Arapça:
إِلَّا مَن رَّحِمَ اللَّهُ ۚ إِنَّهُ هُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ
Çeviriyazı:
illâ mer raḥime-llâh. innehû hüve-l`azîzü-rraḥîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ancak Allah'ın merhamet ettiği kimseler böyle değildir. Şüphesiz ki Allah çok güçlüdür, çok merhamet edicidir.
Diyanet İşleri:
Yalnız, Allah'ın merhamet ettiği kimseler bunların dışındadır. O, şüphesiz güçlüdür, merhametlidir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ancak Allah kime acırsa o başka; şüphe yok ki odur üstün ve rahim.
Şaban Piriş:
Allah’ın merhamet ettikleri dışında. Çünkü O, çok güçlüdür, çok merhametlidir.
Edip Yüksel:
Yalnız ALLAH'ın merhamet ettikleri hariç. O Üstündür, Rahimdir.
Ali Bulaç:
Ancak Allah'ın rahmet ettiği başka. Şüphesiz O, üstün ve güçlü olandır, esirgeyendir.
Suat Yıldırım:
O gün dost dosta fayda veremez. Allah'ın merhametine mazhar olanlar dışında, kimseye yardım da edilmez. O, gerçekten azîzdir, rahîmdir (üstün kudret sahibidir, merhamet ve ihsanı boldur). [23,101; 70,10-11]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Allah´ın rahmet ettiği kimse müstesna. Şüphe yok ki o Allah, azîzdir, rahîmdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Allah'ın rahmet ettiği kimse müstesna. Allah Azîz'dir, Rahîm'dir.
Bekir Sadak:
44:47
İbni Kesir:
Ancak Allah´ın merhamet ettiği müstesna. Muhakkak ki O
Adem Uğur:
Ancak Allah´ın merhamet ettiği kimseler böyle değildir. Şüphesiz O, üstündür, merhametlidir.
İskender Ali Mihr:
Ancak Allah´ın rahmet (Rahîm esmasıyla tecelli) ettiği kimse hariç. Muhakkak ki O, Azîz´dir, Rahîm´dir.
Celal Yıldırım:
Ancak, Allah´ın kendi rahmetine lâyık gördüğü kimse müstesna.. Şüphesiz ki, O, çok güçlü, çok üstün ve çok merhametlidir.
Tefhim ul Kuran:
Ancak Allah´ın rahmet ettiği başka. Hiç şüphesiz O, üstün ve güçlü olandır, esirgeyendir.
Fransızca:
sauf celui qui Allah fera miséricorde. Car c'est Lui, le Puissant, le Très Miséricordieux.
İspanyolca:
salvo aquél de quien Alá se apiade. Él es el Poderoso, el Misericordioso.
İtalyanca:
eccetto chi avrà la misericordia di Allah. In verità Egli è l'Eccelso, il Misericordioso.
Almanca:
außer denjenigen, denen ALLAH Gnade erwies. Gewiß, ER ist Der Allwürdige, Der Allgnädige.
Çince:
惟真主所怜恤者则不然。他确是万能的,确是至慈的。
Hollandaca:
Uitgezonderd zij, aan welke God genade zal verleend hebben: want hij is de Machtige, de Genadige.
Rusça:
кроме тех, над кем смилостивится Аллах. Воистину, Он - Могущественный, Милосердный.
Somalice:
cid Eebe u naxariisto mooyee, illeen waz adkaade naxariistee.
Swahilice:
Isipo kuwa atakaye mrehemu Mwenyezi Mungu. Hakika Yeye ndiye Mwenye nguvu, Mwenye kurehemu.
Uygurca:
پەقەت اﷲ رەھمەت قىلغان كىشى بۇنىڭدىن مۇستەسنا. اﷲ ھەقىقەتەن غالىبتۇر، ناھايىتى مېھرىباندۇر
Japonca:
だがアッラーの御慈悲を被むった者たちは別である。本当にかれは偉力ならびなく慈悲深くあられる。
Arapça (Ürdün):
«إلا من رحم الله» وهم المؤمنون فإنه يشفع بعضهم لبعض بإذن الله «إنه هو العزيز» الغالب في انتقامه من الكفار «الرحيم» بالمؤمنين.
Hintçe:
मगर जिन पर ख़ुदा रहम फरमाए बेशक वह (ख़ुदा) सब पर ग़ालिब बड़ा रहम करने वाला है
Tayca:
เว้นแต่ผู้ที่อัลลอฮฺทรงมีเมตตา แท้จริงพระองค์เป็นผู้ทรงอำนาจ ผู้ทรงเมตตาเสมอ
İbranice:
אלא רק מי שירחם עליו אלוהים, כי הוא העזוז והרחום
Hırvatça:
I osim onih kojima se Allah smiluje. On je, uistinu, Silni i Milostivi.
Rumence:
afară de cei pe care Dumnezeu îi va milui. El este Puternicul, Milostivul.
Transliteration:
Illa man rahima Allahu innahu huwa alAAazeezu alrraheemu
Türkçe:
Allah'ın rahmet ettiği kimse müstesna. Allah Azîz'dir, Rahîm'dir.
Sahih International:
Except those [believers] on whom Allah has mercy. Indeed, He is the Exalted in Might, the Merciful.
İngilizce:
Except such as receive Allah's Mercy: for He is Exalted in Might, Most Merciful.
Azerbaycanca:
Allahın rəhm etdiyi kimsədən başqa! Şübhəsiz ki, O, yenilməz qüvvət, mərhəmət sahibidir!
Süleyman Ateş:
Ancak Allah'ın acıdığı kimseler (kurtulur). Şüphesiz O, üstündür esirgeyendir.
Diyanet Vakfı:
Ancak Allah'ın merhamet ettiği kimseler böyle değildir. Şüphesiz O, üstündür, merhametlidir.
Erhan Aktaş:
Ancak Allah’ın rahmet ettiği kimseler hariç. Kuşkusuz O, Mutlak Üstün Olan’dır, Rahmeti Kesintisiz’dir.
Kral Fahd:
Ancak Allah'ın merhamet ettiği kimseler böyle değildir. Şüphesiz O, üstündür, merhametlidir.
Hasan Basri Çantay:
Allahın esirgediği kimseler böyle değil. Çünkü O, bizzat kâfirlerden intikaam almıya hakkıyle kaadir, (mü´minleri) çok esirgeyicidir.
Muhammed Esed:
Allah´ın rahmetini ve şefkatini bağışladığı kimseler hariç. Yalnız O, kudret sahibidir, rahmet kaynağıdır.
Gültekin Onan:
Ancak Tanrı´nın rahmet ettiği başka. Şüphesiz O, üstün ve güçlü olandır, esirgeyendir.
Ali Fikri Yavuz:
Ancak Allah’ın merhamet ettiği kimseler böyle değil. (Bunlar birbirlerine şefaat eden müminlerdir). Çünkü O Azîz’dir= kâfirlerden intikam alır, Rahîm’dir= müminlere merhamet eder.
Portekizce:
Salvo aquele de quem Deus se apiedar, porque Ele é o Poderoso, o Misericordiosíssimo.
İsveççe:
utom den som Gud förbarmar Sig över; Han är den Allsmäktige, den Barmhärtige.
Farsça:
مگر کسی که خدا او را مورد رحمت قرار داده است؛ زیرا او توانای شکست ناپذیر و مهربان است
Kürtçe:
مەگەر کەسێك خوا ڕەحمی پێ بکات بەڕاستی تەنھا خوا زاڵ وباڵادەست ومیھرەبانە
Özbekçe:
Магар кимга Аллоҳ раҳм қилсагина (ёрдам берилур). Албатта, У азиз ва ўта раҳмли зотдир. (Азиз ва раҳимли сифати ила мўмин-мусулмон, тақводор бандаларига раҳм қилади, ёрдам беради.)
Malayca:
Kecuali orang yang telah diberi rahmat oleh Allah; sesungguhnya Allah jualah yang Maha Kuasa, lagi Maha Mengasihani.
Arnavutça:
pos ata që i ka mëshiruar Perëndia, sepse Ai, në të vërtetë, është i Plotëfuqishëm dhe Mëshirues.
Bulgarca:
освен когото Аллах пощади. Той е Всемогъщия, Милосърдния.
Sırpça:
осим оних којима се Аллах смилује. Он је, уистину, Силни и Милостиви.
Çekçe:
kromě těch, nad nimiž Bůh se slituje, vždyť On věru mocný je a slitovný.
Urduca:
سوائے اِس کے کہ اللہ ہی کسی پر رحم کرے، وہ زبردست اور رحیم ہے
Tacikçe:
ғайри касе, ки Худо бар ӯ бубахшояд, зеро Ӯст ғолибу меҳрубон.
Tatarca:
Мәгәр Аллаһ рәхмәт иткән мөэминнәр бер-берсен шәфәгать итә алырлар, Ул – Аллаһ имансызлардан үч алуда каты вә мөэминнәргә рәхимледер.
Endonezyaca:
kecuali orang yang diberi rahmat oleh Allah. Sesungguhnya Dialah Yang Maha Perkasa lagi Maha Penyayang.
Amharca:
አላህ ያዘነለት ሰውና ያመነ ብቻ ሲቀር፡፡ (እርሱስ ይርረዳል)፡፡ እርሱ አሸናፊው አዛኙ ነውና፡፡
Tamilce:
அல்லாஹ் எவர்கள் மீது கருணை புரிந்தானோ அவர்களைத் தவிர. (மற்றவர் யாரும் தண்டனையில் இருந்து தப்பிக்க முடியாது). நிச்சயமாக அவன்தான் மிகைத்தவன், மகா கருணையாளன்.
Korece:
그러나 하나님께서 은혜를 베푼 자는 제외라 실로 하나님은 권능과 자비로 충만하심이라
Vietnamca:
Trừ những ai được Allah thương xót bởi vì Ngài là Đấng Toàn Năng, Đấng Nhân Từ.
Ayet Linkleri: