Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

4

Sûredeki Ayet No: 

52

Ayet No: 

545

Sayfa No: 

87

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أُولَٰئِكَ الَّذِينَ لَعَنَهُمُ اللَّهُ ۖ وَمَن يَلْعَنِ اللَّهُ فَلَن تَجِدَ لَهُ نَصِيرًا

Çeviriyazı: 

ülâike-lleẕîne le`anehümü-llâh. vemey yel`ani-llâhü felen tecide lehû neṣîrâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlar, Allah'ın lanet ettiği kimselerdir. Allah kime lanet ederse artık ona asla bir yardımcı bulamazsın.

Diyanet İşleri: 

İşte, Allah'ın lanetledikleri onlardır. Allah'ın lanetlediği kişiye asla yardımcı bulamayacaksın.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Onlar, o kişilerdir ki Allah onlara lanet etmiştir ve Allah kime lanet ettiyse ona gerçekten de hiçbir yardımcı bulunmaz.

Şaban Piriş: 

İşte bunlar, Allah’ın lanetledikleridir. Allah, kime lanet ederse ona bir yardımcı bulamazsın.

Edip Yüksel: 

Onlar ALLAH'ın lanetine uğradılar. ALLAH kimi lanetlerse onun için bir yardımcı bulamazsın.

Ali Bulaç: 

İşte bunlar Allah'ın kendilerini lanetlediğidir. Allah'ın kendisini lanetlediğine hiçbir yardımcı bulamazsın.

Suat Yıldırım: 

İşte onlar, Allah'ın lânetlediği kimselerdir. Allah’ın lânetlediğini de yardım edip kurtaracak kimse bulamazsın.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Onlar o kimselerdir ki, onlara Allah Teâlâ lânet etmiştir ve her kime ki, Allah Teâlâ lânet ederse artık onun için bir yardımcı bulamazsın.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İşte bunlardır, Allah'ın kendilerine lanet ettiği. Allah'ın lanetlediği kişi için bir yardımcı asla bulamazsın.

Bekir Sadak: 

4:55

İbni Kesir: 

Allah´ın la´netlediği

Adem Uğur: 

Bunlar, Allah´ın lânetlediği kimselerdir

İskender Ali Mihr: 

İşte onlar, Allah´ın lânetledikleridir ve Allah kimi lânetlerse, artık onun için asla bir yardımcı bulamazsın.

Celal Yıldırım: 

İşte bunlar, Allah´ın lanetlediği kimselerdir. Allah kimi lanetlerse artık ona bir yardımcı bulamazsın.

Tefhim ul Kuran: 

İşte bunlar Allah´ın kendilerini lanetlediğidir. Allah´ın kendisini lanetlediğine hiç bir yardımcı bulamazsın.

Fransızca: 

Voilà ceux qu'Allah a maudits; et quiconque Allah maudit, jamais tu ne trouveras pour lui de secoureur.

İspanyolca: 

A ésos son a quienes Alá ha maldecido, y no encontrarás quien auxilie a quien Alá maldiga.

İtalyanca: 

Ecco coloro che Allah ha maledetto; a chi è maledetto da Allah non potrai trovare alleato.

Almanca: 

Diese sind diejenigen, die ALLAH verflucht hat. Und wen ALLAH verflucht, für den wirst du keinen Beistehenden finden.

Çince: 

这等人,是真主所弃绝的;真主弃绝谁,你绝不能为谁发现他有任何援助者。

Hollandaca: 

Dat zijn zij, die door God vervloekt zijn; en onder hen die God zal vervloeken, zullen zij zeker geen helper vinden.

Rusça: 

Они - те, кого проклял Аллах, а кого проклял Аллах, тому ты не найдешь помощника.

Somalice: 

Kuwaas waa kuwuu Nacladay Eebe, Cid Eebe Nacladayna uma heshid Gargaare.

Swahilice: 

Hao ndio Mwenyezi Mungu amewalaani. Na ambaye Mwenyezi Mungu amemlaani basi hutamwona kuwa na mwenye kumnusuru.

Uygurca: 

ئەنە شۇلار اﷲ رەھمىتىدىن يىراق قىلغان كىشىلەردۇر؛ اﷲ كىمنى رەھمىتىدىن يىراق قىلىدىكەن، ئۇنىڭغا (اﷲ نىڭ ئازابىدىن قۇتۇلدۇرىدىغان) ھېچبىر مەدەتكار تاپالمايسەن

Japonca: 

(啓典の一部を与えられていながら不届なことをする)これらの者は,アッラーの怒りを被むる者である。アッラーが見はなした者を誰一人援助しはしないであろう。

Arapça (Ürdün): 

«أولئك الذين لعنهم الله ومن يلعنـ» ـه «الله فلن تجد له نصيرا» مانعا من عذابه.

Hintçe: 

(ऐ रसूल) यही वह लोग हैं जिनपर ख़ुदा ने लानत की है और जिस पर ख़ुदा ने लानत की है तुम उनका मददगार हरगिज़ किसी को न पाओगे

Tayca: 

ชนเหล่านี้คือผู้ที่อัลลอฮฺได้ทรงละอนัต แก่พวกเขา และผู้ใดที่อัลลอฮฺทรงละอนัตแก่พวกเขาแล้ว เจ้าจะไม่พบว่ามีผู้ช่วยเหลือใด ๆ สำหรับเขาเลย

İbranice: 

אלה הם אשר קילל אלוהים, ומי שאלוהים יקלל, לא תמצא לו תומך

Hırvatça: 

To su oni koje je Allah prokleo, a ti nećeš naći da će pomagača imati onaj koga je Allah prokleo.

Rumence: 

Aceştia sunt cei pe care Dumnezeu îi blestemă. Pentru cel blestemat de Dumnezeu nu vei afla ajutor!

Transliteration: 

Olaika allatheena laAAanahumu Allahu waman yalAAani Allahu falan tajida lahu naseeran

Türkçe: 

İşte bunlardır, Allah'ın kendilerine lanet ettiği. Allah'ın lanetlediği kişi için bir yardımcı asla bulamazsın.

Sahih International: 

Those are the ones whom Allah has cursed; and he whom Allah curses - never will you find for him a helper.

İngilizce: 

They are (men) whom Allah hath cursed: And those whom Allah Hath cursed, thou wilt find, have no one to help.

Azerbaycanca: 

Onlar Allahın lə’nət etdiyi kimsələrdir. Allahın lə’nət etdiyi kimsəyə isə heç bir kömək edən tapa bilməzsən!

Süleyman Ateş: 

İşte onlar, Allah'ın la'netlediği insanlardır. Allah, kimi la'netlerse artık onun için hiçbir yardımcı bulamazsın.

Diyanet Vakfı: 

Bunlar, Allah'ın lanetlediği kimselerdir; Allah'ın rahmetinden uzaklaştırdığı (lanetli) kimseye gerçek bir yardımcı bulamazsın.

Erhan Aktaş: 

Bunlar Allah’ın lânetlediği kimselerdir. Allah’ın lnetine uğramış kimse için hiçbir yardımcı bulamazsın.

Kral Fahd: 

Bunlar, Allah’ın lânetlediği kimselerdir; Allah'ın rahmetinden uzaklaştırdığı (lânetli) kimseye asla gerçek bir yardımcı bulamazsın.

Hasan Basri Çantay: 

Bunlar Allahın kendilerine lâ´net etdiği kimselerdir. Allah kime lâ´net ederse artık ona hakıykî hiç bir yardımcı bulamazsın.

Muhammed Esed: 

Allahın lanetledikleri işte bunlardır ve Allah´ın lanetine uğrayan kişi de kendisine yardım edecek kimse bulamaz.

Gültekin Onan: 

İşte bunlar Tanrı´nın kendilerini lanetlediğidir. Tanrı´nın kendisini lanetlediğine hiç bir yardımcı bulamazsın.

Ali Fikri Yavuz: 

Onlar, Allah’ın kendilerine lânet ettiği kimselerdir. Kime de Allah lânet ederse artık ona asla bir yardımcı bulamazsın.

Portekizce: 

São aqueles a quem Deus amaldiçoou e, a quem Deus amaldiçoar, jamais encontrará socorredor.

İsveççe: 

Gud har fördömt dem och för den som Gud har fördömt finner du ingen hjälpare.

Farsça: 

اینانند که خدا لعنتشان کرده و هر که را خدا لعنت کند، هرگز برای او یاوری نخواهی یافت.

Kürtçe: 

ئا ئەوانە کەسانێکن کە خوا نەفرینی لێ کردوون ھەرکەسێکیش خوا نەفرینی لێ بکات ئەوە ھەرگیز دەست ناکەوێت بۆی ھیچ یارمەتی دەرێ

Özbekçe: 

Ана ўшаларни Аллоҳ лаънатлагандир. Кимни Аллоҳ лаънатласа, унга ҳеч нусратчи тополмассан.

Malayca: 

(Kaum Yahudi yang demikian sikapnya) mereka itulah orang-orang yang dilaknat oleh Allah; dan sesiapa yang dilaknat oleh Allah, maka engkau tidak sekali-kali akan mendapati sesiapa pun yang boleh menolongnya.

Arnavutça: 

Këta janë ata që i ka mallkuar Perëndia, e atë që e mallkon Perëndia për te nuk gjendet ndihmëtar.

Bulgarca: 

Тези са, които Аллах е проклел. А за онзи, когото Аллах прокълне, ти не ще намериш закрилник.

Sırpça: 

То су они које је Аллах проклео, а ти нећеш наћи да ће помагача да има онај кога је Аллах проклео.

Çekçe: 

To jsou ti, které Bůh proklel; pro toho pak, koho Bůh proklel, nenajdeš pomocníka žádného.

Urduca: 

ایسے ہی لوگ ہیں جن پر اللہ نے لعنت کی ہے اور جس پر اللہ لعنت کر دے پھر تم اُس کا کوئی مدد گار نہیں پاؤ گے

Tacikçe: 

Инон он касонанд, ки Худо лаънаташон кардааст; ва ҳар касро, ки Худо лаънат кунад, барои ӯ хеҷ ёваре наёбӣ!

Tatarca: 

Әнә шул яһүдләрне Аллаһ ләгънәт кылды. Аллаһ бер кешене ләгънәт кылса, ул кеше туры юлны тапсын һәм ґәзабтан котылсын өчен һич тә ярдәмчене тапмассың.

Endonezyaca: 

Mereka itulah orang yang dikutuki Allah. Barangsiapa yang dikutuki Allah, niscaya kamu sekali-kali tidak akan memperoleh penolong baginya.

Amharca: 

እነዚያ አላህ የረገማቸው ናቸው፡፡ አላህም የረገመው ሰው ለእርሱ ፈጽሞ ረዳትን አታገኝለትም፡፡

Tamilce: 

இவர்கள் எத்தகையோர் என்றால் இவர்களை அல்லாஹ் சபித்தான். அல்லாஹ் எவரை சபிப்பானோ அவருக்கு உதவியாளரை (நீர்) காணவே மாட்டீர்.

Korece: 

이들이야말로 하나님의 저주를 받은 자들이라 하나님의 저주 를 받은 자는 어떠한 구원자도 없음을 그대는 발견하리라

Vietnamca: 

Đó là những kẻ đã bị Allah nguyền rủa và ai bị Allah nguyền rủa thì sẽ không bao giờ tìm được người giúp đỡ.