Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

42

Sûredeki Ayet No: 

47

Ayet No: 

4319

Sayfa No: 

488

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

اسْتَجِيبُوا لِرَبِّكُم مِّن قَبْلِ أَن يَأْتِيَ يَوْمٌ لَّا مَرَدَّ لَهُ مِنَ اللَّهِ ۚ مَا لَكُم مِّن مَّلْجَإٍ يَوْمَئِذٍ وَمَا لَكُم مِّن نَّكِيرٍ

Çeviriyazı: 

istecîbû lirabbiküm min ḳabli ey ye'tiye yevmül lâ meradde lehû mine-llâh. mâ leküm mim melceiy yevmeiẕiv vemâ leküm min nekîr.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Allah tarafından, geri çevrilemeyecek kıyamet günü gelmeden önce, Rabbinizin davetine uyun, çünkü o gün, sizin için sığınacak bir yer yoktur ve siz inkâr da edemezsiniz.

Diyanet İşleri: 

Allah katından, geri çevrilemeyecek günün gelmesinden önce Rabbinizin çağrısına cevap verin. O gün hiçbirinize sığınacak yer bulunmaz, inkar de edemezsiniz.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Rabbinizin davetine icabet edin reddine imkan olmayan gün Allah tarafından gelip çatmadan; o gün, ne kaçıp sığınılacak bir yer var size ve ne suçlarını inkara mecal var size.

Şaban Piriş: 

Allah tarafından geri çevrilmesi olmayan bir gün gelmeden önce Rabbinize cevap verin. O gün sizin için ne sığınacak bir yer var ne de inkar...

Edip Yüksel: 

ALLAH katından, geri çevrilmesi olanaksız olan gün gelmezden önce Rabbinize cevap veriniz. O gün sizin için ne bir sığınak ne de bir koruyucu vardır.

Ali Bulaç: 

Allah'tan, geri çevrilmesi olmayan bir gün gelmeden evvel, Rabbinize icabet edin. O gün, sizin için ne sığınılacak bir yer var, ne sizin için inkar (etmeye bir imkan).

Suat Yıldırım: 

Allah tarafından gelecek ve geri çevrilmesi mümkün olmayacak olan gün gelmeden önce Rabbinizin çağrısını kabul edip O'na dönün. Yoksa o gün ne sığınacak bir delik bulabilirsiniz, ne de yaptıklarınızı inkâra bir çare! [75, 10-12]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Rabbiniz için icabette bulunun, bir günün gelmesinden evvel ki, onun için Allah´tan reddedebilecek yoktur. O gün sizin için ne bir sığınacak yer vardır ve ne de sizin için inkâra bir imkan.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ertelenmesine Allah'tan izin çıkmayacak gün gelmeden önce, Rabbinizin çağrısına uyun. O gün, sığınacak yeriniz olmayacak; yaptıklarınızı inkârınız da mümkün olmayacak.

Bekir Sadak: 

42:52

İbni Kesir: 

Allah katından, geri çevrilmesi imkansız bir gün gelmezden önce, Rabbınıza icabet edin. O gün

Adem Uğur: 

Allah´tan, geri çevrilmesi imkânsız bir gün gelmezden önce, Rabbinize uyun. Çünkü o gün, hiçbiriniz sığınacak yer bulamazsınız, itiraz da edemezsiniz.

İskender Ali Mihr: 

Rabbinize icabet edin (Allah´a ulaşmayı dileyin), Allah tarafından geri döndürülmeyecek olan günün gelmesinden önce. İzin günü, sizin için bir sığınak yoktur. Ve sizin için bir inkâr yoktur (yaptıklarınızı inkâr edemezsiniz).

Celal Yıldırım: 

Allah tarafından geri çevrilmesi mümkün olmayan gün gelmeden önce Rabbınızın dâvetine olumlu cevâp verin. O gün sizin için ne bir sığınak, ne de inkâra çare vardır.

Tefhim ul Kuran: 

Allah´tan geri çevrilmesi olmayan bir gün, gelmeden evvel, Rabbinize icabet edin. O gün, sizin için ne sığınılacak bir yer var, ne de sizin için inkâr (etmeğe bir imkân) .

Fransızca: 

Répondez à l'appel de votre Seigneur avant que ne vienne un jour dont Allah ne reportera jamais le terme. Ce jour-là, nul refuge pour vous et vous ne pourrez point nier (vos péchés).

İspanyolca: 

Escuchad a vuestro Señor antes de que llegue un día que Alá no evitará. Ese día no encontraréis refugio, ni podréis negar.

İtalyanca: 

Rispondete al vostro Signore, prima che venga un Giorno il cui termine Allah non differirà. In quel Giorno non avrete rifugio e non potrete negare alcunché.

Almanca: 

Hört auf euren HERRN, bevor ein Tag kommt, für den es kein Abwenden von ALLAH gibt. Für euch gibt es an diesem Tag keinen Zufluchtsort, und für euch gibt es kein Leugnen.

Çince: 

在不可抗拒之日,从真主降临以前,你们应当应答你们的主。在那日,你们绝没有逃避的地方,也绝不能抵赖。

Hollandaca: 

Luister naar uwen Heer alvorens de dag komt, dien God niet zal achterhouden, Gij zult geen toevluchtsoord op dien dag hebben, noch zult gij in staat zijn uwe zonden te loochenen.

Rusça: 

Ответьте вашему Господу прежде, чем наступит день от Аллаха, который невозможно отвратить (или день, который Аллах не отвратит). В тот день не будет для вас убежища, и вы не сможете отрицать свои грехи.

Somalice: 

Ajiiba (maqla) Eebihiin ka hor imaatin maalin aan laga celinkarin Eebe, idiinmama sugnaanayo wax la magangalo, Maalintaas, idiinmana sugna gargaare.

Swahilice: 

Muitikieni Mola wenu Mlezi kabla haijafika siku isiyo epukika itokayo kwa Mwenyezi Mungu. Siku hiyo hamtakuwa pa kukimbilia wala hamtakuwa na cha kukingia.

Uygurca: 

اﷲ تەرىپىدىن كەلگەن، قارشى تۇرغىلى بولمايدىغان بىر كۈن كېلىشتىن بۇرۇن پەرۋەردىگارىڭلارنىڭ دەۋىتىنى قوبۇل قىلىڭلار، بۇ كۈندە سىلەرگە قاچىدىغان جاي تېپىلماي قالىدۇ. (قىلمىشىڭلار نامە - ئەمالىڭلارغا يېزىقلىق بولغانلىقى، ئەزايىڭلار ئۇنىڭغا گۇۋاھ بولغانلىقى ئۈچۈن) سىلەر (ئۇنى) ئىنكار قىلالمايسىلەر

Japonca: 

避けられない日が,アッラーからあなたがたの許にやって来る前に,あなたがたの主(の呼びかけ)に答えなさい。その日あなたがたには避難所もなく,(自分の罪を)否認する余地もない。

Arapça (Ürdün): 

«استجيبوا لربكم» أجيبوه بالتوحيد والعبادة «من قبل أن يأتي يوم» هو يوم القيامة «لا مرد له من الله» أي أنه إذا أتى به لا يرده «ما لكم من ملجأ» تلجؤون إليه «يومئذ وما لكم من نكير» إنكار لذنوبكم.

Hintçe: 

(लोगों) उस दिन के पहले जो ख़ुदा की तरफ से आयेगा और किसी तरह (टाले न टलेगा) अपने परवरदिगार का हुक्म मान लो (क्यों कि) उस दिन न तो तुमको कहीं पनाह की जगह मिलेगी और न तुमसे (गुनाह का) इन्कार ही बन पड़ेगा

Tayca: 

จงตอบรับการเรียกร้องของพระเจ้าของพวกเจ้าเถิด ก่อนที่วันหนึ่งจะมาถึง ซึ่งจะไม่มีทางหลีกเลี่ยงไปจากอัลลอฮฺได้ และในวันนั้นสำหรับพวกเจ้าจะไม่มีที่พักพิง และพวกเจ้าก็จะไม่มีทางปฏิเสธด้วย

İbranice: 

היענו לריבונכם לפני בוא יום מאת אלוהים אשר אין להשיבו. אין לכם כל מחסה ביום ההוא, ולא תוכלו ההתייעצות להסתתר

Hırvatça: 

Odazovite se Gospodaru svome prije nego što dođe Dan koji Allah neće zaustaviti. Taj Dan utočišta nećete imati i nećete moći poricati.

Rumence: 

Răspundeţi Domnului vostru mai înainte ca Ziua cea fără de scăpare să vină de la Dumnezeu. În Ziua aceea nu veţi afla adăpost şi nu vă veţi putea lepăda.

Transliteration: 

Istajeeboo lirabbikum min qabli an yatiya yawmun la maradda lahu mina Allahi ma lakum min maljain yawmaithin wama lakum min nakeerin

Türkçe: 

Ertelenmesine Allah'tan izin çıkmayacak gün gelmeden önce, Rabbinizin çağrısına uyun. O gün, sığınacak yeriniz olmayacak; yaptıklarınızı inkârınız da mümkün olmayacak.

Sahih International: 

Respond to your Lord before a Day comes from Allah of which there is no repelling. No refuge will you have that day, nor for you will there be any denial.

İngilizce: 

Hearken ye to your Lord, before there come a Day which there will be no putting back, because of (the Ordainment of) Allah! that Day there will be for you no place of refuge nor will there be for you any room for denial (of your sins)!

Azerbaycanca: 

(Ey insanlar!) Allah tərəfindən geri qaytarılması əsla mümkün olmayan bir gün (qiyamət günü) gəlməmişdən əvvəl Rəbbinizin də’vətini qəbul edin! (Ona iman gətirin!) O gün sizin üçün heç bir sığınacaq tapılmaz və (günahlarınızı) inkar etməyə də heç bir imkan olmaz!

Süleyman Ateş: 

Allah'tan, geri çevrilmesi mümkün olmayan bir gün gelmezden önce, Rabbiniz(in çağrısı)na uyun. Çünkü o gün ne sığınacak bir yeriniz var; ne de (yaptıklarınızı) inkara çare.

Diyanet Vakfı: 

Allah'tan, geri çevrilmesi imkansız bir gün gelmezden önce, Rabbinize uyun. Çünkü o gün, hiçbiriniz sığınacak yer bulamazsınız, itiraz da edemezsiniz.

Erhan Aktaş: 

Allah tarafından geri döndürülmeyecek olan günün gelmesinden önce, Rabb’inizin çağrısına olumlu yanıt verin. O Gün,(1) sizin için bir sığınak yoktur. Sizin için kabul etmemek de yoktur.(2)

Kral Fahd: 

Allah’tan, geri çevrilmesi imkânsız bir gün gelmezden önce, Rabbinize uyun. Çünkü o gün, hiçbiriniz sığınacak yer bulamazsınız, itiraz da edemezsiniz.

Hasan Basri Çantay: 

Allahdan reddine asla çâre olmayacak bir gün gelmezden evvel Rabbiniz (in da´vetin) e icabet edin. O gün sizin için ne sığınacak bir yer, sizin için ne de (günâhlarınızı) inkâr (a bir mecal) yokdur.

Muhammed Esed: 

(O halde, ey insanlar,) Allah´ın buyruğu ile geri dönüşün imkansız olduğu Gün gelmeden önce Rabbiniz(in daveti)ne uyun! (Çünkü) o Gün ne sığınacağınız bir yer bulabilirsiniz, ne de (yaptığınız hataları) inkar edebilirsiniz.

Gültekin Onan: 

Tanrı´dan, geri çevrilmesi olmayan bir gün gelmeden evvel, rabbinize icabet edin. O gün, sizin için ne sığınılacak bir yer var, ne de inkar [etmeye bir imkan].

Ali Fikri Yavuz: 

Allah’dan (inecek azabın) geri çevrilmesine çare olmıyan bir gün (kıyamet) gelmezden önce, Rabbinizin (hak dine olan) davetini kabul edin. O gün size ne sığınacak yer vardır, ne de inkâra çare...

Portekizce: 

Atendei ao vosso Senhor, antes que chegue o dia irremissível de Deus! Nesse dia não tereis escapatória, nem podereisnegar (os vossos pecados)!

İsveççe: 

Bejaka er Herres [kallelse], innan en Dag, en Guds [dag], oåterkalleligen randas då ni inte kan finna en plats att fly till och då ni inte kommer att kunna förneka [det onda ni gjort].

Farsça: 

پیش از آنکه روزی فرا رسد که از سوی خدا هیچ بازگشتی برای آن نیست، پروردگارتان را اجابت کنید، آن روز برای شما هیچ پناه گاهی و هیچ راه انکاری [نسبت به اعمالی که مرتکب شده اید] وجود ندارد؛

Kürtçe: 

گوێڕایەڵ بن بۆ پەروەردگارتان پێش ئەوەی ڕۆژێك بێت لەلایەن خواوە کە گەڕانەوەی بۆ نیە ئەو ڕۆژە ھیچ پەناگایەکتان نابێت وە ھیچ ئینکاریەکتان پێ ناکرێت

Özbekçe: 

Аллоҳ томонидан, қайтариб бўлмайдиган кун келмай туриб, Роббингизга ижобат қилинг! Ўша куни сизга паноҳгоҳ топилмас ва сизга (тушган азобни) инкор қилгувчи топилмас.

Malayca: 

Sahut dan sambutlah seruan Tuhan kamu (yang mengajak kamu beriman), sebelum datangnya dari Allah - hari yang tidak dapat ditolak; pada hari itu tidak ada bagi kamu tempat berlindung (dari azabNya), dan tidak ada pula bagi kamu sebarang alasan untuk menafikan (kesalahan yang kamu telah lakukan).

Arnavutça: 

Përgjigjuni thirrjes së Zotit tuaj, para se të vijë Dita, të cilën Perëndia nuk do ta ndalë. Atë Ditë, ju nuk do të keni kurrfarë strehimi dhe nuk do të mund të mohoni.

Bulgarca: 

Откликвайте на вашия Господ, преди да е дошъл Денят, който Аллах не ще върне назад! Не ще има за вас убежище в този Ден и не ще отречете [вашите грехове].

Sırpça: 

Одазовите се своме Господару пре него што дође Дан који Аллах неће да заустави. Тог Дана уточишта нећете да имате и нећете моћи да поричете.

Çekçe: 

Odpovězte tedy Pánu svému, dříve než dostaví se od Boha den, jejž nelze zadržet; v ten den nebude pro vás útulku ani zapírání nijakého.

Urduca: 

مان لو اپنے رب کی بات قبل اس کے کہ وہ دن آئے جس کے ٹلنے کی کوئی صورت اللہ کی طرف سے نہیں ہے اُس دن تمہارے لیے کوئی جائے پناہ نہ ہوگی اور نہ کوئی تمہارے حال کو بدلنے کی کوشش کرنے والا ہو گا

Tacikçe: 

Пеш аз он ки рӯзе биёяд, ки аз ҷониби Худо бозгаште надорад, ба Парвардигоратон ҷавоби қабул диҳед. Дар он рӯз на паноҳе хоҳед дошт ва на касе аз шумо муҳофизат тавонад кард!

Tatarca: 

Ий кешеләр, кыямәт көне килмәс борын Раббыгызның әмерләрен кабул итегез, ягъни Ул тыйган эшләрдән тыелыгыз, вә Ул кушкан эшләрне эшләгез! Кыямәт көне килсә, аны Аллаһудан башка зат кире җибәрә алмас Ул көндә качып котылырга сезгә бер урын табылмас, вә кылган гөнаһларыгызны да бу гөнаһлар түгел, дия алмассыз.

Endonezyaca: 

Patuhilah seruan Tuhanmu sebelum datang dari Allah suatu hari yang tidak dapat ditolak kedatangannya. Kamu tidak memperoleh tempat berlindung pada hari itu dan tidak (pula) dapat mengingkari (dosa-dosamu).

Amharca: 

ለእርሱ መመለስ የሌለው ቀን ከአላህ ከመምጣቱ በፊት ለጌታችሁ ታዘዙ፡፡ በዚያ ቀን ለእናንተ ምንም መጠጊያ የላችሁም፡፡ ለእናንተም ምንም መካድ የላችሁም፡፡

Tamilce: 

அல்லாஹ்விடமிருந்து ஒரு நாள் வருவதற்கு முன்பாக உங்கள் இறைவனுக்கு (-அவன் அனுப்பிய தூதருக்கு) நீங்கள் பதில் அளியுங்கள்! (இஸ்லாமிற்குள் நுழைந்து விடுங்கள்!) அதை (-அந்த நாளை) அறவே தடுத்துவிட முடியாது. அந்நாளில் (தண்டனையில் இருந்து தப்பிப்பதற்கு) உங்களுக்கு ஒதுங்குமிடம் ஏதும் இருக்காது. இன்னும், (உங்களை விட்டும் அந்த தண்டனையை) தடுப்பவர் யாரும் உங்களுக்கு இருக்க மாட்டார். (நீங்கள் செய்த பாவங்களை உங்களால் மறுக்க முடியாது.)

Korece: 

되돌아 갈 수 없는 어느 날이임하기 전에 너희 주님의 부름에 응하라 그날 너희에게는 피할 곳 도 없을 것이며 너희 죄악을 부인 할 여지도 없노라

Vietnamca: 

(Hỡi nhân loại!) Các ngươi hãy đáp lại lời gọi của Thượng Đế của các ngươi trước khi xảy ra Ngày mà Nó không bao giờ hồi lại vì Allah (đã ra lệnh). Vào Ngày đó, các ngươi sẽ không có chỗ lánh nạn cũng không có lý do để chạy tội.