Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

52

Sûredeki Ayet No: 

24

Ayet No: 

4759

Sayfa No: 

524

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

۞ وَيَطُوفُ عَلَيْهِمْ غِلْمَانٌ لَّهُمْ كَأَنَّهُمْ لُؤْلُؤٌ مَّكْنُونٌ

Çeviriyazı: 

veyeṭûfü `aleyhim gilmânül lehüm keennehüm lü'lüüm meknûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Kendilerine ait bir takım hizmetçiler de onların etrafında dönerler. Bu gençler sanki sedefleri içine gizlenmiş inci gibidirler.

Diyanet İşleri: 

Sedefteki inciler gibi olan gençler yanlarında dolaşırlar.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve öylesine genç hizmetçiler, etraflarında dönerdurur ki sanki onlar, haznelerde saklanmış inciler.

Şaban Piriş: 

Hizmetlerine verilmiş, kabuğunda saklı inci gibi gençler etraflarında dönüp dolaşırlar.

Edip Yüksel: 

Çevrelerinde, inciler gibi korunmuş kendilerine ait hizmetkarlar (servis için) dolaşıp durur.

Ali Bulaç: 

Kendileri için (hizmet eden) civanlar, etrafında dönüp dolaşırlar; sanki (her biri) 'sedefte saklı inci gibi tertemiz, pırıl pırıl.'

Suat Yıldırım: 

Etraflarında kendi hizmetlerine tahsis edilmiş, sedef içinde saklı inci gibi pırıl pırıl civanlar dolaşır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve onların üzerlerine kendilerine mahsus birtakım genç hizmetçiler dolaşırlar ki, sanki onlar saklı olan incilerdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Çevrelerinde, kendilerine özgülenmiş genç uşaklar dolaşır; sanki sedeflerinde saklı inciler.

Bekir Sadak: 

Yoksa senin icin soyle mi derler: «sairdir, zamanin onun aleyhine donmesini gozluyoruz.»

İbni Kesir: 

Sedefleri içinde gizlenmiş inci gibi civanlar da kendileri için etraflarında döner.

Adem Uğur: 

Hizmetlerine verilmiş, (kabuğunda) saklı inci gibi gençler etraflarında dönüp dolaşırlar.

İskender Ali Mihr: 

Ve kendileri için hizmet eden (genç delikanlılar), onların etraflarında dolaşırlar. Onlar sanki sedefinde saklanmış inci gibidirler.

Celal Yıldırım: 

Kendilerine ait hizmetçiler etraflarında dönüp dolaşırlar da sanki herbiri sedefteki saklı inciler gibi...

Tefhim ul Kuran: 

Kendileri için (görevlendirilmiş hizmetçi) civanlar, etrafında dönüp dolaşırlar

Fransızca: 

Et parmi eux circuleront des garçons à leur service, pareils à des perles bien conservées.

İspanyolca: 

Para servirles, circularán a su alrededor muchachos como perlas ocultas.

İtalyanca: 

E per servirli circoleranno tra loro giovanetti simili a perle nascoste.

Almanca: 

Und ihnen servieren ihre Dienstjungen, die wie in Muscheln aufbewahrte Perlen wären.

Çince: 

他们的僮仆轮流著服侍他们,那些僮仆,好象藏在蚌壳里的珍珠一样。

Hollandaca: 

En kinderen, aangewezen om hem te bedienen, zullen rondgaan, schoon als paarlen in hare schelpen verborgen.

Rusça: 

Их будут обходить их юные слуги, подобные сокрытому жемчугу.

Somalice: 

Waxaana u adeegi wiilal aad moodo Jawhar la dhawray.

Swahilice: 

Iwe wanawapitia watumishi wao kama kwamba ni lulu zilizomo katika chaza.

Uygurca: 

گويا سەدەپنىڭ ئىچىدىكى گۆھەردەك (چىرايلىق) غىلمانلار ئۇلارنى ئايلىنىپ يۈرۈپ (ئۇلارنىڭ) خىزمىتىنى قىلىدۇ

Japonca: 

かれらの周には,秘められた真珠のような子供が傅いて巡る。

Arapça (Ürdün): 

«ويطوف عليهم» للخدمة «غلمان» أرقاء «لهم كأنهم» حسنا ولطافة «لؤلؤ مكنون» مصون في الصدف لأنه فيها أحسن منه في غيرها.

Hintçe: 

(और ख़िदमत के लिए) नौजवान लड़के उनके आस पास चक्कर लगाया करेंगे वह (हुस्न व जमाल में) गोया एहतियात से रखे हुए मोती हैं

Tayca: 

มีเด็กวัยรุ่นของพวกเขาวนเวียนรับใช้พวกเขา เสมือนว่าพวกเขา เช่นไข่มุกถูกปกปิดไว้

İbranice: 

יסובבו ביניהם עלמים לשרתם, כפנינים החבויות בצדפיהן

Hırvatça: 

a služit će ih posluga njihova nalik na biser skriveni,

Rumence: 

Flăcăiandrii, ce vor umbla printre ei, în slujba lor, vor fi asemenea mărgăritarelor ascunse.

Transliteration: 

Wayatoofu AAalayhim ghilmanun lahum kaannahum luluon maknoonun

Türkçe: 

Çevrelerinde, kendilerine özgülenmiş genç uşaklar dolaşır; sanki sedeflerinde saklı inciler.

Sahih International: 

There will circulate among them [servant] boys [especially] for them, as if they were pearls well-protected.

İngilizce: 

Round about them will serve, (devoted) to them, young male servants (handsome) as Pearls well-guarded.

Azerbaycanca: 

Onların ətrafında (xidmət üçün) özlərinə məxsus olan, sədəf içində gizlənmiş inci kimi gözəl oğlanlar dolanacaqlar.

Süleyman Ateş: 

Çevrelerinde de kendilerine mahsus, sedef içinde saklı inci gibi civanlar dolaşır (hizmet eder).

Diyanet Vakfı: 

Hizmetlerine verilmiş, (kabuğunda) saklı inci gibi gençler etraflarında dönüp dolaşırlar.

Erhan Aktaş: 

Sedefleri içine gizlenmiş inci gibi gılmanlar,(1) hizmet için çevrelerinde dolanırlar.

Kral Fahd: 

Hizmetlerine verilmiş, (kabuğunda) saklı inci gibi gençler etraflarında dönüp dolaşırlar.

Hasan Basri Çantay: 

O sadefleri içinde gizlenmiş inci gibi civanlar da kendilerine (hizmet için) etraflarında döner (ler).

Muhammed Esed: 

Ve onları (ölümsüz) gençlikler bekleyecek, (sanki) kendi kendilerinin (çocuklarıymış gibi), kabuklarının içinde saklanan inciler gibi (saf ve temiz).

Gültekin Onan: 

Kendileri için (hizmet eden) civanlar, etrafında dönüp dolaşırlar

Ali Fikri Yavuz: 

(Hizmet için) etraflarında döner kendilerine ait, sedeflerinde saklı inciler gibi hizmetçiler.

Portekizce: 

E serão servidos por mancebos, formosos como se fossem pérolas em suas conchas.

İsveççe: 

Och hos dem skall vara ungdomar, som betjänar dem, [av samma rena skönhet] som pärlan i [ostronets] skyddande skal.

Farsça: 

و [همواره برای پذیرایی از آنان] نوجوانانی پیرامونشان می گردند که گویا مرواریدی نهفته در صدف هستند.

Kürtçe: 

دەگەڕێن بەسەریاندا کوڕانی نەوجەوانی ئێسك سووکی خۆیان وخزمەتیان دەکەن، وەك مرواری ناو سەدەفن (لە جوانی وپاکیدا)

Özbekçe: 

Ва атрофларида худди садафдаги дурдек ғуломлари айланиб, хизматда юришадир.

Malayca: 

Dan mereka dilayani oleh anak-anak muda lelaki yang sentiasa beredar di sekitar mereka, (yang cantik parasnya) seolah-olah anak-anak muda itu mutiara yang tersimpan dengan sebaik-baiknya.

Arnavutça: 

e, do të sillen rreth tyre shërbyes (gilmanët) djelmosha të ngjashëm me margaritarin e ruajtur,

Bulgarca: 

И ще им прислужват юноши, които сякаш са скрити бисери.

Sırpça: 

а служиће их њихова послуга налик на скривени бисер,

Çekçe: 

a budou je tam chlapci obcházet, kteří perlám střeženým se budou podobat.

Urduca: 

اور اُن کی خدمت میں وہ لڑکے دوڑتے پھر رہے ہوں گے جو انہی کے لیے مخصوص ہوں گے ایسے خوبصورت جیسے چھپا کر رکھے ہوئے موتی

Tacikçe: 

Ғуломонашон чун марвориди пинҳон дар садаф ба гирдашон мечарханд.

Tatarca: 

Алар тирәсендә энҗе дәнәләре кеби хезмәтче егетләр йөрерләр.

Endonezyaca: 

Dan berkeliling di sekitar mereka anak-anak muda untuk (melayani) mereka, seakan-akan mereka itu mutiara yang tersimpan.

Amharca: 

ለነርሱም የኾኑ ወጣቶች ልክ የተሸፈነ ሉል መስለው በእነርሱ ላይ (ለማሳለፍ) ይዘዋወራሉ፡፡

Tamilce: 

இன்னும், அவர்களுக்குரிய (பணியாளர்களாகிய) சிறுவர்கள் (பணிவிடை செய்வதற்காக) அவர்களை சுற்றி வருவார்கள். அ(ந்த சிறு)வர்களோ (சிப்பியில்) பாதுகாக்கப்பட்ட முத்துக்களைப் போன்று (அழகாக) இருப்பார்கள்.

Korece: 

진주처럼 잘 보관된 소년이 그들 주위를 돌며 시중들도다

Vietnamca: 

Họ sẽ được những thiếu niên xinh đẹp đi vòng quanh phục vụ; (những thiếu niên đó) trông như những viên ngọc trai được cất kỹ.