Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

77

Sûredeki Ayet No: 

9

Ayet No: 

5631

Sayfa No: 

580

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَإِذَا السَّمَاءُ فُرِجَتْ

Çeviriyazı: 

veiẕe-ssemâü füricet.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Gök yarıldığı zaman,

Diyanet İşleri: 

Gök yarıldığı zaman,

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve gök yarılınca.

Şaban Piriş: 

Gök yarıldığı

Edip Yüksel: 

Göğün yarıldığı,

Ali Bulaç: 

Gök yarıldığı zaman

Suat Yıldırım: 

Gök yarıldığı zaman,

Ömer Nasuhi Bilmen: 

77:8

Yaşar Nuri Öztürk: 

Gök yarıldığında,

Bekir Sadak: 

O gun yalanlamis olanlarin vay haline!

İbni Kesir: 

Gök yarıldığı vakit,

Adem Uğur: 

Gökkubbe yarıldığı zaman,

İskender Ali Mihr: 

Ve o zaman gök yarılmıştır.

Celal Yıldırım: 

Gök açılıp varıldığı zaman,

Tefhim ul Kuran: 

Gök yarıldığı zaman

Fransızca: 

et que le ciel sera fendu,

İspanyolca: 

cuando el cielo se hienda,

İtalyanca: 

e si fenderà il cielo

Almanca: 

und wenn der Himmel mit Öffnung versehen wird,

Çince: 

当天体破裂的时候,

Hollandaca: 

En de hemel gespleten,

Rusça: 

когда расколется небо,

Somalice: 

Oo samadu Dildillaacdo.

Swahilice: 

Na mbingu zitakapo pasuliwa,

Uygurca: 

ئاسمان يېرىلغان چاغدا

Japonca: 

天が裂け散る時,

Arapça (Ürdün): 

«وإذا السماء فرجت» شقت.

Hintçe: 

और जब आसमान फट जाएगा

Tayca: 

และเมื่อชั้นฟ้าถูกแยกออก

İbranice: 

והשמים יבוקעו

Hırvatça: 

i kada se nebo otvori,

Rumence: 

când cerul va fi despicat

Transliteration: 

Waitha alssamao furijat

Türkçe: 

Gök yarıldığında,

Sahih International: 

And when the heaven is opened

İngilizce: 

When the heaven is cleft asunder;

Azerbaycanca: 

Göy yarılacağı;

Süleyman Ateş: 

Gök yarıldığı zaman,

Diyanet Vakfı: 

Gökkubbe yarıldığı zaman,

Erhan Aktaş: 

Gök aralandığında.

Kral Fahd: 

gökkubbe yarıldığı,

Hasan Basri Çantay: 

gök (yüzü) yarıldığı zaman,

Muhammed Esed: 

ve gök parçalandığı zaman,

Gültekin Onan: 

Gök yarıldığı zaman,

Ali Fikri Yavuz: 

Gök yarıldığı zaman,

Portekizce: 

Quando o céu se fender,

İsveççe: 

och himlen rämnar,

Farsça: 

و آن زمانی که آسمان بشکافد.

Kürtçe: 

وە دەمێك کە ئاسمان کەلێنی تێ بوو

Özbekçe: 

Ва вақтики, осмон ёрилса.

Malayca: 

Dan apabila langit terbelah;

Arnavutça: 

dhe kur të çahet qielli

Bulgarca: 

и когато небето бъде разцепено,

Sırpça: 

и када се отвори небо,

Çekçe: 

až nebesa se roztrhnou,

Urduca: 

اور آسمان پھاڑ دیا جائے گا

Tacikçe: 

ва он гоҳ ки осмон бишикофад,

Tatarca: 

Дәхи күк ярылса.

Endonezyaca: 

dan apabila langit telah dibelah,

Amharca: 

ሰማይም በተከፈተች ጊዜ፡፡

Tamilce: 

இன்னும், வானம் பிளக்கப்படும்போது,

Korece: 

하늘이 쪼개어 지며

Vietnamca: 

Khi bầu trời bị nứt ra.