Arapça:
فَتَوَلَّىٰ بِرُكْنِهِ وَقَالَ سَاحِرٌ أَوْ مَجْنُونٌ
Çeviriyazı:
fetevellâ biruknihî veḳâle sâḥirun ev mecnûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Firavun ise ordusuyla birlikte yüz çevirmiş, onun hakkında: "Bu bir sihirbazdır, ya da bir delidir." demişti.
Diyanet İşleri:
Firavun, erkaniyle birlikte hakdan yüz çevirdi; "sihirbazdır veya delidir" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Derken bütün kuvvetiyle dönmüştü de ya büyücü demişti, yahut da deli.
Şaban Piriş:
Firavun, askerleriyle birlikte yüz çevirmiş ve: "Bu, ya bir sihirbaz veya bir delidir" demişti.
Edip Yüksel:
Erkanıyla birlikte yüz çevirdi ve "Ya bir büyücüdür, ya da bir deli," dedi.
Ali Bulaç:
Fakat o, 'bütün kişisel ve askeri gücüyle' yüz çevirdi ve: "(Bu,) Ya bir büyücü veya bir delidir" dedi.
Suat Yıldırım:
O var gücüyle ve bütün ordusuyla sırtını çevirdi ve “Mûsâ, ya bir büyücü, ya da bir delidir!” dedi.
Ömer Nasuhi Bilmen:
(Fir´avun) Hemen bütün kuvvetiyle yüz çevirdi ve dedi ki: «Bir sihir edici veya bir delidir.»
Yaşar Nuri Öztürk:
O tüm gücüyle/tüm seçkin adamlarıyla birlikte yüz çevirdi ve şöyle dedi: "Bir büyücü yahut mecnun."
Bekir Sadak:
Ayaga kalkacak gucleri kalmadi, yardim da gormediler.
İbni Kesir:
O, erkanı ile birlikte yüz çevirmiş
Adem Uğur:
Firavun ordusuyla birlikte yüz çevirmiş: "
İskender Ali Mihr:
Fakat o, etrafındakilerle yüz çevirdi ve: “O bir sihirbaz veya delidir.” dedi.
Celal Yıldırım:
O, bütün ileri gelenleri ve ordusuyla birlikte yüzçevirdi ve «bu ya sihirbazdır, ya da delidir,» dedi.
Tefhim ul Kuran:
Fakat o, ´bütün kişisel ve askeri gücüyle´ yüz çevirdi ve: «(Bu,) Ya bir büyücü veya bir delidir» dedi.
Fransızca:
Mais [celui-ci]: se détourna confiant en sa puissance, et dit : "C'est un magicien ou un possédé ! "
İspanyolca:
Pero, seguro de su poder, se volvió y dijo: «¡Es un mago o un poseso!»
İtalyanca:
ma volse le spalle insieme coi suoi. Disse: «E' uno stregone o un posseduto»
Almanca:
Dann wandte er sich zu seinen Protektoren und sagte: "(Er ist) ein Magier oder geistesgestört."
Çince:
但法老因有势力故背弃穆萨,他说:这是一个术士,或是一个疯人。
Hollandaca:
Maar deze wendde zich met zijne vorsten af, zeggende: Deze man is een toovenaar of een bezetene.
Rusça:
Он отвернулся в сторону (или вместе со своим окружением) и сказал: "Колдун или одержимый!"
Somalice:
Wuuna jeedsaday isagoo la jira colkiisii, wuxuuna ku yidhi waa Saaxir ama waa waalanyahay.
Swahilice:
Lakini alipuuza kwa sababu ya nguvu zake na akasema: Huyu ni mchawi au mwendawazimu!
Uygurca:
پىرئەۋن ئۆز قوشۇنى بىلەن (ئىماندىن) يۈز ئۆرىدى، ئۇ: «(مۇسا) سېھىرگەردۇر ياكى مەجنۇندۇر» دېدى
Japonca:
かれ(フィルアウン)はその権勢を傘に,背を向け,「こいつは魔術師か,それとも気違いだ。」と言った。
Arapça (Ürdün):
«فتولى» أعرض عن الإيمان «بركنه» مع جنوده لأنهم له كالركن «وقال» لموسى هو «ساحر أو مجنون».
Hintçe:
तो उसने अपने लशकर के बिरते पर मुँह मोड़ लिया और कहने लगा ये तो (अच्छा ख़ासा) जादूगर या सौदाई है
Tayca:
แต่ฟิรเอานฺได้ผินหลังออกไปพร้อมกับบริวารของเขา แล้วกล่าว (ถึงการทำหน้าที่ของมูซา) ว่า นักเล่นกลหรือคนบ้า
İbranice:
ואולם (פרעה) סובב גב עם צבאו, הרוחות ואמר: הוא (משה) קוסם או משוגע
Hırvatça:
a on, oholeći se, okrenu se nastranu i reče: "Čarobnjak je ili lud."
Rumence:
care s-a întors către suita sa spunând: “Este fie vrăjitor, fie îndrăcit!”
Transliteration:
Fatawalla biruknihi waqala sahirun aw majnoonun
Türkçe:
O tüm gücüyle/tüm seçkin adamlarıyla birlikte yüz çevirdi ve şöyle dedi: "Bir büyücü yahut mecnun."
Sahih International:
But he turned away with his supporters and said," A magician or a madman."
İngilizce:
But (Pharaoh) turned back with his Chiefs, and said, "A sorcerer, or one possessed!"
Azerbaycanca:
O, bütün ə’yanları (və qoşunu) ilə birlikdə (imandan) üz döndərib (Musa barəsində): “Bu sehrbazdır, yaxud da dəlidir!” – demişdi.
Süleyman Ateş:
(Fir'avn ona) Yanını çevirdi ve: "Bu, ya büyücü veya cinlidir" dedi.
Diyanet Vakfı:
Firavun ordusuyla birlikte yüz çevirmiş: "O, bir büyücüdür veya bir delidir" demişti.
Erhan Aktaş:
Ancak Firavun yüz çevirdi. “O bir sihirbaz veya delidir.” dedi.
Kral Fahd:
Firavun ordusuyla birlikte yüz çevirmiş: «O, bir büyücüdür veya bir delidir» demişti.
Hasan Basri Çantay:
O, ordusiyle birlikde (îmandan) yüz çevimiş, (onun hakkında) «Ya bir sihirbazdır, yahud bir mecnundur» demişdi.
Muhammed Esed:
o zaman (Firavun) kudretinden (dolayı böbürlenerek) karşı koymuştu ve "(Bu Musa) bir büyücü veya bir delidir!" demişti;
Gültekin Onan:
Fakat o, ´Bütün kişisel ve askeri gücüyle´ yüz çevirdi ve: "
Ali Fikri Yavuz:
O, bütün ordusu ile (imandan) yüz çevirdi ve şöyle dedi: “- Bu, bir sihirbaz, yahud bir mecnundur.”
Portekizce:
Porém, (o Faraó) o rechaçou, com os seus chefes, dizendo: É um mago ou um energúmeno!
İsveççe:
men den höge [fursten], stödd på sina mäktiga resurser, vände [honom] ryggen och sade: "Antingen är han en trollkarl eller en galning."
Farsça:
پس فرعون با سپاهیانش روی [از حق] گرداندند و گفت: [این مرد] یا جادوگر است یا دیوانه!
Kürtçe:
فیرعەونیش ڕوی وەرگێڕا وسەرپێچی کرد بەھۆی دەسەڵاتەکەیەوە وە ووتی: (موسا) جادووگـەرە یان شێتە
Özbekçe:
У юз ўгириб, ишонгани томон юрди ва: «Бу сеҳргар ёки мажнундир», деди.
Malayca:
Maka Firaun berpaling ingkar dengan berdasarkan kekuasaannya sambil berkata: " (Musa itu) adalah seorang ahli sihir, atau seorang gila!"
Arnavutça:
e u shmang (Faraoni), duke u mbështetur në pushtetin e vet, dhe tha: “(Ai është) magjistar ose i çmendur!”
Bulgarca:
И се отвърна той със своята опора, и каза: “Магьосник или луд.”
Sırpça:
а он, охолећи се, окрену се на страну и рече: „Чаробњак је или луд.“
Çekçe:
ten však se obrátil i se svou oporou a prohlásil: 'Kouzelník je to nebo blázen!'
Urduca:
تو وہ اپنے بل بوتے پر اکڑ گیا اور بولا یہ جادوگر ہے یا مجنوں ہے
Tacikçe:
Ва Ӯ бо ҳамаи қуввааш рӯй гардонду гуфт: «Ҷодугарест ё девонае!»
Tatarca:
Фиргаун ґәскәре белән бергә Ислам динен кабул итүдән йөз чөерде, вә әйтте: "Ул Муса сихерче яки җенләнгәндер", – дип.
Endonezyaca:
Maka dia (Fir'aun) berpaling (dari iman) bersama tentaranya dan berkata: "Dia adalah seorang tukang sihir atau seorang gila".
Amharca:
ከድጋፉ (ከሰራዊቱ) ጋርም (ከእምነት) ዞረ፡፡ (እርሱ) «ድግምተኛ ወይም ዕብድ ነው» አለም፡፡
Tamilce:
ஆக, அவன் தனது பலத்தினால் (பெருமை கொண்டவனாக நமது அத்தாட்சிகளை) புறக்கணித்து விலகினான். இன்னும், (மூஸா, இறைவனின் தூதர் அல்ல. அவர்) ஒரு சூனியக்காரர்; அல்லது, ஒரு பைத்தியக்காரர் ஆவார் என்று அவன் கூறினான்.
Korece:
그러나 그는 그의 군대와 더불어 외면하며 그는 마술사인가 아니면 미친 자인가 라고 말하였 더라
Vietnamca:
Nhưng cậy vào quyền bính có được, (Pha-ra-ông) đã quay đi và nói: “(Đây chỉ là) một tên phù thủy hoặc (chỉ là) một gã tâm thần.”
Ayet Linkleri: