Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

50

Sûredeki Ayet No: 

20

Ayet No: 

4650

Sayfa No: 

519

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَنُفِخَ فِي الصُّورِ ۚ ذَٰلِكَ يَوْمُ الْوَعِيدِ

Çeviriyazı: 

venüfiḫa fi-ṣṣûr. ẕâlike yevmü-lve`îd.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Sur'a üfürülür, işte bu, tehdid(in gerçekleşme) günüdür.

Diyanet İşleri: 

Sura üfürülür. İşte bu geleceği söz verilen gündür.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve üfürülür su'ra, işte bu gündür azap günü.

Şaban Piriş: 

Sûr’a da üfürülür. İşte azap günü!

Edip Yüksel: 

Boruya üflenmiştir. Bu, söz verilen gündür.

Ali Bulaç: 

Sur'a da üfürülmüştür. İşte bu, tehdidin (gerçekleştiği) gündür.

Suat Yıldırım: 

Sûra üfürülür kalk borusu çalar. İşte bu da tehdit edilen azabın günüdür.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve Sûr´a da üfürülmüştür. İşte bu, tehdid günüdür.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ve sûra üflendi. İşte bu, geleceği vaat edilen gündür.

Bekir Sadak: 

50:24

İbni Kesir: 

Sur´a üfürülmüştür. İşte bu

Adem Uğur: 

Sûr´a üfürülür

İskender Ali Mihr: 

Ve sur´a üflendi. İşte bu vaîd (ikaz) günüdür.

Celal Yıldırım: 

Sûr´a üfürülecek. Bu, va´dedilen gündür.

Tefhim ul Kuran: 

Sur´a da üfürülmüştür. İşte bu, tehdidin (gerçekleştiği) gündür.

Fransızca: 

Et l'on soufflera dans la Trompe : Voilà le jour de la Menace

İspanyolca: 

Se tocará la trompeta. Ése es el día de la Amenaza.

İtalyanca: 

Sarà soffiato nel corno. Ecco il Giorno della minaccia!

Almanca: 

Und es wurde in As-sur gestoßen. Dies ist der Tag der Androhung.

Çince: 

号角将吹响,那是警告实现之日。

Hollandaca: 

En de trompet zal klinken: dit zal de dag zijn, waarmede gedreigd werd.

Rusça: 

И подуют в Рог. Это - День угрозы!

Somalice: 

Suurkii (Qiyaamana) waa la afuufi waana Maalin laysu yaboohay (oo sugan).

Swahilice: 

Na litapulizwa baragumu. Hiyo ndiyo Siku ya Miadi.

Uygurca: 

سۇر چېلىنىدۇ، ئەنە شۇ (كۇففارلارغا) ئازاب ۋەدە قىلىنغان كۈندۇر

Japonca: 

そしてラッパが吹かれる。これはあの約束された日である。

Arapça (Ürdün): 

«ونفخ في الصور» للبعث «ذلك» أي يوم النفخ «يوم الوعيد» للكفار بالعذاب.

Hintçe: 

और सूर फूँका जाएगा यही (अज़ाब) के वायदे का दिन है और हर शख़्श (हमारे सामने) (इस तरह) हाज़िर होगा

Tayca: 

และสังข์จะถูกเป่าขึ้น นั่นคือวันแห่งการสัญญา

İbranice: 

ונתקע בשופר. זה היום אשר ממנו הוזהרתם

Hırvatça: 

i u rog će biti puhnuto - to je Dan prijetnje.

Rumence: 

Când se va sufla în trâmbiţă, aceasta va fi Ziua Ameninţării!

Transliteration: 

Wanufikha fee alssoori thalika yawmu alwaAAeedi

Türkçe: 

Ve sûra üflendi. İşte bu, geleceği vaat edilen gündür.

Sahih International: 

And the Horn will be blown. That is the Day of [carrying out] the threat.

