Arapça:
فَلَوْلَا إِذَا بَلَغَتِ الْحُلْقُومَ
Çeviriyazı:
felevlâ iẕâ belegati-lḥulḳûm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Can boğaza dayandığı zaman
Diyanet İşleri:
Kişinin canı boğaza dayanınca ve siz o zaman bakıp kalırken, Biz o kişiye sizden daha yakınızdır, ama görmezsiniz.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Hani can gırtlağa gelince.
Şaban Piriş:
Hele bir (ruh) boğaza gelmiş olmasın.
Edip Yüksel:
Ya can boğaza dayandığı zaman?
Ali Bulaç:
Hele can boğaza gelip dayandığında,
Suat Yıldırım:
Haydi görelim sizi, can boğaza geldiğinde,
Ömer Nasuhi Bilmen:
(83-84) Artık değil mi ki, (can) boğaza geldiği vakit. Ve siz o zaman bakar durursunuz.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ya o canın boğaza gelip dayandığı zaman!
Bekir Sadak:
56:88
İbni Kesir:
Hele can boğaza gelince
Adem Uğur:
Hele can boğaza dayandığı zaman,
İskender Ali Mihr:
O halde can boğaza gelmiş olsa değil mi ki (siz öylece).
Celal Yıldırım:
Can boğaza gelip dayandı ğında,
Tefhim ul Kuran:
Hele can boğaza gelip dayandığında,
Fransızca:
Lorsque le souffle de la vie remonte à la gorge (d'un moribond),
İspanyolca:
¿Por qué, pues, cuando se sube a la garganta,
İtalyanca:
Perché mai, quando [l'anima] risale alla gola
Almanca:
Und hättet ihr (die Seele zurückgeholt), wenn sie die Kehle erreichte,
Çince:
(你们)怎么不在灵魂到将死者的咽喉的时候--
Hollandaca:
Als de ziel van een stervend mensch tot zijne keel opstijgt.
Rusça:
А когда душа подступает к горлу
Somalice:
Maxaydaan markay Naftu dhuunta gaadho.
Swahilice:
Yawaje basi itakapo fika roho kwenye koo,
Uygurca:
جان ھەلقۇمغا يەتكەن چاغدا (سەكراتتىكى كىشىگە) قاراپ تۇرىسىلەر
Japonca:
それならあなたがたは,(臨終の人の魂が)喉もとを塞ぐ時,
Arapça (Ürdün):
«فلولا» فهلا «إذا بلغت» الروح وقت النزع «الحلقوم» هو مجرى الطعام.
Hintçe:
तो क्या जब जान गले तक पहुँचती है
Tayca:
และเมื่อวิญญาณได้มาถึงคอหอย (กำลังจะตาย) แล้วพวกเจ้าสามารถจะยับยั้งไว้ได้หรือ?
İbranice:
האם כאשר מגיעה (נשמתו) שלו (הגוסס) אל הגרון
Hırvatça:
A zašto vi, kad duša do guše dopre,
Rumence:
Când sufletul dă să iasă
Transliteration:
Falawla itha balaghati alhulqooma
Türkçe:
Ya o canın boğaza gelip dayandığı zaman!
Sahih International:
Then why, when the soul at death reaches the throat
İngilizce:
Then why do ye not (intervene) when (the soul of the dying man) reaches the throat,-
Azerbaycanca:
(Can) boğaza yetişdiyi (ölüm gəlib çatdığı) zaman
Süleyman Ateş:
Ya can boğaza dayandığı zaman?
Diyanet Vakfı:
Hele can boğaza dayandığı zaman,
Erhan Aktaş:
Can boğaza dayandığı zaman;
Kral Fahd:
Hele can boğaza dayandığı zaman,
Hasan Basri Çantay:
Hele (can) boğaza gelince,
Muhammed Esed:
Peki, öyleyse, (ölüm döşeğindeki bir adamın) boğazına (son nefesi) dayandığında,
Gültekin Onan:
Hele can boğaza gelip dayandığında,
Ali Fikri Yavuz:
(Haydi sizi görelim), can boğaza dayandığı zaman!...
Portekizce:
Por que, então, (não intervis), quando (a alma de um moribundo) alcança a garganta?
İsveççe:
Varför - när det sista andetaget rosslar i [den döendes] strupe
Farsça:
پس چرا هنگامی که روح به گلوگاه می رسد،
Kürtçe:
دەی بۆچی کاتێك گیانی (نەخۆشەکەتان) دەگاتە گەرووی
Özbekçe:
Жонингиз ҳалқумга келиб қолса-чи?!
Malayca:
Maka alangkah eloknya kalau semasa (roh seseorang dari kamu yang hampir mati) sampai ke kerongkongnya, -
Arnavutça:
E, përse kur t’ju vie shpirti në fyt,
Bulgarca:
И когато [душата на умиращия] стигне гърлото,
Sırpça:
А зашто ви, кад душа допре до грла,
Çekçe:
Proč tedy, až duše dostoupí do hrdla, nezasáhnete,
Urduca:
تو جب مرنے والے کی جان حلق تک پہنچ چکی ہوتی ہے
Tacikçe:
Пас чаро он гоҳ ки ҷон ба гулӯ расад
Tatarca:
Әгәр үлемгә хәзерләнгән кешенең җаны бугазына җитсә,
Endonezyaca:
Maka mengapa ketika nyawa sampai di kerongkongan,
Amharca:
(ነፍስ) ጉረሮንም በደረሰች ጊዜ፡፡
Tamilce:
ஆக, (மரணிப்பவரின் உயிர் பிரிகின்ற நிலையில்) அது தொண்டைக் குழியை அடைந்தபோது,
Korece:
너희의 영혼이 목까지 이를 때
Vietnamca:
Vậy tại sao khi linh hồn lên đến cổ họng (lúc chết, các ngươi không can thiệp)?
Ayet Linkleri: