Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

5

Sûredeki Ayet No: 

77

Ayet No: 

746

Sayfa No: 

120

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قُلْ يَا أَهْلَ الْكِتَابِ لَا تَغْلُوا فِي دِينِكُمْ غَيْرَ الْحَقِّ وَلَا تَتَّبِعُوا أَهْوَاءَ قَوْمٍ قَدْ ضَلُّوا مِن قَبْلُ وَأَضَلُّوا كَثِيرًا وَضَلُّوا عَن سَوَاءِ السَّبِيلِ

Çeviriyazı: 

ḳul yâ ehle-lkitâbi lâ taglû fî dîniküm gayra-lḥaḳḳi velâ tettebi`û ehvâe ḳavmin ḳad ḍallû min ḳablü veeḍallû keŝîrav veḍallû `an sevâi-ssebîl.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

De ki: "Ey kitap ehli! Dininizde haksız yere aşırı gitmeyin. Daha önce sapmış, birçoklarını da saptırmış ve böylece doğru yolu kaybetmiş bir kavmin keyiflerine uymayın".

Diyanet İşleri: 

Ey Kitap ehli! Haksız olarak dininizde taşkınlık etmeyin. Daha önce sapıtan, çoğunu saptıran ve doğru yoldan ayrılan bir milletin heveslerine uymayın de.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

De ki: Ey kitap ehli, haksız yere dininizde, aşırı gitmeyin ve evvelce hem sapmış, hem çoğunu saptırmış ve doğru yolu bırakıp sapıklığa dalmış olan kavmin dileklerine uymayın.

Şaban Piriş: 

De ki: Ey kitap ehli, dininizde haksız olarak aşırı gitmeyin. Kendileri önceden sapmış, çoklarını da saptırmış ve doğru yoldan ayrılmış olan bir topluluğun arzularına uymayın..

Edip Yüksel: 

De, "Kitaplılar, dininiz konusunda gerçeğin ötesine gitmeyin. Daha önce sapan, çok kimseyi de saptıran, böylece doğru yolu kaybeden bir topluluğun heveslerini izlemeyin.

Ali Bulaç: 

De ki: "Ey Kitap Ehli, haksız yere dininiz konusunda aşırı gitmeyin ve daha önce sapmış, birçoğunu saptırmış ve dümdüz yoldan kaymış bir topluluğun heva (istek ve tutku)larına uymayın."

Suat Yıldırım: 

De ki: “Ey Ehl-i kitap! Dininize ait konularda haksız yere haddi aşmayın.Daha önce gelip geçenlerden hem kendisi sapmış, hem bir çok insanları da saptırmış olan atalarınızınve şimdiki durumda da doğru yoldan sapan birtakım kimselerin heva ve hevesine uymayın. [9,30]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

De ki: «Ey ehl-i kitap! Dininizde hakka muğayır olarak haddi tecavüz etmeyiniz. Ve evvelce dalâlete düşmüş ve birçoklarını da idlalde bulunmuş ve doğru yoldan sapıtmış olan bir kavmin hevâlarına uymayınız.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

De ki: "Ey Ehlikitap! Dininizde azgınlık edip hak dışına çıkarak aşırılığa gitmeyin. Daha önce sapmış, birçoğunu saptırmış ve yolun denge noktasından uzağa düşmüş bir topluluğun keyiflerine uymayın."

Bekir Sadak: 

Eger Allah´a, Peygambere ve ona indirilen Kur´an´a inanmis olsalardi, onlari dost edinmezlerdi, fakat onlarin cogu fasiktir.

İbni Kesir: 

De ki: Ey Ehl-i Kitab

Adem Uğur: 

De ki: Ey Kitap ehli! Dininizde haksız yere haddi aşmayın. Daha önceden sapan, birçoklarını saptıran ve yolun doğrusundan uzaklaşan bir topluma uymayın.

İskender Ali Mihr: 

5:76

Celal Yıldırım: 

De ki: Ey Kitap Ehli! Dininizde haksız yere taşkınlık yapıp sınırı aşmayın. Daha önce sapmış ve birçoklarını saptırmış da düz yoldan ayrılmış bir topluluğun heveslerine uymayın.

Tefhim ul Kuran: 

De ki: «Ey Kitap Ehli, haksız yere dininiz konusunda aşırı gitmeyin ve daha önce sapmış, bir çoğunu saptırmış ve dümdüz yoldan kaymış bir topluluğun heva (istek ve tutku) larına uymayın.»

Fransızca: 

Dis : "ô gens du Livre, n'exagérez pas en votre religion, s'opposant à la vérité. Ne suivez pas les passions des gens qui se sont égarés avant cela, qui ont égaré beaucoup de monde et qui se sont égarés du chemin droit.

İspanyolca: 

Di: «¡Gente de la Escritura ! No exageréis en vuestra religión profesando algo diferente de la Verdad y no sigáis las pasiones de una gente que ya antes se extravió, extravió a muchos y se apartó del recto camino».

İtalyanca: 

Di': «O Gente della Scrittura, non esagerate nella vostra religione. Non seguite le stesse passioni che seguirono coloro che si sono traviati e che hanno traviato molti altri, che hanno perduto la retta via.

Almanca: 

Sag: "Ihr Schriftbesitzer! Übertreibt nicht in eurem Din (und sagt nichts) außer der Wahrheit und folgt nicht den Neigungen von Leuten, die bereits vorher irregegangen sind, viele in die Irre verleitet haben und vom rechten Weg abgekommen sind."

Çince: 

你说:信奉天经的人呀! 你们对于自己的宗教,不要无理的过分。有一伙人,以前曾自己迷误,并使许多人迷误,而且背离正道,你们不要顺从他们的私欲。

Hollandaca: 

Zeg: o gij! die de schriften hebt ontvangen, overschrijdt de ware grenzen in uwen godsdienst niet, door onwaarheid te spreken, noch volgt de begeerten van het volk, dat vroeger dwaalde, en dat velen heeft verleid en den rechten weg heeft verlaten.

Rusça: 

Скажи: "О люди Писания! Не излишествуйте в своей религии вопреки истине и не потакайте желаниями людей, которые еще раньше впали в заблуждение, ввели в заблуждение многих других и сбились с прямого пути".

Somalice: 

Waxaad Dhahdaa Ehelu Kitaabow ha ku Xadgudbina Diintiinna si aan Xaq ahayn, hana Raacina hawada qoom Dhumay mar hore Dhumiyeynna wax badan kana Dhumay Jidka Toosan.

Swahilice: 

Sema: Enyi Watu wa Kitabu! Msipite kiasi katika dini yenu bila ya haki. Wala msifuate matamanio ya watu walio kwisha potea tangu zamani, na wakawapoteza wengi, na wenyewe wakapotea njia iliyo sawa.

Uygurca: 

(ئى مۇھەممەد!)» ئى ئەھلى كىتاب! (يەنى يەھۇدىيلار ۋە ناسارالار) دىنىڭلاردا ھەقسىز رەۋىشتە چەكتىن ئېشىپ كەتمەڭلار، ئىلگىرى ئۆزلىرى ئازغان، نۇرغۇن كىشىلەرنى ئازدۇرغان ۋە توغرا يولدىن ئاداشقان قەۋمنىڭ نەپسى خاھىشلىرىغا ئەگەشمەڭلار» دېگىن

Japonca: 

言ってやるがいい。「啓典の民よ,真理を無視してあなたがたの教えの法を越えてはならない。またあなたがたは先に迷い去った者たちの,私見に従ってはならない。かれらは多くの者を迷わせ,(自らも)正しい道から迷った者たちである。」

Arapça (Ürdün): 

«قل يا أهل الكتاب» اليهود والنصارى «لا تغلوا» لا تجاوزوا الحد «في دينكم» غلوّا «غير الحق» بأن تضعوا عيسى أو ترفعوه فوق حقه «ولا تتبعوا أهواء قوم قد ضلوا من قبل» بغلوهم وهم أسلافُهم «وأضلوا كثيرا» من الناس «وضلُّوا عن سواء السبيل» عن طريق الحق والسواء في الأصل الوسط.

Hintçe: 

ऐ रसूल तुम कह दो कि ऐ अहले किताब तुम अपने दीन में नाहक़ ज्यादती न करो और न उन लोगों (अपने बुज़ुगों) की नफ़सियानी ख्वाहिशों पर चलो जो पहले ख़ुद ही गुमराह हो चुके और (अपने साथ और भी) बहुतेरों को गुमराह कर छोड़ा और राहे रास्त से (दूर) भटक गए

Tayca: 

จงกล่าวเถิด(มุฮัมมัด) ว่าบรรดาผู้ได้รับคัมภีร์ทั้งหลาย! จงอย่าปฏิบัติให้เกินขอบเขตในศาสนาของพวกท่าน โดยปราศจากความเป็นจริง และจงอย่าปฏิบัติตามความใคร่ใฝ่ต่ำของพวกหนึ่งพวกใดที่พวกเขาได้หลงผิดมาก่อนแล้ว และได้ทำให้ผู้คนมากมายหลงผิดด้วย และพวกเขาก็ได้หลงผิดไปจากทางอันเที่ยงตรง

İbranice: 

אמור: 'הוי אנשי הספר! אל תגזימו בדתכם מעבר לאמת, ואל תלכו אחרי נטיות אנשים אשר תעו מקודם והתעו רבים ותעו מהשביל הישר

Hırvatça: 

Reci: "O vi kojima je data Knjiga, ne zastranjujte u vjerovanju svome, suprotno istini, i ne povodite se za prohtjevima ljudi koji su još davno zalutali, i mnoge u zabludu odveli, i sami s pravoga puta skrenuli."

Rumence: 

Spune: “O, oameni al Cărţii! Nu exageraţi în legea voastră! Adevărul şi numai Adevărul! Nu urmaţi poftelor unui popor care s-a rătăcit odinioară şi care a rătăcit pe mulţi de la calea cea dreaptă.”

Transliteration: 

Qul ya ahla alkitabi la taghloo fee deenikum ghayra alhaqqi wala tattabiAAoo ahwaa qawmin qad dalloo min qablu waadalloo katheeran wadalloo AAan sawai alssabeeli

Türkçe: 

De ki: "Ey Ehlikitap! Dininizde azgınlık edip hak dışına çıkarak aşırılığa gitmeyin. Daha önce sapmış, birçoğunu saptırmış ve yolun denge noktasından uzağa düşmüş bir topluluğun keyiflerine uymayın."

Sahih International: 

Say, "O People of the Scripture, do not exceed limits in your religion beyond the truth and do not follow the inclinations of a people who had gone astray before and misled many and have strayed from the soundness of the way."

İngilizce: 

Say: "O people of the Book! exceed not in your religion the bounds (of what is proper), trespassing beyond the truth, nor follow the vain desires of people who went wrong in times gone by,- who misled many, and strayed (themselves) from the even way.

Azerbaycanca: 

De: “Ey kitab əhli! Dininizdə haqsız yerə ifrata varmayın. Əvvəlcə yolunu azmış, bir çoxlarını da azdırmış və doğru yoldan çıxmış bir tayfanın nəfsinin istəklərinə uymayın!”

Süleyman Ateş: 

De ki: "Ey Kitap ehli, dininizde haksız yere aşırılığa dalmayın ve önceden sapmış, birçoğunu da saptırmış, düz yoldan şaşmış bir milletin keyiflerine uymayın!"

Diyanet Vakfı: 

De ki: Ey Kitap ehli! Dininizde haksız yere haddi aşmayın. Daha önceden sapan, birçoklarını saptıran ve yolun doğrusundan uzaklaşan bir topluma uymayın.

Erhan Aktaş: 

De ki: “Ey Kitâp Ehli! Gerçeğin dışına çıkarak, dininizin sınırlarını ihlal etmeyin. Daha önce sapan ve birçoğunu saptıran ve düzgün yoldan sapmış olan bir halkın hevâsına uymayın.

Kral Fahd: 

De ki: Ey Kitap ehli! Dininizde haksız yere haddi aşmayın. Daha önceden sapan, birçoklarını saptıran ve yolun doğrusundan uzaklaşan bir topluma uymayın.

Hasan Basri Çantay: 

De ki: «Ey ehl-i kitâb, dîninizde haksız yere haddi aşmayın. Bundan evvel hakîkaten hem kendileri sapmış, hem bir çoğunu sapdırmış ve (haalâ da) dümdüz yoldan ayrılıb sapagelmiş bir kavmin heva (ve heve) sine uymayın».

Muhammed Esed: 

De ki: "Ey İncilin takipçileri! İnançlarınız(ın içerdiği hakikat)in sınırları(nı) ihlal etmeyin; ve daha önce kendileri sapmış olup bir çoğunu da saptırmış olan ve doğru yoldan hala sapmakta devam eden bir topluluğun mesnetsiz görüşlerine uymayın."

Gültekin Onan: 

5:76

Ali Fikri Yavuz: 

De ki: “- Ey ehl-i kitab! Dininizde haksız yere sınırı aşmayın. Bundan önce şaşmış, bir çoklarını da şaşırtmış olan ve doğru yoldan sapmış bulunan bir kavmin arzuları ardından gitmeyin.

Portekizce: 

Dize-lhes: Ó adeptos do Livro, não exagereis em vossa religião, profanado a verdade, nem sigais o capricho daquelesque se extraviaram anteriormente, desviaram muitos outros e se desviaram da verdadeira senda!

İsveççe: 

Säg: "Efterföljare av Evangeliet! Överskrid inte sanningens gränser i utövningen av er religion. Och rätta er inte efter önsketänkandet hos dem som förut gick vilse och drog många med sig och som helt har förlorat den raka vägen ur sikte."

Farsça: 

بگو: ای اهل کتاب! به ناحق در دینتان غلوّ نکنید، و از امیال و هوس های گروهی که یقیناً پیش از این گمراه شدند وبسیاری را گمراه کردند و از راه راست دور شدند، پیروی مکنید.

Kürtçe: 

(ئەی موحەممەد ﷺ) بڵێ ئەی نامەدارەکان زیادە ڕۆی مەکەن لەئاینەکەتاندا جگە لەوە نەبێت کەڕاست وحەقە و شوێن ئارەزووی کەسانێک مەکەون کەبەڕاستی پێشتر گومڕاو سەرلێ شێواو بوون وە زۆر کەسیشیان گومڕاکرد وە خۆشیان گومڕابوون و لایاندا لەڕێگای ڕاست

Özbekçe: 

Сен: «Эй аҳли китоблар! Динингизда ҳаддан ошиб, ноҳақлик қилманг. Ва олдин ўзлари адашиб ва кўпчиликни адаштириб, тўғри йўлдан умуман чиққанларнинг ҳавои нафсларига эргашманг», деб айт. (Динда ҳаддан ошишлик арабчада «ғулув» дейилади. Ғулув–аслида, динда бўлмаган нарсаларни ўзини яна ҳам диндорроқ, тақводорроқ кўрсатиш мақсадида динга киритишдир.)

Malayca: 

Katakanlah: "Wahai Ahli Kitab! Janganlah kamu melampau dalam ugama kamu secara yang tidak benar, dan janganlah kamu menurut hawa nafsu suatu kaum yang telah sesat sebelum ini dan telah menyesatkan banyak manusia, dan juga (sekarang) mereka telah tersesat (jauh) dari jalan yang betul"

Arnavutça: 

Thuaj: “O ithtarët e Librit! Mos kaloni kufirin në besimin tuaj, në kundërshtimin me të vërtetën dhe mos ndiqni pasionin e një populli, që qysh më parë patën humbur dhe kanë nxjerrë prej udhës së drejtë shumë njerëz dhe vetë janë shmangur nga udha e drejtë”.

Bulgarca: 

Кажи: “О, хора на Писанието, не прекалявайте в религията си, като надхвърляте истината, и не следвайте страстите на хората, които вече се заблудиха и заблудиха мнозина, и изгубиха правия път!”

Sırpça: 

Реци: „О ви којима је дата Књига, не застрањујте у своме веровању, супротно истини, и не поводите се за прохтевима људи који су још давно залутали, и многе су у заблуду одвели, и сами су скренули са правог пута.“

Çekçe: 

Rci: 'Vlastníci Písma! Nepřehánějte v náboženství svém, mluvte jen pravdu a nenásledujte scestná učení lidí, kteří zbloudili již před vámi a dali zbloudit mnoha jiným - a ti věru zbloudili z cesty rovné!'

Urduca: 

کہو، اے اہل کتاب! اپنے دین میں ناحق غلو نہ کرو اور اُ ن لوگوں کے تخیلات کی پیروی نہ کرو جو تم سے پہلے خود گمراہ ہوئے اور بہتوں کو گمراہ کیا، اور "سَوَا٫ السّبیل" سے بھٹک گئے

Tacikçe: 

Бигӯ: «Эй аҳли китоб, ба ноҳақ дар дини хеш ғулувв макунед ва ба хоҳишҳои он мардуме, ки аз пеш гумроҳ шуда буданд ва бисёреро гумроҳ карданд ва худ аз роҳи рост каҷравӣ кардаанд, пайравӣ макунед».

Tatarca: 

Әйт: "Ий китап әһелләре! Динегездә хактан башка тирән китмәгез, ягъни дәлилсез сүз сөйләмәгез һәм юлсыз гамәл кылмагыз, һәм әүвәлдә адашкан һәм күпләрне адаштырган каумнең нәфес-һавасына һәм батыл гадәтләренә иярмәгез! Алар һәммәләре дә бертигез адаштылар", – дип.

Endonezyaca: 

Katakanlah: "Hai Ahli Kitab, janganlah kamu berlebih-lebihan (melampaui batas) dengan cara tidak benar dalam agamamu. Dan janganlah kamu mengikuti hawa nafsu orang-orang yang telah sesat dahulunya (sebelum kedatangan Muhammad) dan mereka telah menyesatkan kebanyakan (manusia), dan mereka tersesat dari jalan yang lurus".

Amharca: 

«እናንተ የመጽሐፉ ባለቤቶች ሆይ! በሃይማኖታችሁ ከእውነት ሌላ የኾነን (ማለፍ) ወሰንን አትለፉ፡፡ በፊትም በእርግጥ የተሳሳቱትንና ከቀጥተኛው መንገድም (አሁን) የተሳሳቱን ሕዝቦች ከንቱ ዝንባሌዎች አትከተሉ» በላቸው፡፡

Tamilce: 

(நபியே!) கூறுவீராக: “வேதக்காரர்களே! உண்மைக்கு முரணாக, உங்கள் மார்க்கத்தில் எல்லை மீறாதீர்கள். இன்னும், முன்பு வழிதவறிவிட்ட சமுதாயத்தின் (கெட்ட) பழக்கங்களை பின்பற்றாதீர்கள். அவர்கள் பலரை வழி கெடுத்தனர். இன்னும், நேரான பாதையிலிருந்து (தாங்களும்) வழி தவறினர்.’’

Korece: 

일러 가로되 성서의 백성들 이여 너희 종교의 사실외에는 과 장하지 말며 이전에 과오를 범한 무리의 공허한 욕구에 따르지 말 라 이들은 많은 것을 방황케 하였고 또한 스스로가 옳은 길에서 벗어났노라

Vietnamca: 

Ngươi (hỡi Thiên Sứ) hãy nói với họ: “Hỡi dân Kinh Sách (Thiên Chúa), các người chớ đừng thái quá trong tôn giáo của mình một cách không đúng sự thật. Các người chớ đi theo dục vọng của đám người lầm lạc trước đây (Do Thái), họ đã làm cho nhiều người lầm lạc và họ đã lệch xa khỏi con đường (chân lý).”