Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

43

Sûredeki Ayet No: 

72

Ayet No: 

4397

Sayfa No: 

494

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَتِلْكَ الْجَنَّةُ الَّتِي أُورِثْتُمُوهَا بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ

Çeviriyazı: 

vetilke-lcennetü-lletî ûriŝtümûhâ bimâ küntüm ta`melûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İşte yaptıklarınıza karşılık size miras verilen cennet budur.

Diyanet İşleri: 

İşlediklerinize karşılık, size miras verilen işte bu cennettir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve şu cennete mirasçı oldunuz işlediğiniz şeyler yüzünden.

Şaban Piriş: 

Yapmakta olduklarınız dolayısıyla, sizin varis olduğunuz Cennet işte budur!

Edip Yüksel: 

Yaptıklarınızın bir karşılığı olarak size miras olarak verilen cennet budur.

Ali Bulaç: 

İşte, yaptıklarınız dolayısıyla mirasçı kılındığınız cennet budur.

Suat Yıldırım: 

İşte dünyada yaptığınız makbul işlerden dolayı vârisi yapıldığınız cennet!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve işte bu o cennetlerdir ki, yapar olduğunuz şeylerden dolayı ona varis kılınmış oldunuz.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İşte size, yapıp ettiklerinize karşılık mirasçı kılındığınız cennet!

Bekir Sadak: 

And olsun ki, size gercegi getirdik

İbni Kesir: 

İşte o cennet, işlediklerinize karşılık size miras kılındı.

Adem Uğur: 

İşte yaptıklarınıza karşılık size miras verilen cennet budur.

İskender Ali Mihr: 

İşte bu, amellerinizden dolayı varis kılındığınız cennet.

Celal Yıldırım: 

İşte işleyip geldiğiniz (sevap ve iyilikler)e karşılık vâris kılındığınız Cennet!.

Tefhim ul Kuran: 

«İşte, yapmakta olduklarınız dolayısıyla sizin mirasçı kılındığınız cennet budur.»

Fransızca: 

Tel est le Paradis qu'on vous fait hériter pour ce que vous faisiez.

İspanyolca: 

Éste es el Jardín que habéis heredado como premio a vuestras obras.

İtalyanca: 

Ecco il Paradiso che vi è stato fatto ereditare per quel che avete fatto.

Almanca: 

Und dies ist die Dschanna, die euch überlassen wurde für das, was ihr zu tun pflegtet.

Çince: 

这是你们因自己的善行而得继承的乐园。

Hollandaca: 

Dit is het paradijs, dat gij geërfd hebt, als eene belooning voor hetgeen gij hebt verricht.

Rusça: 

Этот Рай дан вам в наследство за то, что вы совершали.

Somalice: 

Taasina waa janadii aad ku dhaxasheen waxaad camalfalayseen.

Swahilice: 

Na hiyo ni Pepo mliyo rithishwa kwa hayo mliyo kuwa mkiyafanya.

Uygurca: 

سىلەر (دۇنيادا) قىلغان (ياخشى) ئەمەلىڭلار بىلەن ۋارىس بولغان جەننەت ئەنە شۇدۇر

Japonca: 

これがあなたがたの行ったことに対し,あなたがたに継がせられた楽園である。

Arapça (Ürdün): 

«وتلك الجنة التي أورثتموها بما كنتم تعملون».

Hintçe: 

और ये जन्नत जिसके तुम वारिस (हिस्सेदार) कर दिये गये हो तुम्हारी क़ारगुज़ारियों का सिला है

Tayca: 

และนั่นคือสวนสวรรค์ ซึ่งพวกเจ้าได้ถูกให้รับเป็นมรดกตามที่พวกเจ้าได้กระทำ (ความดี) ไว้

İbranice: 

זהו הגן אשר ירשתם בזכות מעשיכם

Hırvatça: 

Eto, to je Džennet koji ste u nasljedstvo dobili za ono što ste radili;

Rumence: 

Acesta este Raiul ce vi s-a dat moştenire ca răsplată a ceea ce aţi făptuit! ce! Căci vor afla curând!”

Transliteration: 

Watilka aljannatu allatee oorithtumooha bima kuntum taAAmaloona

Türkçe: 

İşte size, yapıp ettiklerinize karşılık mirasçı kılındığınız cennet!

Sahih International: 

And that is Paradise which you are made to inherit for what you used to do.

İngilizce: 

Such will be the Garden of which ye are made heirs for your (good) deeds (in life).

Azerbaycanca: 

Bu sizin (dünyada) etdiyiniz (yaxşı) əməllər müqabilində varis olduğunuz Cənnətdir!

Süleyman Ateş: 

İşte yaptıklarınıza karşılık size miras verilen cennet budur.

Diyanet Vakfı: 

"İşte yaptıklarınıza karşılık size miras verilen cennet budur."

Erhan Aktaş: 

İşte bu, yaptıklarınıza karşılık, mirasçı kılındığınız Cennet’tir.

Kral Fahd: 

İşte yaptıklarınıza karşılık size miras verilen cennet budur.

Hasan Basri Çantay: 

İşte bu, sizin yapageldiğiniz iyi amel (ve hareket) leriniz sayesinde mîrascı kılındığınız cennetdir.

Muhammed Esed: 

Geçmişte yaptıklarınız sayesinde hak edeceğiniz cennet işte böyledir!

Gültekin Onan: 

İşte, yaptıklarınız dolayısıyla mirasçı kılındığınız cennet budur.

Ali Fikri Yavuz: 

İşte bu, sizin çalıştığınız ameller sebebiyle mirasçı kılındığınız cennetdir.

Portekizce: 

Eis aí o Paraíso, que herdastes por vossas boas ações,

İsveççe: 

Detta är paradiset, er arvedel [som är lönen] för det ni gjorde [i livet].

Farsça: 

این بهشتی است که شما به پاداش اعمالی که همواره انجام می دادید، میراث یافتید.

Kürtçe: 

ئەوە ئەو بەھەشتەیە کە بۆ ئێوە ماوەتەوە (پێتان دراوە) بەھۆی ئەو کردەوانەوەی کە دەتانکرد

Özbekçe: 

Мана шу қилиб юрган амалларингиз сабабли сизга мерос қилиб берилган жаннатдир.

Malayca: 

Dan (dikatakan lagi kepada mereka): "Inilah Syurga yang diberikan kamu mewarisinya, disebabkan apa yang kamu telah kerjakan".

Arnavutça: 

Ja, ky është xhenneti që u është dhënë në trashëgim për atë që keni punuar,

Bulgarca: 

Това е Раят, който ви е оставен в наследство заради вашите дела!

Sırpça: 

Ето, то је Рај који сте у наследство добили за оно што сте радили;

Çekçe: 

Toto je ta zahrada, již dali jsme vám v dědictví za to, co konali jste dobrého.

Urduca: 

تم اِس جنت کے وارث اپنے اُن اعمال کی وجہ سے ہوئے ہو جو تم دنیا میں کرتے رہے

Tacikçe: 

Ин биҳиштест, ки ба ивази корҳое, ки кардаед, ба меросаш мебаред.

Tatarca: 

Ошбу җәннәт сезгә Коръән белән гамәл кылганыгыз өчен бирелде.

Endonezyaca: 

Dan itulah surga yang diwariskan kepada kamu disebabkan amal-amal yang dahulu kamu kerjakan.

Amharca: 

ይህችም ያቺ ትሠሩት በነበራችሁት ዋጋ የተሰጣችኋት ገነት ናት፡፡

Tamilce: 

இதுதான், நீங்கள் செய்துகொண்டிருந்த நன்மைகளின் காரணமாக உங்களுக்கு சொந்தமாக்கி வைக்கப்பட்ட சொர்க்கமாகும்.

Korece: 

그것은 너희가 행한 대가에 따라 물려 받은 천국으로

Vietnamca: 

Đó là Thiên Đàng mà các ngươi sẽ thừa hưởng bởi những việc (hành đạo) mà các ngươi đã từng làm (trên thế gian).