Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

40

Sûredeki Ayet No: 

70

Ayet No: 

4203

Sayfa No: 

475

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

الَّذِينَ كَذَّبُوا بِالْكِتَابِ وَبِمَا أَرْسَلْنَا بِهِ رُسُلَنَا ۖ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ

Çeviriyazı: 

elleẕîne keẕẕebû bilkitâbi vebimâ erselnâ bihî rusülenâ. fesevfe ya`lemûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Kitaba ve Resullerimizi gönderdiğimiz şeylere yalan diyenler, artık ilerde bilecekler.

Diyanet İşleri: 

Kitap'ı ve peygamberlerimize gönderdiklerimizi yalanlayanlar elbette bileceklerdir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Onlar, öyle kişilerdir ki kitabı ve peygamberlerimizle gönderdiğimiz şeyleri yalanlamışlardır, yakında bilip anlayacaklar.

Şaban Piriş: 

Kitabı ve rasûllerimizle gönderdiklerimizi yalanlayanlar, ileride bileceklerdir.

Edip Yüksel: 

Onlar, kitabı ve elçilerimiz yoluyla gönderdiğimiz mesajı yalanladılar. İleride bilecekler.

Ali Bulaç: 

Ki onlar, Kitab'ı ve elçilerimizle gönderdiğimiz şeyleri yalanladılar. Artık yakında bileceklerdir.

Suat Yıldırım: 

Kitabı ve elçilerimizle gönderdiğimiz buyrukları yalan sayanlar, suçlarının neticesini yakında öğreneceklerdir. [77,15; 55,43-44; 37,68]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

O kimseler ki, kitabı ile kendisiyle peygamberlerimizi göndermiş olduğumuz şeyi tekzîp ettiler, artık yakında bileceklerdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Kitap'ı ve resullerimiz aracılığıyla gönderdiğimizi yalanlayanlar, yakında bilecekler!

Bekir Sadak: 

40:75

İbni Kesir: 

Onlar

Adem Uğur: 

Onlar, Kitab´ı ve peygamberlerimize gönderdiklerimizi yalanlayanlardır. Onlar yakında (gerçeği) anlayacaklar!

İskender Ali Mihr: 

Onlar, Kitabı ve resûllerimizle gönderdiğimiz şeyleri yalanladılar. Fakat yakında bilecekler (öğrenecekler).

Celal Yıldırım: 

Onlar ki Kitab´ı ve Kitapla Peygamberimize gönderdiğimizi yalanladılar, ileride (bunun onları nasıl bir sonuca götüreceğini) bileceklerdir.

Tefhim ul Kuran: 

Ki onlar, Kitabı ve peygamberlerimizle gönderdiğimiz şeyleri yalanladılar. Artık yakında bileceklerdir.

Fransızca: 

Ceux qui traitent de mensonge le Livre (le Coran) et ce avec quoi Nous avons envoyé Nos messagers; ils sauront bientôt,

İspanyolca: 

Que han desmentido la Escritura y el mensaje confiado a Nuestros enviados. ¡Van a ver...,

İtalyanca: 

Coloro che tacciano di menzogna il Libro e ciò con cui inviammo i Nostri Messaggeri? Ben presto sapranno,

Almanca: 

Diejenigen, welche die Schrift leugneten und das, womit WIR Unsere Gesandten entsandten. Also sie werden doch noch wissen,

Çince: 

他们否认天经,否认我降示众使者的迹象,他们不久会知道(后果的)。

Hollandaca: 

Zij, die het boek van den Koran van valschheid beschuldigen, en ook de andere schriften en andere leeren, welke wij onze vroegere profeten hebben gezonden om te prediken, zullen hierna hunne dwaasheid kennen.

Rusça: 

Они сочли ложью Писание и то, с чем Мы отправили Наших посланников. Но они узнают,

Somalice: 

Kuwa beeniyay Kitaabka «Quraanka» iyo waxaan la soo dirray Rasuulladanada way ogaandoonaan, cidhibtooda.

Swahilice: 

Ambao wamekanusha Kitabu na yale tuliyo watuma Mitume wetu. Basi watakuja jua.

Uygurca: 

ئۇلار كىتابنى (يەنى قۇرئاننى) ئىنكار قىلدى، پەيغەمبەرلىرىمىزگە بىز نازىل قىلغان مۆجىزىلەرنى ئىنكار قىلدى. ئۇلار ئۇزاققا قالماي (ئىنكار قىلغانلىقلىرىنىڭ ئاقىۋىتىنى) بىلىدۇ

Japonca: 

これらは啓典を虚偽であるとし,またわれが遣わした使徒たちの(西?)す消息を,虚偽であるとする者。やがてかれらは思い知るであろう。

Arapça (Ürdün): 

«الذين كذبوا بالكتاب» القرآن «وبما أرسلنا به رسلنا» من التوحيد والبعث وهم كفار مكة «فسوف يعلمون» عقوبة تكذيبهم.

Hintçe: 

ये कहाँ भटके चले जा रहे हैं, जिन लोगों ने किताबे (ख़ुदा) और उन बातों को जो हमने पैग़म्बरों को देकर भेजा था झुठलाया तो बहुत जल्द उसका नतीजा उन्हें मालूम हो जाएगा

Tayca: 

บรรดาผู้ปฏิเสธต่อคัมภีร์ และต่อสิ่งที่เราได้ส่งมาพร้อมกับรรดาร่อซูลของเราแล้วพวกเขาก็จะได้รู้

İbranice: 

אלה אשר התכחשו לספר ולאשר שלחנו עם שליחינו, אכן עוד ידעו

Hırvatça: 

Oni koji poriču Knjigu i ono što smo slali po poslanicima?! A saznat će oni!

Rumence: 

Cei care au socotit Cartea minciună, precum şi ceea ce am trimis cu trimişii Noştri, vor afla curând,

Transliteration: 

Allatheena kaththaboo bialkitabi wabima arsalna bihi rusulana fasawfa yaAAlamoona

Türkçe: 

Kitap'ı ve resullerimiz aracılığıyla gönderdiğimizi yalanlayanlar, yakında bilecekler!

Sahih International: 

Those who deny the Book and that with which We sent Our messengers - they are going to know,

İngilizce: 

Those who reject the Book and the (revelations) with which We sent our messengers: but soon shall they know,-

Azerbaycanca: 

Kitabı (Qur’anı) və peyğəmbərlərimizə göndərdiklərimizi (vəhyi, mö’cüzələri və hökmləri) yalan hesab edənlər (bu hərəkətlərindən dolayı hansı cəzalara mə’ruz qalacaqlarını) mütləq biləcəklər!

Süleyman Ateş: 

O, Kitabı ve elçilerimizi gönderdiğimiz mesajı yalanlayanlar, yakında bileceklerdir!

Diyanet Vakfı: 

Onlar, Kitab'ı ve peygamberlerimize gönderdiklerimizi yalanlayanlardır. Onlar yakında (gerçeği) anlayacaklar!

Erhan Aktaş: 

Bu Kitâp’ı ve Resûllerimizle gönderdiklerimizi(1) yalanlayanlar elbette yakında gerçeği anlayacaklar.

Kral Fahd: 

Onlar, Kitab'ı ve peygamberlerimize gönderdiklerimizi yalanlayanlardır. Onlar yakında (gerçeği) anlayacaklar!

Hasan Basri Çantay: 

Onlar, kitabı ve peygamberlerimizle gönderdiğimiz şeyleri tekzîb edenlerdir. Artık bilecekler,

Muhammed Esed: 

(Şunlar,) bu ilahi kelamı ve (aynı şekilde, geçmişteki) elçilerimizle göndermiş olduğumuz bütün (mesajları) yalanlayanlar? Ama onlar zamanı gelince (ne kadar kör olduklarını) göreceklerdir, (Hesap Günü bunu görecekler),

Gültekin Onan: 

Ki onlar, Kitabı ve elçilerimizle gönderdiğimiz şeyleri yalanladılar. Artık yakında bileceklerdir.

Ali Fikri Yavuz: 

Kur’an’ı ve peygamberlerimizle gönderdiğimiz diğer kitapları inkâr edenler, (yakında, kıyamette kendilerine ne yapılacağını) bilecekler.

Portekizce: 

São aqueles que desmentem o Livro e tudo quanto enviamos com os Nossos mensageiros . Logo o saberão!

İsveççe: 

de som [vågar] förneka Skriften och [likaså] det som Vi uppenbarade för Våra sändebud [i äldre tid]? Men de skall få veta [sanningen]

Farsça: 

همانان که قرآن و دینی را که پیامبران خود را به آن فرستادیم، انکار کردند، پس به زودی [نتیجه انکار خود را] خواهند دانست؛

Kürtçe: 

ئەوانەی باوەڕیان بەقورئان نەھێنا وە بەو (پەڕاوانەی) بەپێغەمبەرەکانماندا ناردومانە ئەوە لەمەو پاش (سەرئەنجامی خۆیان) دەزانن

Özbekçe: 

Китобни ва Биз Пайғамбарларимиз ила юборган нарсани ёлғонга чиқарганлар тезда билурлар.

Malayca: 

Iaitu orang-orang yang mendustakan Al-Quran dan segala yang dibawa oleh Rasul- rasul Kami yang telah Kami utus; maka mereka akan mengetahui kelak.

Arnavutça: 

Ata që e kanë përgënjeshtruar Librin (Kur’anin) dhe ato që i kemi dërguar me Pejgamberët Tonë, së shpejti do ta dinë ata,

Bulgarca: 

Онези, които взимат за лъжа Книгата и онова, с което изпратихме Нашите пратеници... Но ще узнаят,

Sırpça: 

То су они који поричу Књигу и оно што смо слали по посланицима?! А сазнаће они!

Çekçe: 

Ti, kdož prohlašovali Písmo i to, s čím posly Své jsme vyslali, za lež, ti záhy poznají,

Urduca: 

یہ لوگ جو اِس کتاب کو اور اُن ساری کتابوں کو جھٹلاتے ہیں جو ہم نے اپنے رسولوں کے ساتھ بھیجی تھیں؟عنقریب انہیں معلوم ہو جائے گا

Tacikçe: 

Касоне, ки ин китобро дурӯғ мешуморанд ва он чиро, ки ба василаи паёмбарон фиристодаем, такзиб мекунанд (дурӯғ мебароранд), ба зуди хоҳанд донист,

Tatarca: 

Китабыбыз Коръәнне инкяр итүчеләр рәсүлләребез белән җибәргән дәлилләрне вә могъҗизаларны дә ялганга тоттылар, бу кабахәт эшләренең җәзасын тиздән күрерләр.

Endonezyaca: 

(Yaitu) orang-orang yang mendustakan Al Kitab (Al Quran) dan wahyu yang dibawa oleh rasul-rasul Kami yang telah Kami utus. Kelak mereka akan mengetahui,

Amharca: 

ወደእነዚያ በመጽሐፉ በዚያም መልክተኞቻችንን በእርሱ በላክንበት ወዳስተባበሉት (አታይምን?) ወደፊትም ያውቃሉ፡፡

Tamilce: 

எவர்கள் வேதத்தையும் நமது தூதர்களை நாம் எதைக் கொண்டு அனுப்பினோமோ அதையும் பொய்ப்பித்தார்களோ அவர்கள் விரைவில் (அல்லாஹ்வின் தண்டனையை) அறிந்து கொள்வார்கள்.

Korece: 

이들은 성서와 하나님이 선 지자들에게 보낸 것들을 거역하 고 있으나 그들은 곧 알게 되리라

Vietnamca: 

Những kẻ đã phủ nhận Qur’an và những điều mà TA đã cử các Sứ Giả của TA mang đến. Rồi đây, chúng sẽ sớm biết (hậu quả của việc phủ nhận đó).