Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

77

Sûredeki Ayet No: 

5

Ayet No: 

5627

Sayfa No: 

580

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَالْمُلْقِيَاتِ ذِكْرًا

Çeviriyazı: 

felmülḳiyâti ẕikrâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bir öğüt bırakanlara,

Diyanet İşleri: 

Birbiri ardından gönderilenlere ve görevlerine koştukça koşanlara, Allah'ın buyruklarını yaydıkça yayanlara ve hak ile batılın arasını ayırdıkça ayıranlara, kötülüğü önlemek veya uyarmak için vahiy getiren meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyamet şüphesiz kopacaktır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Öğütleri telkin edenlere.

Şaban Piriş: 

Zikri ulaştıranlara

Edip Yüksel: 

Mesajı verenlere,

Ali Bulaç: 

Zikr (vahy, öğüt) bırakanlara;

Suat Yıldırım: 

Hak sahiplerine özür, yahut haksızlara tehdit olarak vahyi getiren melekler hakkı için:

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Sonra bir öğüt bırakanlara.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Öğüt ulaştıranlara/Kur'an'ı ulaştıranlara,

Bekir Sadak: 

Peygamberlere ummetleri hakkinda sahidlik vakitleri bildirildigi zaman

İbni Kesir: 

Zikri getirenlere,

Adem Uğur: 

Öğüt telkin edenlere

İskender Ali Mihr: 

Ve de zikri ilka edenlere (andolsun).

Celal Yıldırım: 

77:4

Tefhim ul Kuran: 

Zikr (vahy, öğüt) bırakanlara

Fransızca: 

et lancent un rappel

İspanyolca: 

¡Por los que lanzan una amonestación

İtalyanca: 

e per quelle che lanciano un monito

Almanca: 

dann den Ermahnendes Überbringenden,

Çince: 

乃传授教训者,

Hollandaca: 

En bij hen die de goddelijke vermaning mededeelen.

Rusça: 

и передающими Напоминание

Somalice: 

iyo malaa'igta waxyiga soo Dajisa.

Swahilice: 

Na zinazo peleka mawaidha!

Uygurca: 

(بەندىلەرگە) ئۆزرە (قالدۇرماسلىق) ياكى (اﷲ نىڭ ئازابىدىن) ئاگاھلاندۇرۇش ئۈچۈن ۋەھىينى (پەيغەمبەرلەرگە) ئېلىپ چۈشكۈچى پەرىشتىلەر بىلەن قەسەمكى،

Japonca: 

啓示を預言者たちに伝える天使たちにおいて(誓う)。

Arapça (Ürdün): 

«فالملقيات ذكرا» أي الملائكة تنزل بالوحي إلى الأنبياء والرسل يلقون الوحي إلى الأمم.

Hintçe: 

फिर फरिश्तों की क़सम जो वही लाते हैं

Tayca: 

ขอสาบานต่อมะลาอิกะฮฺที่นำมามอบแก่บรรดานะบี

İbranice: 

ובמלאכים אשר מורידים את המסרים

Hırvatça: 

i onih što Opomenu dostavljaju,

Rumence: 

Pe ai amintirii aducători!

Transliteration: 

Faalmulqiyati thikran

Türkçe: 

Öğüt ulaştıranlara/Kur'an'ı ulaştıranlara,

Sahih International: 

And those [angels] who deliver a message

İngilizce: 

Then spread abroad a Message,

Azerbaycanca: 

And olsun vəhyi (peyğəmbərlərə) çatdıranlara-

Süleyman Ateş: 

Öğüt bırakanlara:

Diyanet Vakfı: 

Öğüt telkin edenlere;

Erhan Aktaş: 

Ve de öğüdü ulaştıranlara,

Kral Fahd: 

öğüt telkin edenlere

Hasan Basri Çantay: 

(5-6) kötülüğü imhaa ye, azâb ile tehdide çalışan peygamberlere vahyi getiren (melek) lere,

Muhammed Esed: 

ve sonra bir öğüt ve hatırlatmada bulunan,

Gültekin Onan: 

Zikr (vahy, öğüt) bırakanlara

Ali Fikri Yavuz: 

(5-6) Hak sahiblerine özür, yahud haksızlara azab olarak vahyi peygamberlere getiren melekler hakkı için

Portekizce: 

Comunicadores da Mensagem,

İsveççe: 

och ger en påminnelse,

Farsça: 

و سوگند به آن فرشتگانی که القاکننده آیات آسمانی به پیامبران [اند،]

Kürtçe: 

ئەمجا سوێند بەو (فریشتانە) ش پەیامی (خوا بە پێغەمبەران) دەگەیەنن

Özbekçe: 

Ваҳийни ташувчилар билан қасам.

Malayca: 

Lalu menyampaikan pengajaran dan peringatan (kepada manusia),

Arnavutça: 

në ata që përcjellin këshillat,

Bulgarca: 

и в донасящите откровение,

Sırpça: 

и оних што достављају Опомену,

Çekçe: 

a připomenutí vrhajících,

Urduca: 

پھر (دلوں میں خدا کی) یاد ڈالتی ہیں

Tacikçe: 

ва савганд ба онҳо, ки ваҳйи Худоро мефароранд,

Tatarca: 

Вә пәйгамбәрләргә вәхийне салучы фәрештәләр белән ант итәмен.

Endonezyaca: 

dan (malaikat-malaikat) yang menyampaikan wahyu,

Amharca: 

መገሠጫን (ወደ ነቢያት) ጣይዎች በኾኑትም፣

Tamilce: 

(நபிமார்கள் மீது வேதங்களை) இறக்குகிற (வான)வர்கள் மீது சத்தியமாக!

Korece: 

계시를 전하여 주는 자들을 두고 맹세하나니

Vietnamca: 

Thề bởi các Thiên Thần mang thông điệp nhắc nhở.