Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

51

Sûredeki Ayet No: 

39

Ayet No: 

4714

Sayfa No: 

522

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَتَوَلَّىٰ بِرُكْنِهِ وَقَالَ سَاحِرٌ أَوْ مَجْنُونٌ

Çeviriyazı: 

fetevellâ biruknihî veḳâle sâḥirun ev mecnûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Firavun ise ordusuyla birlikte yüz çevirmiş, onun hakkında: "Bu bir sihirbazdır, ya da bir delidir." demişti.

Diyanet İşleri: 

Firavun, erkaniyle birlikte hakdan yüz çevirdi; "sihirbazdır veya delidir" dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Derken bütün kuvvetiyle dönmüştü de ya büyücü demişti, yahut da deli.

Şaban Piriş: 

Firavun, askerleriyle birlikte yüz çevirmiş ve: "Bu, ya bir sihirbaz veya bir delidir" demişti.

Edip Yüksel: 

Erkanıyla birlikte yüz çevirdi ve "Ya bir büyücüdür, ya da bir deli," dedi.

Ali Bulaç: 

Fakat o, 'bütün kişisel ve askeri gücüyle' yüz çevirdi ve: "(Bu,) Ya bir büyücü veya bir delidir" dedi.

Suat Yıldırım: 

O var gücüyle ve bütün ordusuyla sırtını çevirdi ve “Mûsâ, ya bir büyücü, ya da bir delidir!” dedi.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(Fir´avun) Hemen bütün kuvvetiyle yüz çevirdi ve dedi ki: «Bir sihir edici veya bir delidir.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

O tüm gücüyle/tüm seçkin adamlarıyla birlikte yüz çevirdi ve şöyle dedi: "Bir büyücü yahut mecnun."

Bekir Sadak: 

Ayaga kalkacak gucleri kalmadi, yardim da gormediler.

İbni Kesir: 

O, erkanı ile birlikte yüz çevirmiş

Adem Uğur: 

Firavun ordusuyla birlikte yüz çevirmiş: &quot

İskender Ali Mihr: 

Fakat o, etrafındakilerle yüz çevirdi ve: “O bir sihirbaz veya delidir.” dedi.

Celal Yıldırım: 

O, bütün ileri gelenleri ve ordusuyla birlikte yüzçevirdi ve «bu ya sihirbazdır, ya da delidir,» dedi.

Tefhim ul Kuran: 

Fakat o, ´bütün kişisel ve askeri gücüyle´ yüz çevirdi ve: «(Bu,) Ya bir büyücü veya bir delidir» dedi.

Fransızca: 

Mais [celui-ci]: se détourna confiant en sa puissance, et dit : "C'est un magicien ou un possédé ! "

İspanyolca: 

Pero, seguro de su poder, se volvió y dijo: «¡Es un mago o un poseso!»

İtalyanca: 

ma volse le spalle insieme coi suoi. Disse: «E' uno stregone o un posseduto»

Almanca: 

Dann wandte er sich zu seinen Protektoren und sagte: "(Er ist) ein Magier oder geistesgestört."

Çince: 

但法老因有势力故背弃穆萨,他说:这是一个术士,或是一个疯人。

Hollandaca: 

Maar deze wendde zich met zijne vorsten af, zeggende: Deze man is een toovenaar of een bezetene.

Rusça: 

Он отвернулся в сторону (или вместе со своим окружением) и сказал: "Колдун или одержимый!"

Somalice: 

Wuuna jeedsaday isagoo la jira colkiisii, wuxuuna ku yidhi waa Saaxir ama waa waalanyahay.

Swahilice: 

Lakini alipuuza kwa sababu ya nguvu zake na akasema: Huyu ni mchawi au mwendawazimu!

Uygurca: 

پىرئەۋن ئۆز قوشۇنى بىلەن (ئىماندىن) يۈز ئۆرىدى، ئۇ: «(مۇسا) سېھىرگەردۇر ياكى مەجنۇندۇر» دېدى

Japonca: 

かれ(フィルアウン)はその権勢を傘に,背を向け,「こいつは魔術師か,それとも気違いだ。」と言った。

Arapça (Ürdün): 

«فتولى» أعرض عن الإيمان «بركنه» مع جنوده لأنهم له كالركن «وقال» لموسى هو «ساحر أو مجنون».

Hintçe: 

तो उसने अपने लशकर के बिरते पर मुँह मोड़ लिया और कहने लगा ये तो (अच्छा ख़ासा) जादूगर या सौदाई है

Tayca: 

แต่ฟิรเอานฺได้ผินหลังออกไปพร้อมกับบริวารของเขา แล้วกล่าว (ถึงการทำหน้าที่ของมูซา) ว่า นักเล่นกลหรือคนบ้า

İbranice: 

ואולם (פרעה) סובב גב עם צבאו, הרוחות ואמר: הוא (משה) קוסם או משוגע

Hırvatça: 

a on, oholeći se, okrenu se nastranu i reče: "Čarobnjak je ili lud."

Rumence: 

care s-a întors către suita sa spunând: “Este fie vrăjitor, fie îndrăcit!”

Transliteration: 

Fatawalla biruknihi waqala sahirun aw majnoonun

Türkçe: 

O tüm gücüyle/tüm seçkin adamlarıyla birlikte yüz çevirdi ve şöyle dedi: "Bir büyücü yahut mecnun."

Sahih International: 

But he turned away with his supporters and said," A magician or a madman."

İngilizce: 

But (Pharaoh) turned back with his Chiefs, and said, "A sorcerer, or one possessed!"

Azerbaycanca: 

O, bütün ə’yanları (və qoşunu) ilə birlikdə (imandan) üz döndərib (Musa barəsində): “Bu sehrbazdır, yaxud da dəlidir!” – demişdi.

Süleyman Ateş: 

(Fir'avn ona) Yanını çevirdi ve: "Bu, ya büyücü veya cinlidir" dedi.

Diyanet Vakfı: 

Firavun ordusuyla birlikte yüz çevirmiş: "O, bir büyücüdür veya bir delidir" demişti.

Erhan Aktaş: 

Ancak Firavun yüz çevirdi. “O bir sihirbaz veya delidir.” dedi.

Kral Fahd: 

Firavun ordusuyla birlikte yüz çevirmiş: «O, bir büyücüdür veya bir delidir» demişti.

Hasan Basri Çantay: 

O, ordusiyle birlikde (îmandan) yüz çevimiş, (onun hakkında) «Ya bir sihirbazdır, yahud bir mecnundur» demişdi.

Muhammed Esed: 

o zaman (Firavun) kudretinden (dolayı böbürlenerek) karşı koymuştu ve "(Bu Musa) bir büyücü veya bir delidir!" demişti;

Gültekin Onan: 

Fakat o, ´Bütün kişisel ve askeri gücüyle´ yüz çevirdi ve: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

O, bütün ordusu ile (imandan) yüz çevirdi ve şöyle dedi: “- Bu, bir sihirbaz, yahud bir mecnundur.”

Portekizce: 

Porém, (o Faraó) o rechaçou, com os seus chefes, dizendo: É um mago ou um energúmeno!

İsveççe: 

men den höge [fursten], stödd på sina mäktiga resurser, vände [honom] ryggen och sade: "Antingen är han en trollkarl eller en galning."

Farsça: 

پس فرعون با سپاهیانش روی [از حق] گرداندند و گفت: [این مرد] یا جادوگر است یا دیوانه!

Kürtçe: 

فیرعەونیش ڕوی وەرگێڕا وسەرپێچی کرد بەھۆی دەسەڵاتەکەیەوە وە ووتی: (موسا) جادووگـەرە یان شێتە

Özbekçe: 

У юз ўгириб, ишонгани томон юрди ва: «Бу сеҳргар ёки мажнундир», деди.

Malayca: 

Maka Firaun berpaling ingkar dengan berdasarkan kekuasaannya sambil berkata: " (Musa itu) adalah seorang ahli sihir, atau seorang gila!"

Arnavutça: 

e u shmang (Faraoni), duke u mbështetur në pushtetin e vet, dhe tha: “(Ai është) magjistar ose i çmendur!”

Bulgarca: 

И се отвърна той със своята опора, и каза: “Магьосник или луд.”

Sırpça: 

а он, охолећи се, окрену се на страну и рече: „Чаробњак је или луд.“

Çekçe: 

ten však se obrátil i se svou oporou a prohlásil: 'Kouzelník je to nebo blázen!'

Urduca: 

تو وہ اپنے بل بوتے پر اکڑ گیا اور بولا یہ جادوگر ہے یا مجنوں ہے

Tacikçe: 

Ва Ӯ бо ҳамаи қуввааш рӯй гардонду гуфт: «Ҷодугарест ё девонае!»

Tatarca: 

Фиргаун ґәскәре белән бергә Ислам динен кабул итүдән йөз чөерде, вә әйтте: "Ул Муса сихерче яки җенләнгәндер", – дип.

Endonezyaca: 

Maka dia (Fir'aun) berpaling (dari iman) bersama tentaranya dan berkata: "Dia adalah seorang tukang sihir atau seorang gila".

Amharca: 

ከድጋፉ (ከሰራዊቱ) ጋርም (ከእምነት) ዞረ፡፡ (እርሱ) «ድግምተኛ ወይም ዕብድ ነው» አለም፡፡

Tamilce: 

ஆக, அவன் தனது பலத்தினால் (பெருமை கொண்டவனாக நமது அத்தாட்சிகளை) புறக்கணித்து விலகினான். இன்னும், (மூஸா, இறைவனின் தூதர் அல்ல. அவர்) ஒரு சூனியக்காரர்; அல்லது, ஒரு பைத்தியக்காரர் ஆவார் என்று அவன் கூறினான்.

Korece: 

그러나 그는 그의 군대와 더불어 외면하며 그는 마술사인가 아니면 미친 자인가 라고 말하였 더라

Vietnamca: 

Nhưng cậy vào quyền bính có được, (Pha-ra-ông) đã quay đi và nói: “(Đây chỉ là) một tên phù thủy hoặc (chỉ là) một gã tâm thần.”