Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

42

Sûredeki Ayet No: 

34

Ayet No: 

4306

Sayfa No: 

487

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أَوْ يُوبِقْهُنَّ بِمَا كَسَبُوا وَيَعْفُ عَن كَثِيرٍ

Çeviriyazı: 

ev yûbiḳhünne bimâ kesebû veya`fü `an keŝîr.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Yahut da Allah kazandıkları günahlar yüzünden onları helâk eder ve birçoğunu da bağışlar.

Diyanet İşleri: 

Yahut yaptıklarına karşılık onları ortadan kaldırır, bir çoğunu da bağışlar.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Yahut da, kazandıkları suçlar yüzünden fırtınalarla helak eder gemileri ve çoğunu da bağışlar.

Şaban Piriş: 

Veya işledikleri sebebiyle onları helak eder, bir çoğunu da affeder.

Edip Yüksel: 

Yahut, yaptıkları yüzünden onları yok eder. Bunun yerine bir çoğunu da bağışlar.

Ali Bulaç: 

Ya da kazandıkları dolayısıyla onları yok eder, bir çoğunu da affeder.

Suat Yıldırım: 

Denizlerde dağlar gibi akıp giden gemiler de O'nun kudretinin ve hikmetinin delillerindendir. Eğer O dilerse rüzgârı durdurur, gemiler de denizin üstünde durakalır. Elbette bunda sabrı ve şükrü bol olanlar için alacak ibretler vardır.Yahut işledikleri günahlar sebebiyle o gemileri batırır, günahların birçoğunu da affeder.Böyle yapmasının bir sebebi de, âyetlerimiz hakkında tartışanların kaçacak bir yerleri olmadığını onlara bildirmektir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Yahut onları kazandıkları ile helâk eder ve birçoğundan da af buyurur.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yahut onları, içindekilerin kazançları yüzünden mahveder. Ama birçoğunu affediyor;

Bekir Sadak: 

Bir kotulugun karsilgi, ayni sekilde bir kotuluktur. Ama kim affeder ve barisirsa, onun ecri Allah´a aittir. Dogrusu O, zulmedenleri sevmez.

İbni Kesir: 

Yahut yaptıklarına karşılık onları helak eder. Bir çoğunu da bağışlar.

Adem Uğur: 

Yahut yaptıkları yüzünden onları helâk eder. Birçoğunu da affeder (kurtarır).

İskender Ali Mihr: 

Veya kazandıkları (yaptıkları) sebebiyle onları helâke sürükler ve onların çoğunu (da) affeder.

Celal Yıldırım: 

Veya o (gemilerdekileri) işledikleri (günah ve vebal) yüzünden (gemileri batırarak) yok eder, çoğunu da affeder.

Tefhim ul Kuran: 

Ya da kazanmakta oldukları dolayısıyla onları yok eder, bir çoğunu da affeder.

Fransızca: 

Ou bien, Il les détruit en punition de ce qu'ils ont acquis [comme péchés]. Cependant, Il pardonne beaucoup.

İspanyolca: 

O bien les hace perecer, como castigo por lo que han merecido, pero perdona mucho.

İtalyanca: 

Oppure le annienta per quel che si meritarono ; ma Egli molto perdona.

Almanca: 

Oder ER läßt sie zugrunde gehen wegen dem, was sie erwarben, Und ER vergibt vieles.

Çince: 

他或因他们所作的罪恶,而使那些船舶沉没;他恕饶许多人的罪过。

Hollandaca: 

Of hij vernietigt die door schipbreuk, om hetgeen hunne bemanning heeft verdiend. Doch hij vergeeft vele dingen.

Rusça: 

Он может погубить их (корабли) за то, что они (люди) приобрели, но Он прощает многих.

Somalice: 

Hadduu doonana (Eebe) wuu halaaga Doomaha waxay kasbadeen darteed wax badanna wuu ka cafiyaa.

Swahilice: 

Au huviangamiza hivyo vyombo kwa sababu ya waliyo yatenda hao watu. Naye husamehe mengi.

Uygurca: 

ياكى اﷲ خالىسا، ئىچىدىكى كىشىلەرنىڭ قىلغان گۇناھلىرى تۈپەيلىدىن كېمىلەرنى (بوران بىلەن) ھالاك قىلىدۇ، اﷲ نۇرغۇن كىشلەرنىڭ گۇناھلىرىنى ئەپۇ قىلىدۇ

Japonca: 

またかれは,(人びとが)自ら犯した罪のために,それら(船)を難破させることも出来る。だが(その罪の)多くを許される。

Arapça (Ürdün): 

أو يوبقهنَّ» عطف على يسكن أي يغرقهن بعصف الريح بأهلهن «بما كسبوا» أي أهلهن من الذنوب «ويعف عن كثير» منها فلا يغرق أهله.

Hintçe: 

(या वह चाहे तो) उनको उनके आमाल (बद) के सबब तबाह कर दे

Tayca: 

หรือพระองค์จะทรงทำให้มัน (นาวานั้น) อับปางลงก็ได้ เนื่องด้วย (ความชั่ว) ที่พวกเขาขวนขวายเอาไว้ และพระองค์ทรงอภัย(ความผิดให้) มากต่อมากแล้ว

İbranice: 

או יטביע אותן עקב מעשיהם (הרעים) ויסלח לרבים

Hırvatça: 

ili ih potopi, zbog onog što su zaradili - a mnogo toga On i oprosti,

Rumence: 

El îi lasă să piară pentru ceea ce au agonisit. Câte însă nu vă iartă?

Transliteration: 

Aw yoobiqhunna bima kasaboo wayaAAfu AAan katheerin

Türkçe: 

Yahut onları, içindekilerin kazançları yüzünden mahveder. Ama birçoğunu affediyor;

Sahih International: 

Or He could destroy them for what they earned; but He pardons much.

İngilizce: 

Or He can cause them to perish because of the (evil) which (the men) have earned; but much doth He forgive.

Azerbaycanca: 

Yaxud onları (gəmi əhlini) qazandıqlarına (günahlarına) görə məhv edər və bir çoxunu bağışlayar!

Süleyman Ateş: 

Yahut yaptıkları (işler) yüzünden gemileri(n içindekileri) helak eder. Birçoğunu da affeder (kurtarır).

Diyanet Vakfı: 

Yahut yaptıkları yüzünden onları helak eder. Birçoğunu da affeder (kurtarır).

Erhan Aktaş: 

Veya yaptıkları şeylerden dolayı onları yok eder veya birçoğunu bağışlar.

Kral Fahd: 

Yahut yaptıkları yüzünden onları helâk eder. Birçoğunu da affeder (kurtarır).

Hasan Basri Çantay: 

Yahud (Allah bu gemileri, binenlerin) kazandıkları (günâhlar) yüzünden (fırtına ile batırıb) helak eder. (İçlerindekilerden) bir çoğunu da bağışlar (kurtarır).

Muhammed Esed: 

ya da yapıp ettiklerinden dolayı onları yok eder, (her şeye rağmen) Allah çok bağışlayıcıdır.

Gültekin Onan: 

Ya da kazandıkları dolayısıyla onları yok eder, bir çoğunu da affeder.

Ali Fikri Yavuz: 

Yahud dilerse, kazandıkları günah yüzünden, onları denizde helâk eder. Fakat Allah, (onlardan günahların) çoğunu bağışlar (da kendilerini cezalandırmaz).

Portekizce: 

Contudo, aniquila alguns, por tudo quanto tiverem cometido, e perdoa muitos.

İsveççe: 

eller Han kan låta dem förlisa [med man och allt] på grund av vad de har förtjänat [med sina handlingar]; ändå utplånar Han mycken synd.

Farsça: 

یا اگر بخواهد کشتی ها را [با سرنشینانش] به سبب گناهانی که مرتکب شده اند، نابود می کند و از بسیاری [از همان گناهان] می گذرد.

Kürtçe: 

یان بەھۆی کردەوەکانیانەوە نوقمیان دەکات لەزۆرێکیش (لە گوناھیان) چاوپۆشی دەکات

Özbekçe: 

Ёки у(кема)ларни аларнинг касби туфайли ҳалок қилур ва У зот кўпни афв қилур.

Malayca: 

Atau (jika Ia kehendaki) Ia binasakan kapal-kapal itu disebabkan dosa-dosa yang dilakukan oleh orang-orangnya, (lalu setengahnya dibiarkan mati lemas) dan (setengahnya diselamatkan dengan jalan) Ia memaafkan sebahagian besar dari dosa-dosa mereka.

Arnavutça: 

ose i fundosë ato, për shkak të mëkateve që i kanë bërë ata, e falë edhe shumë (mëkate),

Bulgarca: 

или ги погубва Той заради онова, което [хората] са придобили. А и много Той извинява.

Sırpça: 

Или их потопи, због греха које су зарадили – а много тога Он и опрости,

Çekçe: 

Anebo jim dá ztroskotat za to, co si vysloužili, avšak On také mnohé promíjí.

Urduca: 

یا (اُن پر سوار ہونے والوں کے) بہت سے گناہوں سے در گزر کرتے ہوئے ان کے چند ہی کرتوتوں کی پاداش میں انہیں ڈبو دے

Tacikçe: 

Ё онҳоро ба хотири амалҳояшон ғарк мекунад ва бисёреро низ мебахшояд.

Tatarca: 

Әгәр Аллаһ теләсә, ул корабларны батырыр иде, кылган бозык эшләре өчен, ләкин аларның күп гөнаһларын гафу итәр, шуның өчен аларны батырмас.

Endonezyaca: 

atau kapal-kapal itu dibinasakan-Nya karena perbuatan mereka atau Dia memberi maaf sebagian besar (dari mereka).

Amharca: 

ወይም በሠሩት ኃጢኣት ምክንያት (በማስጠም) ያጠፋቸዋል፡፡ ከብዙም ይቅርታ ያደርጋል፡፡

Tamilce: 

அல்லது (பாவங்களில்) அவர்கள் செய்தவற்றின் காரணமாக அவற்றை (-அந்த கப்பல்களை) அவன் அழித்து விடுவான். இன்னும், (நீங்கள் செய்த) அதிகமான தவறுகளை அவன் முற்றிலும் மன்னித்துவிடுகிறான்.

Korece: 

그분은 그들이 저지른 사악 함으로 그들을 멸망케 하실수 있 으나 많은 것을 용서하시니라

Vietnamca: 

Hoặc Ngài có thể tiêu diệt các con thuyền (đó) vì điều (tội lỗi) mà họ (những người trên các con thuyền) đã làm, tuy nhiên, Ngài xí xóa cho họ rất nhiều.