Arapça:
وَنُفِخَ فِي الصُّورِ ۚ ذَٰلِكَ يَوْمُ الْوَعِيدِ
Çeviriyazı:
venüfiḫa fi-ṣṣûr. ẕâlike yevmü-lve`îd.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sur'a üfürülür, işte bu, tehdid(in gerçekleşme) günüdür.
Diyanet İşleri:
Sura üfürülür. İşte bu geleceği söz verilen gündür.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve üfürülür su'ra, işte bu gündür azap günü.
Şaban Piriş:
Sûr’a da üfürülür. İşte azap günü!
Edip Yüksel:
Boruya üflenmiştir. Bu, söz verilen gündür.
Ali Bulaç:
Sur'a da üfürülmüştür. İşte bu, tehdidin (gerçekleştiği) gündür.
Suat Yıldırım:
Sûra üfürülür kalk borusu çalar. İşte bu da tehdit edilen azabın günüdür.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve Sûr´a da üfürülmüştür. İşte bu, tehdid günüdür.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ve sûra üflendi. İşte bu, geleceği vaat edilen gündür.
Bekir Sadak:
50:24
İbni Kesir:
Sur´a üfürülmüştür. İşte bu
Adem Uğur:
Sûr´a üfürülür
İskender Ali Mihr:
Ve sur´a üflendi. İşte bu vaîd (ikaz) günüdür.
Celal Yıldırım:
Sûr´a üfürülecek. Bu, va´dedilen gündür.
Tefhim ul Kuran:
Sur´a da üfürülmüştür. İşte bu, tehdidin (gerçekleştiği) gündür.
Fransızca:
Et l'on soufflera dans la Trompe : Voilà le jour de la Menace
İspanyolca:
Se tocará la trompeta. Ése es el día de la Amenaza.
İtalyanca:
Sarà soffiato nel corno. Ecco il Giorno della minaccia!
Almanca:
Und es wurde in As-sur gestoßen. Dies ist der Tag der Androhung.
Çince:
号角将吹响,那是警告实现之日。
Hollandaca:
En de trompet zal klinken: dit zal de dag zijn, waarmede gedreigd werd.
Rusça:
И подуют в Рог. Это - День угрозы!
Somalice:
Suurkii (Qiyaamana) waa la afuufi waana Maalin laysu yaboohay (oo sugan).
Swahilice:
Na litapulizwa baragumu. Hiyo ndiyo Siku ya Miadi.
Uygurca:
سۇر چېلىنىدۇ، ئەنە شۇ (كۇففارلارغا) ئازاب ۋەدە قىلىنغان كۈندۇر
Japonca:
そしてラッパが吹かれる。これはあの約束された日である。
Arapça (Ürdün):
«ونفخ في الصور» للبعث «ذلك» أي يوم النفخ «يوم الوعيد» للكفار بالعذاب.
Hintçe:
और सूर फूँका जाएगा यही (अज़ाब) के वायदे का दिन है और हर शख़्श (हमारे सामने) (इस तरह) हाज़िर होगा
Tayca:
และสังข์จะถูกเป่าขึ้น นั่นคือวันแห่งการสัญญา
İbranice:
ונתקע בשופר. זה היום אשר ממנו הוזהרתם
Hırvatça:
i u rog će biti puhnuto - to je Dan prijetnje.
Rumence:
Când se va sufla în trâmbiţă, aceasta va fi Ziua Ameninţării!
Transliteration:
Wanufikha fee alssoori thalika yawmu alwaAAeedi
Türkçe:
Ve sûra üflendi. İşte bu, geleceği vaat edilen gündür.
Sahih International:
And the Horn will be blown. That is the Day of [carrying out] the threat.
İngilizce:
And the Trumpet shall be blown: that will be the Day whereof Warning (had been given).
Azerbaycanca:
(Öləndən sonra yenidən dirilmək üçün) sur çalınacaqdır. Bu və’d olunmuş gündür (əzab günüdür)!
Süleyman Ateş:
Sur'a üflendi. İşte bu, kendisine karşı uyarılan gündür.
Diyanet Vakfı:
Sur'a üfürülür; işte bu, geleceği vadedilen gündür.
Erhan Aktaş:
Ve Sûr’a üfürülür. “İşte bu, vaktiyle uyarıldığınız gündür.”
Kral Fahd:
Sûr'a üfürülür; işte bu, geleceği vâdedilen gündür.
Hasan Basri Çantay:
Suur´a da üfürülmüşdür. İşte bu, tehdîdin (tehakkuk etmiş) günüdür.
Muhammed Esed:
ve (yeniden diriliş) suru, (sonunda) üflenecektir. İşte o, bir uyarının gerçek olacağı Gün´dür.
Gültekin Onan:
Sura da üfürülmüştür. İşte bu, tehdidin (gerçekleştiği) gündür.
Ali Fikri Yavuz:
(İnsanlar öldükten sonra dirilmeleri için) Sûr’a da üfürülmüş olacaktır. İşte bu vakit, azap günüdür.
Portekizce:
E a trombeta soará. Eis aí o dia da advertência.
İsveççe:
Och [när] det blåses i basunen, är den Dag inne som Vi har varnat er för.
Farsça:
و در صور می دمند؛ آن است روز [تحقق و ظهور] وعده های تهدیدآمیز و وحشتناک.
Kürtçe:
ئەمجا فوو دەکرێ بە (شەیپوڕ) کەڕەنادا ئەوە ڕۆژی (بەدی ھاتنی) ھەڕەشەکانە
Özbekçe:
Ва сур ҳам чалинди. Бу қўрқитилган кундир.
Malayca:
Dan lagi (apabila sampai saat yang ditentukan) ditiuplah sangkakala (untuk menghidupkan semula makhluk-makhluk yang telah mati); saat itu ialah hari berlakunya amaran yang telah diberikan.
Arnavutça:
dhe do të fryhet në Sur – kjo është Dita e premtimit –
Bulgarca:
И ще се протръби с Рога. “Това е Денят на обещанието!”
Sırpça:
и у рог ће да буде дувнуто - то је Дан којим се прети.
Çekçe:
A bude na pozoun zatroubeno - a to bude den trestu slíbeného!
Urduca:
اور پھر صور پھونکا گیا، یہ ہے وہ دن جس کا تجھے خوف دلایا جاتا تھا
Tacikçe:
Ва дар сур дамида мешавад, Ин аст, рӯзи ваъдаҳои азоб!
Tatarca:
Икенче мәртәбә сурга өрелеп, кешеләр каберләреннән кубарылып мәхшәр җиренә җыелсыннар өчен, вә фәрештәләр: "Аллаһуның вәгъдә кылган дәһшәтле хисаб көне менә шулдыр", – диярләр.
Endonezyaca:
Dan ditiuplah sangkakala. Itulah hari terlaksananya ancaman.
Amharca:
በቀንዱም ውስጥ ይንነፋል፡፡ ያ (ቀን) የዛቻው (መፈጸሚያ) ቀን ነው፡፡
Tamilce:
இன்னும், (அப்போது) எக்காளத்தில் ஊதப்படும். அதுதான் எச்சரிக்கப்பட்ட நாள் ஆகும்.
Korece:
나팔이 울리니 그것이 바로 경고받은 경고의 날이라
Vietnamca:
Và Cái Sừng (Còi) sẽ được thổi. Đó là Ngày được hứa (về sự trừng phạt).
Ayet Linkleri: