Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

53

Sûredeki Ayet No: 

18

Ayet No: 

4802

Sayfa No: 

526

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

لَقَدْ رَأَىٰ مِنْ آيَاتِ رَبِّهِ الْكُبْرَىٰ

Çeviriyazı: 

leḳad raâ min âyâti rabbihi-lkübrâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Andolsun ki o, Rabbinin âyetlerinden en büyüğünü gördü.

Diyanet İşleri: 

And olsun ki Rabbinin varlığının büyük delillerini gördü.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Andolsun ki Rabbinin pek büyük delillerinden bir kısmını gördü.

Şaban Piriş: 

Rabbinin ayetlerinden en büyüklerini gördü.

Edip Yüksel: 

Rabbinin büyük ayetlerini gördü.

Ali Bulaç: 

Andolsun, o, Rabbinin en büyük ayetlerinden olanı gördü.

Suat Yıldırım: 

Vallahi gördü, hem de Rabbinin âyetlerinden en büyüğünü gördü! [20,23]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Andolsun ki, Rabbinin en büyük âyetlerinden (bir kısmını) gördü.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yemin olsun ki Rabbinin en büyük ayetlerinden bir kısmını gördü.

Bekir Sadak: 

Yoksa, her umdugu sey insanin midir?

İbni Kesir: 

Andolsun ki

Adem Uğur: 

Andolsun o, Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını gördü.

İskender Ali Mihr: 

Andolsun ki o, Rabbinin büyük âyetlerinden (bir kısmını) gördü.

Celal Yıldırım: 

And olsun ki, O, Rabbının en büyük âyetlerini gördü.

Tefhim ul Kuran: 

Andolsun, o, Rabbinin en büyük ayetlerinden olanını gördü.

Fransızca: 

Il a bien vu certaines des grandes merveilles de son Seigneur.

İspanyolca: 

Vio, ciertamente, parte de los signos tan grandes de su Señor.

İtalyanca: 

Vide davvero i segni più grandi del suo Signore.

Almanca: 

Gewiß, bereits sah er von den großen Ayat seines HERRN!

Çince: 

他确已看见他的主的一部分最大的迹象。

Hollandaca: 

En hij aanschouwde werkelijk sommige der grootste teekenen van zijn Heer.

Rusça: 

Он увидел величайшие из знамений своего Господа.

Somalice: 

Dhabnimo yuuna u arkay (Nabigu) Aayado Eebe oo waawayn.

Swahilice: 

Kwa yakini aliona katika Ishara kubwa kabisa za Mola wake Mlezi.

Uygurca: 

شۈبھىسىزكى، ئۇ پەرۋەردىگارىڭنىڭ (قۇدرىتىنى كۆرسىتىدىغان بۈيۈك ئالامەتلەرنى) كۆردى

Japonca: 

かれは確かに,主の最大の印を見たのである。

Arapça (Ürdün): 

«لقد رأى» فيها «من آيات ربه الكبرى» العظام، أي بعضها فرأى من عجائب الملكوت رفرفا أخضر سد أفق السماء وجبريل له ستمائة جناح.

Hintçe: 

और उन्होने यक़ीनन अपने परवरदिगार (की क़ुदरत) की बड़ी बड़ी निशानियाँ देखीं

Tayca: 

โดยแน่นอนเขาได้เห็นสัญญาณอันยิ่งใหญ่ของพระเจ้าของเขา

İbranice: 

הוא ראה מהאותות הכי גדולים של ריבונו

Hırvatça: 

Vidio je najveličanstvenije znakove svoga Gospodara.

Rumence: 

El a văzut semnele cele mari ale Domnului său.

Transliteration: 

Laqad raa min ayati rabbihi alkubra

Türkçe: 

Yemin olsun ki Rabbinin en büyük ayetlerinden bir kısmını gördü.

Sahih International: 

He certainly saw of the greatest signs of his Lord.

İngilizce: 

For truly did he see, of the Signs of his Lord, the Greatest!

Azerbaycanca: 

And olsun ki, (Peyğəmbər) öz Rəbbininən böyük qüdrət nişanələrindən (mö’cüzələrindən) bir qismini (Beytül-mə’muru, Sidrətül-müntəhanı, Cənnəti, Cəhənnəmi, Rəfrəfi, altı yüz qanadı olan Cəbrailin həqiqi surətini və i. a.) gördü.

Süleyman Ateş: 

Andolsun, Rabbinin büyük ayetlerinden bazılarını gördü.

Diyanet Vakfı: 

Andolsun o, Rabbinin en büyük ayetlerinden bir kısmını gördü.

Erhan Aktaş: 

Ant olsun, Rabb’inin âyetlerinin(1) en büyüğünü gördü.

Kral Fahd: 

Andolsun o, Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını gördü.

Hasan Basri Çantay: 

Andolsun ki o, Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını görmüşdür.

Muhammed Esed: 

ve o, gerçekten de Rabbinin en muhteşem sembollerinden bir kısmını gördü.

Gültekin Onan: 

Andolsun, o, rabbinin en büyük ayetlerinden olanı gördü.

Ali Fikri Yavuz: 

And olsun ki, (Peygamber) Rabbinin en büyük alâmetlerinden bir kısmını gördü.

Portekizce: 

Em verdade, presenciou os maiores sinais do seu Senhor.

İsveççe: 

han fick ju se några av sin Herres största tecken.

Farsça: 

به راستی که بخشی از نشانه های بسیار بزرگ پروردگارش را دید.

Kürtçe: 

سوێند بەخوا بێگومان بینی گەورەترین بەڵگە ونیشانەی پەروەردگاری

Özbekçe: 

Дарҳақиқат, Ўз Роббисининг улкан белгиларидан кўрди. (Муҳаммад алайҳиссалом меърож кечасида, жаннатни, дўзахни, Байтул маъмурни, ўтган Пайғамбарларни, Жаброил алайҳиссаломнинг асл ҳолатларини ва бошқаларни кўрдилар.)

Malayca: 

Demi sesungguhnya, ia telah melihat sebahagian dari sebesar-besar tanda-tanda (yang membuktikan luasnya pemerintahan dan kekuasaan) Tuhannya.

Arnavutça: 

Ai, me të vërtetë, i pa argumentet më madhështore të Zotit të tij.

Bulgarca: 

Той видя някои от най-големите знамения на своя Господ.

Sırpça: 

Видео је највеличанственије знакове свога Господара.

Çekçe: 

a věru spatřil on největší ze znamení Pána svého!

Urduca: 

اور اس نے اپنے رب کی بڑی بڑی نشانیاں دیکھیں

Tacikçe: 

Албатта баъзе аз оёти бузурги Парвардигорашро бидид.

Tatarca: 

Тәхкыйк ул күрде мигъраҗдә Раббысының олугъ галәмәт вә дәлилләрен.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya dia telah melihat sebahagian tanda-tanda (kekuasaan) Tuhannya yang paling besar.

Amharca: 

ከጌታው ታምራቶች ታላላቆቹን በእርግጥ አየ፡፡

Tamilce: 

திட்டவட்டமாக அவர் தனது இறைவனின் பெரிய அத்தாட்சிகளில் (ஒன்றைப்) பார்த்தார்.

Korece: 

실로 그는 가장 위대한 하나님의 예증들을 보았노라

Vietnamca: 

Quả thật, (Muhammad) đã nhìn thấy các Dấu Hiệu vĩ đại của Thượng Đế của Y.