, eşlerimize ise haramdır. Eğer o, ölü doğarsa onlar da bunda ortaktırlar.» Allah, (bu) düzmelerinin cezasını verecektir. Şüphesiz O, hüküm ve hikmet sahibi olandır, bilendir.
Fransızca:
Et ils dirent : "Ce qui est dans le ventre de ces bêtes est réservé aux mâles d'entre nous, et interdit à nos femmes." Et si c'est un mort-né, ils y participent tous. Bientôt Il les rétribuera pour leur prescription , car Il est Sage et Omniscient.
İspanyolca:
Y dicen: «Lo que hay en el vientre de estas bestias está reservado para nuestros, varones y vedado a nuestras esposas». Pero, si estuviera muerta, participarían de ella. Él les retribuirá por lo que cuentan. Él es sabio, omnisciente.
İtalyanca:
E dicono: «Quello che è contenuto nei ventri di queste bestie è per i nostri maschi ed è vietato alle nostre donne». E se nasce morto, lo dividono fra tutti. Presto [Allah] li compenserà dei loro distinguo. Egli è saggio, sapiente.
Almanca:
Auch sagten sie: "Alles in den Bäuchen dieser An'am ist ausschließlich unseren Männlichen bestimmt, aber es gilt als haram für unsere Partnerwesen, und sollte es als Verendetes (geboren werden), dann sind alle darin Partner." ER wird es ihnen für ihre Beschreibung vergelten. ER ist gewiß allweise, allwissend.
Çince:
他们说:这些牲畜所怀的胎儿,是专归我们男人的,对于我们的妻子是禁物。如果那胎儿生下来是死的,他们就共同吃它。真主要为他们捏造谣言而报酬他们。他确是至睿的,确是全知的。
Hollandaca:
En zij zeggen: De jongen van deze dieren mogen onze mannen eten, maar onze vrouwen niet; doch indien de vrucht on voldragen is, mogen ze beiden haar eten. God zal hen beloonen voor hun onderscheid maken. Hij is verstandig en wijs.
Rusça:
Они говорят: "То, что находится в утробах этой скотины, дозволено нашим мужчинам и запрещено нашим женам". Если же он рождается мертвым, то все они получают право на него. Он воздаст им за то, что они приписывали, ведь Он - Мудрый, Знающий.
Somalice:
Waxay Dheheen Gaaladii waxa ku Jira Uurka Niemoolaydan waxay Gaar u tahay Raggannaga waxayna ka Reebantahay Haweenkannaga hadday Bakhti tahayna way wadaagi wuxuu ka Abaal marin Eebe Tilmaantooda, Illeen waa Falsame Oge.
Swahilice:
Na husema: Waliomo matumboni mwa wanyama hawa ni kwa ajili ya wanaume wetu tu, na wameharimishwa kwa wake zetu. Lakini ikiwa nyamafu basi wanashirikiana. Mwenyezi Mungu atawalipa kwa maelezo yao hayo. Hakika Yeye ni Mwenye hikima, Mwenye kujua.
Uygurca:
ئۇلار: «بۇ ھايۋانلارنىڭ قورساقلىرىدىكى بالىلىرى بىزنىڭ ئەر كىشىلىرىمىزگە خاستۇر، بىزنىڭ خوتۇن كىشىلىرىمىزگە ھارامدۇر» دېدى. ئەگەر تۇغۇلغان ھايۋان ئۆلۈك بولسا، بۇ ئەر كىشىلەر بىلەن خوتۇن كىشىلەر ئارىسىدا ئورتاقتۇر (يەنى ئۇنى ھەممەيلەن تەڭ يەيدۇ) دەپ (ھالال - ھارامنى تەيىنلەشتى). اﷲ قا يالغان چاپلىغانلىقلىرى ئۈچۈن اﷲ ئۇلارنى جازالايدۇ. شۈبھىسىزكى، اﷲ ھېكمەت بىلەن ئىش قىلغۇچىدۇر، ھەممىنى بىلگۈچىدۇر
Japonca:
またかれらは言う。「この家畜の胎内にあるものは,わたしたち男の専用であり,わたしたちの女には禁じられる。だが死産の場合は,誰でも皆それにあずかれる。」かれは,かれらの虚構に対しやがて報われる。本当にかれは英明にして全知であられる。
Arapça (Ürdün):
«وقالوا ما في بطون هذه الأنعام» المحرمة وهي السوائب والبحائر «خالصة» حلال «لذكورنا ومحرَّم على أزواجنا» أي النساء «وإن تَكُنْ مَيْتَةٌ» بالرفع والنصب مع تأنيث الفعل وتذكيره «فهم فيه شركاء سيجزيهم» الله «وصفَهم» ذلك بالتحليل والتحريم أي جزاءه «إنه حكيم» في صنعه «عليم» بخلقه.
Hintçe:
और कुफ्फ़ार ये भी कहते हैं कि जो बच्चा (वक्त ़ज़बाह) उन जानवरों के पेट में है (जिन्हें हमने बुतों के नाम कर छोड़ा और ज़िन्दा पैदा होता तो) सिर्फ हमारे मर्दों के लिए हलाल है और हमारी औरतों पर हराम है और अगर वह मरा हुआ हो तो सब के सब उसमें शरीक हैं ख़ुदा अनक़रीब उनको बातें बनाने की सज़ा देगा बेशक वह हिकमत वाला बड़ा वाक़िफकार है
Tayca:
และพวกเขากล่าวว่า สิ่งที่อยู่ในท้องของปศุสัตว์ เหล่านั้น เฉพาะบรรดาผู้ชายของเราเท่านั้น และเป็นสิ่งที่ต้องห้ามแก่บรรดาภรรยาของเรา และหากว่ามัน ตาย พวกเขา พวกเขา ก็เป็นผู้มีหุ้นส่วนในมัน และพระองค์จะทรงลงโทษพวกเขา ในการที่เขาได้กำหนดลักษณะไว้ แท้จริงพระองค์เป็นผู้ทรงปรีชาญาณ ผู้ทรงรอบรู้
İbranice:
הם גם אומרים 'רק לגברים אשר בינינו שמור פרי בטנו של המקנה הזה, אך אסור הוא על נשותינו.' ואם מתים הוולדות, הכול (גברים ונשים) ישתתפו בהם. אלוהים יענישם על המנהגים הארורים הללו, כי הוא החכם והיודע
Hırvatça:
Oni govore: "Ono što je u utrobama ove i ove stoke dozvoljeno je samo muškarcima našim, a zabranjeno našim ženama. A ako se plod izjalovi, onda su u tome sudionici." Allah će ih za neistine koje pričaju kazniti, zaista je On Mudri i Sveznajući.
Rumence:
Ei spun: “Ceea ce se află în pântecele acestor dobitoace este îngăduit bărbaţilor noştri şi oprit soţiilor noastre.” Dacă este însă o mortăciune, toţi îşi vor lua porţia. Dumnezeu îi va răsplăti pentru firea lor. El este Înţelept, Ştiutor!
Transliteration:
Waqaloo ma fee butooni hathihi alanAAami khalisatun lithukoorina wamuharramun AAala azwajina wain yakun maytatan fahum feehi shurakao sayajzeehim wasfahum innahu hakeemun AAaleemun
Türkçe:
Şunu da söylediler: "Şu hayvanların karınlarındakiler erkeklerimize özgülenmiştir; kadınlarımıza haramdır. Yavru ölü doğarsa kadın-erkek hepsi onda hak sahibidir." Bu nitelendirmeleri yüzünden Allah cezalarını verecektir. Hakîm'dir O, Alîm'dir.
Sahih International:
And they say, "What is in the bellies of these animals is exclusively for our males and forbidden to our females. But if it is [born] dead, then all of them have shares therein." He will punish them for their description. Indeed, He is Wise and Knowing.
İngilizce:
They say: "What is in the wombs of such and such cattle is specially reserved (for food) for our men, and forbidden to our women; but if it is still-born, then all have share therein. For their (false) attribution (of superstitions to Allah), He will soon punish them: for He is full of wisdom and knowledge.
Azerbaycanca:
(Müşriklər) həmçinin: “Bu heyvanların qarınlarındakı balalar yalnız kişilərə məxsusdur (halaldır), onlar qadınlarımıza haram edilmişdir”,- dedilər. Əgər (bala) ölü doğularsa, (kişilər və qadınlar) ona (onu yeməyə) ortaqdırlar. (Allah) onlara (bu yalan) vəsflərinin (dəyərləndirmələrinin) cəzasını verəcəkdir. Şübhəsiz ki, O, hikmət, elm sahibidir!
Süleyman Ateş:
Dediler ki: "Bu hayvanların karınlarında olanlar, yalnız erkeklerimize aittir, kadınlarımıza haramdır". Eğer (hayvanın karnındaki yavru) ölü doğarsa, o zaman hepsi onda ortaktır. Bu nitelendirmelerinden dolayı Allah onların cezasını verecektir. Çünkü O, hüküm ve hikmet sahibidir, bilendir.
Diyanet Vakfı:
Dediler ki: "Şu hayvanların karınlarında olanlar yalnız erkeklerimize aittir, kadınlarımıza ise haram kılınmıştır. Şayet (yavru) ölü doğarsa, o zaman (kadın erkek) hepsi onda ortaktır." Allah bu değerlendirmelerinin cezasını verecektir. Şüphesiz ki O hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir.
Erhan Aktaş:
“Bu davarların karınlarında bulunanlar yalnızca erkeklerimize ait olup, kadınlarımıza harâm kılınmıştır. Eğer ölü doğarsa o zaman herkes onda ortaktır.” dediler. Bu nitelendirmelerinin cezasını görecekler. O, En İyi Hüküm Veren’dir, Her Şeyi Bilen’dir.
Kral Fahd:
Dediler ki: «Şu hayvanların karınlarında olanlar yalnız erkeklerimize aittir, kadınlarımıza ise haram kılınmıştır. Şayet (yavru) ölü doğarsa, o zaman (kadın erkek) hepsi onda ortaktır.» Allah bu değerlendirmelerinin cezasını verecektir. Şüphesiz ki O hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir.
Hasan Basri Çantay:
Bir de (şöyle) dediler: «Şu davarların karınlarında bulunan (yavru) lar (canlı doğarsa) sâde erkeklerimiz için (halâldır), kadınlarımıza haram kılınmışdır. Eğer o, ölü (doğar) sa onlar bunda ortakdırlar». (Allah) onların (bu halâldır, bu haramdır yollu) vasıflarının cezasını verecekdir. Şübhesiz ki O, yegâne hüküm ve hikmet saahibidir, hakkıyle bilendir.
Muhammed Esed:
Ve onlar, "Şu hayvanların karnında olan her şey bizim erkeklerimize tahsis edilmiş, kadınlarımıza ise yasaklanmıştır: ama eğer ölü doğarsa o zaman her iki taraf da ondan paylarını alabilir" derler. (Allah,) onları (Kendisine haksız yere) isnat ettiklerinden dolayı cezalandıracaktır: Unutmayın ki O, hikmet sahibidir, her şeyi bilendir.
Gültekin Onan:
Bir de dediler ki: "
Ali Fikri Yavuz:
Bir de dediler ki: “- Şu davarların karınlarında bulunan yavrular sırf erkeklerimiz için halâldır
Portekizce:
Dizem ainda: O que há nas entranhas destes animais é lícito exclusivamente para os nossos varões e está vedado ásnossas mulheres; porém, se a cria nascer morta, todos desfrutarão dela! Ele os castigará por seus desatinos, porque éPrudente, Sapientíssimo.
İsveççe:
De säger också: "Det som dessa djur föder fram är tillåtet som föda för våra män och våra söner, men förbjudet för våra hustrur; men om det är dödfött får de också äta av det." [Gud] skall straffa dem för vad de påstår [om Honom]; Han är vis och Han har kännedom om allt.
Farsça:
و گفتند: آنچه در شکم این چهارپایان است [در صورتی که زنده بیرون آید] ویژه مردان ماست، و بر همسرانمان حرام است، و اگر مرده باشد همگی در آن شریکند؛ به زودی خدا آنان را بر این توصیف بی پایه و باطلشان جزا خواهد داد، زیرا خدا حکیم و داناست.
Kürtçe:
وە دەیانووت ئەوەی لەسکی ئەم ئاژەڵ و ماڵاتانە دایە تایبەتە بەنێرینەکانمانەوە (پیاوەکانمان) وە قەدەغە کراوە لەسەر ژنەکانمان وە ئەگەر مردارەوە بوو بوون ئەوا ھەموو تیایدا ھاوبەشو بەشدارن بەزوویی خوا سزای ئەم وەێفە (نەفامانە)یان دەداتەوە بێگومان خوا کار دروست و زانایە
Özbekçe:
Улар, мана шу чорваларнинг қорнидаги нарсалар эркакларимизга ҳалол, аёлларимизга ҳаром, дерлар. Агар у(қориндаги нарса) ўлик бўлса, улар унга шериклардир. Тезда уларга васфлари учун Ўзи жазо беражак. Албатта, У ҳикматли ва яхши билувчи зотдир.
Malayca:
Dan mereka berkata lagi: "Apa yang ada dalam perut binatang-binatang ternak itu (jika ia lahirkan hidup) adalah halal bagi lelaki-lelaki kami dan haram bagi perempuan-perempuan kami". Dan jika ia (dilahirkan) mati, maka mereka (lelaki perempuan) bersekutu padanya (bersama-sama memakannya). Allah akan membalas mereka tentang apa yang mereka tetapkan (mengenai halal dan haram) itu. Sesungguhnya Allah Maha Bijaksana, lagi Maha Mengetahui.
Arnavutça:
Dhe ata thanë: “Ajo që gjendet në barkun e këtyre shtazëve shtëpiake u përket vetëm meshkujve tonë, kurse për gratë tona janë të ndaluara. E, nëse lindin ato të ngordhura, ata të gjithë (burra e gra) janë pjesëmarrës në të”. Perëndia do t’i ndëshkojë ata për gënjeshtra. Se Ai, me të vërtetë, është i Plotëdijshëm dhe i Gjithëdijshëm.
Bulgarca:
И рекоха: “Това, което е в утробите на тези добичета, е чисто за мъжете ни и под възбрана за жените ни. А щом е мъртвородено, в него те са съучастници.” Ще им въздаде Той за тяхното предписание. Той е премъдър, всезнаещ.
Sırpça:
Они говоре: „Оно што је у утробама ове и ове стоке дозвољено је само нашим мушкарцима, а забрањено је нашим женама. А ако се плод изјалови, онда су у томе судионици.“ Аллах ће за неистине које причају да их казни, заиста је Он Мудри и Свезнајући.
Çekçe:
A říkají: 'To, co je v lůnech tohoto dobytka, je čisté jen pro naše muže a je zakázáno pro manželky naše.' Avšak narodí-li se to mrtvé, rozdělí se o to obě pohlaví. Bůh však je odmění za to, co Mu připisují - a On věru moudrý je i vševědoucí.
Urduca:
اور کہتے ہیں کہ جو کچھ ان جانوروں کے پیٹ میں ہے یہ ہمارے مردوں کے لیے مخصوص ہے اور ہماری عورتوں پر حرام، لیکن اگر وہ مُردہ ہو تو دونوں اس کے کھانے میں شریک ہو سکتے ہیں یہ باتیں جو انہوں نے گھڑ لی ہیں ان کا بدلہ اللہ انہیں دے کر رہے گا یقیناً وہ حکیم ہے اور سب باتوں کی اسے خبر ہے
Tacikçe:
Ва гуфтанд: «Он чӣ дар шиками ин чорпоён аст, барои мардони мо ҳалол ва барои занонамон ҳаром аст». Ва агар мурдор бошад, зану мард дар он шариканд. Худо ба сабаби ин гуфтор ҷазояшон хоҳад кард. Албатта Ӯ ҳакиму доност!
Tatarca:
Янә әйттеләр: "Бу хайваннарның карнындагы туачак балалары ирләребезгә генә хәләл булып, хатыннарыбызга хәрамдыр, әгәр үлсә, ул үлгән хайван иргә дә, хатынга да хәләл булыр", – дип, батыл хөкемнәрен дин хөкемнәре дип сыйфатлаганнары өчен тиздән җәза кылырбыз, бит Аллаһ хөкем итүче вә белүче.
Endonezyaca:
Dan mereka mengatakan: "Apa yang ada dalam perut binatang ternak ini adalah khusus untuk pria kami dan diharamkan atas wanita kami," dan jika yang dalam perut itu dilahirkan mati, maka pria dan wanita sama-sama boleh memakannya. Kelak Allah akan membalas mereka terhadap ketetapan mereka. Sesungguhnya Allah Maha Bijaksana lagi Maha Mengetahui.
Amharca:
«በነዚህም እንስሶች ሆዶች ውስጥ ያለው ለወንዶቻችን በተለይ የተፈቀደ ነው፡፡ በሚስቶቻችንም ላይ እርም የተደረገ ነው፡፡ ሙትም ቢኾን (ሙት ኾኖ ቢወለድ) እነርሱ (ወንዶቹም ሴቶቹም) በርሱ ተጋሪዎች ናቸው» አሉ፡፡ በመቅጠፋቸው አላህ በእርግጥ ይቀጣቸዋል፡፡ እርሱ ጥበበኛ ዐዋቂ ነውና፡፡
Tamilce:
இன்னும், “இந்த கால்நடைகளின் வயிறுகளில் இருப்பது எங்கள் ஆண்களுக்கு மட்டும் உரியது. (அதை அவர்கள் புசிக்கலாம். அது) எங்கள் பெண்களுக்கு தடுக்கப்பட்டது. அது செத்ததாக இருந்தால் அதில் அவர்களும் பங்காளிகள் (-எங்கள் பெண்களும் அதை சாப்பிடலாம்)’’ என்று கூறினர். அவர்களுடைய (இவ்)வர்ணிப்பிற்கு அவன் அவர்களுக்கு(த் தகுந்த) கூலி கொடுப்பான். நிச்சயமாக அவன் மகா ஞானவான், நன்கறிந்தவன் ஆவான்.
Korece:
또 그들이 말하더라 이 가 축들 태내의 모든 것은 남성을 위 한 양식으로 여성에게는 금기라 그러나 사생아가 태어난다면 그것 은 모두가 그안에 함께 했음이라 하더라 그들의 거짓함에 벌을 내 리시리니 그분은 지혜와 아심으로 충만하심이라
Vietnamca:
Chúng bảo: “Những gì trong bụng của những con thú nuôi này (nếu sinh ra còn sống) là dành riêng cho nam giới chúng ta và là điều cấm đối với các bà vợ của chúng ta, còn nếu sinh ra đã chết thì tất cả cùng hưởng chung.” Rồi đây, (Allah) sẽ đáp trả chúng (sự trừng phạt xứng đáng) cho sự bịa đặt của chúng. Quả thật, Allah là Đấng Anh Minh, Đấng Toàn Tri.
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: