Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

83

Sûredeki Ayet No: 

23

Ayet No: 

5871

Sayfa No: 

588

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

عَلَى الْأَرَائِكِ يَنظُرُونَ

Çeviriyazı: 

`ale-l'erâiki yenżurûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Tahtlar üzerinde etrafa bakarlar.

Diyanet İşleri: 

İyiler, şüphesiz, nimet içinde ve tahtlar üzerinde etrafı seyrederler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Tahtlar üstünde bakarlar.

Şaban Piriş: 

Koltuklar üzerinde, bakıyorlar.

Edip Yüksel: 

Koltuklar üzerinde çevreyi seyrederler.

Ali Bulaç: 

Tahtlar üzerinde bakıp-seyretmektedirler.

Suat Yıldırım: 

Koltuklarına kurulup neşe ile etrafa bakınırlar.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

83:22

Yaşar Nuri Öztürk: 

Koltuklar üzerinde seyre dalarlar.

Bekir Sadak: 

Suclular, suphesiz, inanmis olanlara gulerlerdi.

İbni Kesir: 

Tahtlar üzerinde temaşa ederler.

Adem Uğur: 

Onlar orada koltuklar üzerinde etrafa bakarlar.

İskender Ali Mihr: 

Tahtlar üzerinde (oturup) seyrederler.

Celal Yıldırım: 

Tahtlar üzerinde (çevreyi) seyredeceklerdir.

Tefhim ul Kuran: 

Tahtlar üzerinde bakıp seyretmektedirler.

Fransızca: 

sur les divans, ils regardent.

İspanyolca: 

en sofás, observando...

İtalyanca: 

[appoggiati] su alti divani guarderanno.

Almanca: 

Sie sind auf Liegen, sie schauen.

Çince: 

靠在床上注视著,

Hollandaca: 

Op zetels (uitgestrekt), zullen zij voorwerpen van genoegens aanschouwen.

Rusça: 

и будут созерцать на ложах.

Somalice: 

(Maalinta Qiyaamana) Sariiro yay ku dangiigsanaan oy wax ka daawan.

Swahilice: 

Wakae juu ya viti vya enzi wakiangalia.

Uygurca: 

ئۇلار تەختلەر ئۈستىدە تۇرۇپ (اﷲ نىڭ جەننەتتە ئۇلارغا بەرگەن تۈرلۈك نېمەتلىرىگە) قارايدۇ

Japonca: 

かれらは寝床に寄って,見渡すであろう。

Arapça (Ürdün): 

«على الأرائك» السرر في الحجال «ينظرون» ما أعطوا من النعيم.

Hintçe: 

तख्तों पर बैठे नज़ारे करेंगे

Tayca: 

พวกเขาจะมองดูจากบนเตียง

İbranice: 

הם יישבו על כורסאות ויביטו סביבם בפליאה

Hırvatça: 

sa divana prekrivenih gledati,

Rumence: 

întinşi pe paturi, vor privi în jurul lor.

Transliteration: 

AAala alaraiki yanthuroona

Türkçe: 

Koltuklar üzerinde seyre dalarlar.

Sahih International: 

On adorned couches, observing.

İngilizce: 

On Thrones (of Dignity) will they command a sight (of all things):

Azerbaycanca: 

Onlar taxtlar üstündə (əyləşib Allahın hazır etdiyi ne’mətlərə) tamaşa edəcəklər.

Süleyman Ateş: 

Divanlar üzerinde oturup bakarlar.

Diyanet Vakfı: 

Onlar orada koltuklar üzerinde etrafa bakarlar.

Erhan Aktaş: 

Tahtlar üzerinde nimetleri seyre dalarlar.

Kral Fahd: 

Onlar orada koltuklar üzerinde etrafa bakarlar.

Hasan Basri Çantay: 

(süslü) tahtlar üzerinde (kendilerine verilen ni´metleri) temâşâ edeceklerdir.

Muhammed Esed: 

sedirler üzerinde (uzanarak) bakacaklar (Allah´a):

Gültekin Onan: 

Tahtlar üzerinde bakıp seyretmektedirler.

Ali Fikri Yavuz: 

Koltuklar üzerinde (neşe ile etrafı) seyrederler.

Portekizce: 

Reclinados sobre almofadas, olhando-se de frente.

İsveççe: 

[När de, vilande] på högsäten, betraktar [allt det som deras Herre har skänkt dem]

Farsça: 

بر تخت ها [ی آراسته و پرارزش تکیه زده و مناظر زیبای بهشت را با چشم سر و جمال محبوب را با چشم دل] می نگرند.

Kürtçe: 

لەسەر تەخت وبارەگاوە سەیر دەکەن

Özbekçe: 

Пардали баланд сўрилар устида назар солиб турарлар.

Malayca: 

Mereka berehat di atas pelamin-pelamin (yang berhias), sambil melihat (segala keindahan dan kemuliaan yang disediakan untuk mereka di situ).

Arnavutça: 

e nga divanet – kanapet do të shikojnë,

Bulgarca: 

от престоли гледат [към техния Господ].

Sırpça: 

са дивана прекривених да гледају,

Çekçe: 

na pohovkách ležíce se budou rozhlížet.

Urduca: 

اونچی مسندوں پر بیٹھے نظارے کر رہے ہوں گے

Tacikçe: 

бар тахтҳо нишаста ва назора мекунанд.

Tatarca: 

яхшы урындыкларга утырып шатлык белән бер-берсенә карарлар.

Endonezyaca: 

mereka (duduk) di atas dipan-dipan sambil memandang.

Amharca: 

በባለ አጎበር አልጋዎች ላይ ኾነው ይመለከታሉ፡፡

Tamilce: 

கட்டில்கள் மீது (சாய்ந்தவர்களாக சொர்க்கத்தின் அருட்கொடைகளை) கண்டுகளிப்பார்கள்.

Korece: 

그들은 안락 의자에서 바라 볼 것이라

Vietnamca: 

Họ sẽ nghỉ ngơi trên những chiếc ghế dài có lưng tựa, ngắm nhìn xung quanh.