Arapça:
لَقَدْ رَأَىٰ مِنْ آيَاتِ رَبِّهِ الْكُبْرَىٰ
Çeviriyazı:
leḳad raâ min âyâti rabbihi-lkübrâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Andolsun ki o, Rabbinin âyetlerinden en büyüğünü gördü.
Diyanet İşleri:
And olsun ki Rabbinin varlığının büyük delillerini gördü.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Andolsun ki Rabbinin pek büyük delillerinden bir kısmını gördü.
Şaban Piriş:
Rabbinin ayetlerinden en büyüklerini gördü.
Edip Yüksel:
Rabbinin büyük ayetlerini gördü.
Ali Bulaç:
Andolsun, o, Rabbinin en büyük ayetlerinden olanı gördü.
Suat Yıldırım:
Vallahi gördü, hem de Rabbinin âyetlerinden en büyüğünü gördü! [20,23]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Andolsun ki, Rabbinin en büyük âyetlerinden (bir kısmını) gördü.
Yaşar Nuri Öztürk:
Yemin olsun ki Rabbinin en büyük ayetlerinden bir kısmını gördü.
Bekir Sadak:
Yoksa, her umdugu sey insanin midir?
İbni Kesir:
Andolsun ki
Adem Uğur:
Andolsun o, Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını gördü.
İskender Ali Mihr:
Andolsun ki o, Rabbinin büyük âyetlerinden (bir kısmını) gördü.
Celal Yıldırım:
And olsun ki, O, Rabbının en büyük âyetlerini gördü.
Tefhim ul Kuran:
Andolsun, o, Rabbinin en büyük ayetlerinden olanını gördü.
Fransızca:
Il a bien vu certaines des grandes merveilles de son Seigneur.
İspanyolca:
Vio, ciertamente, parte de los signos tan grandes de su Señor.
İtalyanca:
Vide davvero i segni più grandi del suo Signore.
Almanca:
Gewiß, bereits sah er von den großen Ayat seines HERRN!
Çince:
他确已看见他的主的一部分最大的迹象。
Hollandaca:
En hij aanschouwde werkelijk sommige der grootste teekenen van zijn Heer.
Rusça:
Он увидел величайшие из знамений своего Господа.
Somalice:
Dhabnimo yuuna u arkay (Nabigu) Aayado Eebe oo waawayn.
Swahilice:
Kwa yakini aliona katika Ishara kubwa kabisa za Mola wake Mlezi.
Uygurca:
شۈبھىسىزكى، ئۇ پەرۋەردىگارىڭنىڭ (قۇدرىتىنى كۆرسىتىدىغان بۈيۈك ئالامەتلەرنى) كۆردى
Japonca:
かれは確かに,主の最大の印を見たのである。
Arapça (Ürdün):
«لقد رأى» فيها «من آيات ربه الكبرى» العظام، أي بعضها فرأى من عجائب الملكوت رفرفا أخضر سد أفق السماء وجبريل له ستمائة جناح.
Hintçe:
और उन्होने यक़ीनन अपने परवरदिगार (की क़ुदरत) की बड़ी बड़ी निशानियाँ देखीं
Tayca:
โดยแน่นอนเขาได้เห็นสัญญาณอันยิ่งใหญ่ของพระเจ้าของเขา
İbranice:
הוא ראה מהאותות הכי גדולים של ריבונו
Hırvatça:
Vidio je najveličanstvenije znakove svoga Gospodara.
Rumence:
El a văzut semnele cele mari ale Domnului său.
Transliteration:
Laqad raa min ayati rabbihi alkubra
Türkçe:
Yemin olsun ki Rabbinin en büyük ayetlerinden bir kısmını gördü.
Sahih International:
He certainly saw of the greatest signs of his Lord.
İngilizce:
For truly did he see, of the Signs of his Lord, the Greatest!
Azerbaycanca:
And olsun ki, (Peyğəmbər) öz Rəbbininən böyük qüdrət nişanələrindən (mö’cüzələrindən) bir qismini (Beytül-mə’muru, Sidrətül-müntəhanı, Cənnəti, Cəhənnəmi, Rəfrəfi, altı yüz qanadı olan Cəbrailin həqiqi surətini və i. a.) gördü.
Süleyman Ateş:
Andolsun, Rabbinin büyük ayetlerinden bazılarını gördü.
Diyanet Vakfı:
Andolsun o, Rabbinin en büyük ayetlerinden bir kısmını gördü.
Erhan Aktaş:
Ant olsun, Rabb’inin âyetlerinin(1) en büyüğünü gördü.
Kral Fahd:
Andolsun o, Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını gördü.
Hasan Basri Çantay:
Andolsun ki o, Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını görmüşdür.
Muhammed Esed:
ve o, gerçekten de Rabbinin en muhteşem sembollerinden bir kısmını gördü.
Gültekin Onan:
Andolsun, o, rabbinin en büyük ayetlerinden olanı gördü.
Ali Fikri Yavuz:
And olsun ki, (Peygamber) Rabbinin en büyük alâmetlerinden bir kısmını gördü.
Portekizce:
Em verdade, presenciou os maiores sinais do seu Senhor.
İsveççe:
han fick ju se några av sin Herres största tecken.
Farsça:
به راستی که بخشی از نشانه های بسیار بزرگ پروردگارش را دید.
Kürtçe:
سوێند بەخوا بێگومان بینی گەورەترین بەڵگە ونیشانەی پەروەردگاری
Özbekçe:
Дарҳақиқат, Ўз Роббисининг улкан белгиларидан кўрди. (Муҳаммад алайҳиссалом меърож кечасида, жаннатни, дўзахни, Байтул маъмурни, ўтган Пайғамбарларни, Жаброил алайҳиссаломнинг асл ҳолатларини ва бошқаларни кўрдилар.)
Malayca:
Demi sesungguhnya, ia telah melihat sebahagian dari sebesar-besar tanda-tanda (yang membuktikan luasnya pemerintahan dan kekuasaan) Tuhannya.
Arnavutça:
Ai, me të vërtetë, i pa argumentet më madhështore të Zotit të tij.
Bulgarca:
Той видя някои от най-големите знамения на своя Господ.
Sırpça:
Видео је највеличанственије знакове свога Господара.
Çekçe:
a věru spatřil on největší ze znamení Pána svého!
Urduca:
اور اس نے اپنے رب کی بڑی بڑی نشانیاں دیکھیں
Tacikçe:
Албатта баъзе аз оёти бузурги Парвардигорашро бидид.
Tatarca:
Тәхкыйк ул күрде мигъраҗдә Раббысының олугъ галәмәт вә дәлилләрен.
Endonezyaca:
Sesungguhnya dia telah melihat sebahagian tanda-tanda (kekuasaan) Tuhannya yang paling besar.
Amharca:
ከጌታው ታምራቶች ታላላቆቹን በእርግጥ አየ፡፡
Tamilce:
திட்டவட்டமாக அவர் தனது இறைவனின் பெரிய அத்தாட்சிகளில் (ஒன்றைப்) பார்த்தார்.
Korece:
실로 그는 가장 위대한 하나님의 예증들을 보았노라
Vietnamca:
Quả thật, (Muhammad) đã nhìn thấy các Dấu Hiệu vĩ đại của Thượng Đế của Y.
Ayet Linkleri: