Arapça:
وَإِنَّهُ لَحَقُّ الْيَقِينِ
Çeviriyazı:
veinnehû leḥaḳḳu-lyeḳîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Gerçekten o, şüphe götürmez bir bilgidir.
Diyanet İşleri:
O, şüphesiz kesin gerçektir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve şüphe yok ki o, elbette gerçeğin ta kendisidir.
Şaban Piriş:
O, kesin bir gerçektir.
Edip Yüksel:
O, kuşkusuz mutlak gerçektir.
Ali Bulaç:
Ve şüphesiz o, kesin bir gerçektir (hakku'l-yakîn).
Suat Yıldırım:
Şüphesiz o, kâfirler için büyük bir pişmanlık ve karşılaşacakları kesin bir gerçektir. [26,200-201; 34,54]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve şüphe yok ki O, bilâşekk, gerçek bir hakîkattır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ve o, kesin bilginin tam gerçeğidir.
Bekir Sadak:
Guzel guzel sabret
İbni Kesir:
Hiç şüphesiz ki o
Adem Uğur:
Ve o, gerçekten kat´î bilginin ta kendisidir.
İskender Ali Mihr:
Ve muhakkak ki
Celal Yıldırım:
Gerçekten o, kesinlik ifâde eden bir hakikattir.
Tefhim ul Kuran:
Ve şüphesiz o, kesin bir gerçektir (hakku´l-yakin).
Fransızca:
c'est là la véritable certitude.
İspanyolca:
Pero es algo, sí, absolutamente cierto.
İtalyanca:
questa è l'assoluta certezza.
Almanca:
Und gewiß, er ist doch das Wahre der Gewißheit.
Çince:
这确是真实的信念,
Hollandaca:
Want het is de zekere waarheid.
Rusça:
Воистину, это - несомненная истина.
Somalice:
Qur'aanka waa run dhab ah.
Swahilice:
Na hakika hii bila ya shaka ni haki ya yakini.
Uygurca:
قۇرئان، مۇقەررەركى شەكسىز ھەقىقەتتۇر
Japonca:
だがそれは,本当に確固たる不動の真理である。
Arapça (Ürdün):
«وإنه» أي القرآن «لحق اليقين» أي اليقين الحق.
Hintçe:
और इसमें शक़ नहीं कि ये यक़ीनन बरहक़ है
Tayca:
และแท้จริงอัลกุรอานนั้นคือความจริงอันเที่ยงแท้แน่นอน
İbranice:
והוא הצדק המוחלטת
Hırvatça:
a on je, doista, Istina sama.
Rumence:
Acesta este Adevărul cel adevărat!
Transliteration:
Wainnahu lahaqqu alyaqeeni
Türkçe:
Ve o, kesin bilginin tam gerçeğidir.
Sahih International:
And indeed, it is the truth of certainty.
İngilizce:
But verily it is Truth of assured certainty.
Azerbaycanca:
Doğrudan da, bu (Qur’an) gerçək bir həqiqətdir.
Süleyman Ateş:
O, kesin gerçektir.
Diyanet Vakfı:
Ve o, gerçekten kat'i bilginin ta kendisidir.
Erhan Aktaş:
O, kesinlikle gerçektir.
Kral Fahd:
ve o, gerçekten kat'î bilginin ta kendisidir.
Hasan Basri Çantay:
Hiç şüphesiz ki o (Kur´an) kat´î bilginin tam gerçeğidir.
Muhammed Esed:
çünkü o, mutlak hakikattir!
Gültekin Onan:
Ve şüphesiz o, kesin bir gerçektir (hakku´l yakin).
Ali Fikri Yavuz:
Muhakkak o Kur’an, şüphe götürmez bir gerçektir.
Portekizce:
E ele é verdade convicta.
İsveççe:
Helt visst är den den absoluta Sanningen.
Farsça:
و بی تردید این قرآن، حقّی یقینی است.
Kürtçe:
وە بەڕاستی قورئان ڕاست ودرووست ودڵنیا بەخشە
Özbekçe:
Ва албатта у шубҳасиз ҳақиқатдир.
Malayca:
Dan sesungguhnya Al-Quran itu adalah kebenaran yang diyakini (dengan seyakin- yakinnya).
Arnavutça:
por, ai (Kur’ani), padyshim, është e vërtetë e pamohueshme.
Bulgarca:
То е достоверната истина.
Sırpça:
а он је, заиста, сама Истина.
Çekçe:
a vskutku je pravdou jistotnou!
Urduca:
اور یہ بالکل یقینی حق ہے
Tacikçe:
Ва он сухани ҳақ ва яқин аст.
Tatarca:
Вә ул Коръән хаклыгы бик якын булган хакдыр.
Endonezyaca:
Dan sesungguhnya Al Quran itu benar-benar kebenaran yang diyakini.
Amharca:
እርሱም የተረጋገጠ እውነት ነው፡፡
Tamilce:
நிச்சயமாக இது மிக உறுதியான உண்மையாகும்.
Korece:
실로 그것은 분명한 진리라
Vietnamca:
Quả thật, (Qur’an) là Chân Lý tuyệt đối, là sự thật kiên định.
Ayet Linkleri: