Arapça:
وَإِنِّي عُذْتُ بِرَبِّي وَرَبِّكُمْ أَن تَرْجُمُونِ
Çeviriyazı:
veinnî `uẕtü birabbî verabbiküm en tercümûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Gerçekten ben, beni taşlamanızdan dolayı benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a sığındım.
Diyanet İşleri:
Beni taşlamanızdan ötürü, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a sığındım.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve şüphe yok ki ben Rabbime ve Rabbinize sığınırım beni taşlayıp öldürmenizden.
Şaban Piriş:
Ve ben, beni taşlamanızdan sizin de Rabbiniz olan Rabbime sığındım.
Edip Yüksel:
Sizin beni taşlamanızdan, benim Rabbime ve sizin Rabbinize sığınıyorum.
Ali Bulaç:
Ve doğrusu ben, sizin taşa tutmanızdan benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan (Allah)a sığındım.
Suat Yıldırım:
Sakın Allah'a baş kaldırmayın, zira ben size apaçık bir delil getiriyorum.Beni taşlayıp öldürmenizden, benim de sizin de Rabbiniz olan Allah’a sığınıyorum.Bana inanmıyorsanız, bari beni kendi halime bırakın (bana kötülük etmeyin).”
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Ve şüphe yok ki ben, beni taşlamanızdan Rabbime ve Rabbinize iltica etmişimdir.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Ben, beni taşlamınzdan Rabbim ve Rabbinize sığındım.
Bekir Sadak:
44:25
İbni Kesir:
Beni taşlamanızdan ötürü
Adem Uğur:
Ben, beni taşlamanızdan, benim ve sizin Rabbiniz olan Allah´a sığındım.
İskender Ali Mihr:
Ve muhakkak ki ben, beni taşlamanızdan, sizin de Rabbiniz olan Rabbime sığındım.
Celal Yıldırım:
Hem beni taşlamanızdan, benim de Rabbim, sizin de Rabbınız (olan Allah)´a sığındım.
Tefhim ul Kuran:
«Ve doğrusu ben, sizin beni taşa tutmanızdan benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan (Allah)a sığındım.»
Fransızca:
Et je cherche protection auprès de mon Seigneur et votre Seigneur, pour que vous ne me lapidiez pas.
İspanyolca:
Me refugio en mi Señor y Señor vuestro contra vuestro intento de lapidarme.
İtalyanca:
Mi rifugio in Colui che è mio Signore e vostro Signore, affinché voi non mi lapidiate.
Almanca:
Und gewiß, ich suchte Schutz bei meinem HERRN und eurem HERRN, daß ihr mich steinigt.
Çince:
我确已求庇于我的主和你们的主,免遭你们的谋害。
Hollandaca:
Ik zoek eene schuilplaats bij mijn Heer en uw Heer, opdat gij mij niet steenigt.
Rusça:
Я прибег к защите моего Господа и вашего Господа, чтобы вы не побили меня камнями.
Somalice:
Waxaana ka magangalay Eebahay iyo Eebihiin inaad idhagaxyeysaan.
Swahilice:
Nami najikinga kwa Mola wangu Mlezi na ndiye Mola wenu Mlezi pia, ili msinipige mawe.
Uygurca:
مەن ھەقىقەتەن مېنىڭ پەرۋەردىگارىم ۋە سىلەرنىڭ پەرۋەردىگارىڭلارغا سېغىنىپ، سىلەرنىڭ مېنى ئۆلتۈرۈشۈڭلاردىن پاناھ تىلەيمەن
Japonca:
あなたがたが(わたしを)石撃ちにするなら,わたしそしてあなたがたの主でもある御方に,救いを求めます。
Arapça (Ürdün):
فقال «وإني عذت بربي وربكم أن ترجمون» بالحجارة.
Hintçe:
और इस बात से कि तुम मुझे संगसार करो मैं अपने और तुम्हारे परवरदिगार (ख़ुदा) की पनाह मांगता हूँ
Tayca:
และแท้จริงฉันขอความคุ้มครองต่อพระเจ้าของฉัน และพระเจ้าของพวกท่านมิให้พวกท่านทำร้ายฉัน
İbranice:
ואני בקשתי מחסה אצל ריבוני וריבונכם שלא תרגמו אותי (באבנים)
Hırvatça:
i ja se obraćam i svome i vašem Gospodaru, da me ne gađate,
Rumence:
Eu caut izbăvire la Domnul meu şi Domnul vostru ca voi să nu mă ucideţi cu pietre.
Transliteration:
Wainnee AAuthtu birabbee warabbikum an tarjumooni
Türkçe:
"Ben, beni taşlamınzdan Rabbim ve Rabbinize sığındım."
Sahih International:
And indeed, I have sought refuge in my Lord and your Lord, lest you stone me.
İngilizce:
For me, I have sought safety with my Lord and your Lord, against your injuring me.
Azerbaycanca:
(Onlar Musanı daşqalaq edəcəkləri ilə hədələdilər. Musa dedi: ) “Mən sizin məni daşqalaq etmənizdən mənim də Rəbbim, sizin də Rəbbiniz olan Allaha pənah aparıram!
Süleyman Ateş:
Ben, beni taşla(yıp öldür)menizden, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan(Allah)a sığındım.
Diyanet Vakfı:
Ben, beni taşlamanızdan, benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a sığındım.
Erhan Aktaş:
“Ben, beni taşlamanızdan, sizin de Rabb’iniz olan Rabb’ime sığındım.”
Kral Fahd:
Ben, beni taşlamanızdan, benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a sığındım.
Hasan Basri Çantay:
«Şübhesiz ki ben, beni taşlamanızdan, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz (olan Allah) a sığındım».
Muhammed Esed:
ve bana yaptığınız bütün hakaretlerden Rabbime ve sizin de Rabbinize sığınıyorum.
Gültekin Onan:
44:18
Ali Fikri Yavuz:
Biliniz ki, ben, sizin beni taşlamanızdan (döğüp öldürmenizden) Rabbime ve Rabbinize sığınırım.
Portekizce:
E me amparo em meu Senhor e vosso, se quereis apedrejar-me.
İsveççe:
och jag ber min Herre och er Herre om skydd mot det onda som ni vill tillfoga mig.
Farsça:
و من به پروردگارم و پروردگار شما از اینکه مرا سنگسار کنید [یا برانید یا متهم کنید] پناه می برم؛
Kürtçe:
وە بێگومان من پەنادەگرم بەپەروەردگاری خۆم و پەروەردگاری ئێوە لەوەی کە ئێوە بەردبارانم بکەن
Özbekçe:
Ва, албатта, мен ўзимнинг Роббим ва сизнинг Роббингиздан мени тошбўрон қилишингиздан паноҳ сўрадим.
Malayca:
"Dan sesungguhnya aku telah memohon perlindungan kepada Tuhanku dan Tuhan kamu, daripada kamu merejam (atau menyakiti) daku.
Arnavutça:
dhe unë mbështetem në Zotin tim dhe Zotin tuaj (për të më mbrojtur), që të mos më mbytni me gurë,
Bulgarca:
И опазил ме моят Господ и вашият Господ, да не ме пребиете с камъни!
Sırpça:
и ја се обраћам и своме и вашем Господару, да ме не каменујете,
Çekçe:
a utíkám se k Pánu svému i Pánu vašemu před vaším ukamenováním.
Urduca:
اور میں اپنے رب اور تمہارے رب کی پناہ لے چکا ہوں اِس سے کہ تم مجھ پر حملہ آور ہو
Tacikçe:
Ва агар бихоҳед бар ман санг бизанед, ман ба Парвардигори худ ва Парвардигори шумо паноҳ мебарам,
Tatarca:
Кәферләр Мусаны таш белән бәреп үтерәбез диделәр, Муса әйтте: "Мине таш белән бәреп үтермәгегездән, сезнең дә минем дә Раббыбыз булган Аллаһуга тәвәккәл кылдым вә Аңа тотындым.
Endonezyaca:
Dan sesungguhnya aku berlindung kepada Tuhanku dan Tuhanmu, dari keinginanmu merajamku,
Amharca:
«እኔም እንዳትወግሩኝ በጌታየና በጌታችሁ ተጠብቂያለሁ፡፡
Tamilce:
“இன்னும், நிச்சயமாக நான் எனது இறைவனிடம்; இன்னும், உங்கள் இறைவனிடம் நீங்கள் என்னைக் கொல்வதில் இருந்து பாதுகாவல் தேடினேன்.”
Korece:
너희가 나를 해치려 할 때 나는 나의 주님이며 너희 주님인 하나님께 구원을 청하리라
Vietnamca:
“Tôi thực sự đã cầu xin Thượng Đế của tôi và cũng là Thượng Đế của quí ngài che chở khỏi bị quí ngài ném đá.”
Ayet Linkleri: