Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

51

Sûredeki Ayet No: 

35

Ayet No: 

4710

Sayfa No: 

522

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَأَخْرَجْنَا مَن كَانَ فِيهَا مِنَ الْمُؤْمِنِينَ

Çeviriyazı: 

feaḫracnâ men kâne fîhâ mine-lmü'minîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Nihayet biz müminlerden orada bulunan kimseleri çıkardık.

Diyanet İşleri: 

Bunun üzerine, suçlu milletin arasında bulunan müminleri çıkardık.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Derken, orada inananlardan kim varsa çıkarmıştık.

Şaban Piriş: 

Orada olan müminleri de çıkarmıştık.

Edip Yüksel: 

Sonra, orada inananlardan kim varsa çıkardık.

Ali Bulaç: 

Bu arada, mü'minlerden orda kim varsa çıkardık.

Suat Yıldırım: 

Derken, oradaki müminleri şehirden çıkarma emrini verdik.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Artık orada bulunan mü´minlerden kim var ise çıkardık.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Orada, müminlerden kim varsa çıkardık.

Bekir Sadak: 

(41-42) Ad milletinin basindan gecende de ibret vardir: Onlarin uzerine, ugradigi her seyi birakmayip toza ceviren kuru bir ruzgar gonderdik.

İbni Kesir: 

Bunun üzerine orada bulunan mü´minleri çıkardık.

Adem Uğur: 

Bunun üzerine orada bulunan müminleri çıkardık.

İskender Ali Mihr: 

Sonra orada mü´minlerden kim varsa çıkardık.

Celal Yıldırım: 

Bunun için orada bulunan mü´minleri çıkardık.

Tefhim ul Kuran: 

Bu arada, mü´minlerden orda kim varsa çıkardık.

Fransızca: 

Nous en fîmes sortir alors ce qu'il y avait comme croyants,

İspanyolca: 

Y sacamos a los creyentes que en ella había,

İtalyanca: 

Ne facemmo uscire i credenti

Almanca: 

Dann brachten WIR heraus, wer in ihr von den Mumin war.

Çince: 

我把城里所有的信士都救了出来,

Hollandaca: 

En wij telden de ware geloovigen, die in de stad waren.

Rusça: 

Мы вывели оттуда всех уверовавших,

Somalice: 

Markaasaan ka bixinnay kuwii mu'miniinta ahaa oo ku dhexjiray.

Swahilice: 

Kwa hivyo tutawatoa katika hao wale walio amini.

Uygurca: 

(ھالاك بولمىسۇن دەپ لۇتنىڭ) شەھىرىدىكى مۆمىنلەرنى (سىرتقا) چىقىرىۋەتتۇق

Japonca: 

それから,われはそこにいた信者たちを立ちのかせようとした。

Arapça (Ürdün): 

«فأخرجنا من كان فيها» أي قرى قوم لوط «من المؤمنين» لإهلاك الكافرين.

Hintçe: 

ग़रज़ वहाँ जितने लोग मोमिनीन थे उनको हमने निकाल दिया

Tayca: 

ดังนั้น เราได้นำผู้ที่อยู่ในเมืองนั้นจากหมู่ ผู้ศรัทธาออกมาให้พ้น

İbranice: 

וחילצנו את כל המאמינים אשר היו בה

Hırvatça: 

Mi iz njega vjernike izvedosmo,

Rumence: 

Noi i-am scos aşadar din cetate pe cei credincioşi şi

Transliteration: 

Faakhrajna man kana feeha mina almumineena

Türkçe: 

Orada, müminlerden kim varsa çıkardık.

Sahih International: 

So We brought out whoever was in the cities of the believers.

İngilizce: 

Then We evacuated those of the Believers who were there,

Azerbaycanca: 

Nəhayət, (Lut qövmünü məhv etmək üçün) orada (Sədumda) olan mö’minləri çıxartdıq.

Süleyman Ateş: 

Orada bulunan mü'minleri çıkardık.

Diyanet Vakfı: 

Bunun üzerine orada bulunan müminleri çıkardık.

Erhan Aktaş: 

Orada bulunan Îmân Edenler’i çıkardık.

Kral Fahd: 

Bunun üzerine orada bulunan müminleri çıkardık.

Hasan Basri Çantay: 

Derken orada mü´minlerden kim varsa çıkardık.

Muhammed Esed: 

Ve zaman içinde orada bulunan (bazı) müminleri (Lut´un şehrinden) çıkardık;

Gültekin Onan: 

Bu arada, inançlılardan orda kim varsa çıkardık.

Ali Fikri Yavuz: 

Nihayet Lût’un memleketinde bulunan müminleri (oradan) çıkardık, (ki kalan kâfirleri helâk edelim).

Portekizce: 

E evacuamos os fiéis que nela (Sodoma) havia.

İsveççe: 

Vi skulle föra bort de troende [som fanns i städerna som skulle förstöras]

Farsça: 

پس هرکه را از مؤمنان در آن شهر بود [پیش از آمدن عذاب] بیرون بردیم؛

Kürtçe: 

ئەمجا ھەرچی بوو لەو (شارەی لوط) دا لە بڕواداران دەرمان کردن

Özbekçe: 

Ва Биз у жойдан мўминларни чиқардик.

Malayca: 

(Setelah sampai utusan Kami ke tempat itu), Kami (perintahkan mereka) mengeluarkan orang-orang yang beriman yang tinggal di situ.

Arnavutça: 

Dhe, Ne i nxorëm ata besimtarë që ishin aty (në atë vendbanim) –

Bulgarca: 

И изведохме Ние само вярващите, които бяха там.

Sırpça: 

Ми из њега изведосмо вернике,

Çekçe: 

Ty z nich, kdož věřící byli, jsme odtamtud vyvedli,

Urduca: 

پھر ہم نے اُن سب لوگوں کو نکال لیا جو اُس بستی میں مومن تھے

Tacikçe: 

Пас ҳамаи касонеро, ки имон оварда буданд, берун бурдем.

Tatarca: 

Без чыгардык ул шәһәрдән Лут кавеме эченнән мөэмин булган кешеләрне.

Endonezyaca: 

Lalu Kami keluarkan orang-orang yang beriman yang berada di negeri kaum Luth itu.

Amharca: 

ከምእምናንም፤ በእርሷ (በከተማቸው) ውስጥ የነበሩትን አወጣን፡፡

Tamilce: 

ஆக, அதில் நம்பிக்கையாளர்களாக இருந்தவர்களை நாம் (அந்த ஊரில் இருந்து) வெளியேற்றி விட்டோம்.

Korece: 

그때 하나님은 그곳에 있었던 믿음을 가진 신도들을 구하노라

Vietnamca: 

“Vì vậy, chúng tôi phải đưa ai đó có đức tin trong thị trấn an toàn ra khỏi đó.”