Arapça:
وَبَنِينَ شُهُودًا
Çeviriyazı:
vebenîne şühûdâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Hem göz önünde oğullar verdim.
Diyanet İşleri:
Tek olarak yaratıp kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve nimetleri yaydıkça yaydığım o kimseyi Bana bırak.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Gözlerinin önünde duran oğullar verdim.
Şaban Piriş:
Göz önünde hazır oğullar verdim.
Edip Yüksel:
Hem de gözü önünde çocuklar...
Ali Bulaç:
Göz önünde-hazır çocuklar (verdim).
Suat Yıldırım:
Mal ve ailesiz, tek olarak yarattığım, sonra çok çok mal, servet ve etrafında dolaşan oğullar verdiğim, her türlü imkânı önüne serdiğim, o adamın hakkından gelmeyi sen Bana bırak!
Ömer Nasuhi Bilmen:
(13-15) Ve yanında hazır oğullar (verdim). Ve onun için bir döşemekle döşeyiverdim. Sonra da arttırayım diye tamahkar bulunuyor.
Yaşar Nuri Öztürk:
Göz doyurucu oğullar verdim.
Bekir Sadak:
Cani cikasi, ne bicim olcup bicti!
İbni Kesir:
Görülen oğullar verdiğimi,
Adem Uğur:
Göz önünde duran oğullar (verdim),
İskender Ali Mihr:
Ve her zaman yanında olan oğullar (verdim).
Celal Yıldırım:
74:11
Tefhim ul Kuran:
Göz önünde hazır çocuklar (verdim),
Fransızca:
et des enfants qui lui tiennent toujours compagnie,
İspanyolca:
e hijos varones que están presentes!
İtalyanca:
e figli al suo fianco,
Almanca:
sowie anwesende Kinder,
Çince:
和在跟前的子嗣,
Hollandaca:
En kinderen die in zijne tegenwoordigheid wonen;
Rusça:
и сыновей, которые находились рядом с ним,
Somalice:
Iyo Wilaal Jooga oo «Darban».
Swahilice:
Na wana wanao onekana,
Uygurca:
ئۇنىڭغا كۆز ئالدىدا تۇرىدىغان ئوغۇللارنى بەردىم
Japonca:
またその回りに,息子たちを侍らせ,
Arapça (Ürdün):
«وبنين» عشرة أو أكثر «شهودا» يشهدون المحافل وتسمع شهاداتهم.
Hintçe:
और नज़र के सामने रहने वाले बेटे (दिए)
Tayca:
และลูกหลานอย่างพรั่งพร้อม
İbranice:
ובנים העומדים סביבו כל הזמן
Hırvatça:
i sinove koji su s njim,
Rumence:
şi fiii care să-i fie martori.
Transliteration:
Wabaneena shuhoodan
Türkçe:
Göz doyurucu oğullar verdim.
Sahih International:
And children present [with him]
İngilizce:
And sons to be by his side!-
Azerbaycanca:
Yanında hazır duran oğullar (verdim);
Süleyman Ateş:
Göz önünde oğullar (verdim).
Diyanet Vakfı:
Göz önünde duran oğullar (verdim),
Erhan Aktaş:
Ve her zaman yanında olan evlatlar.
Kral Fahd:
ve gözü önünde duran oğullar verdiğim,
Hasan Basri Çantay:
74:11
Muhammed Esed:
ve (sevginin) şahitleri olarak çocuklar,
Gültekin Onan:
Göz önünde hazır çocuklar (verdim).
Ali Fikri Yavuz:
Hem (kendisi ile) hazır bulunan oğullar...
Portekizce:
E filhos, ao seu lado,
İsveççe:
och söner som står vid hans sida,
Farsça:
و فرزندانی که نزدش حاضرند
Kürtçe:
وە کوڕانی ئامادە وبەردەست
Özbekçe:
Ва ҳозиру нозир фарзандлар бериб қўйдим.
Malayca:
Serta anak pinak (yang ramai), yang sentiasa ada di sisinya.
Arnavutça:
dhe djemtë që i ka të pranishëm,
Bulgarca:
и синове до него,
Sırpça:
и синове који су са њим,
Çekçe:
a syny zde přítomné uštědřil
Urduca:
اس کے ساتھ حاضر رہنے والے بیٹے دیے
Tacikçe:
Ва писароне ҳама дар назди ӯ ҳозир
Tatarca:
Вә үзе янында гына тора торган балалар бирдек, ягъни аталары бай булгач, балалары сәүдә белән китеп йөрмәделәр.
Endonezyaca:
dan anak-anak yang selalu bersama dia,
Amharca:
(በያደባባዩ) ተገኝዎች የኾኑ ወንዶች ልጆችንም፡፡
Tamilce:
இன்னும், (அவனுடன் எப்போதும்) ஆஜராகி இருக்கக்கூடிய ஆண் பிள்ளைகளை (நான் அவனுக்கு கொடுத்தேன்).
Korece:
자손들이 그와 함께 거주하 게 하였으니
Vietnamca:
Và những đứa con trai luôn hiện diện bên cạnh.
Ayet Linkleri: