Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

52

Sûredeki Ayet No: 

41

Ayet No: 

4776

Sayfa No: 

525

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أَمْ عِندَهُمُ الْغَيْبُ فَهُمْ يَكْتُبُونَ

Çeviriyazı: 

em `indehümü-lgaybü fehüm yektübûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Yoksa gayb kendilerinin yanında da onlar mı yazıyorlar?

Diyanet İşleri: 

Veya, görülmeyeni bilmek kendilerine aittir de, onlar mı yazıyorlar?

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Yoksa gizli şey, yanlarında da yazıyorlar mı?

Şaban Piriş: 

Yoksa gayb onların yanında da onlar mı yazıyorlar?

Edip Yüksel: 

Yoksa gizemlerin bilgisine mi sahipler ve onu kendileri mi yazıyorlar?

Ali Bulaç: 

Yoksa gayb (bilgisi) onların katında mıdır, böylece yazıp-duruyorlar?

Suat Yıldırım: 

Yoksa gayba dair bilgiler kendilerinin elinin altındadır da, onlar oradan istedikleri tarzda yazıp kopyalıyorlar mı?

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Yoksa gayb onların yanında mı ki, artık ondan yazıyorlar?

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yoksa gayb yanlarında da yazıp duruyorlar mı?

Bekir Sadak: 

Zulmedenlere, suphesiz, bundan baska da azap vardir

İbni Kesir: 

Yahut, gaybı bilmek kendilerine aittir de, onlar mı yazıyorlar?

Adem Uğur: 

Yoksa gayba ait bilgiler kendi yanlarında da, onlar mı yazıyorlar?

İskender Ali Mihr: 

Yahut gayb, onların yanında da onlar mı yazıyorlar?

Celal Yıldırım: 

Yoksa gayb (görünmeyen, bilinmeyen hususlar), onların yanında bulunuyor da onu kendileri mi yazıp tesbit ediyorlar ? Ama o küfre sapanlar kendileri tuzağa düşeceklerdir.

Tefhim ul Kuran: 

Yoksa gayb (bilgisi) onların katında mıdır, böylece onlar yazıp duruyorlar?

Fransızca: 

Ou bien détiennent-ils l'Inconnaissable pour le mentionner par écrit ?

İspanyolca: 

¿O es que conocen lo oculto y toman nota?

İtalyanca: 

Possiedono l'invisibile in modo tale da descriverlo?

Almanca: 

Oder ist bei ihnen etwa das Verborgene, so sie es niederschreiben?!

Çince: 

难道他们能知幽玄,故能将它记录下来?

Hollandaca: 

Zijn de geheimen der toekomst hun bekend, en schrijven zij die van de tafel van Gods besluiten over?

Rusça: 

Или же они владеют сокровенным и записывают его?

Somalice: 

Mise waxa maqanbaa agtooda ah oo ay qoraan.

Swahilice: 

Au wanayo ilimu ya ghaibu, nao wameandika?

Uygurca: 

ياكى ئۇلارنىڭ يېنىدا ئىلمى غەيب بولۇپ (ئۇنىڭدىن غەيب نەرسىلەرنى) يېزىۋالامدۇ؟

Japonca: 

それとも幽玄界のことがすっかり分っていて,それを書き留めているというのか。

Arapça (Ürdün): 

«أم عندهم الغيب» أي علمه «فهم يكتبون» ذلك حتى يمكنهم منازعة النبي صلى الله عليه وسلم في البعث وأمور الآخرة بزعمهم.

Hintçe: 

या इन लोगों के पास ग़ैब (का इल्म) है कि वह लिख लेते हैं

Tayca: 

หรือว่าที่พวกเขามีสิ่งเร้นลับ แล้วพวกเขาก็บันทึกไว้

İbranice: 

או האם אצלם הנסתר, והם אותו כותבים

Hırvatça: 

Ili, da nije u njih znanje o onome što je čulima nedokučivo, pa oni prepisuju?!

Rumence: 

Au ei Taina, aşa încât să o scrie?

Transliteration: 

Am AAindahumu alghaybu fahum yaktuboona

Türkçe: 

Yoksa gayb yanlarında da yazıp duruyorlar mı?

Sahih International: 

Or have they [knowledge of] the unseen, so they write [it] down?

İngilizce: 

Or that the Unseen in it their hands, and they write it down?

Azerbaycanca: 

Yoxsa onlar qeybi bilir və (orada olanı) yazırlar?! (Qiyamətin, axirət həyatının olmadığını oradan öyrənib Muhəmməd əleyhissəlamla mübahisə edirlər?)

Süleyman Ateş: 

Yoksa gayb (görülmeyen bilgi) kendilerinin yanındadır da kendileri mi (oradan istediklerini) yazıyorlar?

Diyanet Vakfı: 

Yoksa gayba ait bilgiler kendi yanlarında da, onlar mı yazıyorlar?

Erhan Aktaş: 

Yoksa gayb(1) onların yanında da onlar mı yazıyorlar?

Kral Fahd: 

Yoksa gayba ait bilgiler kendi yanlarında da, onlar mı yazıyorlar?

Hasan Basri Çantay: 

Yahud gayb (ın ilmi) kendilerinin yanındadır da (bunu) onlar mı yazıyorlar?

Muhammed Esed: 

Yoksa, (bütün mevcudatın) gizli gerçekliğinin, (zamanı geldiğinde) yazabilmeleri için kendi kavrayış alanları içine gireceği(ni mi sanıyorlar)?

Gültekin Onan: 

Yoksa gayb (bilgisi) onların katında mıdır, böylece yazıp duruyorlar?

Ali Fikri Yavuz: 

Yoksa, gayb ilmi (Levh-i Mahfûz) onların yanında da, onlar mı yazıyorlar?

Portekizce: 

Ou pensam estar de posse do incognoscível donde copiam o que dizem?

İsveççe: 

Eller har de [sådan kunskap om] den verklighet som är dold för människor att de [kan] skriva ned [vad de vet]?

Farsça: 

یا علم غیب نزد آنان است که آنان [ادعای خود را از روی آن] می نویسند؟

Kürtçe: 

یا ئایا زانیاری غەیبیان لایە؟ کە (لەبەری) بنووسنەوە

Özbekçe: 

Балки уларнинг ихтиёрида ғайб (илми) бўлиб, улар ёзиб олаётгандирлар?!

Malayca: 

Adakah pada sisi mereka (Lauh Mahfuz yang mengandungi) perkara-perkara yang ghaib, lalu mereka menyalin (daripadanya untuk menentang ajaran dan peringatanmu)?

Arnavutça: 

Ose, a mos tek ata është sekreti, e ata e përshkruajnë?!

Bulgarca: 

Или при тях е неведомото и те записват?

Sırpça: 

Или, да није у њих знање о ономе што је недокучиво чулима, па они преписују?!

Çekçe: 

Či znají nepoznatelné, takže zapisovat je mohou,

Urduca: 

کیا اِن کے پاس غیب کے حقائق کا علم ہے کہ اُس کی بنا پر یہ لکھ رہے ہوں؟

Tacikçe: 

Ё илми ғайб медонанду менависанд?

Tatarca: 

Әллә аларга пәйгамбәр белмәгән яшертен эшләрне белү белеме бармы, шул белемнәре илә хөкем итәләрме?

Endonezyaca: 

Apakah ada pada sisi mereka pengetahuan tentang yang gaib lalu mereka menuliskannya?

Amharca: 

ወይስ ሩቁ ምስጢር እነርሱ ዘንድ ነውን? ስለዚህ እነርሱ ይጽፋሉን?

Tamilce: 

அவர்களிடம் மறைவானவற்றின் அறிவு இருக்கின்றதா? ஆக, அவர்கள் அதை (மக்களுக்கு) எழுதி கொடுக்கிறார்களா?

Korece: 

아니면 그들에게 보이지 않 는 것이 있어 그것을 기록하고 있느뇨

Vietnamca: 

Hoặc phải chăng chúng có kiến thức về điều vô hình nên chúng viết nó xuống?