Arapça:
عَلَىٰ أَن نُّبَدِّلَ أَمْثَالَكُمْ وَنُنشِئَكُمْ فِي مَا لَا تَعْلَمُونَ
Çeviriyazı:
`alâ en nübeddile emŝâleküm venünşieküm fî mâ lâ ta`lemûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Böylece sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi bilmediğiniz bir yaratılışta tekrar var edelim diye (böyle yapıyoruz).
Diyanet İşleri:
Ölümü aranızda Biz tayin ettik; sizi ortadan kaldırıp benzerlerinizi yerinize getirmeyi, sizi bilmediğiniz şekilde var etmeyi dilesek kimse önümüze geçemez.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Sizin gibi bir topluluk yaratıp yerinize geçirmek istersek ve sizi de, bilmediğiniz bir şekle döndürmeyi dilersek.
Şaban Piriş:
Sizi benzerlerinizle değiştirmek ve sizi bilmediğiniz bir şekilde yeniden yaratmak hususunda…
Edip Yüksel:
Sizi başka nesillerle değiştirmekten, yahut sizi bilmediğiniz bir biçimde yaratmaktan....
Ali Bulaç:
(Yerinize) Benzerlerinizi getirip-değiştirme ve sizi şimdi bilemeyeceğiniz bir şekilde-inşa etme konusunda.
Suat Yıldırım:
Aranızda ölümü Biz takdir ettik. Sizi yok edip yerinize benzerlerinizi getirmeyi ve sizi bilemeyeceğiniz bir biçimde ve vasıfta yaratmayı dilersek, Bize mani olacak hiçbir güç yoktur.
Ömer Nasuhi Bilmen:
(61-62) Sizin emsâlinizi değiştirmek ve sizi bilmediğiniz bir neş´ette yaratmak üzere (kâdiriz). Ve muhakkak ki, siz ilk yaradılışı bildiniz, o halde düşünmez misiniz?
Yaşar Nuri Öztürk:
Yerinize diğer benzerlerinizi getireceğiz ve sizi bilemeyeceğiniz bir şekilde yeniden oluşturacağız.
Bekir Sadak:
56:65
İbni Kesir:
Yerinize benzerlerinizi getirmekte ve sizi bilemeyeceğiniz bir yaratılışla tekrar var etmekte.
Adem Uğur:
Böylece sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi bilmediğiniz bir âlemde tekrar var edelim diye (ölümü takdir ettik).
İskender Ali Mihr:
Sizin (dünya hayatındaki) emsallerinizi (bedenlerinizi), (ölümle) değiştirmemiz ve (ahiret âlemi için) sizi, bilmediğiniz bir şekilde (yeniden) yaratmamızda (Bizi geçecek yoktur).
Celal Yıldırım:
56:60
Tefhim ul Kuran:
(Yerinize) Benzerlerinizi getirip değiştirme ve sizi şimdi bilemeyeceğiniz bir şekilde inşa etme konusunda.
Fransızca:
de vous remplacer par vos semblables, et vous faire renaître dans [un état] que vous ne savez pas.
İspanyolca:
para que otros seres semejantes os sucedan y haceros renacer a un estado que no conocéis.
İtalyanca:
nel sostituirvi con altri simili a voi e nel farvi rinascere [in forme] che ancora non conoscete.
Almanca:
daßWIR euresgleichen austauschen und euch in dem was ihr nicht kennt, erstehen lassen.
Çince:
不让我改变你们的品性,而使你们生长在你们所不知的状态中。
Hollandaca:
Wij zijn in staat anderen, gelijk gij in uw plaats te stellen, en u terug te brengen in den toestand of den vorm, dien gij niet kent.
Rusça:
заменить вас подобными вам (или изменить ваше обличие) и создать вас такими, какими вы себе и не представляете.
Somalice:
Inaan idinku baddallo kuwo idin la mid ah oon idinka ahaysiinno waxaydaan aqoon.
Swahilice:
Kuwaleta wengine badala yenu na kukuumbeni nyinyi kwa umbo msilo lijua.
Uygurca:
بىز سىلەرنىڭ ئاراڭلاردا ئۆلۈمنى بەلگىلىدۇق (يەنى ھەر بېرىڭلارنىڭ ئۆلۈش ۋاقتىنى بېكىتتۇق)، سىلەرنى باشقا بىر قەۋمگە ئالماشتۇرۇشتىن ۋە سىلەرنى سىلەر بىلمەيدىغان بىر شەكىلدە يارىتىشتىن ئاجىز ئەمەسمىز
Japonca:
だがわれは同類の者で取り替え(世代の交替),またはあなたがたが知らない(他の形態の)ものに,あなたがたを創(り変え)る。
Arapça (Ürdün):
«على» عن «أن نبدل» نجعل «أمثالكم» مكانكم «وننشئكم» نخلقكم «في مالا تعلمون» من الصور كالقردة والخنازير.
Hintçe:
कि तुम्हारे ऐसे और लोग बदल डालें और तुम लोगों को इस (सूरत) में पैदा करें जिसे तुम मुत्तलक़ नहीं जानते
Tayca:
ในการที่เราจะเปลี่ยนบุคคลเยี่ยงพวกเจ้า และเราจะให้พวกเจ้าเกิดขึ้นมาอีกในสิ่งที่พวกเจ้าไม่รู้
İbranice:
מהחליפכם בדומים לכם או לברוא אתכם מחדש בצורה שאינה ידועה לכם
Hırvatça:
da likove vaše izmijenimo i da vas iznova u likovima koje vi ne poznajete stvorimo.
Rumence:
ca să vă înlocuim cu alţii asemenea vouă şi să vă facem cum voi nici nu ştiţi.
Transliteration:
AAala an nubaddila amthalakum wanunshiakum fee ma la taAAlamoona
Türkçe:
Yerinize diğer benzerlerinizi getireceğiz ve sizi bilemeyeceğiniz bir şekilde yeniden oluşturacağız.
Sahih International:
In that We will change your likenesses and produce you in that [form] which you do not know.
İngilizce:
from changing your Forms and creating you (again) in (forms) that ye know not.
Azerbaycanca:
(Sizi yox edib) yerinizə sizin kimiləri gətirməkdən (sizi başqaları ilə əvəz etməkdən) və sizi özünüz də bilmədiyiniz başqa bir şəkildə yaratmaqdan!
Süleyman Ateş:
(Size böyle ölümü takdir ettik) Ki sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi, bilmediğiniz bir biçimde yeniden inşa' edelim.
Diyanet Vakfı:
Böylece sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi bilmediğiniz bir alemde tekrar var edelim diye (ölümü takdir ettik).
Erhan Aktaş:
Yapınızı değiştirip, sizi bilmediğiniz bir şekilde, yeniden yapma gücünden yoksun değiliz.
Kral Fahd:
Böylece sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi bilmediğiniz bir âlemde tekrar var edelim diye (ölümü takdir ettik).
Hasan Basri Çantay:
56:60
Muhammed Esed:
varoluşunuzun tabiatını değiştirmekten ve (henüz) size malum olmayan bir şekilde sizi (yeniden) var etmekten.
Gültekin Onan:
(Yerinize) Benzerlerinizi getirip değiştirme ve sizi şimdi bilemeyeceğiniz bir şekilde inşa etme konusunda.
Ali Fikri Yavuz:
Kılıklarınızı değiştirmeğe ve bilemiyeceğiniz bir surette sizi yaratmağa da gücümüz yeter.
Portekizce:
De substituir-vos por seres semelhantes, ou transformar-vos no que ignorais.
İsveççe:
att i ert ställe sätta sådana som liknar er och att låta er uppstå i en för er okänd form.
Farsça:
[آری، مرگ را مقدّر کردیم] تا امثال شما را جایگزین شما کنیم و شما را به صورتی که نمی دانید آفرینشی تازه و جدید بخشیم،
Kürtçe:
(بەدەسەڵاتین) کە لەجیاتی ئێوە نەوەی تر بھێنین وە دروستتان بکەینەوە بەشێوەیەك کەھیچی لێ نازانن
Özbekçe:
Сизнинг ўрнингизга сизга ўхшашларни алмаштиришдан ва сизларни ўзингиз билмайдиган ҳолда яратишдан.
Malayca:
(Bahkan Kami berkuasa) menggantikan (kamu dengan) orang-orang yang serupa kamu (tetapi tidak seperti bawaan kamu), dan berkuasa menciptakan kamu dalam bentuk kejadian yang kamu tidak mengetahuinya.
Arnavutça:
që t’ju ndryshojmë figurën tuaj dhe t’ju krijojmë në figurën çfarë ju nuk e dini.
Bulgarca:
да променим такива като вас и да ви пресъздадем в нещо, което не ви е познато.
Sırpça:
да ликове ваше изменимо и да вас изнова у ликовима које ви не познајете створимо.
Çekçe:
abychom vás nevystřídali vám podobnými a nestvořili vás něčím, o čem potuchy nemůžete mít.
Urduca:
کہ تمہاری شکلیں بدل دیں اور کسی ایسی شکل میں تمہیں پیدا کر دیں جس کو تم نہیں جانتے
Tacikçe:
ба ҷои шумо қавме монанди шумо биёварем ва шуморо ба сурате, ки аз он бехабаред, аз нав биёфаринем.
Tatarca:
Сезне һәлак итеп урыныгызга сездән яхшыракны алыштырырга, вә сезне үзегез белмәгән сурәтләргә алыштырырга гаҗиз түгелме.
Endonezyaca:
untuk menggantikan kamu dengan orang-orang yang seperti kamu (dalam dunia) dan menciptakan kamu kelak (di akhirat) dalam keadaan yang tidak kamu ketahui.
Amharca:
ብጤዎቻችሁን በመለወጥና በዚያ በማታውቁትም (ቅርጽ) እናንተን በመፍጠር ላይ (አንሸነፍም)፡፡
Tamilce:
உங்கள் உருவங்களை மாற்றுவதற்கும், நீங்கள் அறியாத ஒன்றில் (-புதிய ஓர் உருவத்தில்) உங்களை உருவாக்கிவிடுவதற்கும் (நாங்கள் இயலாதவர்கள் இல்லை).
Korece:
너희의 양상을 바꾸어 너희 가 알지 못하는 양상으로 너희를 재창조 하시니라
Vietnamca:
Trong việc thay đổi hình hài của các ngươi cũng như trong việc tạo ra các ngươi trong hình hài khác mà các ngươi không biết.
Ayet Linkleri: