Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

75

Sûredeki Ayet No: 

26

Ayet No: 

5577

Sayfa No: 

578

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

كَلَّا إِذَا بَلَغَتِ التَّرَاقِيَ

Çeviriyazı: 

kellâ iẕâ belegati-tterâḳiy.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Hayır hayır, ne zaman ki can köprücük kemiklerine dayanır,

Diyanet İşleri: 

Dikkat edin; can boğaza gelip köprücük kemiklerine dayandığı zaman: "Çare bulan yok mudur?" denir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Hayır; can, köprücük kemiklerine gelince.

Şaban Piriş: 

Hayır! Ruh köprücük kemiğine dayanmış.

Edip Yüksel: 

Doğrusu, (nefis) boğaza dayandığı,

Ali Bulaç: 

Hayır; can, köprücük kemiğine gelip dayandığı zaman,

Suat Yıldırım: 

Hayır, hayır! Ne zaman ki can boğaza gelir, işte o zaman can çekişenin yanındakiler:

Ömer Nasuhi Bilmen: 

75:25

Yaşar Nuri Öztürk: 

İş, onların sandığı gibi değil! Can, köprücüklere dayandığında,

Bekir Sadak: 

75:31

İbni Kesir: 

Dikkat edin, köprücük kemiğine bir dayandığı zaman

Adem Uğur: 

Artık gözünüzü açın! Ne zaman ki can köprücük kemiğine dayanır,

İskender Ali Mihr: 

Hayır, (can) köprücük kemiğine geldiği zaman (can boğaza gelince, ölmek üzere iken).

Celal Yıldırım: 

Hayır, (can) köprücük kemiğine dayandığı zaman.

Tefhim ul Kuran: 

Hayır

Fransızca: 

Mais non ! Quand [l'âme] en arrive aux clavicules

İspanyolca: 

¡No! Cuando suba hasta las clavículas,

İtalyanca: 

No, quando [l'anima] sarà giunta alle clavicole,

Almanca: 

Gewiß, 3 nein! Wenn sie (die Seele) die Schlüsselbeine erreicht,

Çince: 

真的,灵魂达到锁骨,

Hollandaca: 

Zekerlijk. Als de ziel van den mensch (in zijn doodstrijd) tot zijne keel zal opstijgen.

Rusça: 

Но нет! Когда она (душа) достигнет ключицы,

Somalice: 

Saas ma aha ee markay naftu gaadho Duunta (Waqtiga Geerida).

Swahilice: 

La, hasha! (Roho) itakapo fikia kwenye mafupa ya koo,

Uygurca: 

راستلا جان ھەلقۇمىغا يەتكەندە، «(بۇ كېسەلگە) كىم ئىلاج قىلالايدۇ» دېيىلىدۇ

Japonca: 

いや,(魂が)喉元に届く時,

Arapça (Ürdün): 

«كلا» بمعنى ألا «إذا بلغت» النفس «التراقي» عظام الحلق.

Hintçe: 

सुन लो जब जान (बदन से खिंच के) हँसली तक आ पहुँचेगी

Tayca: 

เปล่าเลย ! เมื่อวิญญาณขึ้นมาถึงคอหอย

İbranice: 

כאשר תגיע הנשמה עד הגרון

Hırvatça: 

Pazi, kada duša dopre do ključnih kostiju

Rumence: 

Ba nu! Când sufletul va sta să iasă,

Transliteration: 

Kalla itha balaghati alttaraqiya

Türkçe: 

İş, onların sandığı gibi değil! Can, köprücüklere dayandığında,

Sahih International: 

No! When the soul has reached the collar bones

İngilizce: 

Yea, when (the soul) reaches to the collar-bone (in its exit),

Azerbaycanca: 

Xeyr, (can) boğaza (körpücük sümüklərinə) gəlib yetişəcəyi,

Süleyman Ateş: 

Hayır, ne zaman ki can, köprücük kemiklerine dayanır,

Diyanet Vakfı: 

Artık gözünüzü açın! Ne zaman ki can köprücük kemiğine dayanır,

Erhan Aktaş: 

Hayır! Kesinlikle düşündükleri gibi değil. Köprücük kemiklerine dayandığı zaman;(1)

Kral Fahd: 

Artık gözünüzü açın! Ne zaman ki can köprücük kemiğine dayanır,

Hasan Basri Çantay: 

Gözünüzü açın, (can) köprücük kemiğine bir dayandığı zaman,

Muhammed Esed: 

Ne zaman ki, (son nefes, ölen birinin) boğazına gelip düğümlenir,

Gültekin Onan: 

Hayır

Ali Fikri Yavuz: 

Hayır hayır, (dünya ahirete tercih edilemez). Can köprücük kemiklerine dayanınca,

Portekizce: 

Sim! Quando a alma lhe subir à garganta,

İsveççe: 

NEJ! När [den döende] är nära att utandas sin sista suck

Farsça: 

این چنین نیست [که می پندارد] ، هنگامی که جان به گلوگاه رسد،

Kürtçe: 

نەخێر (ئاوا ناچێتە سەر بۆتان، جا پەشیمان ببنەوە!) چونکە کاتێك کە گیان گەیشتە گەرو (لەکاتی کێشانیدا)

Özbekçe: 

Йўқ! жон ҳалқумга келганда.

Malayca: 

Sedarlah (janganlah mengutamakan dunia dan melupakan akhirat. Ingatlah akan hal orang yang hendak mati) apabila rohnya sampai ke pangkal kerongkong,

Arnavutça: 

E, shiko! Kur të vijë shpirti në fyt,

Bulgarca: 

А когато душата стигне гръкляна

Sırpça: 

Пази, када душа допре до кључних костију

Çekçe: 

Však pozor! Až duše vystoupí ke klíční kosti

Urduca: 

ہرگز نہیں، جب جان حلق تک پہنچ جائے گی

Tacikçe: 

Оре, чун ҷон ба гулӯ расад

Tatarca: 

Юк әле, аң булыгыз әгәр җан күкрәкнең югары ягына җитсә,

Endonezyaca: 

Sekali-kali jangan. Apabila nafas (seseorang) telah (mendesak) sampai ke kerongkongan,

Amharca: 

ንቁ (ነፍስ) ብሪዎችን በደረሰች ጊዜ፤

Tamilce: 

அவ்வாறல்ல! (-அவர்கள் தங்களது இணைவைத்தலுக்காகவும் பாவங்களுக்காகவும் தண்டிக்கப்பட மாட்டார்கள் என்று நினைப்பது போல் அல்ல. பாவிகளின்) உயிர் (பிரிகின்ற நேரத்தில் அது) தொண்டைக் குழியை அடைந்தால்,

Korece: 

그때 영혼이 목구멍까지 이 르매

Vietnamca: 

Không! Khi linh hồn đã lên tới xương quai xanh.