Arapça:
هَٰذِهِ النَّارُ الَّتِي كُنتُم بِهَا تُكَذِّبُونَ
Çeviriyazı:
hâẕihi-nnâru-lletî küntüm bihâ tükeẕẕibûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Onlara): "İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur" (denilecek).
Diyanet İşleri:
Cehennem ateşine itildikçe itildikleri gün, onlara: "İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur;
Abdulbakî Gölpınarlı:
İşte budur yalanladığınız ateş.
Şaban Piriş:
Yalanladığınız ateş budur!
Edip Yüksel:
İşte, yalanlamakta olduğunuz Ateş budur.
Ali Bulaç:
(Onlara şöyle denir:) "İşte sizin yalanladığınız ateş budur."
Suat Yıldırım:
İşte, denilir, alın size yalan saydığınız ateş!
Ömer Nasuhi Bilmen:
Bu, o ateştir ki, siz bunu talep eder olmuştunuz. (denilir).
Yaşar Nuri Öztürk:
İşte budur yalanlayıp durduğunuz ateş!
Bekir Sadak:
52:19
İbni Kesir:
Yalanlayıp durduğunuz ateş, işte budur.
Adem Uğur:
İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur! denilir.
İskender Ali Mihr:
İşte bu tekzip etmiş (yalanlamış) olduğunuz ateştir.
Celal Yıldırım:
52:13
Tefhim ul Kuran:
(Onlara şöyle denir:) «İşte sizin yalanlamakta olduğunuz ateş budur.»
Fransızca:
Voilà le feu que vous traitiez de mensonge.
İspanyolca:
«¡Éste es el fuego que desmentíais!
İtalyanca:
[sarà detto loro]: «Ecco il fuoco che tacciavate di menzogna!
Almanca:
"Dies ist das Feuer, das ihr abzuleugnen pflegtet.
Çince:
这就是你们生前所否认的火刑。
Hollandaca:
En men zal tot hen zeggen: Dit is het vuur, dat gij als een verdichtsel hebt geloochend.
Rusça:
Это - тот самый Огонь, который вы считали ложью.
Somalice:
Waatan Naartii aad beenin jirteen.
Swahilice:
(Waambiwe): Huu ndio ule Moto mlio kuwa mkiukanusha!
Uygurca:
(ئۇلارغا) «مانا بۇ سىلەر يالغانغا چىقارغان دوزاختۇر» (دېيىلىدۇ)
Japonca:
(こう言われよう。)「これこそは,あなたがたが虚偽であるとしていた地獄の業火である。
Arapça (Ürdün):
«هذه النار التي كنتم بها تكذبون».
Hintçe:
(और उनसे कहा जाएगा) यही वह जहन्नुम है जिसे तुम झुठलाया करते थे
Tayca:
นี่คือไฟนรก ซึ่งพวกเจ้าเคยปฏิเสธมัน
İbranice:
זוהי האש אשר הייתם לה מתכחשים
Hırvatça:
"Ovo je Vatra koju ste poricali
Rumence:
“Acesta este Focul pe care l-aţi socotit minciună!
Transliteration:
Hathihi alnnaru allatee kuntum biha tukaththiboona
Türkçe:
"İşte budur yalanlayıp durduğunuz ateş!"
Sahih International:
"This is the Fire which you used to deny.
İngilizce:
This:, it will be said, Is the Fire,- which ye were wont to deny!
Azerbaycanca:
(Onlara belə deyiləcəkdir: ) “Bu sizin (dünyada) yalan hesab etdiyiniz cəhənnəm odudur!
Süleyman Ateş:
İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur!
Diyanet Vakfı:
"İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur!" denilir.
Erhan Aktaş:
İşte bu, yalanladığınız ateştir!
Kral Fahd:
«İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur!» denilir.
Hasan Basri Çantay:
(Şöyle denilecek:) «İşte sizin yalan saymakda idiğiniz ateş budur».
Muhammed Esed:
"Bu, sizin yalanlamış olduğunuz ateştir!
Gültekin Onan:
(Onlara şöyle denir:) "
Ali Fikri Yavuz:
(Cehennem için vazifeli melekler tarafından onlara şöyle denir): İşte sizin (dünyada) yalan saymakta olduğunuz ateş, budur.
Portekizce:
(Ser-lhes-á dito): Eis aqui o fogo, que negastes!
İsveççe:
"Detta är Elden som ni förnekade;
Farsça:
[و به آنان می گویند:] این همان آتشی است که همواره آن را تکذیب می کردید.
Kürtçe:
(پێیان دەووترێت) ئەمە ئەو ئاگرەیە کەئێوە بە درۆتان دەزانی
Özbekçe:
Мана бу, сизлар ёлғонга чиқарган ўт бўладир!
Malayca:
(Dan dikatakan kepada mereka): "Inilah api neraka yang dahulu kamu mendustakannya.
Arnavutça:
(U thuhet atyre): “Ky është zjarri që e keni përgënjeshtruar,
Bulgarca:
“Това е Огънят, който взимахте за лъжа.
Sırpça:
„Ово је Ватра коју сте порицали
Çekçe:
'Toto je oheň ten, jenž nazvali jste výmyslem.
Urduca:
اُس وقت اُن سے کہا جائے گا کہ "یہ وہی آگ ہے جسے تم جھٹلایا کرتے تھے
Tacikçe:
Ин аст он оташе, ки дурӯғаш мешумурдед.
Tatarca:
Вә аларга әйтелер: "Бу ут – сез аны ялганга тоткан идегез,
Endonezyaca:
(Dikatakan kepada mereka): "Inilah neraka yang dahulu kamu selalu mendustakannya".
Amharca:
ይህቺ ያቺ በእርሷ ታስተባብሉባት የነበራችሁት እሳት ናት፡፡
Tamilce:
இதுதான் நரகம், இதை நீங்கள் பொய்ப்பிப்பவர்களாக இருந்தீர்கள்.
Korece:
이것이 바로 너희가 거역했 던 불지옥이라 말하여 지더라
Vietnamca:
(Lúc đó, có tiếng bảo chúng): “Đây chính là Lửa mà các ngươi đã thường hay phủ nhận.”
Ayet Linkleri: