Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

77

Sûredeki Ayet No: 

4

Ayet No: 

5626

Sayfa No: 

580

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَالْفَارِقَاتِ فَرْقًا

Çeviriyazı: 

felfâriḳâti ferḳâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Seçip ayıranlara,

Diyanet İşleri: 

Birbiri ardından gönderilenlere ve görevlerine koştukça koşanlara, Allah'ın buyruklarını yaydıkça yayanlara ve hak ile batılın arasını ayırdıkça ayıranlara, kötülüğü önlemek veya uyarmak için vahiy getiren meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyamet şüphesiz kopacaktır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Gerçekle aslı olmayanı ayırt edenlere.

Şaban Piriş: 

Ayırdıkça ayıranlara

Edip Yüksel: 

Ayırdıkça ayıranlara,

Ali Bulaç: 

Böylece ayırdıkça ayıranlara,

Suat Yıldırım: 

Hakla batılı, doğru ile eğriyi ayırt edenler,

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Sonra ayrılmakla ayıranlara.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Gerektiği şekilde ayıranlara,

Bekir Sadak: 

Daglar pamuk gibi atildigi zaman,

İbni Kesir: 

Böylece ayırdıkça ayıranlara,

Adem Uğur: 

(Hak ile batılı) birbirinden iyice ayıranlara

İskender Ali Mihr: 

Ve de ayırdıkça ayıranlara (andolsun).

Celal Yıldırım: 

(4-5-6-7) Kötülüğü temizlemek, yanlış yoldakileri uyarmak üzere vahiy (veya öğüt) getirip (Peygamberin kalbine) sunanlara and olsun ki, size va´dolunan elbette meydana gelecektir.

Tefhim ul Kuran: 

Böylece ayırdıkça ayıranlara,

Fransızca: 

Par ceux qui séparent nettement (le bien et le mal) ,

İspanyolca: 

¡Por los que distinguen claramente!

İtalyanca: 

per quelle che separano con esattezza

Almanca: 

dann den im Unterscheiden Unterscheidenden,

Çince: 

而使之分散,

Hollandaca: 

En bij hen die waarheid van leugen afscheiden, door die te erkennen.

Rusça: 

различающими твердо,

Somalice: 

Iyo malaa'igta Xaqa iyo Baadilka kala Bixisa.

Swahilice: 

Na zinazo farikisha zikatawanya!

Uygurca: 

(ھەق بىلەن باتىلنىڭ، ھارام بىلەن ھالالنىڭ) ئارىسىنى ئايرىغۇچى پەرىشتىلەر بىلەن قەسەمكى،

Japonca: 

真理と虚偽を区別する(クルアーンの)啓示において。

Arapça (Ürdün): 

«فالفارقات فرقا» أي آيات القرآن تفرق بين الحق والباطل والحلال والحرام.

Hintçe: 

फिर (उनको) फाड़ कर जुदा कर देती हैं

Tayca: 

ขอสาบานต่อมะลาอิกะฮฺที่จำแนกระหว่างความจริงกับความเท็จ

İbranice: 

ובמלאכים אשר מפרידים בין הטוב לרע

Hırvatça: 

i onih što razdvajaju

Rumence: 

Pe despărţitorii osânditori!

Transliteration: 

Faalfariqati farqan

Türkçe: 

Gerektiği şekilde ayıranlara,

Sahih International: 

And those [angels] who bring criterion

İngilizce: 

Then separate them, one from another,

Azerbaycanca: 

And olsun (haqla batili) ayıranlara;

Süleyman Ateş: 

Ayırdıkça ayıranlara,

Diyanet Vakfı: 

(Hak ile batılı) birbirinden iyice ayıranlara;

Erhan Aktaş: 

Ayırdıkça ayıranlara,

Kral Fahd: 

(Hak ile batılı) birbirinden iyice ayıranlara

Hasan Basri Çantay: 

bu suretle (hak ile baatılı) tam ma´nâsiyle ayırd etmiye vaasıta olan,

Muhammed Esed: 

böylece (doğru ile eğriyi) kesin şekilde ayıran,

Gültekin Onan: 

Böylece ayırdıkça ayıranlara,

Ali Fikri Yavuz: 

Hak ile bâtılı ayıran melekler hakkı için,

Portekizce: 

E discriminam profundamente,

İsveççe: 

och därmed skiljer [rätt från orätt]

Farsça: 

و سوگند به آن فرشتگانی که جدا کننده حق از باطل اند،

Kürtçe: 

سوێندیش بەو (فریشتانە) ی بەچاکی حەق لە بەتاڵ جیا دەکەنەوە

Özbekçe: 

Фарқловчилар билан қасам.

Malayca: 

Serta yang memisahkan (antara yang benar dengan yang salah) dengan pemisahan yang sejelas-jelasnya,

Arnavutça: 

?

Bulgarca: 

и в разделящите ясно,

Sırpça: 

и оних што раздвајају,

Çekçe: 

ostře rozlišujících

Urduca: 

پھر (اُن کو) پھاڑ کر جدا کرتی ہیں

Tacikçe: 

ва савганд ба онҳо, ки ҳақро аз ботил ҷудо мекунанд

Tatarca: 

Вә хак белән батыл арасын хәләл белән хәрам арасын аеручы Коръән аятьләре белән.

Endonezyaca: 

dan (malaikat-malaikat) yang membedakan (antara yang hak dan yang bathil) dengan sejelas-jelasnya,

Amharca: 

መለየትን ለይዎች በኾኑትም፣

Tamilce: 

(உண்மைக்கும் பொய்யுக்கும் இடையில்) தெளிவாக பிரித்துவிடக் கூடிய அத்தாட்சிகள் மீது சத்தியமாக!

Korece: 

서로를 격리시켜 주는 자들을 두고 맹세하며

Vietnamca: 

Thề bởi các Thiên Thần phân ranh (đúng sai).