İngilizce: 

And the Trumpet shall be blown: that will be the Day whereof Warning (had been given).

Azerbaycanca: 

(Öləndən sonra yenidən dirilmək üçün) sur çalınacaqdır. Bu və’d olunmuş gündür (əzab günüdür)!

Süleyman Ateş: 

Sur'a üflendi. İşte bu, kendisine karşı uyarılan gündür.

Diyanet Vakfı: 

Sur'a üfürülür; işte bu, geleceği vadedilen gündür.

Erhan Aktaş: 

Ve Sûr’a üfürülür. “İşte bu, vaktiyle uyarıldığınız gündür.”

Kral Fahd: 

Sûr'a üfürülür; işte bu, geleceği vâdedilen gündür.

Hasan Basri Çantay: 

Suur´a da üfürülmüşdür. İşte bu, tehdîdin (tehakkuk etmiş) günüdür.

Muhammed Esed: 

ve (yeniden diriliş) suru, (sonunda) üflenecektir. İşte o, bir uyarının gerçek olacağı Gün´dür.

Gültekin Onan: 

Sura da üfürülmüştür. İşte bu, tehdidin (gerçekleştiği) gündür.

Ali Fikri Yavuz: 

(İnsanlar öldükten sonra dirilmeleri için) Sûr’a da üfürülmüş olacaktır. İşte bu vakit, azap günüdür.

Portekizce: 

E a trombeta soará. Eis aí o dia da advertência.

İsveççe: 

Och [när] det blåses i basunen, är den Dag inne som Vi har varnat er för.

Farsça: 

و در صور می دمند؛ آن است روز [تحقق و ظهور] وعده های تهدیدآمیز و وحشتناک.

Kürtçe: 

ئەمجا فوو دەکرێ بە (شەیپوڕ) کەڕەنادا ئەوە ڕۆژی (بەدی ھاتنی) ھەڕەشەکانە

Özbekçe: 

Ва сур ҳам чалинди. Бу қўрқитилган кундир.

Malayca: 

Dan lagi (apabila sampai saat yang ditentukan) ditiuplah sangkakala (untuk menghidupkan semula makhluk-makhluk yang telah mati); saat itu ialah hari berlakunya amaran yang telah diberikan.

Arnavutça: 

dhe do të fryhet në Sur – kjo është Dita e premtimit –

Bulgarca: 

И ще се протръби с Рога. “Това е Денят на обещанието!”

Sırpça: 

и у рог ће да буде дувнуто - то је Дан којим се прети.

Çekçe: 

A bude na pozoun zatroubeno - a to bude den trestu slíbeného!

Urduca: 

اور پھر صور پھونکا گیا، یہ ہے وہ دن جس کا تجھے خوف دلایا جاتا تھا

Tacikçe: 

Ва дар сур дамида мешавад, Ин аст, рӯзи ваъдаҳои азоб!

Tatarca: 

Икенче мәртәбә сурга өрелеп, кешеләр каберләреннән кубарылып мәхшәр җиренә җыелсыннар өчен, вә фәрештәләр: "Аллаһуның вәгъдә кылган дәһшәтле хисаб көне менә шулдыр", – диярләр.

Endonezyaca: 

Dan ditiuplah sangkakala. Itulah hari terlaksananya ancaman.

Amharca: 

በቀንዱም ውስጥ ይንነፋል፡፡ ያ (ቀን) የዛቻው (መፈጸሚያ) ቀን ነው፡፡

Tamilce: 

இன்னும், (அப்போது) எக்காளத்தில் ஊதப்படும். அதுதான் எச்சரிக்கப்பட்ட நாள் ஆகும்.

Korece: 

나팔이 울리니 그것이 바로 경고받은 경고의 날이라

Vietnamca: 

Và Cái Sừng (Còi) sẽ được thổi. Đó là Ngày được hứa (về sự trừng phạt).

Etiketler: 

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: