Arapça:
إِنَّمَا أَمْوَالُكُمْ وَأَوْلَادُكُمْ فِتْنَةٌ ۚ وَاللَّهُ عِندَهُ أَجْرٌ عَظِيمٌ
Çeviriyazı:
innemâ emvâlüküm veevlâdüküm fitnetün. vellâhü `indehû ecrun `ażîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır. Büyük mükafat ise Allah'ın yanındadır.
Diyanet İşleri:
Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız bir imtihandır. Büyük ecir ise Allah katındadır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Mallarınız ve evlatlarınız, bir sınamadır size ancak ve Allah katındaysa pek büyük bir mükafat var.
Şaban Piriş:
Mallarınız ve evladınız sizin için bir imtihandır. Büyük mükâfat ise Allah'ın yanındadır.
Edip Yüksel:
Paralarınız ve çocuklarınız bir sınavdır. Büyük ödül ALLAH'ın yanındadır.
Ali Bulaç:
Mallarınız ve çocuklarınız sizin için ancak bir fitne (bir deneme)dir. Allah ise, büyük ecir (en güzel karşılık) O'nun Katında olandır.
Suat Yıldırım:
Mallarınız, evlatlarınız, sizin için sadece bir imtihandır. Asıl büyük mükâfat ve mutluluk ise Allah nezdindedir. [8,28; 3,14]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Muhakkak ki, mallarınız ve evlatlarınız bir imtihan vesilesidir, Allah ise O´nun nezdinde pek büyük bir mükâfaat vardır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Şu da bir gerçek ki, mallarınız ve çocuklarınız bir imtihan aracıdır. Allah'a gelince, onun katında büyük bir ödül vardır.
Bekir Sadak:
65:2
İbni Kesir:
Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır. Allah katında ise büyük bir mükafat vardır.
Adem Uğur:
Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır. Büyük mükâfat ise Allah´ın yanındadır.
İskender Ali Mihr:
Oysa sizin mallarınız ve evlâtlarınız fitnedir (imtihandır). Ve Allah ki, ecrun azîm (en büyük mükâfat) O´nun indindedir (katındadır).
Celal Yıldırım:
Mallarınız ve çocuklarınız ancak bir fitne (imtihan, uğraşı ve üzüntü)dir. Büyük mükâfat Allah kalındadır.
Tefhim ul Kuran:
Mallarınız ve çocuklarınız sizin için ancak bir fitne (bir deneme)dir. Allah ise, büyük ecir (en güzel karşılık) O´nun katında olandır.
Fransızca:
Vos biens et vos enfants ne sont qu'une tentation, alors qu'auprès d'Allah est une énorme récompense.
İspanyolca:
Vuestra hacienda y vuestros hijos no son más que tentación, mientras que Alá tiene junto a Sí una magnífica recompensa.
İtalyanca:
I vostri beni e i vostri figli non sono altro che tentazione, mentre presso Allah c'è ricompensa immensa.
Almanca:
Eure Vermögensgüter und eure Kinder sind nur Fitna. Und bei ALLAH gibt es gewaltige Belohnung.
Çince:
你们的财产和子嗣,只是一种考验,真主那里有重大的报酬。
Hollandaca:
Uwe welvaart en uwe kinderen zijn slechts eene verzoeking: maar met God is eene ruime belooning.
Rusça:
Воистину, ваше имущество и ваши дети являются искушением. У Аллаха же есть великая награда.
Somalice:
Xoolihiinnu iyo Caruurtiinnu waa uun fidno (ibtilo) Eebe agtiisaase ajir weyn (ku sugan yahay).
Swahilice:
Hakika mali yenu na watoto wenu ni jaribio. Na kwa Mwenyezi Mungu upo ujira mkubwa.
Uygurca:
سىلەرنىڭ ماللىرىڭلار، بالىلىرىڭلار (سىلەرگە اﷲ تەرىپىدىن) بىر تۈرلۈك سىناقتۇر، اﷲ نىڭ دەرگاھىدا كاتتا ساۋاب بار
Japonca:
あなたがたの富や子女は,一つの試みに過ぎない。アッラー,かれの御許に(だけ)偉大な報奨はある。
Arapça (Ürdün):
«إنما أموالكم وأولادكم فتنة» لكم شاغلة عن أمور الآخرة «والله عنده أجر عظيم» فلا تفوتوه باشتغالكم بالأموال والأولاد.
Hintçe:
तुम्हारे माल और तुम्हारी औलादे बस आज़माइश है और ख़ुदा के यहाँ तो बड़ा अज्र (मौजूद) है
Tayca:
แท้จริงทรัพย์สมบัติของพวกเจ้า และลูกหลานของพวกเจ้านั้นเป็นเครื่องทดสอบและอัลลอฮฺนั้น ณ ที่พระองค์มีรางวัลอันยิ่งใหญ่
İbranice:
הממון וילדיכם הם רק ניסיון, ואצל אלוהים נמצא הגמול הגדול מכולם
Hırvatça:
Imanja vaša i djeca vaša samo su iskušenje, a u Allaha je nagrada velika.
Rumence:
Averile şi pruncii voştri nu sunt decât o ispită, pe când la Dumnezeu aveţi o mare răsplată.
Transliteration:
Innama amwalukum waawladukum fitnatun waAllahu AAindahu ajrun AAatheemun
Türkçe:
Şu da bir gerçek ki, mallarınız ve çocuklarınız bir imtihan aracıdır. Allah'a gelince, onun katında büyük bir ödül vardır.
Sahih International:
Your wealth and your children are but a trial, and Allah has with Him a great reward.
İngilizce:
Your riches and your children may be but a trial: but in the Presence of Allah, is the highest, Reward.
Azerbaycanca:
Həqiqətən, mal-dövlətiniz və oğul-uşağınız (sizin üçün) ancaq bir imtahandır. Ən böyük mükafat (Cənnət) isə Allah dərgahındadır!
Süleyman Ateş:
Mallarınız ve evladlarınız bir fitne(sınav)dir, (Allah, onlarla sizi imtihan etmektedir). Allah ise, işte büyük ödül O'nun yanındadır.
Diyanet Vakfı:
Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır: Büyük mükafat ise Allah'ın yanındadır.
Erhan Aktaş:
Mallarınız ve çocuklarınız yalnızca bir fitnedir(1). Büyük ödül, Allah’ın yanındadır.
Kral Fahd:
Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır. Büyük mükâfat ise Allah'ın yanındadır.
Hasan Basri Çantay:
Mallarınız da, evlâdlarınız da sizin için ancak bir imtihan (mevzuu) dur. Allah ise, büyük mükâfat Onun nezdindedir.
Muhammed Esed:
Sizin malınız mülkünüz ve çocuklarınız, sadece bir sınama ve bir ayartma aracıdır, halbuki Allah katında muhteşem bir ödül vardır.
Gültekin Onan:
Mallarınız ve çocuklarınız sizin için ancak bir fitne (bir deneme)dir. Tanrı ise, büyük ecir (en güzel karşılık) O´nun katında olandır.
Ali Fikri Yavuz:
Her halde mallarınız ve çocuklarınız (sizin için) bir belâ ve imtihandır
Portekizce:
Em verdade os vossos bens e os vossos filhos são uma mera tentação. Mas sabei que Deus vos reserva uma magníficarecompensa.
İsveççe:
Era ägodelar och era barn är inte annat än [medel med vilka] Han prövar er; hos Gud väntar en rik belöning.
Farsça:
اموال و فرزندانتان فقط وسیله آزمایش اند، و خداست که پاداشی بزرگ نزد اوست.
Kürtçe:
بێگومان سەروەت وسامان وماڵ ومنداڵتان ھۆی تاقیكردەوەتانن لەکاتێکدا خوا پاداشتی زۆر گەورەی لەلایە
Özbekçe:
Албатта, мол-мулкларингиз ва фарзандларингиз синовдан бошқа нарса эмас. Ва Аллоҳнинг ҳузурида улуғ ажр бор. (Мол-мулк киши учун синовдир. Қўлига мол-дунё келганда ҳам ҳовлиқмасдан, тўғри йўлда сарфласа, ибодатини вақтида қилса, улкан савобларга эга бўлади. Аммо дунёга берилиб йўлдан озса, ҳаром-хариш ишларни қилса, мол топиш учун гуноҳ йўлларга ҳам кираверса, унда синовдан ўта олмаган бўлади ва гуноҳига яраша жазосини олади. Шунингдек, фарзандлар ҳам Аллоҳнинг улкан неъмати. Уларни тўғри тарбиялаб, художўй қилиб ўстирилса, икки дунёнинг обрўйини олиб беради. Агар тескариси бўлса, икки дунёда шарманда қилади. Демак, Аллоҳнинг муҳаббатини, мол-мулк ва фарзандлар муҳабатидан устун қўймоқ зарур. Чунки унинг ҳузурида улуғ ажр бор.)
Malayca:
Sesungguhnya harta benda kamu dan anak-anak kamu itu hanyalah menjadi ujian, dan di sisi Allah jualah pahala yang besar.
Arnavutça:
Pasuria juaj dhe fëmijët tuaj janë vetëm provë për ju, e te Perëndia shpërblimi është i madh;
Bulgarca:
Вашите имоти и деца са изпитание. А при Аллах има велика награда.
Sırpça:
Ваша имања и ваша деца само су искушење, а код Аллаха је велика награда.
Çekçe:
Majetky vaše a děti vaše jsou pro vás jen pokušením, zatímco Bůh má u sebe věru odměnu nesmírnou.
Urduca:
تمہارے مال اور تمہاری اولاد تو ایک آزمائش ہیں، اور اللہ ہی ہے جس کے پاس بڑا اجر ہے
Tacikçe:
Ҷуз ин нест, ки амволу авлоди шумо озмоише ҳастанд. Ва ҳол он ки музди фаровон назди Худост.
Tatarca:
Сезнең малларыгыз һәм балаларыгыз, сезнең өчен фәкать фетнә. Әмма Аллаһ юлында булганнарга Аллаһ хозурында олугъ әҗерләр бар.
Endonezyaca:
Sesungguhnya hartamu dan anak-anakmu hanyalah cobaan (bagimu), dan di sisi Allah-lah pahala yang besar.
Amharca:
ገንዘቦቻችሁና ልጆቻችሁ ለናንተ መፈተኛ ብቻ ናቸው፤ አላህም እርሱ ዘንድ ታላቅ ምንዳ አልለ፡፡
Tamilce:
உங்கள் செல்வங்கள் இன்னும் உங்கள் பிள்ளைகள் எல்லாம் (உங்களுக்கு) சோதனைதான். அல்லாஹ், - அவனிடம்தான் (உங்களுக்கு சொர்க்கம் எனும்) மகத்தான வெகுமதி இருக்கிறது.
Korece:
너희 재산과 너희 자손은 하나의 시험이나 하나님 안에 있는 것은 가장 위대한 보상이라
Vietnamca:
Thật ra, tài sản và con cái của các ngươi chỉ là một sự thử thách (mà Allah muốn thử thách các ngươi). Và (các ngươi hãy biết rằng) ở nơi Allah có một phần thưởng vô cùng vĩ đại.
Ayet Linkleri: