Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

44

Sûredeki Ayet No: 

11

Ayet No: 

4425

Sayfa No: 

496

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

يَغْشَى النَّاسَ ۖ هَٰذَا عَذَابٌ أَلِيمٌ

Çeviriyazı: 

yagşe-nnâs. hâẕâ `aẕâbün elîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ey Muhammed! Şimdi sen göğün, insanları bürüyecek açık bir duman getireceği günü gözetle. Bu acı bir azabdır.

Diyanet İşleri: 

Göğün, insanları bürüyecek ve gözle görülecek bir duman çıkaracağı günü bekle; bu, can yakan bir azabdır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Bütün insanlara yayılır, budur elemli azap.

Şaban Piriş: 

İnsanları bürür. Bu, acı bir azaptır.

Edip Yüksel: 

İnsanları çepeçevre saracaktır; bu acı bir azaptır.

Ali Bulaç: 

(Bu duman) insanları sarıp-kuşatıverir. İşte bu, acı bir azaptır.

Suat Yıldırım: 

O halde sen göğün, bütün insanları saracak olan aşikâr bir duman çıkaracağı günü gözle. Bu, gayet acı bir azaptır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

İnsanları saracaktır. Bu, bir acıklı azabtır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İnsanları kuşatıp sarar. İnletici bir azaptır bu.

Bekir Sadak: 

And olsun ki, onlardan once, Firavun milletini denemistik. Onlara gelen degerli bir peygamber demisti ki:

İbni Kesir: 

İnsanları bürüyecektir. Bu

Adem Uğur: 

Duman insanları bürüyecektir. Bu, elem verici bir azaptır.

İskender Ali Mihr: 

(O fitne ki) insanları (insanların büyük kısmını) sarmıştır. İşte bu, elîm bir azaptır.

Celal Yıldırım: 

44:10

Tefhim ul Kuran: 

(Bu duman) İnsanları sarıp kuşatıverir. İşte bu, acıklı bir azabtır.

Fransızca: 

qui couvrira les gens. Ce sera un châtiment douloureux.

İspanyolca: 

que cubra a los hombres! Será un castigo doloroso.

İtalyanca: 

che avvolgerà gli uomini. Ecco un castigo doloroso!

Almanca: 

der die Menschen umhüllt. Dies ist eine qualvolle Peinigung.

Çince: 

那烟雾将笼罩世人,他们说:这是一种痛苦的刑罚。

Hollandaca: 

Die den mensch zal bedekken. Dit zal eene martelende plaag wezen.

Rusça: 

который окутает людей. Это будут мучительные страдания!

Somalice: 

Oo dabooli Dadka kaasina waa cadaab daran.

Swahilice: 

Utakao wafunika watu: Hii ni adhabu chungu!

Uygurca: 

(ئۇ تۈتۈن) كىشىلەرنى ئورىۋالىدۇ، بۇ قاتتىق ئازابتۇر

Japonca: 

(それは)人びとを包む。(かれらは言う)。「これは痛ましい懲罰です。」

Arapça (Ürdün): 

«يغشى الناس» فقالوا «هذا عذاب أليم».

Hintçe: 

(और) लोगों को ढाँक लेगा ये दर्दनाक अज़ाब है

Tayca: 

ซึ่งจะครอบคลุมผู้คน นี่คือการลงโทษอันเจ็บปวด

İbranice: 

אשר יכסה את האנשים. וזה אכן יהיה עונש כואב

Hırvatça: 

koji će ljude prekriti: "Ovo je bolna patnja!

Rumence: 

care va învălui oamenii: aceasta este o osândă dureroasă

Transliteration: 

Yaghsha alnnasa hatha AAathabun aleemun

Türkçe: 

İnsanları kuşatıp sarar. İnletici bir azaptır bu.

Sahih International: 

Covering the people; this is a painful torment.

İngilizce: 

Enveloping the people: this will be a Penalty Grievous.

Azerbaycanca: 

(Elə bir duman ki) insanları saracaqdır. Bu, şiddətli bir əzabdır! (Doğrudan da, Qüreyş müşriklərinə küfrləri üzündən belə bir aclıq üz vermiş, onlar çarəsizlikdən napak şeyləri belə yeməyə məcbur olmuşlar).

Süleyman Ateş: 

(Duman) İnsanları sarar. Bu, acı bir azabdır.

Diyanet Vakfı: 

Duman insanları bürüyecektir. Bu, elem verici bir azaptır.

Erhan Aktaş: 

İnsanları sarıp kuşatacak. İşte bu can yakıcı bir azâptır.

Kral Fahd: 

İnsanları bürüyecek, bu elem verici bir azaptır.

Hasan Basri Çantay: 

(Öyle bir duman ki bütün) insanları saracakdır o. «Bu, pek yaman bir azâb» (diyecekler).

Muhammed Esed: 

bütün insanlığı sarıp kuşatan (ve günahkarları) "Bu azap ne acı!" (diye feryad ettiren ve)

Gültekin Onan: 

(Bu duman) insanları sarıp kuşatıverir. İşte bu, acı bir azabtır.

Ali Fikri Yavuz: 

Öyle bir duman ki, bütün insanları saracaktır. Bu acıklı bir azabdır.

Portekizce: 

Que envolverá o povo: Será um doloroso castigo!

İsveççe: 

som sveper in människorna; [och de skall ropa och klaga:] "Vilket straff, vilken plåga!

Farsça: 

که همه مردم را فرا می گیرد، این عذابی دردناک است.

Kürtçe: 

ھەموو ئادەمی دادەگرێت و (دەڵێن) ئەمە بەڵایەکی سەختە

Özbekçe: 

У одамларни ўраб олур. Бу аламли азобдир.

Malayca: 

Yang akan menimpa seluruh keadaan manusia (yang kafir itu, sehingga mereka akan berkata: "Ini adalah azab yang sungguh menyakitkan".

Arnavutça: 

që do t’i mbulojë njerëzit, (e u thuhet atyre): “Ky është dënimi i dhembshëm!”

Bulgarca: 

Той ще обгърне хората. “Това е болезнено мъчение.”

Sırpça: 

Који ће људе да прекрије: „Ово је болна патња!

Çekçe: 

který lidi zahalí; a to bude trest bolestný!

Urduca: 

اور وہ لوگوں پر چھا جائے گا، یہ ہے درد ناک سزا

Tacikçe: 

Ва он дуд ҳамаи мардумро дар худ фурӯ гирад. Ва ин азобест дардовар.

Tatarca: 

Ул төтен" кешеләрне каплар, вә әйтерләр: "Бу төтен рәнҗеткүче ґәзабдыр", – дип.

Endonezyaca: 

yang meliputi manusia. Inilah azab yang pedih.

Amharca: 

ሰዎችን የሚሸፍን (በኾነ ጭስ) ይህ አሳማሚ ቅጣት ነው፡፡

Tamilce: 

அது மக்களை சூழ்ந்துகொள்ளும். இது துன்புறுத்தும் தண்டனையாகும்.

Korece: 

연기가 사람들을 덮어 가리 우니 고통스러운 벌이라

Vietnamca: 

(Lớp khói mờ sẽ) bao trùm cả nhân loại. Đây là một sự trừng phạt đau đớn.