Arapça:
قَالَ فَاخْرُجْ مِنْهَا فَإِنَّكَ رَجِيمٌ
Çeviriyazı:
ḳâle faḫruc minhâ feinneke racîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah: "Hemen çık oradan, artık sen kovuldun."
Diyanet İşleri:
Allah: "Defol oradan, sen artık kovulmuş birisin. Din (kıyamet/ceza) gününe kadar lanetim senin üzerinedir" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Çık git buradan hemen demişti, gerçekten de taşlanmışsın sen.
Şaban Piriş:
Oradan çık, dedi. Sen artık kovulmuş birisin.
Edip Yüksel:
Çık oradan," dedi, "Sen kovuldun.
Ali Bulaç:
(Allah) Dedi ki: "Öyleyse ordan (cennetten) çık, artık sen kovulmuş bulunmaktasın."
Suat Yıldırım:
Allah: “Defol oradan! Sen artık kovulmuş birisin. Lânetim de, hesap gününe kadar senin üstündedir.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
(77-78) (Allah Teâlâ da) Buyurdu ki: «Hemen oradan çıkıver. Çünkü sen şüphe yok ki, koğulmuşsundur. Ve muhakkak ki, lânetim Kıyâmet gününe kadar senin üzerinedir.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Buyurdu: "Hadi, çık oradan! Sen kovulmuş birisin."
Bekir Sadak:
38:82
İbni Kesir:
Buyurdu ki: Çık oradan. Şüphesiz sen, artık kovulmuş birisin.
Adem Uğur:
Allah: Çık oradan (cennetten)! Sen artık kovulmuş birisin.
İskender Ali Mihr:
(Allahû Tealâ): "
Celal Yıldırım:
Allah: Çık oradan, çünkü şüphesiz sen kovulmuşun birisin.
Tefhim ul Kuran:
(Allah) Dedi ki: «Öyleyse ordan (cennetten) çık, artık sen kovulmuş bulunmaktasın.»
Fransızca:
(Allah) dit : "Sors d'ici, te voilà banni;
İspanyolca:
Dijo: «¡Sal de aquí! ¡Eres un maldito!
İtalyanca:
[Allah] disse: «Esci di qui, in verità sei maledetto;
Almanca:
ER sagte: "Also verlasse sie (die Dschanna)! Denn gewiß, du bist verdammt.
Çince:
主说:你从乐园中出去吧!你确是被放逐的,
Hollandaca:
God zeide tot hem: Ga dus weg van hier; want gij zult van de genade verdreven (gesteenigd) worden.
Rusça:
Он сказал: "Изыди отсюда! Отныне ты изгнан и побиваем.
Somalice:
Eebe wuxuu ku yidhi iiga bax samadeyda, waxaad tahay mid la dheereeyeye.
Swahilice:
Akasema: Basi toka humo, kwani hakika wewe umelaanika.
Uygurca:
اﷲ: «سەن جەننەتتىن يوقال! سەن ھەقىقەتەن قوغلاندى بولدۇڭ، ساڭا ھەقىقەتەن قىيامەتكىچە مېنىڭ لەنىتىم بولسۇن» دېدى
Japonca:
かれは仰せられた。「それならあなたは,ここから出て行きなさい,本当に忌まわしいから。
Arapça (Ürdün):
«قال فاخرج منها» أي من الجنة، وقيل من السماوات «فإنك رجيم» مطرود.
Hintçe:
(कहाँ आग कहाँ मिट्टी) खुदा ने फरमाया कि तू यहाँ से निकल (दूर हो) तू यक़ीनी मरदूद है
Tayca:
พระองค์ตรัสว่า “ดังนั้นเจ้าจงออกไปจากที่นี่ เพราะแท้จริงเจ้าเป็นผู้ถูกขับไล่”
İbranice:
אמר ':צא ממנו (מגן העדן!) כי אכן ארור אתה
Hırvatça:
"E, izlazi onda iz Dženneta!", reče On, "proklet da si!
Rumence:
Dumnezeu spuse: “Ieşi de aici şi cu pietre să fii bătut!
Transliteration:
Qala faokhruj minha fainnaka rajeemun
Türkçe:
Buyurdu: "Hadi, çık oradan! Sen kovulmuş birisin."
Sahih International:
[Allah] said, "Then get out of Paradise, for indeed, you are expelled.
İngilizce:
(Allah) said: "Then get thee out from here: for thou art rejected, accursed.
Azerbaycanca:
(Allah) buyurdu: “Çıx ordan (Cənnətdən). Sən (Mənim rəhmətimdən, dərgahımdan) qovulmuşun birisən!
Süleyman Ateş:
Buyurdu ki: "Haydi çık oradan, sen kovuldun!"
Diyanet Vakfı:
Allah: Çık oradan (cennetten)! Sen artık kovulmuş birisin.
Erhan Aktaş:
“Oradan çık! Sen kesinlikle râcimsin.(1)” dedi.
Kral Fahd:
Allah: Çık oradan (cennetten)! Sen artık kovulmuş birisin,
Hasan Basri Çantay:
Buyurdu: «Hemen buradan çık. Zîrâ artık sen taşlanan (rahmet-i ilâhiyyeden koğulan bir mel´un) sun».
Muhammed Esed:
(Allah) "Öyleyse" dedi, "bu (meleklik konumu)ndan çık git; çünkü sen artık gözden düşmüş/kovulmuş birisin.
Gültekin Onan:
(Tanrı) Dedi ki: "
Ali Fikri Yavuz:
(Allah) buyurdu ki: “Hemen çık oradan (cennetten). Çünkü sen (benim rahmetimden) koğulmuşsun
Portekizce:
(Deus lhe) disse: Vai-te daqui, porque és maldito.
İsveççe:
[Gud] sade: "Bort härifrån! Utstött skall du vara
Farsça:
[خدا] گفت: از آن [جایگاه] بیرون رو که بی تردید تو رانده شده ای؛
Kürtçe:
(خوا) فەرمووی کەواتە لەو (بەھەشتە) دەرچۆ و بڕۆ، چونکە بێگومان تۆ دەرکراوی لەڕەحمەتی من
Özbekçe:
У зот: «Сен ундан чиқ! Бас, албатта, сен қувилгансан.
Malayca:
Allah berfirman: " Kalau demikian, keluarlah engkau daripadanya, kerana sesungguhnya engkau adalah makhluk yang diusir.
Arnavutça:
(Perëndia) tha: “Dil atëherë prej xhennetit! Me të vërtetë, ti je i dëbuar.
Bulgarca:
Рече: “Тогава излез от Рая! Ти си прокуден.
Sırpça:
„Излази онда из Раја!“ Рече Аллах, „проклет да си!
Çekçe:
I zvolal Bůh: 'Odejdi odsud, jsi zlořečený!
Urduca:
فرمایا "اچھا تو یہاں سے نکل جا، تو مردود ہے
Tacikçe:
Гуфт: «Аз ин ҷо берун шав, ки ту рондашудаӣ.
Tatarca:
Аллаһ әйтте: "Алай булса җәннәттән чык, тәхкыйк син рәхмәтеңнән сөрелмешсең.
Endonezyaca:
Allah berfirman: "Maka keluarlah kamu dari surga; sesungguhnya kamu adalah orang yang terkutuk,
Amharca:
(አላህ) አለው «ከእርሷ ውጣ፤ አንተ የተባረርክ ነህና፡፡»
Tamilce:
(அல்லாஹ்) கூறினான்: “நீ இ(ந்த சொர்க்கத்)திலிருந்து வெளியேறி விடு! ஆக, நிச்சயமாக நீ சபிக்கப்பட்டவன் ஆவாய்.”
Korece:
하나님이 말씀하사 이곳에서 나가라 실로 너는 저주받은 자라
Vietnamca:
(Allah) phán: “Ngươi hãy cút khỏi (Thiên Đàng), quả thật nhà ngươi là một tên đã bị trục xuất.”
Ayet Linkleri: