Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

44

Sûredeki Ayet No: 

42

Ayet No: 

4456

Sayfa No: 

498

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِلَّا مَن رَّحِمَ اللَّهُ ۚ إِنَّهُ هُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ

Çeviriyazı: 

illâ mer raḥime-llâh. innehû hüve-l`azîzü-rraḥîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ancak Allah'ın merhamet ettiği kimseler böyle değildir. Şüphesiz ki Allah çok güçlüdür, çok merhamet edicidir.

Diyanet İşleri: 

Yalnız, Allah'ın merhamet ettiği kimseler bunların dışındadır. O, şüphesiz güçlüdür, merhametlidir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ancak Allah kime acırsa o başka; şüphe yok ki odur üstün ve rahim.

Şaban Piriş: 

Allah’ın merhamet ettikleri dışında. Çünkü O, çok güçlüdür, çok merhametlidir.

Edip Yüksel: 

Yalnız ALLAH'ın merhamet ettikleri hariç. O Üstündür, Rahimdir.

Ali Bulaç: 

Ancak Allah'ın rahmet ettiği başka. Şüphesiz O, üstün ve güçlü olandır, esirgeyendir.

Suat Yıldırım: 

O gün dost dosta fayda veremez. Allah'ın merhametine mazhar olanlar dışında, kimseye yardım da edilmez. O, gerçekten azîzdir, rahîmdir (üstün kudret sahibidir, merhamet ve ihsanı boldur). [23,101; 70,10-11]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Allah´ın rahmet ettiği kimse müstesna. Şüphe yok ki o Allah, azîzdir, rahîmdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Allah'ın rahmet ettiği kimse müstesna. Allah Azîz'dir, Rahîm'dir.

Bekir Sadak: 

44:47

İbni Kesir: 

Ancak Allah´ın merhamet ettiği müstesna. Muhakkak ki O

Adem Uğur: 

Ancak Allah´ın merhamet ettiği kimseler böyle değildir. Şüphesiz O, üstündür, merhametlidir.

İskender Ali Mihr: 

Ancak Allah´ın rahmet (Rahîm esmasıyla tecelli) ettiği kimse hariç. Muhakkak ki O, Azîz´dir, Rahîm´dir.

Celal Yıldırım: 

Ancak, Allah´ın kendi rahmetine lâyık gördüğü kimse müstesna.. Şüphesiz ki, O, çok güçlü, çok üstün ve çok merhametlidir.

Tefhim ul Kuran: 

Ancak Allah´ın rahmet ettiği başka. Hiç şüphesiz O, üstün ve güçlü olandır, esirgeyendir.

Fransızca: 

sauf celui qui Allah fera miséricorde. Car c'est Lui, le Puissant, le Très Miséricordieux.

İspanyolca: 

salvo aquél de quien Alá se apiade. Él es el Poderoso, el Misericordioso.

İtalyanca: 

eccetto chi avrà la misericordia di Allah. In verità Egli è l'Eccelso, il Misericordioso.

Almanca: 

außer denjenigen, denen ALLAH Gnade erwies. Gewiß, ER ist Der Allwürdige, Der Allgnädige.

Çince: 

惟真主所怜恤者则不然。他确是万能的,确是至慈的。

Hollandaca: 

Uitgezonderd zij, aan welke God genade zal verleend hebben: want hij is de Machtige, de Genadige.

Rusça: 

кроме тех, над кем смилостивится Аллах. Воистину, Он - Могущественный, Милосердный.

Somalice: 

cid Eebe u naxariisto mooyee, illeen waz adkaade naxariistee.

Swahilice: 

Isipo kuwa atakaye mrehemu Mwenyezi Mungu. Hakika Yeye ndiye Mwenye nguvu, Mwenye kurehemu.

Uygurca: 

پەقەت اﷲ رەھمەت قىلغان كىشى بۇنىڭدىن مۇستەسنا. اﷲ ھەقىقەتەن غالىبتۇر، ناھايىتى مېھرىباندۇر

Japonca: 

だがアッラーの御慈悲を被むった者たちは別である。本当にかれは偉力ならびなく慈悲深くあられる。

Arapça (Ürdün): 

«إلا من رحم الله» وهم المؤمنون فإنه يشفع بعضهم لبعض بإذن الله «إنه هو العزيز» الغالب في انتقامه من الكفار «الرحيم» بالمؤمنين.

Hintçe: 

मगर जिन पर ख़ुदा रहम फरमाए बेशक वह (ख़ुदा) सब पर ग़ालिब बड़ा रहम करने वाला है

Tayca: 

เว้นแต่ผู้ที่อัลลอฮฺทรงมีเมตตา แท้จริงพระองค์เป็นผู้ทรงอำนาจ ผู้ทรงเมตตาเสมอ

İbranice: 

אלא רק מי שירחם עליו אלוהים, כי הוא העזוז והרחום

Hırvatça: 

I osim onih kojima se Allah smiluje. On je, uistinu, Silni i Milostivi.

Rumence: 

afară de cei pe care Dumnezeu îi va milui. El este Puternicul, Milostivul.

Transliteration: 

Illa man rahima Allahu innahu huwa alAAazeezu alrraheemu

Türkçe: 

Allah'ın rahmet ettiği kimse müstesna. Allah Azîz'dir, Rahîm'dir.

Sahih International: 

Except those [believers] on whom Allah has mercy. Indeed, He is the Exalted in Might, the Merciful.

İngilizce: 

Except such as receive Allah's Mercy: for He is Exalted in Might, Most Merciful.

Azerbaycanca: 

Allahın rəhm etdiyi kimsədən başqa! Şübhəsiz ki, O, yenilməz qüvvət, mərhəmət sahibidir!

Süleyman Ateş: 

Ancak Allah'ın acıdığı kimseler (kurtulur). Şüphesiz O, üstündür esirgeyendir.

Diyanet Vakfı: 

Ancak Allah'ın merhamet ettiği kimseler böyle değildir. Şüphesiz O, üstündür, merhametlidir.

Erhan Aktaş: 

Ancak Allah’ın rahmet ettiği kimseler hariç. Kuşkusuz O, Mutlak Üstün Olan’dır, Rahmeti Kesintisiz’dir.

Kral Fahd: 

Ancak Allah'ın merhamet ettiği kimseler böyle değildir. Şüphesiz O, üstündür, merhametlidir.

Hasan Basri Çantay: 

Allahın esirgediği kimseler böyle değil. Çünkü O, bizzat kâfirlerden intikaam almıya hakkıyle kaadir, (mü´minleri) çok esirgeyicidir.

Muhammed Esed: 

Allah´ın rahmetini ve şefkatini bağışladığı kimseler hariç. Yalnız O, kudret sahibidir, rahmet kaynağıdır.

Gültekin Onan: 

Ancak Tanrı´nın rahmet ettiği başka. Şüphesiz O, üstün ve güçlü olandır, esirgeyendir.

Ali Fikri Yavuz: 

Ancak Allah’ın merhamet ettiği kimseler böyle değil. (Bunlar birbirlerine şefaat eden müminlerdir). Çünkü O Azîz’dir= kâfirlerden intikam alır, Rahîm’dir= müminlere merhamet eder.

Portekizce: 

Salvo aquele de quem Deus se apiedar, porque Ele é o Poderoso, o Misericordiosíssimo.

İsveççe: 

utom den som Gud förbarmar Sig över; Han är den Allsmäktige, den Barmhärtige.

Farsça: 

مگر کسی که خدا او را مورد رحمت قرار داده است؛ زیرا او توانای شکست ناپذیر و مهربان است

Kürtçe: 

مەگەر کەسێك خوا ڕەحمی پێ بکات بەڕاستی تەنھا خوا زاڵ وباڵادەست ومیھرەبانە

Özbekçe: 

Магар кимга Аллоҳ раҳм қилсагина (ёрдам берилур). Албатта, У азиз ва ўта раҳмли зотдир. (Азиз ва раҳимли сифати ила мўмин-мусулмон, тақводор бандаларига раҳм қилади, ёрдам беради.)

Malayca: 

Kecuali orang yang telah diberi rahmat oleh Allah; sesungguhnya Allah jualah yang Maha Kuasa, lagi Maha Mengasihani.

Arnavutça: 

pos ata që i ka mëshiruar Perëndia, sepse Ai, në të vërtetë, është i Plotëfuqishëm dhe Mëshirues.

Bulgarca: 

освен когото Аллах пощади. Той е Всемогъщия, Милосърдния.

Sırpça: 

осим оних којима се Аллах смилује. Он је, уистину, Силни и Милостиви.

Çekçe: 

kromě těch, nad nimiž Bůh se slituje, vždyť On věru mocný je a slitovný.

Urduca: 

سوائے اِس کے کہ اللہ ہی کسی پر رحم کرے، وہ زبردست اور رحیم ہے

Tacikçe: 

ғайри касе, ки Худо бар ӯ бубахшояд, зеро Ӯст ғолибу меҳрубон.

Tatarca: 

Мәгәр Аллаһ рәхмәт иткән мөэминнәр бер-берсен шәфәгать итә алырлар, Ул – Аллаһ имансызлардан үч алуда каты вә мөэминнәргә рәхимледер.

Endonezyaca: 

kecuali orang yang diberi rahmat oleh Allah. Sesungguhnya Dialah Yang Maha Perkasa lagi Maha Penyayang.

Amharca: 

አላህ ያዘነለት ሰውና ያመነ ብቻ ሲቀር፡፡ (እርሱስ ይርረዳል)፡፡ እርሱ አሸናፊው አዛኙ ነውና፡፡

Tamilce: 

அல்லாஹ் எவர்கள் மீது கருணை புரிந்தானோ அவர்களைத் தவிர. (மற்றவர் யாரும் தண்டனையில் இருந்து தப்பிக்க முடியாது). நிச்சயமாக அவன்தான் மிகைத்தவன், மகா கருணையாளன்.

Korece: 

그러나 하나님께서 은혜를 베푼 자는 제외라 실로 하나님은 권능과 자비로 충만하심이라

Vietnamca: 

Trừ những ai được Allah thương xót bởi vì Ngài là Đấng Toàn Năng, Đấng Nhân Từ.