Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

69

Sûredeki Ayet No: 

26

Ayet No: 

5349

Sayfa No: 

567

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَمْ أَدْرِ مَا حِسَابِيَهْ

Çeviriyazı: 

velem edri mâ ḥisâbiyeh.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Hesabımın ne olduğunu bilmeseydim,

Diyanet İşleri: 

Fakat kitabı kendisine solundan verilen kimse: "Kitabım keşke bana verilmeseydi; keşke hesabımın ne olduğunu bilmeseydim; bu iş keşke son bulmuş olsaydı; malım bana fayda vermedi; gücüm de kalmadı" der.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve keşke bilmeseydim, nedir hesabım.

Şaban Piriş: 

Hesabımı hiç bilmeseydim.

Edip Yüksel: 

Hesabımın ne olduğunu öğrenmeyeydim.

Ali Bulaç: 

Hesabımı hiç bilmeseydim.

Suat Yıldırım: 

Keşke hesabımı bilmez olaydım!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

69:25

Yaşar Nuri Öztürk: 

Hesabımın ne olduğunu hiç bilmemiş olsaydım.

Bekir Sadak: 

«Sonra onu boyu yetmis arsin olan zincire vurun&quot

İbni Kesir: 

Hesabımın da ne olduğunu bilmeseydim.

Adem Uğur: 

Şu hesabımın ne olduğunu bilmeseydim!

İskender Ali Mihr: 

Ve hesabımın ne olduğunu bilmeseydim.

Celal Yıldırım: 

Ve keşke hesabımın da ne ölçüde olacağını bilmeseydim !

Tefhim ul Kuran: 

«Hesabımı da hiç bilmeseydim.»

Fransızca: 

et ne pas avoir connu mon compte...

İspanyolca: 

y no hubiera conocido el resultado de mi juicio!

İtalyanca: 

e non avessi conosciuto il mio rendiconto!

Almanca: 

und nicht gewußt, was meine Abrechnung ist!

Çince: 

不知道我自己的账目!

Hollandaca: 

En dat ik niet wist, dat dit mijne rekening was!

Rusça: 

Не знать бы мне, каков мой счет!

Somalice: 

Xisaabtaydana maanan ogaanin.

Swahilice: 

Wala nisingeli jua nini hisabu yangu.

Uygurca: 

ھېسابىمنىڭ نېمە بولغانلىقىنى بىلمىسەم ئىدىم!

Japonca: 

「わたしは自分の清算が,どんなものであるかを知らなかった。」

Arapça (Ürdün): 

«ولم أدر ما حسابيه».

Hintçe: 

और मुझे न मालूल होता कि मेरा हिसाब क्या है

Tayca: 

และไม่รู้เสียเลยว่าบัญชีของฉันจะเป็นเช่นใด

İbranice: 

ולא הייתי יודע מה חשבוני

Hırvatça: 

i da ni saznao nisam za obračun svoj!

Rumence: 

şi nu mi-aş fi ştiut socoteala!

Transliteration: 

Walam adri ma hisabiyah

Türkçe: 

"Hesabımın ne olduğunu hiç bilmemiş olsaydım."

Sahih International: 

And had not known what is my account.

İngilizce: 

And that I had never realised how my account (stood)!

Azerbaycanca: 

Hesabımın nə olduğunu bilməyəydim!

Süleyman Ateş: 

Şu hesabımı hiç bilmemiş olsaydım!

Diyanet Vakfı: 

"Şu hesabımın ne olduğunu bilmeseydim!"

Erhan Aktaş: 

“Hesabımın ne olduğunu hiç bilmeseydim.” der.

Kral Fahd: 

hesabımın ne olduğunu bilmeseydim!

Hasan Basri Çantay: 

«Hisâbımın da ne olduğunu bilmeseydim».

Muhammed Esed: 

ve (keşke) şu hesabımı görmemiş olsaydım!

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

Hesabımın da ne olduğunu bilmeseydim.

Portekizce: 

Nem jamais tivesse conhecido o meu cômputo;

İsveççe: 

och fått förbli i okunnighet om denna räkenskap över mitt [liv]!

Farsça: 

و نمی دانستم حساب من چیست؟

Kürtçe: 

وە نەم زانیایە چیە (سەرئەنجامی) لێپرسینەوەم

Özbekçe: 

Ва ҳисоб-китоб қандоқлигини билмасам эди.

Malayca: 

"Dan aku tidak dapat mengetahui hitungan amalku.

Arnavutça: 

dhe mos të kisha ditur për llogarinë time,

Bulgarca: 

и да не бях узнал каква е моята равносметка!

Sırpça: 

и да ни сазнао нисам за свој обрачун!

Çekçe: 

a já se nikdy nedozvěděl účtu svého výsledek!

Urduca: 

اور میں نہ جانتا کہ میرا حساب کیا ہے

Tacikçe: 

ва надониста будам, ки ҳисоби ман чист!

Tatarca: 

Хисабымны нинди икәнен белмәгән булсамчы!

Endonezyaca: 

Dan aku tidak mengetahui apa hisab terhadap diriku.

Amharca: 

«ምርመራየንም ምን እንደኾነ ባላወቅኩ፡፡

Tamilce: 

“எனது கூலி என்னவாக இருக்கும் என்று நான் அறியமாட்டேன்.”

Korece: 

내가 저지를 행위에 대한 벌 이 무엇인지 몰랐나이다

Vietnamca: 

“(Ước gì) mình không hay biết gì về cuộc thanh toán này!”