Arapça:
وَقَالَ فِرْعَوْنُ يَا هَامَانُ ابْنِ لِي صَرْحًا لَّعَلِّي أَبْلُغُ الْأَسْبَابَ
Çeviriyazı:
veḳâle fir`avnü yâ hâmânü-bni lî ṣarḥal le`allî eblügu-l'esbâb.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Firavun dedi ki: "Ey Hâmân! Bana bir kule yap, belki ben o yollara ulaşabilirim."
Diyanet İşleri:
Firavun: "Ey Haman! Bana bir kule yap; belki yollara, göklerin yollarına erişirim de Musa'nın Tanrısını görürüm. Doğrusu ben, onu yalancı sanıyorum" dedi. Firavun'a, kötü işi böylece güzel gösterildi ve doğru yoldan alıkondu. Firavun'un hilesi elbette boşa gidecekti.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve Firavun, ey Haman demişti, bana bir köşk yap da belki kapılara erişirim.
Şaban Piriş:
Firavun dedi ki: Ey Hâman! Benim için bir kule yap, belki sebeplere/yollara ulaşırım.
Edip Yüksel:
Firavun dedi ki, "Haman, benim için bir kule dik de yollara erişeyim."
Ali Bulaç:
Firavun (alayla) dedi ki: "Ey Haman, bana yüksek bir kule bina et; belki o yollara ulaşabilirim,"
Suat Yıldırım:
-Firavun: “Haman! benim için bir kule inşa et, dedi,Umarım ki böylece yükselebillir, göklere yol bulur da Mûsâ'nın Tanrısına ulaşırım.Gerçi ben onun yalancı olduğunu zannediyorum ya, (neyse!)”İşte böylece, Firavun’un kötü gidişatı kendisine cazip göründü ve yoldan çıkarıldı.Sonuç itibariyle Firavunun hilesi ve düzeni de tamamen boşa çıktı [28,38]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve Fir´avun dedi ki: «Ey Haman! Benim için bir yüksek köşk yap. Belki, ben yollara ulaşırım.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Firavun dedi ki: "Ey Hâmân, sebeplere ulaşabilmem için bana yüksek bir kule yap!"
Bekir Sadak:
«Biz beni Allah´i inkar etmeye, bilmedigim bir seyi O´na ortak kosmaya cagiriyorsunuz
İbni Kesir:
Firavun demişti ki: Ey Haman
Adem Uğur:
Firavun: "
İskender Ali Mihr:
Ve firavun şöyle dedi: "
Celal Yıldırım:
(36-37) Fir´avn dedi ki: «Ya Hâmân ! Bana yüksekçe bir kule yap
Tefhim ul Kuran:
Firavun dedi ki: «Ey Hâmân, bana yüksek bir kule bina et
Fransızca:
Et Pharaon dit : "ô Haman, bâtis-moi une tour : peut-être atteindrai-je les voies,
İspanyolca:
Faraón dijo: «¡Hamán! ¡Constrúyeme una torre! Quizás, así, alcance las vías,
İtalyanca:
Disse Faraone: «O Hâmân, costruiscimi una torre: forse potrò raggiungere le vie,
Almanca:
Und Pharao sagte: "Haman! Laß für mich einen Turm errichten, vielleicht erreiche ich die Wege -
Çince:
法老说:哈曼啊!你为我建造一座高楼,或许我能找到若干线索--
Hollandaca:
En Pharao zeide: O Haman! bouw mij een toren, opdat ik de sferen kunne bereiken:
Rusça:
Фараон сказал: "О Хаман! Построй для меня башню. Быть может, я достигну путей,
Somalice:
Wuxuu yidhi fircoon Haamaanoow ii dhis Daar (sare) si aan ugu gaadho wadooyinka.
Swahilice:
Na Firauni akasema: Ewe Hamana! Nijengee mnara ili nipate kuzifikia njia,
Uygurca:
پىرئەۋن (ۋەزىرى ھامانغا): «ئى ھامان! ماڭا بىر ئېگىز بىنا سالغىن، ئۇنىڭ بىلەن مەن دەرۋازىلارغا–ئاسماننىڭ دەرۋازىلىرىغا يېتىشىم مۇمكىن، شۇنىڭ بىلەن مەن مۇسانىڭ ئىلاھىنى كۆرەي، مەن ھەقىقەتەن مۇسانى يالغانچى دەپ گۇمان قىلىمەن» دېدى. پىرئەۋنگە ئۇنىڭ يامان ئەمەلى شۇنداق چىرايلىق كۆرسىتىلدى، پىرئەۋن (گۇمراھلىقى تۈپەيلىدىن ھىدايەت) يولىدىن مەنئى قىلىندى، پىرئەۋننىڭ ھىيلە - مىكرى پەقەت بىكاردۇر
Japonca:
フィルアウンは(大臣に命じて)言った。「ハーマーンよ,わたしのために高い塔を建てなさい。わたしが(天国の)門に到達出来るように。
Arapça (Ürdün):
«وقال فرعون يا هامان ابن لي صرحا» بناءً عاليا «لعلي أبلغ الأسباب».
Hintçe:
और फिरऔन ने कहा ऐ हामान हमारे लिए एक महल बनवा दे ताकि (उस पर चढ़ कर) रसतों पर पहुँच जाऊ
Tayca:
และฟิรเอานกล่าวว่า โอ้ฮามานเอ๋ย! จงสร้างหอสูงให้ฉันเพื่อฉันจะได้บรรลุถึงทางที่จะขึ้นไป
İbranice:
ואמר פרעה: 'הוי המן! בנה לי מגדל כדי שאגיע למעלה
Hırvatça:
"O Hamane", reče faraon, "sagradi mi toranj ne bih li stigao do staza,
Rumence:
Faraon a pus: “O, Haman! Zideşte-mi un turn! Poate voi atinge baierile!
Transliteration:
Waqala firAAawnu ya hamanu ibni lee sarhan laAAallee ablughu alasbaba
Türkçe:
Firavun dedi ki: "Ey Hâmân, sebeplere ulaşabilmem için bana yüksek bir kule yap!"
Sahih International:
And Pharaoh said, "O Haman, construct for me a tower that I might reach the ways -
İngilizce:
Pharaoh said: "O Haman! Build me a lofty palace, that I may attain the ways and means-
Azerbaycanca:
Fir’on (istehza ilə) dedi: “Ey Haman! Mənim üçün bir uca qəsr tik ki, bəlkə, yollara yetişim –
Süleyman Ateş:
Fir'avn dedi: "Ey Haman, bana yüksek bir kule yap da o sebeplere (yollara) erişeyim:"
Diyanet Vakfı:
Firavun:" Ey Haman, bana yüksek bir kule yap; belki yollara erişirim."
Erhan Aktaş:
Firavun: “Ey Hâmân! Benim için yüksek bir kule yap. Belki böylece o sebeplere ulaşırım;”
Kral Fahd:
Firavun: Ey Hâmân, bana yüksek bir kule yap; belki yollara erişirim.
Hasan Basri Çantay:
(36-37) Fir´avn (şöyle) dedi: «Ey Hâkân, benim için yüksek bir kule yap. Olur ki ben o yollara, göklerin yollarına ulaşırım da Musânın Tanrısına yükselib çıkarım! Ben onu mutlak bir yalancı sanıyorum a». İşte bu suretle Fir´avnın kötü amel (ve hareket) i süslendirildi. O, yoldan sapdırıldı. Fir´avnın düzeni, başka değil ancak hüsranda idi.
Muhammed Esed:
Firavun: "Ey Haman!" diye seslendi, "Bana haşmetli bir kule inşa et, belki böylece (uygun) araçlara sahip olabilirim;
Gültekin Onan:
Firavun (alayla) dedi ki: "
Ali Fikri Yavuz:
Firavun’da (veziri bulunan Hâmân’a) şöyle dedi: “- Ey Hâmân! Bana yüksek bir köşk yap, belki ben ulaşırım yollara
Portekizce:
O Faraó disse: Ó Haman, constrói-me uma torre, para eu poder alcançar as sendas,
İsveççe:
Och Farao sade: "Bygg ett högt torn åt mig, Haman; kanske är detta rätt sätt för mig,
Farsça:
و فرعون گفت: ای هامان! برای من بنایی بسیار بلند بساز شاید به وسایلی برسم،
Kürtçe:
فیرعەون ووتی ئەی ھامان کۆشکێکی بەرزم بۆ دروست بکە بەڵکو بگەمە ئەو ڕێگایانە
Özbekçe:
Фиръавн деди: «Эй Ҳомон, менга бир баланд қаср бино қил, шояд сабабларга етсам.
Malayca:
Dan Firaun pula berkata: "Hai Haman! Binalah untukku sebuah bangunan yang tinggi, semoga aku sampai ke jalan-jalan (yang aku hendak menujunya)
Arnavutça:
Dhe, Faraoni tha: “O Haman, ndërtoma një rrokaqiell (të lartë) që t’i arrij rrugët,
Bulgarca:
И рече Фараонът: “О, Хаман, построй ми кула, за да достигна пътищата -
Sırpça:
„О Хамане“, рече фараон, „сагради ми торањ не бих ли стигао до стаза,
Çekçe:
Faraón pak pravil: 'Hámáne, postav pro mne věž, snad dosáhnu provazů,
Urduca:
فرعون نے کہا "اے ہامان، میرے لیے ایک بلند عمارت بنا تاکہ میں راستوں تک پہنچ سکوں
Tacikçe:
Фиръавн гуфт: «Эй Ҳомон, барои ман қалъаи баланде бисоз, шояд ба он дарҳо даст ёбам:
Tatarca:
Фиргаун үзенең вәзиренә әйтте: "Ий Һаман, миңа бик бөек манара яса, шаять мин ул манара белән күкнең юлына вә ишекләренә ирешермен.
Endonezyaca:
Dan berkatalah Fir'aun: "Hai Haman, buatkanlah bagiku sebuah bangunan yang tinggi supaya aku sampai ke pintu-pintu,
Amharca:
ፈርዖንም አለ «ሃማን ሆይ! መንገዶችን እደርስ ዘንድ ረዢም ሕንጻን ለእኔ ካብልኝ፡፡
Tamilce:
ஃபிர்அவ்ன் கூறினான்: “ஹாமானே! எனக்காக ஒரு (பெரிய, உயரமான) கோபுரத்தைக் கட்டு. நான் அந்த வாசல்களுக்கு சென்றடைய வேண்டும்.”
Korece:
이때 파라오가 말하였더라 하만이여 내게 높은 궁전을 지어 다오 내가 길과 방법을 얻고자 함이라
Vietnamca:
Pha-ra-ông nói (với Haman, tể tướng của hắn): “Này Haman! Khanh hãy xây cho trẫm một cái tháp cao để trẫm có thể đi tới những con đường.”
Ayet Linkleri: