Arapça:
قُلْ أَتَعْبُدُونَ مِن دُونِ اللَّهِ مَا لَا يَمْلِكُ لَكُمْ ضَرًّا وَلَا نَفْعًا ۚ وَاللَّهُ هُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ
Çeviriyazı:
ḳul eta`büdûne min dûni-llâhi mâ lâ yemlikü leküm ḍarrav velâ nef`â. vellâhü hüve-ssemî`u-l`alîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
De ki: "Allah'ı bırakıp da size ne zarar, ne de fayda vermeye gücü yetmeyen şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa Allah işitendir, bilendir".
Diyanet İşleri:
Size zarar da fayda da veremeyecek, Allah'tan başka birine mi kulluk ediyorsunuz? de. Allah hem işitir, hem bilir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
De ki: Allah'ı bırakıp size ne bir zararı dokunacak, ne bir faydası gelecek bir varlığa mı kulluk ediyorsunuz? Ve Allah, her şeyi duyar, bilir.
Şaban Piriş:
De ki: Siz Allah ile birlikte size zarar da fayda da sağlamayan (ilahlara mı) ibadet ediyorsunuz? Oysa Allah, her şeyi işitendir, her şeyi bilendir.
Edip Yüksel:
De, "ALLAH'tan başka, size zarar ve yarar veremiyenlere mi tapıyorsunuz? ALLAH İşitir, Bilir."
Ali Bulaç:
De ki: "Size yarara da, zarara da güç yetirmeyen Allah'tan başka şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa Allah, işitendir, bilendir."
Suat Yıldırım:
De ki: Siz Allah'tan başka, size ne zarar, ne de fayda vermeye gücü yetmeyen âciz mahluklara mı ibadet ediyorsunuz? Halbuki hakkıyla işiten ve bilen yalnız Allah’tır. [13,16; 20,89; 25,3] {KM, Baruh 6. bölüm}
Ömer Nasuhi Bilmen:
De ki: «Allah Teâlâ´dan başkasına mı, sizin için zarara da, faideye de mâlik olmayan şeylere mi tapıyorsunuz? Halbuki, (her şeyi bihakkın) işitici ve bilici olan ancak Allah Teâlâ´dır.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Söyle onlara: "Allah'ın yanında bir de, size zarar yahut yarar sağlama gücü olmayan şeylere mi kölelik/kulluk ediyorsunuz? Allah, en iyi duyan, en iyi bilenin ta kendisidir."
Bekir Sadak:
Cogunun inkar edenleri dost edindiklerini gorursun. Nefislerinin onlerine surdugu ne kotudur! Allah onlara gazabetmistir, onlar azabta temellidirler.
İbni Kesir:
De ki: Allah´ı bırakıp da size ne bir zarar, ne de bir fayda veremeyecek birine mi ibadet ediyorsunuz? Halbuki Allah, Semi´, Ali olanın kendisidir.
Adem Uğur:
De ki: Allah´ı bırakıp da sizin için fayda ve zarara gücü yetmeyen şeylere mi tapıyorsunuz? Hakkıyla işiten ve bilen yalnız Allah´tır.
İskender Ali Mihr:
De ki
Celal Yıldırım:
De ki: Allah´ı bırakıp da size zarar ve yarara sahip olamayan şeylere mi tapıyorsunuz ? Allah (her şeyi) işitendir, bilendir.
Tefhim ul Kuran:
De ki: «Size yarara da, zarara da güç yetirmeyen Allah´tan başka şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa Allah, işitendir, bilendir.»
Fransızca:
Dis : "Adorez-vous, au lieu d'Allah, ce qui n'a le pouvoir de vous faire ni le mal ni le bien ? " Or c'est Allah qui est l'Audient et l'Omniscient.
İspanyolca:
Di: «¿Vais a servir, en lugar de servir a Alá, lo que no puede dañaros ni aprovecharos?» Alá es Quien todo lo oye, Quien todo lo sabe.
İtalyanca:
Di': «Adorerete all'infuori di Allah qualcuno che non ha né il potere di nuocervi né di giovarvi? Allah tutto ascolta e conosce».
Almanca:
Sag: "Wollt ihr etwas anstelle ALLAH dienen, was euch weder Schaden noch Nutzen bringt?!" Und ALLAH ist Der Allhörende, Der Allwissende.
Çince:
你说:难道你们要舍真主而崇拜那不能为你们主持祸福的么﹖真主确是全聪的,确是全明的。
Hollandaca:
Zeg hun: wilt gij aanbidden naast God, wat u kan deren noch nuttig zijn? God hoort en ziet.
Rusça:
Скажи: "Неужели вы станете поклоняться вместо Аллаха тому, что не властно принести вам ни вреда, ни пользы? Это Аллах является Слышащим, Знающим!"
Somalice:
Waxaad Dhahdaa ma waxaad Caabudaysaan Eebe ka Sokow waxaan Hananin Dhib iyo Dheef (midna) Eebana Yahay Maqle Oge ah.
Swahilice:
Sema: Je! Mnawaabudu, badala ya Mwenyezi Mungu, wale ambao hawawezi kukudhuruni wala kukufaeni? Na Mwenyezi Mungu ndiye Mwenye kusikia, Mwenye kujua.
Uygurca:
(ئى مۇھەممەد!) «سىلەر اﷲ تىن باشقا، سىلەرگە پايدا - زىيان يەتكۈزۈشكە قادىر بولالمايدىغان نەرسىلەرگە چوقۇنامسىلەر؟» دېگىن. اﷲ بولسا (سۆزۈڭلارنى) ئاڭلاپ تۇرغۇچىدۇر، (ئەھۋالىڭلارنى) بىلىپ تۇرغۇچىدۇر
Japonca:
言ってやるがいい。「あなたがたはアッラーの外に,あなたがたに害もなく益もな〈,役立たないものに仕えるのか。アッラー,かれこそは全聴者にして全知であられる。」
Arapça (Ürdün):
«قل أتعبدون من دون الله» أي غيره «ما لا يملك لكم ضرّا ولا نفعا والله هو السميع» لأقوالكم «العليم» بأحوالكم والاستفهام للإنكار.
Hintçe:
फिर देखो तो कि (उसपर भी उलटे) ये लोग कहॉ भटके जा रहे हैं (ऐ रसूल) तुम कह दो कि क्या तुम ख़ुदा (जैसे क़ादिर व तवाना) को छोड़कर (ऐसी ज़लील) चीज़ की इबादत करते हो जिसको न तो नुक़सान ही इख्तेयार है और न नफ़े का और ख़ुदा तो (सबकी) सुनता (और सब कुछ) जानता है
Tayca:
จงกล่าวเถิด (มุฮัมมัด) ว่า พวกท่านจะเคารพสักการะอื่นจากอัลลอฮ์ สิ่งซึ่งไม่มีอำนาจครอบครองอันตรายใด ๆ และประโยชน์ใด ๆ ไว้สำหรับพวกท่านกระนั้นหรือ? และอัลลอฮ์นั้นคือผู้ทรงได้ยิน ผู้ทรงรอบรู้
İbranice:
אמור, 'התעבדו מלבד אלוהים מישהו שאינו יכול להזיק או להיטיב לכם? אלוהים הוא הכול שומע הכול יודע
Hırvatça:
Reci: "Zar pored Allaha obožavate nešto što vam ne može nanijeti nikakvu štetu, niti vam korist neku pribaviti? A Allah je, baš, Svečujući i Sveznajući."
Rumence:
Spune: “Vă închinaţi, afară de Dumnezeu, celui ce nu vă poate nici păgubi şi nici folosi?” Dumnezeu! El este Auzitorul, Ştiutorul.
Transliteration:
Qul ataAAbudoona min dooni Allahi ma la yamliku lakum darran wala nafAAan waAllahu huwa alssameeAAu alAAaleemu
Türkçe:
Söyle onlara: "Allah'ın yanında bir de, size zarar yahut yarar sağlama gücü olmayan şeylere mi kölelik/kulluk ediyorsunuz? Allah, en iyi duyan, en iyi bilenin ta kendisidir."
Sahih International:
Say, "Do you worship besides Allah that which holds for you no [power of] harm or benefit while it is Allah who is the Hearing, the Knowing?"
İngilizce:
Say: "Will ye worship, besides Allah, something which hath no power either to harm or benefit you? But Allah,- He it is that heareth and knoweth all things."
Azerbaycanca:
De: “Allahı qoyub sizə nə bir zərər, nə də bir xeyir verən şeylərəmi ibadət edirsiniz? Halbuki Allah (hər şeyi) eşidəndir, biləndir!”
Süleyman Ateş:
De ki: "Allah'ı bırakıp size ne zarar, ne de yarar vermeğe gücü yetmeyen şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa Allah, işiten, bilendir (O'na tapmanız gerekmez mi?)."
Diyanet Vakfı:
De ki: Allah'ı bırakıp da sizin için fayda ve zarara gücü yetmeyen şeylere mi tapıyorsunuz? Hakkıyla işiten ve bilen yalnız Allah'tır.
Erhan Aktaş:
De ki: “Allah’ı bırakıp, size bir yarar sağlamaya da bir zarar vermeye de gücü yetmeyen şeylere mi kulluk(1) yapıyorsunuz? Allah, Her Şeyi Duyan, Her Şeyi Bilen’dir.”
Kral Fahd:
De ki: Allah'ı bırakıp da sizin için fayda ve zarara gücü yetmeyen şeylere mi tapıyorsunuz? Hakkıyla işiten ve bilen yalnız Allah'tır.
Hasan Basri Çantay:
De ki: «Allâhı bırakıp da size ne bir zarar, ne de bir fâide yapmıya gücü yetmeyen şeylere mi tapıyorsunuz? Halbuki (her şey´i) işiden, (her şey´i) bilen Allahın kendisidir».
Muhammed Esed:
De ki: "Allahın yanı sıra size ne bir fayda sağlama ne de zarar verme gücü olmayan şeye mi taptınız? Oysa yalnız Allahtır her şeyi duyan, her şeyi bilen!"
Gültekin Onan:
De ki: "
Ali Fikri Yavuz:
De ki: Allah’ı bırakıp da size ne bir zarar, ne de bir fayda sağlamayan şeylere mi tapıyorsunuz? Halbuki Allah, bütün söylediklerinizi işitendir, bütün yaptıklarınızı bilendir.
Portekizce:
Pergunta-lhes: Adorareis, em vez de Deus, ao que não pode prejudicar-vos nem beneficiar-vos, sabendo (vós) que Deusé o Oniouvinte, o Sapientíssimo?
İsveççe:
Säg: "Vill ni i Guds ställe dyrka vad som varken kan skada er eller gagna er? - Gud är Den som hör allt, vet allt."
Farsça:
بگو: آیا به جای خدا چیزی را می پرستید که برای شما قدرت دفع هیچ زیان و جلب هیچ سودی را ندارد؟! و خداست که شنوا [یِ همه گفتارها] و دانا [یِ همه اسرار و رازها] ست.
Kürtçe:
(ئەی موحەممەد ﷺ) بڵێ ئایا ئێوە بێجگە لەخوا شتێک دەپەرستن؟ کە ھیچ زەرەرو سوودێکی نیە بۆتان وە خوا ھەر خۆی بیسەر و زانایە
Özbekçe:
Сен: «Аллоҳни қўйиб, сизга зарар ҳам, фойда ҳам бера олмайдиган нарсага ибодат қиласизларми?! Аллоҳ эшитувчи ва билувчи зотдир», деб айт. (Ҳақиқий фойда ва зарар берувчи зот Аллоҳдир, уни қўйиб, фойда ҳам, зарар ҳам бера олмайдиган нарсага, жумладан, Масиҳ ибн Марям ва унинг онасига ибодат қилиш мутлақо нотўғри ишдир. Ким шундай иш қилса, албатта, эътиборсиз қолмайди.)
Malayca:
Katakanlah (wahai Muhammad): "Patutkah kamu menyembah sesuatu yang lain dari Allah, yang tidak berkuasa memberi mudarat kepada kamu dan tidak juga berkuasa memberi manfaat? Padahal Allah Yang Maha Mendengar, lagi Maha Mengetahui".
Arnavutça:
Thuaju (o Muhammed!): “Vallë, a e adhuroni ju, përpos Perëndisë, atë që nuk është në gjendje t’u sjell dëm e as dobi?” E, Perëndia është Ai, që dëgjon dhe di çdo gjë.
Bulgarca:
Кажи: “Нима служите не на Аллах, а на онова, което не владее за вас нито вреда, нито полза, а Аллах е Всечуващия, Всезнаещия?”
Sırpça:
Реци: „Зар поред Аллаха обожавате нешто што не може да вам нанесе никакву штету, нити да вам прибави неку корист? А Аллах је, заиста, Свечујући и Свезнајући.“
Çekçe:
Rci: 'Což budete uctívat místo Boha něco, co vám nemůže způsobit škodu ani užitek? A Bůh je ten, jenž slyšící je i vševědoucí.'
Urduca:
اِن سے کہو، کیا تم اللہ کو چھوڑ کر اُس کی پرستش کرتے ہو جو نہ تمہارے لیے نقصان کا اختیار رکھتا ہے نہ نفع کا؟ حالانکہ سب کی سننے والا اور سب کچھ جاننے والا تو اللہ ہی ہے
Tacikçe:
Бигӯ: «Оё ғайри Оллоҳ худои дигареро, ки барои шумо ҳеҷ суду зиёне надорад, мепарастед ва ҳол он, ки Оллоҳ шунаво ва доност?».
Tatarca:
Син аларга әйт: "Аллаһудан башкага гыйбадәт кыласызмы? Ул ясалма мәгъбүдләрегез сезгә файданы да, зарарны да ирештерә алмыйлар, ә Аллаһ ишетүче һәм белүче", – дип.
Endonezyaca:
Katakanlah: "Mengapa kamu menyembah selain daripada Allah, sesuatu yang tidak dapat memberi mudharat kepadamu dan tidak (pula) memberi manfaat?" Dan Allah-lah Yang Maha Mendengar lagi Maha Mengetahui.
Amharca:
«ከአላህ ሌላ ለእናንተ መጉዳትንና መጥቀምን የማይችልን ትገዛላችሁን» በላቸው፡፡ አላህም እርሱ ሰሚው ዐዋቂ ነው፡፡
Tamilce:
“உங்களுக்கு தீங்களிப்பதற்கும் பலனளிப்பதற்கும் சக்தி பெறாதவற்றை அல்லாஹ்வை அன்றி வணங்குகிறீர்களா?’’ என்று (நபியே!) நீர் கூறுவீராக. அல்லாஹ் நன்கு செவியுறுபவன், மிக அறிந்தவன் ஆவான்.
Korece:
일러 가로되 너희는 하나님 이 아닌 손실도 이익도 없는 것을경배하느뇨 하나님은 모든 것을 들으시고 알고 계시니라
Vietnamca:
Ngươi (hỡi Thiên Sứ) hãy nói với họ: “Lẽ nào các người lại tôn thờ ngoài Allah những thứ không thể hãm hại hoặc giúp đỡ được các người trong khi Allah là Ðấng Hằng Nghe, Hằng Biết?!”
Ayet Linkleri: