Arapça:
فَلَوْلَا أُلْقِيَ عَلَيْهِ أَسْوِرَةٌ مِّن ذَهَبٍ أَوْ جَاءَ مَعَهُ الْمَلَائِكَةُ مُقْتَرِنِينَ
Çeviriyazı:
felevlâ ülḳiye `aleyhi esviratüm min ẕehebin ev câe me`ahü-lmelâiketü muḳterinîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Eğer O'nun dediği doğru ise üzerine altın bilezikler atılmalı veya kendisiyle beraber onu tasdik eden melekler gelmeli değil miydi?"
Diyanet İşleri:
Ona altın bilezikler verilmeli veya yanında ona yardım edecek melekler gelmeli değil mi?
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ne olurdu, bari ona altın bilezikler takılmış olsaydı, yahut da onunla, ona uyan, yardım eden melekler gelseydi.
Şaban Piriş:
Ona altın bilezikler verilmeli veya onunla birlikte yakınında yer alan (yardımcı) melekler gelmeli değil miydi?
Edip Yüksel:
Neden ona altınlardan oluşan bir hazine verilmiyor, yahut neden yanında çalışacak melekler gelmiyor?
Ali Bulaç:
Bu durumda (eğer doğruysa), üzerine altından bilezikler atılmalı ya da yakınında yer almış vaziyette onunla birlikte melekler gelmeli değil miydi?
Suat Yıldırım:
Firavun halkına duyuru yapıp dedi ki: “Ey benim halkım! Mısır'ın yönetimi benim elimde değil mi? Ayaklarımın altından akan şu nehirler, kanallar benim değil mi? Görmüyor musunuz? Yoksa ben, şu aşağılık, meramını bile neredeyse anlatamayan adamdan daha üstün değil miyim?Eğer o dediği gibi ise, üstüne gökten altın bilezikler atılmalı, yahut beraberinde melaikeler gelmeli değil miydi?” [26,29; 28,38] {KM, Hezekiel 29,3}
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Onun üzerine altundan bilezikler atılmalı değil mi idi? Veya onunla beraber melekler birbirlerine mukarinler olarak gelmeli değil miydi?»
Yaşar Nuri Öztürk:
Ona altın bilezikler atılmalı, yanında-hizmetinde melekler bulunmalı değil miydi?
Bekir Sadak:
Meryemoglu, ancak kendisine nimet verdigimiz ve Israilogullarina ornek kildigimiz bir kuldur.
İbni Kesir:
Ona altın bilezikler verilmeli veya beraberinde kendisine yardım edecek melekler gelmeli değil miydi?
Adem Uğur:
Ona altın bilezikler verilmeli veya yanında ona yardımcı melekler gelmeli değil miydi?
İskender Ali Mihr:
“Öyleyse ona takılmış altından bilezikler olmalı veya onunla beraber ona yakın olan melekler gelmeli değil miydi?”
Celal Yıldırım:
(Eğer doğru sözlü ise) «üzerine altından bilezikler atılmalı veya beraberinde melekler yer alıp gelmeli değil miydi ?»
Tefhim ul Kuran:
«Bu durumda (eğer doğruysa), üzerine altından bilezikler atılmalı ya da yakınında yer almış vaziyette onunla birlikte melekler gelmeli değil miydi?»
Fransızca:
Pourquoi ne lui a-t-on lancé des bracelets d'or ? Pourquoi les Anges ne l'ont-ils pas accompagné ? "
İspanyolca:
¿Por qué no se le han puesto brazaletes de oro...? ¿Por qué no ha venido acompañado de ángeles...?»
İtalyanca:
Perché non gli sono stati lanciati braccialetti d'oro [dal cielo], perché non lo accompagnano schiere di angeli?».
Almanca:
Also würde doch ihm ein Armband aus Gold gegeben, oder kämen doch die Engel mit ihm einanderfolgend!"
Çince:
怎么没有黄金的手镯,加在他的手上呢?或者是众天神同他接踵降临呢?
Hollandaca:
Zijn hem dan gouden armbanden gegeven, of volgen de engelen hem in geregelden optocht?
Rusça:
И почему на него не надеты браслеты из золота? И почему с ним не явились сопутствующие ангелы?"
Somalice:
Maxaa loogu soo tuuriwaayey Jijimooyin Dahab ah, ama maxay ula imaan wayday Malaa'ig israac raacsan.
Swahilice:
Basi mbona hakuvikwa vikuku vya dhahabu, au hawakuja Malaika pamoja naye wakamwandama?
Uygurca:
نېمە ئۈچۈن ئۇنىڭغا (ئاسماندىن) ئالتۇن بىلەيزۈكلەر تاشلانمىدى؟ ياكى نېمىشقا (ئۇنىڭ راستلىقىغا گۇۋاھلىق بېرىش ئۈچۈن) ئۇنىڭ بىلەن بىللە پەرىشتىلەر ھەمراھ بولۇپ كەلمىدى؟»
Japonca:
何故黄金の腕環がかれに授けられないのですか。また何故天使たちが,付添ってかれと一緒に遣わされないのですか。」
Arapça (Ürdün):
«فلولا» هلا «ألقي عليه» إن كان صادقاً «أسورة من ذهب» جمع أسورة كأغربة جمع سوار كعادتهم فيمن يسودونه أن يلبسوه أسورة ذهب ويطوقونه طوق ذهب «أو جاء معه الملائكة مقترنين» متتابعين يشهدون بصدقه.
Hintçe:
कहीं बहुत बेहतर हूँ (अगर ये बेहतर है तो इसके लिए सोने के कंगन) (ख़ुदा के हॉ से) क्यों नहीं उतारे गये या उसके साथ फ़रिश्ते जमा होकर आते
Tayca:
ถ้าเช่นนั้นแล้วทำไมจึงไม่สวมกำไลทองให้เขาเล่า ? หรือมีมะลาอิกะฮฺติดตามมาอยู่กับเขา
İbranice:
מדוע לא קושט בצמידי זהב משמים, ולא באו עמו המלאכים כדי להעיד על צדקתו (שהוא אכן שליח האל)״
Hırvatça:
Zašto mu nisu stavljene narukvice od zlata, ili zašto zajedno s njim nisu došli meleci?
Rumence:
Dacă nu i se aruncă brăţări de aur ori dacă nu vin cu el îngerii însoţitori...”
Transliteration:
Falawla olqiya AAalayhi aswiratun min thahabin aw jaa maAAahu almalaikatu muqtarineena
Türkçe:
"Ona altın bilezikler atılmalı, yanında-hizmetinde melekler bulunmalı değil miydi?"
Sahih International:
Then why have there not been placed upon him bracelets of gold or come with him the angels in conjunction?"
İngilizce:
Then why are not gold bracelets bestowed on him, or (why) come (not) with him angels accompanying him in procession?
Azerbaycanca:
(Əgər o, doğrudan da, peyğəmbərdirsə) onun üstünə qızıl bilərziklər atılmalı və onunla birlikdə bir-birinin ardınca (peyğəmbərliyini təsdiq edən) mələklər gəlməli deyildimi?!”
Süleyman Ateş:
(Eğer o, doğru söylüyorsa) Üzerine altın bilezikler atılmalı, yahut yanında (kendisine yardım eden, onu doğrulayan) melekler de gelmeli değil miydi?"
Diyanet Vakfı:
"Ona altın bilezikler verilmeli veya yanında ona yardımcı melekler gelmeli değil miydi?"
Erhan Aktaş:
“Öyleyse ona takılmış altından bilezikler(1) olmalı veya yanında kendisine eşlik eden melekler gelmeli değil miydi?”
Kral Fahd:
«Ona altın bilezikler verilmeli veya yanında ona yardımcı melekler gelmeli değil miydi?»
Hasan Basri Çantay:
«Öyle ya, onun üstüne (gökden) altın bilezikler atılmalı, yahud beraberinde birbiri ardınca (kendisini tasdıyk edici) melekler gelmeli değil miydi»?
Muhammed Esed:
"Sonra, neden ona hiç altın bilezikler verilmemiş ve neden onunla birlikte bir melek gelmiş değil?"
Gültekin Onan:
43:52
Ali Fikri Yavuz:
(Mademki doğru söylüyor, peygamber olduğunu iddia ediyor
Portekizce:
Por que, então, não se apresentou com galardões de ouro, ou não veio escoltado por uma teoria de anjos?
İsveççe:
Varför har inte [hans Herre] skänkt honom armringar av guld eller låtit honom åtföljas av änglar?"
Farsça:
[اگر موسی، عزت، سربلندی، کرامت و شخصیت داشت] پس چرا دستبندهای زرین و طلا بر او آویخته نشده است؟ یا چرا فرشتگانی [برای اثبات نبوتش] همراه او نیامده اند؟
Kürtçe:
دە بۆچی بازنی ئاڵتونی پێ نەدراوە؟ (ئەگەر ڕاست دەکات) یان فریشتەی (شایەتیدەری) لەگەڵدا نەھاتووە
Özbekçe:
Унга тиллодан бўлган билакузуклар ташланса ёки у билан бирга фаришталар ҳамроҳ бўлиб келса бўлмас эдими?!» деб нидо қилди.
Malayca:
"(Kalau betul ia seorang Rasul) maka sepatutnya ia dipakaikan (oleh Tuhannya) gelang-gelang emas (yang menandakan ia seorang pemimpin), atau datang malaikat bersama-sama dengannya (sebagai saksi tentang kebenarannya)?"
Arnavutça:
Sikur t’iu kishin vënë atij bylyzykët e florinjtë, ose sikur të kishin ardhur bashkë me të (pranë) engjëjt?”
Bulgarca:
И защо не му бяха дарени гривни от злато или защо не дойдоха ангелите с него за подкрепа?”
Sırpça:
Зашто му нису стављене наруквице од злата, или зашто заједно са њим нису дошли анђели?
Çekçe:
Pročpak mu náramky zlaté shozeny nebyly či proč s ním andělé jako průvodci nepřišli?'
Urduca:
کیوں نہ اس پر سونے کے کنگن اتارے گئے؟ یا فرشتوں کا ایک دستہ اس کی اردلی میں نہ آیا؟"
Tacikçe:
Чаро дастҳояшро ба дастбандҳои тилло наёростаанд? Ва чаро гурӯҳе аз фариштагон ҳамроҳаш наёмадаанд?
Tatarca:
Әгәр ул хак пәйгамбәр булса, Раббысы тарафыннан алтын беләзекләр бирелгән булыр иде, яки аның белән бергә аның пәйгамбәрлек эшен дөресләүче вә аңа ярдәм бирүче фәрештәләр килер иде", – диде.
Endonezyaca:
Mengapa tidak dipakaikan kepadanya gelang dari emas atau malaikat datang bersama-sama dia untuk mengiringkannya?"
Amharca:
«በእርሱም ላይ የወርቅ አንባሮች ለምን አልተጣሉበትም ወይም መላእክት ከእርሱ ጋር ተቆራኝተው ለምን አልመጡም» (አለ)፡፡
Tamilce:
ஆக, அவர் மீது தங்கத்தினால் ஆன காப்புகள் அணிவிக்கப்பட வேண்டாமா? அல்லது, வானவர்கள் அவருடன் சேர்ந்தவர்களாக (நம்மிடம்) வர வேண்டாமா!
Korece:
그에게는 금팔찌도 없으며 천사들도 그를 따라오지도 않는단말이뇨
Vietnamca:
“Đúng ra y phải được ban cho vòng vàng hoặc phải được Thiên Thần tháp tùng, (như thế mới hợp lý)!”
Ayet Linkleri: