Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

56

Sûredeki Ayet No: 

62

Ayet No: 

5041

Sayfa No: 

536

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَقَدْ عَلِمْتُمُ النَّشْأَةَ الْأُولَىٰ فَلَوْلَا تَذَكَّرُونَ

Çeviriyazı: 

veleḳad `alimtümü-nneş'ete-l'ûlâ felevlâ teẕekkerûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Andolsun, ilk yaratılışı bildiniz. Düşünüp ibret almanız gerekmez mi?

Diyanet İşleri: 

And olsun ki, ilk yaratmayı bilirsiniz, yine de düşünmez misiniz?

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve andolsun ki ilk yaratılışı biliyorsunuz, biliyorsunuz da ne diye düşünmüyorsunuz?

Şaban Piriş: 

İlk yaratılışınızı biliyorsunuz, düşünmeniz gerekmez mi?

Edip Yüksel: 

İlk yaratılışı biliyorsunuz. Öğüt almalı değil misiniz?

Ali Bulaç: 

Andolsun, ilk inşa (yaratma)yı bildiniz; ama öğüt alıp-düşünmeniz gerekmez mi?

Suat Yıldırım: 

Siz ilk yaratmayı pek iyi biliyorsunuz, artık düşünüp ibret almanız gerekmez mi? [30,27; 19,67; 36,77-79; 75,36-40]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

56:61

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yemin olsun, ilk yaratışı/yaratılışı bildiniz. Peki düşünüp ibret alsanız olmaz mı?

Bekir Sadak: 

(68-69) Soyleyin

İbni Kesir: 

Andolsun ki

Adem Uğur: 

Andolsun, ilk yaratılışı bildiniz. Düşünüp ibret almanız gerekmez mi?

İskender Ali Mihr: 

Ve andolsun ki, ilk neş´eti (yaratılışı) bildiniz, hâlâ tezekkür (tefekkür) etmiyorsanız.

Celal Yıldırım: 

And olsun ki, siz, ilk yaratılıp ortaya çıkarılışınızı biliyorsunuzdur. Artık düşünüp ibret almaz mısınız ?

Tefhim ul Kuran: 

Andolsun, ilk inşa (yaratma)yı bildiniz

Fransızca: 

Vous avez connu la première création. Ne vous rappelez-vous donc pas ?

İspanyolca: 

Ya habéis conocido una primera creación. ¿Por qué, pues, no os dejáis amonestar?

İtalyanca: 

Già conoscete la prima creazione! Perché non ve ne ricordate?

Almanca: 

Und gewiß, bereits wißt ihr Bescheid über die erste Erstehung, würdet ihr doch euch erinnern!

Çince: 

你们确已知道初次的生长,你们怎不觉悟呢?

Hollandaca: 

Gij kent de schepping; wilt gij dus niet overwegen, dat wij u, door u op te wekken, weder kunnen voortbrengen?

Rusça: 

Вы уже знаете о первом сотворении. Почему же вы не помяните назидание?

Somalice: 

Dhabahaanbaad u ogtihiin abuuriddii hore, maad wax xusuusataan.

Swahilice: 

Na bila ya shaka mlikwisha jua umbo la kwanza, basi kwa nini hamkumbuki?

Uygurca: 

شۈبھىسىزكى، سىلەر دەسلەپكى يارىتىشنى بىلدىڭلار (يەنى دەسلەپتە اﷲ نىڭ سىلەرنى يوقتىن بار قىلغانلىقىنى تونۇدۇڭلار). سىلەر (اﷲ نىڭ سىلەرنى دەسلەپ ياراتقاندەك قايتا يارىتىشىنى) ئويلىمامسىلەر؟

Japonca: 

あなたがたは,確かに最初の創造を知っている。それでも何故留意しないのか。

Arapça (Ürdün): 

«ولقد علمتم النّشاءَةَ الأولى» وفي قراءة بسكون الشين «فلولا تذكرون» فيه إدغام التاء الثانية في الأصل في الذال.

Hintçe: 

और तुमने पैहली पैदाइश तो समझ ही ली है (कि हमने की) फिर तुम ग़ौर क्यों नहीं करते

Tayca: 

และโดยแน่นอน พวกเจ้าได้รู้มาแล้วถึงการเกิดครั้งแรก แล้วไฉนเล่าพวกเจ้าจึงไม่ใคร่ครวญ

İbranice: 

כבר הכרתם את הבריאה הראשונה, אז מדוע אינכם נזכרים

Hırvatça: 

Poznato vam je kako ste prvi put stvoreni, pa zašto se ne urazumite?

Rumence: 

Cunoaşteţi întâia facere? De ce nu vă aduceţi aminte însă?

Transliteration: 

Walaqad AAalimtumu alnnashata aloola falawla tathakkaroona

Türkçe: 

Yemin olsun, ilk yaratışı/yaratılışı bildiniz. Peki düşünüp ibret alsanız olmaz mı?

Sahih International: 

And you have already known the first creation, so will you not remember?

İngilizce: 

And ye certainly know already the first form of creation: why then do ye not celebrate His praises?

Azerbaycanca: 

And olsun ki, siz ilk yaradılış (dünyaya necə gəldiyinizi) bilirsiniz. Elə isə (sizi yenidən diriltməyə qadir olduğumuz barədə) heç düşünmürsünüz?!

Süleyman Ateş: 

Andolsun, ilk yaratmayı bildiniz, (bunu) düşünüp ibret almanız gerekmez mi?

Diyanet Vakfı: 

Andolsun, ilk yaratılışı bildiniz. Düşünüp ibret almanız gerekmez mi?

Erhan Aktaş: 

Ant olsun ki ilk meydana getirmeyi bildiniz. Düşünüp öğüt almanız gerekmez mi?

Kral Fahd: 

Andolsun, ilk yaratılışı bildiniz. Düşünüp ibret almanız gerekmez mi?

Hasan Basri Çantay: 

Andolsun ki birinci yaratılışı (nızı) bildiniz. Fakat (tekrar yaratılacağınızı da) düşünmeli değil misiniz?

Muhammed Esed: 

Ve (mademki) baştaki yaratılışınızı(n mucizevi bir olay olduğunu) biliyorsunuz; öyleyse, neden (Bizim hakkımızda) düşünüp dersler çıkarmazsınız?

Gültekin Onan: 

Andolsun, ilk inşa (yaratma)yı bildiniz

Ali Fikri Yavuz: 

Her halde (bu dünya hayatında topraktan sonra nutfeden) ilk yaratılışınızı bildiniz. O halde (kıyamette sizi ikinci defa diriltmeğe kadir olduğumuzu) düşünseniz ya!...

Portekizce: 

E, na verdade, conheceis a primeira criação. Por que, então, não meditais?

İsveççe: 

Ni är ju medvetna om att ni en gång har skapats; om ni tänker efter [måste ni inse att Vi kan skapa er på nytt]!

Farsça: 

و به راستی پیدایش نخستین را [که جهان فعلی است] شناختید، پس چرا متذکّر [پدید شدن جهان دیگر] نمی شوید؟!

Kürtçe: 

سوێند بەخوا بێگومان ئێوە لەبەدیهێنانی یەکەمی ئاگادارن ئیتر بۆ بیرناکەنەوە

Özbekçe: 

Ва дарҳақиқат, аввалги яратилишини билдингиз-ку, эсласаларингиз-чи!

Malayca: 

Dan demi sesungguhnya, kamu telah sedia mengetahui tentang ciptaan diri kamu kali pertama, maka ada baiknya kalau kamu mengambil ingatan (bahawa Allah yang telah menciptakan kamu dari tiada kepada ada, berkuasa membangkitkan kamu hidup semula pada hari akhirat kelak).

Arnavutça: 

Ju, madje, e dini krijimin e parë, e pse nuk po këshilloheni?!

Bulgarca: 

И узнахте вече първото сътворяване. Не ще ли се поучите?

Sırpça: 

Познато вам је како сте први пут створени, па зашто се не уразумите?

Çekçe: 

Vždyť přece první stvoření znáte, proč si tedy nevzpomenete?

Urduca: 

اپنی پہلی پیدائش کو تو تم جانتے ہو، پھر کیوں سبق نہیں لیتے؟

Tacikçe: 

Шумо ай офариниши нахуст огоҳед, чаро ба ёдаш наёваред?

Tatarca: 

Тәхкыйк сез әүвәлге халык ителүне беләсез бит, һич юктан халык кылдык, шуны уйлап фикерләп карасагызчы!

Endonezyaca: 

Dan Sesungguhnya kamu telah mengetahui penciptaan yang pertama, maka mengapakah kamu tidak mengambil pelajaran (untuk penciptaan yang kedua)?

Amharca: 

የፊተኛይቱንም አፈጣጠር በእርግጥ ዐውቃችኋል፡፡ አትገነዘቡምን?

Tamilce: 

(படைப்புகள்) முதல் முறையாக உருவாக்கப்பட்டதை (-அவற்றை உருவாக்கியவன் யார் என்று) நீங்கள் திட்டவட்டமாக அறிந்தீர்கள். ஆக, (அப்படி இருக்க அந்த இறைவனைத்தான் வணங்க வேண்டும் என்று) நீங்கள் நல்லுபதேசம் பெறமாட்டீர்களா?

Korece: 

너희는 최초의 창조를 알고 있으면서 그것을 교훈으로 삼지 않느뇨

Vietnamca: 

Thật vậy, các ngươi đã biết sự tạo hóa đầu tiên (mà TA đã tạo ra các ngươi), vậy sao các ngươi không nhớ lại (mà tin rằng TA toàn năng dựng các ngươi sống trở lại)?