Arapça:
يَعْلَمُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَيَعْلَمُ مَا تُسِرُّونَ وَمَا تُعْلِنُونَ ۚ وَاللَّهُ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ
Çeviriyazı:
ya`lemü mâ fi-ssemâvâti vel'arḍi veya`lemü mâ tüsirrûne vemâ tü`linûn. vellâhü `alîmüm biẕâti-ṣṣudûr.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Göklerde ve yerde olanları, gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz şeyleri bilir. Allah, göğüslerin özünü bilir.
Diyanet İşleri:
Göklerde ve yerde olanları bilir; gizlediklerinizi de açığa vurduklarınızı da bilir; Allah, kalblerde olanı da bilendir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Bilir ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde ve bilir neyi gizlerseniz ve neyi açığa vurursanız ve Allah, gönüllerde olanı da bilir.
Şaban Piriş:
Göklerde ve yerde ne varsa bilir gözlediğinizi de açıkladığınızı da bilir. Allah kalplerde olanı bilendir.
Edip Yüksel:
Göklerde ve yerde olanları bilir; sizin gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı da bilir. ALLAH gizli düşüncelerinizi çok iyi bilir.
Ali Bulaç:
Göklerde ve yerde olanların tümünü bilir; sizin saklı tuttuklarınızı da, açığa vurduklarınızı da bilir. Allah, sinelerin özünde saklı duranı bilendir.
Suat Yıldırım:
O, göklerde ve yerde olan her şeyi bilir. Gizlediğiniz ve açıkladığınız her şeyi de bilir. O sinelerin özünü, gönüllerin ta künhünü de bilir.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Göklerde ve yerde ne var ise bilir ve neleri gizlediğinizi ve neleri açıkladığınızı bilir ve Allah göğüslerin içinde olanlara da tamamen alîmdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
O bilir, göklerde ne var, yerde ne var! Ve bilir sizin gizlediklerinizi de açıkladıklarınızı da. Allah, göğüslerin özünü çok iyi bilir.
Bekir Sadak:
Inkar edip, ayetlerimizi yalanlayanlar, iste onlar da atesliklerdir, orada temellidirler. Ne kotu bir donustur! *
İbni Kesir:
Göklerde ve yerde olanları bilir. Gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı da bilir. Ve Allah
Adem Uğur:
Göklerde ve yerde olanları bilir. Gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı da bilir. Allah kalplerde olanı bilendir.
İskender Ali Mihr:
Göklerde ve yerde olanları bilir. Ve gizlediklerinizi, açıkladıklarınızı bilir. Ve Allah, sadırlarda (gönüllerde) olanı en iyi bilendir.
Celal Yıldırım:
Göklerde ve yerde olanı bilir. Gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı da bilir. Allah, göğüslerde dönüp dolaşan (duyguların ve düşüncelerin) aslını, mayasını bilendir.
Tefhim ul Kuran:
Göklerde ve yerde olanların tümünü bilir
Fransızca:
Il sait ce qui est dans les cieux et la terre, et il sait ce que vous cachez ainsi que ce que vous divulguez. Et Allah connaît bien le contenu des poitrines.
İspanyolca:
Conoce lo que está en los cielos y en la tierra, conoce lo que ocultáis y lo que manifestáis. Y Alá conoce bien lo que encierran los pechos.
İtalyanca:
Egli conosce quel che è nei cieli e sulla terra e conosce quello che celate e quello che palesate. Allah ben conosce quello che c'è nei petti.
Almanca:
ER kennt das in den Himmeln und auf Erden. Und ER weiß, was ihr verheimlicht und was ihr offenlegt. Und ALLAH ist allwissend über das in den Brüsten.
Çince:
他知道天地万物,他知道你们所隐匿的和你们所表现的,真主是全知心事的。
Hollandaca:
Hij kent wat in den hemel of op de aarde is, en hij kent hetgeen gij verbergt, en datgene wat gij ontdekt; want God kent de binnenste deelen van der menschen borst.
Rusça:
Он знает о том, что на небесах и на земле, и знает о том, что вы скрываете и что обнародуете. Аллах ведает о том, что в груди.
Somalice:
Wuxuu ogyahay waxa samaawaatka (Cirka) iyo Dhulka ku sugan, wuxuuna ogyahay waxaad qarinaysaan iyo waxaad muujinaysaan, Eebana waa ogyahay waxa laabta (Qalbiga) ku jira.
Swahilice:
Anajua viliomo katika mbingu na ardhi, na anajua mnayo yaficha na mnayo yatangaza. Na Mwenyezi Mungu ni Mjuzi wa yaliomo vifuani.
Uygurca:
اﷲ ئاسمانلاردىكى ۋە زېمىندىكى نەرسىلەرنى بىلىپ تۇرىدۇ، اﷲ (نىيەتلىرىڭلاردىن، ئەمەللىرىڭلاردىن) يوشۇرغانلىرىڭلارنى ۋە ئاشكارىلىغانلىرىڭلارنى بىلىپ تۇرىدۇ، اﷲ دىللاردىكى سىرلارنى بىلگۈچىدۇر
Japonca:
(かれは)天と地における凡てのものを知り,あなたがたの隠すものも,現わすものまでも知っておられる。またアッラーは,胸の中に抱くことを熟知なされる。
Arapça (Ürdün):
«يعلم ما في السماوات والأرض ويعلم ما تسرون وما تعلنون والله عليم بذات الصدور» بما فيها من الأسرار والمعتقدات.
Hintçe:
जो कुछ सारे आसमान व ज़मीन में है वह (सब) जानता है और जो कुछ तुम छुपा कर या खुल्लम खुल्ला करते हो उससे (भी) वाकिफ़ है और ख़ुदा तो दिल के भेद तक से आगाह है
Tayca:
พระองค์ทรงรอบรู้สิ่งที่อยู่ในชั้นฟ้าทั้งหลายและแผ่นดิน และทรงรอบรู้สิ่งที่พวกเจ้าปกปิดและสิ่งที่พวกเจ้าเปิดเผย และอัลลอฮฺทรงรอบรู้สิ่งที่อยู่ในทรวงอก
İbranice:
יודע מה שבשמים ומה שבארץ, ויודע את אשר אתם מסתירים ואת אשר אתם מגלים, כי הוא יודע את מה שבלבבות
Hırvatça:
On zna šta na nebesima i na Zemlji postoji i zna šta krijete i šta pokazujete! Allah dobro zna šta grudi kriju.
Rumence:
El cunoaşte cele din ceruri şi de pe pământ. El ştie ceea ce tăinuiţi şi ceea ce destăinuiţi. Dumnezeu cunoaşte lăuntrul inimilor.
Transliteration:
YaAAlamu ma fee alssamawati waalardi wayaAAlamu ma tusirroona wama tuAAlinoona waAllahu AAaleemun bithati alssudoori
Türkçe:
O bilir, göklerde ne var, yerde ne var! Ve bilir sizin gizlediklerinizi de açıkladıklarınızı da. Allah, göğüslerin özünü çok iyi bilir.
Sahih International:
He knows what is within the heavens and earth and knows what you conceal and what you declare. And Allah is Knowing of that within the breasts.
İngilizce:
He knows what is in the heavens and on earth; and He knows what ye conceal and what ye reveal: yea, Allah knows well the (secrets) of (all) hearts.
Azerbaycanca:
O, göylərdə və yerdə olanları da, sizin gizlində və aşkar da nə etdiyinizi də bilir. Allah ürəklərdə olanları biləndir!
Süleyman Ateş:
Göklerde ve yerde bulunanları bilir, gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz şeyleri de bilir. Allah, göğüslerin özünü bilendir.
Diyanet Vakfı:
Göklerde ve yerde olanları bilir. Gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı da bilir. Allah kalplerde olanı bilendir.
Erhan Aktaş:
Göklerde ve yerde olanları bilir. Gizlediklerinizi de açığa vurduğunuzu da bilir. Allah, göğüslerin özünü en iyi bilendir.
Kral Fahd:
Göklerde ve yerde olanları bilir. Gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı da bilir. Allah kalplerde olanı bilendir.
Hasan Basri Çantay:
Göklerde ve yerde ne varsa bilir. Ne gizler, ne açıklarsanız onları da bilir. Allah göğüslerin içinde olan her gizliyi bile hakkıyle bilicidir.
Muhammed Esed:
O, göklerde ve yerde olan her şeyi bilir; ve O, sakladıklarınızı da, açığa vurduklarınızı da bilmektedir. Çünkü Allah, (insanların) kalpler(in)de olanın her türlü bilgisine sahiptir.
Gültekin Onan:
Göklerde ve yerde olanların tümünü bilir
Ali Fikri Yavuz:
Göklerde ve yerde olan her şeyi bilir. Sizin bütün gizlediklerinizi ve aşikâre yaptıklarınızı da bilir. Allah, bütün kalplerde olanı bilendir.
Portekizce:
Ele conhece tudo quanto existe nos céus e na terra, assim como também conhece tudo quanto ocultais e tudo quantomanifestais, porque Deus é Sabedor das intimidades dos corações.
İsveççe:
Han känner allt som finns i himlarna och på jorden och Han vet vad ni håller hemligt och vad ni öppet visar; ja, Gud är Den som vet vad som rör sig i människans innersta.
Farsça:
آنچه را که در آسمان ها و زمین است می داند، و [نیز] آنچه را پنهان می کنید و آنچه را آشکار می نمایید، می داند و خدا به نیّات و اسرار سینه ها داناست.
Kürtçe:
ھەرچی لە ئاسمانەکان وزەویدایە خوا دەیزانێت وە شارەزایە بەوەی دەیشارنەوە، وە بەوەیشی ئاشکرای دەکەن وە خوا زانایە بەوەی لەناو دڵ ودەروندایە
Özbekçe:
У осмонлару ердаги нарсаларни биладир. Сизлар сир тутаётган нарсани ҳам ва эълон қилаётган нарсани ҳам биладир. Аллоҳ кўкракдаги нарсаларни ҳам билувчидир.
Malayca:
Ia mengetahui segala yang ada di langit dan di bumi; dan Ia mengetahui segala yang kamu rahsiakan serta yang kamu zahirkan; dan Allah sentiasa Mengetahui segala (isi hati) yang terkandung di dalam dada;
Arnavutça:
Ai i di të gjitha gjërat që gjenden në qiej dhe në Tokë. Ai di fshehtësitë tuaja dhe ato që i bëni haptazi; Perëndia i di të gjitha ç’keni në zemrat tuaja.
Bulgarca:
Той знае всичко на небесата и на земята. И знае какво спотайвате и какво разкривате. Аллах знае съкровеното в сърцата.
Sırpça:
Он зна шта постоји на небесима и на Земљи и зна шта кријете и шта показујете! Аллах добро зна шта груди крију.
Çekçe:
On zná dobře vše, co na nebesích je i na zemi, On zná, co skrýváte i co najevo dáváte. A Bůh dobře ví, co v hrudích vašich se tají.
Urduca:
زمین اور آسمانوں کی ہر چیز کا اسے علم ہے جو کچھ تم چھپاتے ہو اور جو کچھ تم ظاہر کرتے ہو سب اس کو معلوم ہے، اور وہ دلوں کا حال تک جانتا ہے
Tacikçe:
Ҳар чиро дар осмонҳову замин аст, медонад ва ба он чӣ пинҳон медоред, ё ошкор месозед, огоҳ аст. Ва Худо ба ҳар чӣ дар дилҳо мегузарад, доно аст!
Tatarca:
Ул җирдәге вә күкләрдәге яшерен нәрсәләрне беләдер, вә сезнең ачык кылган эшләрегезне һәм яшерен кылган эшләрегезне дә барын да беләдер. Аллаһ күкрәкләрдә булган уй-фикерләрне беләдер.
Endonezyaca:
Dia mengetahui apa yang ada di langit dan di bumi dan mengetahui apa yang kamu rahasiakan dan yang kamu nyatakan. Dan Allah Maha Mengetahui segala isi hati.
Amharca:
በሰማያትና በምድር ውስጥ ያለውን ሁሉ ያውቃል፡፡ የምትደብቁትንም የምትገልጡትንም ያውቃል፡፡ አላህም በልቦች ውስጥ ያለውን ሁሉ ዐዋቂ ነው፡፡
Tamilce:
வானங்கள், இன்னும் பூமியில் உள்ளவற்றை அவன் நன்கறிவான். இன்னும், நீங்கள் மறைப்பதையும் நீங்கள் வெளிப்படுத்துவதையும் அவன் நன்கறிவான். (மனிதர்களின்) நெஞ்சங்களில் உள்ளவற்றை அல்லாஹ் நன்கறிந்தவன் ஆவான்.
Korece:
그분은 하늘과 대지에 있는 모든 것을 아시며 또한 너희가 숨기는 것과 드러내는 모든 것도 아시나니 하나님은 심중에 있는 모 든 것을 알고 계시니라
Vietnamca:
Ngài biết rõ những gì trong trời đất và biết những gì các ngươi che giấu cũng như những gì các ngươi bộc lộ. Quả thật, Allah biết rõ những gì trong lòng (của mọi người).
Ayet Linkleri: