Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

56

Sûredeki Ayet No: 

39

Ayet No: 

5018

Sayfa No: 

535

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

ثُلَّةٌ مِّنَ الْأَوَّلِينَ

Çeviriyazı: 

ŝülletüm mine-l'evvelîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bir çoğu öncekilerdendir.

Diyanet İşleri: 

Bunların bir kısmı eski ümmetlerden, bir kısmı da sonrakilerdendir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Onlarda, evvelkilerden de birçok topluluk var.

Şaban Piriş: 

Bir çoğu öncekilerden,

Edip Yüksel: 

Onların bir çoğu önceki nesillerdendir.

Ali Bulaç: 

(Bunların) Birçoğu geçmiş (ümmet)lerden,

Suat Yıldırım: 

Birçoğu önceki ümmetlerden, birçoğu da sonrakilerden.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

56:38

Yaşar Nuri Öztürk: 

Bir bölümü öncekilerden.

Bekir Sadak: 

(45-46) Cunku onlar, bundan once, dunyada, nimet icinde bulunurlar iken, buyuk gunah islemekte direnir dururlardi.

İbni Kesir: 

Bir çoğu öncekilerden,

Adem Uğur: 

Bunların birçoğu önceki ümmetlerdendir.

İskender Ali Mihr: 

(Onlar) evvelkilerden bir ümmettir.

Celal Yıldırım: 

(39-40) Bunlar öncekilerden bir büyük cemaattir, sonrakilerden de büyük bir cemaat.

Tefhim ul Kuran: 

(Bunların) Birçoğu geçmiş (ümmet)lerden,

Fransızca: 

une multitude d'élus parmi les premières [générations],

İspanyolca: 

Habrá muchos de los primeros

İtalyanca: 

Molti tra gli antichi,

Almanca: 

eine Gruppe von den Ersten

Çince: 

他们是许多前人

Hollandaca: 

Daar zullen velen van de vroegere godsdiensten.

Rusça: 

Многие из них - из первых поколений,

Somalice: 

Waana Koox kuwii hore ka mid ah.

Swahilice: 

Fungu kubwa katika wa mwanzo,

Uygurca: 

بۇلار بولسا ئىلگىرىكىلەرنىڭ ئىچىدىن بىر جامائەدۇر

Japonca: 

昔の者が大勢いるが,

Arapça (Ürdün): 

«ثلة من الأولين».

Hintçe: 

(इनमें) बहुत से तो अगले लोगों में से

Tayca: 

(คือ)กลุ่มชนจากรุ่นก่อน ๆ

İbranice: 

הרבה מ(הדורות) הראשונים

Hırvatça: 

Bit će ih mnogo iz prvih,

Rumence: 

Mulţi vor fi dintre cei dintâi

Transliteration: 

Thullatun mina alawwaleena

Türkçe: 

Bir bölümü öncekilerden.

Sahih International: 

A company of the former peoples

İngilizce: 

A (goodly) number from those of old,

Azerbaycanca: 

(Onların) bir çoxu əvvəlkilərdən (keçmiş peyğəmbərlərin ümmətlərindən),

Süleyman Ateş: 

(Bu sağcıların) Bir bölümü öncekilerdendir,

Diyanet Vakfı: 

Bunların birçoğu önceki ümmetlerdendir.

Erhan Aktaş: 

Bir kısmı öncekilerdendir.

Kral Fahd: 

Bunların birçoğu önceki ümmetlerdendir.

Hasan Basri Çantay: 

(Bunların) bir çok (u) evvelki (ümmet) lerden,

Muhammed Esed: 

bir kısmı eski zamanlardan,

Gültekin Onan: 

(Bunların) Birçoğu geçmiş (ümmet)lerden,

Ali Fikri Yavuz: 

(Ahir zaman ümmetinden olan sağcılar, hayırda ileri geçen= Sabikûn gibi değil, çoktur.) Bunların bir çoğu evvelki ümmetlerden,

Portekizce: 

(Estes) são uma multidão, pertence ao primeiro grupo.

İsveççe: 

Många av dem är sådana som levde i äldre tider

Farsça: 

گروهی بسیار از پیشینیان،

Kürtçe: 

کۆمەڵێکی زۆرن لە (گەلانی) پێشینان

Özbekçe: 

Улар аввалгилардан кўпгина жамоатлардир.

Malayca: 

Iaitu sebilangan besar dari orang-orang yang terdahulu,

Arnavutça: 

(këta – të mirët) janë shumë prej (popujve) të lashtëve

Bulgarca: 

група от предците

Sırpça: 

Биће их много из првих,

Çekçe: 

a to zástup je z prvních

Urduca: 

وہ اگلوں میں سے بہت ہوں گے

Tacikçe: 

гурӯҳе аз пешиниён

Tatarca: 

Ул уң тараф кешеләре әүвәлге кавемнәрдән бер төркем җәмәгатьләрдер.

Endonezyaca: 

(yaitu) segolongan besar dari orang-orang yang terdahulu.

Amharca: 

ከፊተኞቹ ብዙ ጭፍሮች ናቸው፡፡

Tamilce: 

(வலது பக்கமுடையவர்கள்) முன்னோரிலும் அதிகமானவர்கள்,

Korece: 

그 곳에는 옛 선조들도 많으 며

Vietnamca: 

Một nhóm thuộc các thế hệ đầu.