Arapça:
وَلَمْ أَدْرِ مَا حِسَابِيَهْ
Çeviriyazı:
velem edri mâ ḥisâbiyeh.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Hesabımın ne olduğunu bilmeseydim,
Diyanet İşleri:
Fakat kitabı kendisine solundan verilen kimse: "Kitabım keşke bana verilmeseydi; keşke hesabımın ne olduğunu bilmeseydim; bu iş keşke son bulmuş olsaydı; malım bana fayda vermedi; gücüm de kalmadı" der.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve keşke bilmeseydim, nedir hesabım.
Şaban Piriş:
Hesabımı hiç bilmeseydim.
Edip Yüksel:
Hesabımın ne olduğunu öğrenmeyeydim.
Ali Bulaç:
Hesabımı hiç bilmeseydim.
Suat Yıldırım:
Keşke hesabımı bilmez olaydım!
Ömer Nasuhi Bilmen:
69:25
Yaşar Nuri Öztürk:
Hesabımın ne olduğunu hiç bilmemiş olsaydım.
Bekir Sadak:
«Sonra onu boyu yetmis arsin olan zincire vurun"
İbni Kesir:
Hesabımın da ne olduğunu bilmeseydim.
Adem Uğur:
Şu hesabımın ne olduğunu bilmeseydim!
İskender Ali Mihr:
Ve hesabımın ne olduğunu bilmeseydim.
Celal Yıldırım:
Ve keşke hesabımın da ne ölçüde olacağını bilmeseydim !
Tefhim ul Kuran:
«Hesabımı da hiç bilmeseydim.»
Fransızca:
et ne pas avoir connu mon compte...
İspanyolca:
y no hubiera conocido el resultado de mi juicio!
İtalyanca:
e non avessi conosciuto il mio rendiconto!
Almanca:
und nicht gewußt, was meine Abrechnung ist!
Çince:
不知道我自己的账目!
Hollandaca:
En dat ik niet wist, dat dit mijne rekening was!
Rusça:
Не знать бы мне, каков мой счет!
Somalice:
Xisaabtaydana maanan ogaanin.
Swahilice:
Wala nisingeli jua nini hisabu yangu.
Uygurca:
ھېسابىمنىڭ نېمە بولغانلىقىنى بىلمىسەم ئىدىم!
Japonca:
「わたしは自分の清算が,どんなものであるかを知らなかった。」
Arapça (Ürdün):
«ولم أدر ما حسابيه».
Hintçe:
और मुझे न मालूल होता कि मेरा हिसाब क्या है
Tayca:
และไม่รู้เสียเลยว่าบัญชีของฉันจะเป็นเช่นใด
İbranice:
ולא הייתי יודע מה חשבוני
Hırvatça:
i da ni saznao nisam za obračun svoj!
Rumence:
şi nu mi-aş fi ştiut socoteala!
Transliteration:
Walam adri ma hisabiyah
Türkçe:
"Hesabımın ne olduğunu hiç bilmemiş olsaydım."
Sahih International:
And had not known what is my account.
İngilizce:
And that I had never realised how my account (stood)!
Azerbaycanca:
Hesabımın nə olduğunu bilməyəydim!
Süleyman Ateş:
Şu hesabımı hiç bilmemiş olsaydım!
Diyanet Vakfı:
"Şu hesabımın ne olduğunu bilmeseydim!"
Erhan Aktaş:
“Hesabımın ne olduğunu hiç bilmeseydim.” der.
Kral Fahd:
hesabımın ne olduğunu bilmeseydim!
Hasan Basri Çantay:
«Hisâbımın da ne olduğunu bilmeseydim».
Muhammed Esed:
ve (keşke) şu hesabımı görmemiş olsaydım!
Gültekin Onan:
"
Ali Fikri Yavuz:
Hesabımın da ne olduğunu bilmeseydim.
Portekizce:
Nem jamais tivesse conhecido o meu cômputo;
İsveççe:
och fått förbli i okunnighet om denna räkenskap över mitt [liv]!
Farsça:
و نمی دانستم حساب من چیست؟
Kürtçe:
وە نەم زانیایە چیە (سەرئەنجامی) لێپرسینەوەم
Özbekçe:
Ва ҳисоб-китоб қандоқлигини билмасам эди.
Malayca:
"Dan aku tidak dapat mengetahui hitungan amalku.
Arnavutça:
dhe mos të kisha ditur për llogarinë time,
Bulgarca:
и да не бях узнал каква е моята равносметка!
Sırpça:
и да ни сазнао нисам за свој обрачун!
Çekçe:
a já se nikdy nedozvěděl účtu svého výsledek!
Urduca:
اور میں نہ جانتا کہ میرا حساب کیا ہے
Tacikçe:
ва надониста будам, ки ҳисоби ман чист!
Tatarca:
Хисабымны нинди икәнен белмәгән булсамчы!
Endonezyaca:
Dan aku tidak mengetahui apa hisab terhadap diriku.
Amharca:
«ምርመራየንም ምን እንደኾነ ባላወቅኩ፡፡
Tamilce:
“எனது கூலி என்னவாக இருக்கும் என்று நான் அறியமாட்டேன்.”
Korece:
내가 저지를 행위에 대한 벌 이 무엇인지 몰랐나이다
Vietnamca:
“(Ước gì) mình không hay biết gì về cuộc thanh toán này!”
Ayet Linkleri: