Arapça:
وَجَعَلُوا لِلَّهِ شُرَكَاءَ الْجِنَّ وَخَلَقَهُمْ ۖ وَخَرَقُوا لَهُ بَنِينَ وَبَنَاتٍ بِغَيْرِ عِلْمٍ ۚ سُبْحَانَهُ وَتَعَالَىٰ عَمَّا يَصِفُونَ
Çeviriyazı:
vece`alû lillâhi şürakâe-lcinne veḫaleḳahüm veḫaraḳû lehû benîne vebenâtim bigayri `ilm. sübḥânehû vete`âlâ `ammâ yeṣifûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlar, Allah'a cinlerden de ortak koştular. Halbuki onları yaratan O'dur. Bilgileri olmadan O'na oğullar, kızlar uydurdular. O'nun şânı onların uydurdukları sıfatlardan münezzeh ve yücedir.
Diyanet İşleri:
Cinleri O yaratmışken kafirler Allah'a ortak koştular. Körü körüne O'na oğullar ve kızlar uydurdular. Haşa, O onların vasıflandırmalarından yücedir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Bir de Allah'a cinleri eş tanıdılar, halbuki onları da yaratan odur ve bilgisizlikle, onun oğulları, kızları olduğunu da uydurdular. O onların tavsif ettiği şeylerden arıdır ve yücedir.
Şaban Piriş:
Allah’ın yarattığı cinleri O’na ortak koştular. Cahilce O’nun için oğullar ve kızlar uydurdular. O, onların vasıflandırdıklarından münezzeh ve çok yücedir.
Edip Yüksel:
ALLAH'a cinleri ortak koştular. Halbuki onları O yaratmıştır. Bilmeden O'na oğullar ve kızlar yakıştırdılar. O'nun şanı yücedir, onların nitelemelerinden çok üstündür.
Ali Bulaç:
Cinleri Allah'a ortak koştular. Oysa onları O yaratmıştır. Bir de hiçbir bilgiye dayanmaksızın O'na oğullar ve kızlar yakıştırıp-uydurdular. O ise nitelendiregeldikleri şeylerden Yücedir, uzaktır.
Suat Yıldırım:
Böyle iken tuttular, cinleri Allah'a şerik yaptılar; halbuki bunları da O yaratmıştır. Bundan başka O’na birtakım oğullar ve kızlar yakıştırdılar. Ne dediklerini bildikleri yok! O, müşriklerin Kendisine isnad ettikleri bu gibi nitelendirmelerden münezzehtir, yücedir. [2,116; 4,117-120; 18,50; 19,44; 36,60-61; 34,41]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve Allah Teâlâ için cinleri ortak kıldılar. Halbuki, onları da o yaratmıştır. Ve Cenâb-ı Hakk´a bilmeksizin oğullar ve kızlar uydurdular, onun Zât-ı Subhanîsi ise vasfettiklerinden münezzehtir, müteâlîdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Allah'a bir de cinleri/gözle görülmeyen yaratıkları ortak koştular. Oysaki, onları O yaratmıştır. Bilgisizce O'na oğullar ve kızlar isnat etme saçmalığını gösterdiler. Şanı yücedir O'nun! Onların nitelemelerinin ötesindedir O!
Bekir Sadak:
Sana, «Sen okumussun» derler
İbni Kesir:
Cinnleri, Allah´a ortak koştılar. Halbuki onları, O yaratmıştır. Bilmeden O´na oğullar ve kızlar uydurdular. Haşa O, onların vasıflandırdıklarından yüce ve münezzehtir.
Adem Uğur:
Cinleri Allah´a ortak koştular. Oysa ki onları da Allah yaratmıştı. Bilgisizce O´na oğullar ve kızlar yakıştırdılar. Hâşâ! O, onların ileri sürdüğü vasıflardan uzak ve yücedir.
İskender Ali Mihr:
Cinleri Allah´a ortak kıldılar. Onları da O (Allah) yarattı. İlimleri olmaksızın, “O´nun oğulları ve kızları var” yalanını uydurdular. O Sübhan´dır (herşeyden münezzehtir), vasıflandırdıkları şeylerden yücedir.O Sübhan´dır (herşeyden münezzehtir) vasıflandırdıkları şeylerden yücedir.
Celal Yıldırım:
Bir de cinleri, —O yarattığı halde— Allah´a ortak koştular. Ayrıca O´na, bilgisizce oğullar ve kızlar uydurup saçmaladılar. Allah onların vasfedegeldiklerinden paktır ve çok yücedir.
Tefhim ul Kuran:
Cinleri Allah´a ortak koştular. Oysa onları da O yaratmıştır. Bir de hiç bir bilgiye dayanmaksızın O´na oğullar ve kızlar yakıştırıp uydurdular. O ise nitelendiregeldikleri şeylerden yücedir, uzaktır.
Fransızca:
Et ils ont désigné des associés à Allah : les djinns, alors que c'est Lui qui les a créés. Et ils Lui ont inventé, dans leur ignorance. des fils et des filles, Gloire à Lui ! Il transcende tout ce qui lui attribuent.
İspanyolca:
Han hecho de los genios asociados de Alá, siendo así que Él es Quien los ha creado. Y Le han atribuido, sin conocimiento, hijos e hijas. ¡Gloria a Él! ¡Está por encima de lo que Le atribuyen!
İtalyanca:
Hanno associato ad Allah i démoni, mentre è Lui che li ha creati. E Gli hanno attribuito, senza nulla sapere, figli e figlie. Gloria a Lui: Egli è superiore a quello che Gli attribuiscono.
Almanca:
Doch sie gesellten ALLAH Partner von Dschinn bei - und bereits erschuf ER sie. Und sie haben Ihm Söhne und Töchter angedichtet ohne Wissen. Gepriesenerhaben ist ER über das, was sie erdichten.
Çince:
真主创造精灵,而他们以精灵为真主的伙伴,并且无知地替他捏造许多儿女。赞颂真主,超绝万物,他是超乎他们的叙述的!
Hollandaca:
Zij hebben de geniussen met God vereenigd, terwijl hij het is, die ze heeft geschapen. In hunne onwetendheid schrijven zij hem zonen en dochters toe. Geloofd zij hij, en het zij verre van hem, wat zij met hem vereenigen.
Rusça:
Они приобщили к Аллаху в сотоварищи джиннов, а ведь Он создал их. Они выдумали для Него сыновей и дочерей, не имея об этом никакого знания. Пречист Он и превыше всего, что они приписывают Ему.
Somalice:
Waxay u Yeeleen Gaalado Eebe Shurako Jinni ah Isagoo Abuuray waxay ku Sheegeen(Been) Eebe Wiilal iyo Gabdho Iyagoon wax Ogayn, waa ka Nasahanyahay Eebe waana ka Sarreeyaa waxay ku Sheegi.
Swahilice:
Bado wamemfanyia Mwenyezi Mungu majini kuwa washirika wake, na hali Yeye ndiye aliye waumba. Na wakamzulia, bila ya ujuzi wowote, kuwa ana wana wa kiume na wa kike. Subhanahu, Ametakasika na ametukuka juu ya hayo wanayo mbandikiza nayo!
Uygurca:
جىنلارنى اﷲ ياراتقان تۇرسا، (مۇشرىكلار) جىنلارنى اﷲ قا (مۇشرىكلار ئىختىرا قىلغان نەرسىلەردىن) پاكتۇر، ئۇلارنىڭ سۈپەتلىگەنلىرىدىن ئۈستۈندۇر
Japonca:
かれらは幽精〔ジン〕をアッラーと同位に置く。だがかれら(幽精)はかれが創られたもの。またかれら(不信者)は知識もなく,愚かにもかれに男児や女児があるとする。かれに讃えあれ。かれはかれらが同列にするものの上に,高くおいでになられる。
Arapça (Ürdün):
«وجعلوا لله» مفعول ثان «شركاءَ» مفعول أول ويبدل منه «الجنَّ» حيث أطاعوهم في عبادة الأوثان «و» قد «خلقهم» فكيف يكونون شركاء «وخرَقوا» بالتخفيف والتشديد أي اختلقوا «له بنين وبنات بغير علم» حيث قالوا عزيز ابن الله والملائكة بنات الله «سبحانه» تنزيها له «وتعالى عما يصفون» بأن له ولدا.
Hintçe:
और उन (कम्बख्तों) ने जिन्नात को ख़ुदा का शरीक बनाया हालॉकि जिन्नात को भी ख़ुदा ही ने पैदा किया उस पर भी उन लोगों ने बे समझे बूझे ख़ुदा के लिए बेटे बेटियाँ गढ़ डालीं जो बातों में लोग (उसकी शान में) बयान करते हैं उससे वह पाक व पाकीज़ा और बरतर है
Tayca:
และพวกเขาได้ให้มีขึ้นแก่อัลลอฮ์ ซึ่งบรรดาภาคีแห่งญิน ทั้งๆ ที่พระองค์ทรงบังเกิดพวกเขา แต่พวกเขา ได้อุปโลกษ์ให้แก่พระองค์ซึ่งบรรดาบุตรชาย และบรรดาบุตรหญิง โดยปราศจากความรู้ พระองค์ทรงบริสุทธิ์และทรงสูงส่งเกินกว่าที่พวกเขาจะกล่าวให้ลักษณะกัน
İbranice:
הם לקחו את השדים כשותפים לאלוהים, (למרות) שהוא זה שברא אותם. והם ייחסו לו בנים ובנות מבלי לדעת (את האמת.) ישתבח שמו ויתעלה מעל התארים אשר בהם יתארו אותו
Hırvatça:
I oni drže da su džini Allahu takmaci, a On je njih stvorio, i izmislili su, ne znajući šta govore, da On ima sinove i kćeri. Uzvišen je On i vrlo visoko iznad onoga kako Ga oni opisuju!
Rumence:
Ei i-au făcut semeni lui Dumnezeu pe ginni, pe când El este Cel ce i-a creat. Au născocit, fără de ştiinţă, că ar avea fii şi fiice. Mărire şi Înălţare lui peste tot ce ei înfăţişează!
Transliteration:
WajaAAaloo lillahi shurakaa aljinna wakhalaqahum wakharaqoo lahu baneena wabanatin bighayri AAilmin subhanahu wataAAala AAamma yasifoona
Türkçe:
Allah'a bir de cinleri/gözle görülmeyen yaratıkları ortak koştular. Oysaki, onları O yaratmıştır. Bilgisizce O'na oğullar ve kızlar isnat etme saçmalığını gösterdiler. Şanı yücedir O'nun! Onların nitelemelerinin ötesindedir O!
Sahih International:
But they have attributed to Allah partners - the jinn, while He has created them - and have fabricated for Him sons and daughters. Exalted is He and high above what they describe
İngilizce:
Yet they make the Jinns equals with Allah, though Allah did create the Jinns; and they falsely, having no knowledge, attribute to Him sons and daughters. Praise and glory be to Him! (for He is) above what they attribute to Him!
Azerbaycanca:
Cinləri (Allah) yaratdığı halda, (kafirlər və cahillər) onları Allaha şərik qoşdular, (nəyə inandıqlarını, nə danışdıqlarını) bilmədən (özlərindən) Onun üçün oğullar və qızlar uydurub düzəltdilər. Allah isə onların Ona aid etdikləri sifətlərdən uzaqdır (pakdır) və yüksəksə durur.
Süleyman Ateş:
(Tuttular) cinleri Allah'a ortak yaptılar. Halbuki onları O yaratmıştır. Bilmeden O'na oğullar ve kızlar icadettiler. Haşa O, onların ileri sürdüğü niteliklerden münezzehtir!
Diyanet Vakfı:
Cinleri Allah'a ortak koştular. Oysa ki onları da Allah yaratmıştı. Bilgisizce O'na oğullar ve kızlar yakıştırdılar. Haşa! O, onların ileri sürdüğü vasıflardan uzak ve yücedir.
Erhan Aktaş:
Cinnleri(1) Allah’a ortak koştular. Oysa onları da O yaratmıştır. Bir bilgiye dayanmadan O’na oğullar ve kızlar isnat ettiler! O, onların niteledikleri şeylerden uzaktır ve yücedir.
Kral Fahd:
Cinleri Allah’a ortak koştular. Oysa ki onları da Allah yaratmıştı. Bilgisizce O'na oğullar ve kızlar yakıştırdılar. Hâşâ! O, onların ileri sürdüğü vasıflardan uzak ve yücedir.
Hasan Basri Çantay:
Cinleri Ona (Allaha) ortak yapdılar. Halbuki bunları da O yaratmışdır. Bundan başka (ne dediklerini) bilmeden Onun oğulları ve kızları olduğunu da uydurub söylediler. Onun zâti ise vasfedegeldiklerinden çok uzakdır, çok yücedir.
Muhammed Esed:
Ama bazıları bütün görünmez varlık türlerine, Allahın yanında (Ona denk) bir yer yakıştırmaya başladılar, halbuki onları(n tümünü) yaratan Odur; ve cehaletleri yüzünden Ona oğullar ve kızlar isnat ettiler! O, sonsuz ihtişam sahibidir ve insanların her türlü tasavvur ve tahayyülünü aşan bir yüceliğe sahiptir:
Gültekin Onan:
Cinleri Tanrı´ya ortak koştular. Oysa onları O yaratmıştır. Bir de hiç bir bilgiye dayanmaksızın O´na oğullar ve kızlar yakıştırıp uydurdular. O ise nitelendiregeldikleri şeylerden yücedir, uzaktır.
Ali Fikri Yavuz:
Böyleyken, tuttular Allah’a cin’leri ortak koştular. Halbuki onları da Allah yaratmıştır. Bir de bilgileri olmadan Allah’ın oğulları ve kızları olduğunu uydururlar. Allah onların (ortak ve çocuk edinme) vasıflamalarından münezzehtir
Portekizce:
Mesmo assim atribuem como parceiros a Deus os gênios, embora fosse Ele Quem os criasse; e, nesciamente,inventaram-Lhe filhos e filhas. Glorificado e exaltado seja, por tudo quanto Lhe atribuem.
İsveççe:
De har velat göra de osynliga väsendena till Guds medhjälpare - [väsen] som Gud har skapat - och i sin okunnighet har de uppfunnit söner och döttrar åt Honom. Nej, stor är Han i Sin härlighet, höjd högt över [alla försök] att beskriva [Hans väsen].
Farsça:
[مشرکان] برای خدا شریکانی از جن قرار دادند، در حالی که همه آنها را خدا آفرید، و از روی جهل و بی دانشی برای خدا پسران و دخترانی انگاشتند؛ منزّه و برتر است از آنچه آنان توصیف می کنند.
Kürtçe:
ھاوبەشانێکیان بڕیارداوە بۆ خوا کە جنۆکەن لەکاتێکدا خوا ئەو (جنۆکانەی) دروست کردووە بەدرۆ و بوختان چەند کوڕ و کچیان بڕیاردا بۆ خوا بەبێ زانیاری پاک و بێگەردی بۆ خوا لەوەی کە ئەو بێ بڕوایانە بڕیاری ئەدەن بۆ خوا
Özbekçe:
Улар жинларни Аллоҳга шерик қилдилар. Ҳолбуки, у ҳаммаларини яратган зотдир. Илмсиз ҳолда унга ўғиллар ва қизлар ясадилар. У улар васф қилган нарсалардан пок ва олий бўлди. (Жинларда инсонлардан бошқача–ғайри табиий баъзи сифатлар борлигини билгач, уларда илоҳий сифатлар бўлса керак, деб гумон қилдилар ва Аллоҳга ширк келтирдилар. Ислом ақидасидан ўзга ақидаларда ушбу нарса бор, десак муболаға бўлмайди.)
Malayca:
Dan mereka menjadikan jin sekutu bagi Allah, padahal Allah jualah yang mencipta jin-jin itu; dan mereka berdusta terhadap Allah dengan mengada-adakan bagiNya anak-anak lelaki dan anak-anak perempuan, dengan tidak berdasarkan sebarang pengetahuan. Maha Suci Allah dan Maha Tinggilah Ia dari apa yang mereka sifatkan!
Arnavutça:
Idhujtarët i kanë trilluar Atij nga injoranca, djem e vajza. Qoftë lavdëruar Ai dhe qoftë shumë lart nga ajo që i përshkruajnë ata!
Bulgarca:
И отредиха на Аллах съдружници и от джиновете, въпреки че Той ги е сътворил. И в своето неведение Му измислиха синове и дъщери. Пречист е Той, превисоко е над онова, с което Го описват!
Sırpça:
И они су придружили џинне у обожавању Аллаха, а Он је њих створио, и измислили су, не знајући шта говоре, да Он има синове и кћери. Узвишен је Он и врло високо изнад онога како Га они описују!
Çekçe:
A oni učinili z džinů společníky Bohu, zatímco byl to On, jenž je stvořil, a v neznalosti své vymyslili Mu syny a dcery. Chvála Jemu, jenž povznesen je nade vše, co mu připisují!
Urduca:
اِس پر بھی لوگوں نے جنوں کو اللہ کا شریک ٹھیرا دیا، حالانکہ وہ اُن کا خالق ہے، اور بے جانے بوجھے اس کے لیے بیٹے اور بیٹیاں تصنیف کر دیں، حالانکہ وہ پاک اور بالا تر ہے اُن باتوں سے جو یہ لوگ کہتے ہیں
Tacikçe:
Барои Худо шариконе аз ҷин қарор доданд ва ҳол он ки ҷинро Худо офаридааст. Ва бе ҳеҷ донише ба дурӯғ духтароневу писароне барои Ӯ тасаввур карданд. Ӯ пок аст ва болотар аст аз он чӣ васфаш мекунанд!
Tatarca:
Адашкан кешеләр җеннәрне Аллаһуга тиңдәш кылалар, хәлбуки аларны Аллаһ үзе халык кылды, янә бернинди дәлилсез Аллаһуның угълы вә кызы бар дип, ялганны Аллаһуга нисбәт кылалар. Җаһилләр сыйфатлаган тиешсез сыйфатлардан Аллаһ бик тә пакь вә андый кимчелектән бик тә югары.
Endonezyaca:
Dan mereka (orang-orang musyrik) menjadikan jin itu sekutu bagi Allah, padahal Allah-lah yang menciptakan jin-jin itu, dan mereka membohong (dengan mengatakan): "Bahwasanya Allah mempunyai anak laki-laki dan perempuan", tanpa (berdasar) ilmu pengetahuan. Maha Suci Allah dan Maha Tinggi dari sifat-sifat yang mereka berikan.
Amharca:
ለአላህም አጋንንትን የፈጠራቸው ሲኾን (በመታዘዝ) ተጋሪዎች አደረጉ፡፡ ወንዶች ልጆችንና ሴቶች ልጆችንም ያለ ዕውቀት ለእርሱ ቀጠፉ፡፡ (አላህ) ጥራት የተገባው ከሚሉት ነገር የላቀ ነው፡፡
Tamilce:
இன்னும், அவர்கள் ஜின்களை அல்லாஹ்விற்கு இணையான தெய்வங்களாக ஆக்கினர். அவனோ அவர்களைப் படைத்திருக்கிறான். இன்னும், அறிவின்றி அவனுக்கு மகன்களையும், மகள்களையும் கற்பனை செய்தனர். அவன் (இந்த கற்பனைகளை விட்டு) மகாத் தூயவன். இன்னும் அ(ந்த இணைவைப்ப)வர்கள் வருணிப்பதை விட்டு அவன் மிக உயர்ந்தவன்.
Korece:
그런데도 그들은 하나님께서 창조한 영마를 그분께 비유하 여 거역하고 있으며 그들은 또한 무지하여 하나님께 아들과 딸들이있다고 하더라 그분께서 영광을 홀로 받으소서 그분은 그들이 묘 사하는 것과 전혀 다른 고귀한 분 이시라
Vietnamca:
Tuy nhiên, (những kẻ đa thần) đã tôn loài Jinn làm các thần linh cùng với Allah trong khi Ngài tạo ra chúng. Họ đã gán cho Ngài những đứa con trai và những đứa con gái một cách không hiểu biết. Vinh quang thay Ngài, Ngài tối cao vượt xa những gì họ đã gán cho Ngài.
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: