Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

4

Sûredeki Ayet No: 

42

Ayet No: 

535

Sayfa No: 

85

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

يَوْمَئِذٍ يَوَدُّ الَّذِينَ كَفَرُوا وَعَصَوُا الرَّسُولَ لَوْ تُسَوَّىٰ بِهِمُ الْأَرْضُ وَلَا يَكْتُمُونَ اللَّهَ حَدِيثًا

Çeviriyazı: 

yevmeiẕiy yeveddü-lleẕîne keferû ve`aṣavu-rrasûle lev tüsevvâ bihimü-l'arḍ. velâ yektümûne-llâhe ḥadîŝâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Allah'ı, inkar edip peygambere isyan edenler, o kıyamet günü yerle bir olmayı isterler. Allah'tan hiçbir sözü gizleyemezler.

Diyanet İşleri: 

O gün, inkar edip Peygambere baş kaldırmış olanlar, yerle bir olmayı ne kadar isterler ve Allah'tan bir söz gizleyemezler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

O gün, bir gündür ki kafirlerle Peygambere isyan edenler, yerle yeksan olmalarını ve Allah'tan hiçbir sözü gizlememiş bulunmalarını dileyecekler.

Şaban Piriş: 

O gün, küfre sapıp da Peygamber'e isyan edenler, yerle bir olmayı severek isteyecekler ve Allah’tan hiçbir sözü gizleyemeyecekler.

Edip Yüksel: 

İnkar edenler ve elçiye karşı gelenler o gün yerle bir olmak isterler. ALLAH'tan hiç bir söz gizleyemezler.

Ali Bulaç: 

O gün, küfre sapıp da elçiye isyan edenler, yerle bir olmayı 'severek-isteyecekler.' Oysa Allah'tan hiçbir sözü gizleyemezler.

Suat Yıldırım: 

İşte o gün dini inkâr edip resule isyan edenler, yerin dibine girmek, yerle bir olmak isteyecekler. Onlar hiçbir sözlerini, hiçbir kabahatlerini Allah'tan gizleyemezler. [78,40]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Kâfir olanlar ve peygambere isyan etmiş bulunanlar o gün, keşke hak ile yeksan edilmiş olsalardı diye arzuda bulunacaklardır. Ve Allah Teâlâ´ya hiç bir sözü saklayamayacaklardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Bir gündür ki o, küfre sapıp resule isyan edenler toprağa karışıp gitmeyi isteyecekler ve Allah'tan hiçbir sözü gizleyemeyecekler.

Bekir Sadak: 

Yahudilerden, sozleri yerlerinden degistirip: «Isittik ve karsi geldik, kulak vermeyerek dinle» ve dillerini egip bukerek ve dini yererek: «Bizi de dinle» diyenler vardir. sayet: «Isittik ve itaat ettik, dinle ve bizi gozet» demis olsalardi, onlar icin daha iyi daha dogru olurdu. ste Allah inkarlari yuzunden onlara lanet etmistir. Onlarin ancak pek azi inanir.

İbni Kesir: 

İşte o gün, küfredip Rasul´e asi olanlar, isterlerdi ki

Adem Uğur: 

Küfür yoluna sapıp peygamberi dinlemeyenler o gün yerin dibine batırılmayı temenni ederler ve Allah´tan hiçbir haberi gizleyemezler.

İskender Ali Mihr: 

Kâfîrler ve resûle asi olanlar (karşı gelen kimseler), o izin günü (kıyâmet günü) kendilerinin yerle bir olmalarını temenni ederler. Ve (inkâr ettikleri hiçbir) sözü, Allah´tan gizleyemezler.

Celal Yıldırım: 

Küfredip Peygamber´e karşı gelenler

Tefhim ul Kuran: 

O gün, küfre sapıp da peygambere isyan edenler, yerle bir olmayı ´severek isteyecekler.´ Oysa Allah´tan hiç bir sözü gizleyemezler.

Fransızca: 

Ce jour-là, ceux qui n'ont pas cru et ont désobéi au Messager, préféreraient que la terre fût nivelée sur eux et ils ne sauront cacher à Allah aucune parole.

İspanyolca: 

Ese día, los que fueron infieles y desobedecieron al Enviado querrán que la tierra se aplane sobre ellos. No podrán ocultar nada a Alá.

İtalyanca: 

In quel giorno i miscredenti, coloro che hanno disobbedito al Messaggero, preferirebbero che la terra li ricoprisse completamente; non potranno nascondere ad Allah nessun episodio.

Almanca: 

An diesem Tag werden diejenigen, die Kufr betrieben und dem Gesandten widersprochen haben, sich wünschen, sie wären mit der Erde gleich. Und sie werden vor ALLAH kein Wort verheimlichen können.

Çince: 

不信道而且违抗使者的人,在那日将希望自己永远埋在地下,他们不能隐瞒真主任何一句话。

Hollandaca: 

Op dien dag zullen zij, die niet geloofd hebben en wederspannig jegens den profeet zijn geweest, veeleer willen, dat de aarde hen had verzwolgen. Maar zij zullen zich op geenerlei wijze voor God kunnen verbergen.

Rusça: 

В тот день те, которые не уверовали и ослушались Посланника, пожелают, чтобы земля сровнялась с ними. Они не смогут утаить от Аллаха ни одной беседы.

Somalice: 

Maalintaas waxay Jeclaan kuwii Gaaloobay oo Caasiyey Rasuulka in lala Simo (Liqo) Dhulka kamana Qariyaan Eebe Hadal.

Swahilice: 

Siku hiyo walio kufuru na wakamuasi Mtume watatamani ardhi isawazishwe juu yao. Wala hawataweza kumficha Mwenyezi Mungu neno lolote.

Uygurca: 

كاپىرلار ۋە پەيغەمبەرگە ئاسىيلىق قىلغانلار ئۇ كۈندە (ئۇلار قىيامەتنىڭ دەھشىتىنى كۆرگەنلىكتىن) يەر بىلەن تۈپتۈز قىلىۋېتىلىشىنى (يەنى يەرگە كۆمۈلۈپ تۇپراققا ئايلىنىپ كېتىشىنى) ئارزۇ قىلىدۇ، (ئۇلارنىڭ ھەممە ئەزاسى گۇۋاھ بولغانلىقتىن) اﷲ تىن ھېچبىر سۆزنى يوشۇرالمايدۇ

Japonca: 

その日,信仰を拒否して使徒に従わなかった者たちは,大地がかれらと共に,平らになって消されるよう願うことであろう。かれらは,何一つアッラーに隠しおおせないであろう。

Arapça (Ürdün): 

«يومئذ» يوم المجيء «يود الذين كفروا وعصوا الرَّسول لو» أي أن «تُسَوَّى» بالبناء للمفعول والفاعل مع حذف إحدى التاءين في الأصل ومع إدغامها في السين أي تتسوى «بهم الأرض» بأن يكونوا ترابا مثلها لعظم هوله كما في آية أخرى (ويقول الكافر يا ليتنى كنت ترابا) «ولا يكتمون الله حديثا» عما عملوه وفي وقت آخر يكتمونه ويقولون (والله ربِّنا ما كنا مشركين).

Hintçe: 

उस दिन जिन लोगों ने कुफ़्र इख्तेयार किया और रसूल की नाफ़रमानी की ये आरज़ू करेंगे कि काश (वह पेवन्दे ख़ाक हो जाते) और उनके ऊपर से ज़मीन बराबर कर दी जाती और अफ़सोस ये लोग ख़ुदा से कोई बात उस दिन छुपा भी न सकेंगे

Tayca: 

ในวันนั้น บรรดาผู้ที่ปฏิเสธศรัทธาและดื้อดึงต่อร่อซูลชอบ หากว่าแผ่นดินถูกให้ทับถมพวกเขาจนราบเรียบไป และพวกเขาไม่สามารถจะปิดบังคำพูดใด ๆ แก่อัลลอฮฺได้

İbranice: 

ביום ההוא יקוו אלה אשר כפרו ודחו את דברי השליח כי תכסה אותם האדמה (ימותו,) אך הם לא יוכלו להסתיר מילה מאלוהים

Hırvatça: 

Taj dan će poželjeti oni koji nisu vjerovali i koji su se protiv Poslanika dizali da zemlja nad njima bude poravnana, a od Allaha nijednu riječ neće moći sakriti.

Rumence: 

Cei care vor fi tăgăduit, cei care nu vor fi dat ascultare trimisului, ar dori ca în Ziua aceea pământul să-i înghită. Nu-i vor putea ascunde nimic lui Dumnezeu.

Transliteration: 

Yawmaithin yawaddu allatheena kafaroo waAAasawoo alrrasoola law tusawwa bihimu alardu wala yaktumoona Allaha hadeethan

Türkçe: 

Bir gündür ki o, küfre sapıp resule isyan edenler toprağa karışıp gitmeyi isteyecekler ve Allah'tan hiçbir sözü gizleyemeyecekler.

Sahih International: 

That Day, those who disbelieved and disobeyed the Messenger will wish they could be covered by the earth. And they will not conceal from Allah a [single] statement.

İngilizce: 

On that day those who reject Faith and disobey the messenger will wish that the earth Were made one with them: But never will they hide a single fact from Allah!

Azerbaycanca: 

O gün Allahı dananlar və Peyğəmbərə asi olanlar yerlə yeksan olmağı arzu edərlər və heç bir sözü Allahdan gizlədə bilməzlər!

Süleyman Ateş: 

Nankörlük edip, (Allah'ın) Elçi(sin)e karşı gelenler, o gün yerin dibine geçirilmeyi isterler ve Allah'tan hiçbir söz gizleyemezler.

Diyanet Vakfı: 

Küfür yoluna sapıp peygamberi dinlemeyenler o gün yerin dibine batırılmayı temenni ederler ve Allah'tan hiçbir haberi gizleyemezler.

Erhan Aktaş: 

Nankörlük edip Resûl’e karşı çıkanlar, O Gün(1) yerle bir olmayı isterler ve Allah’tan hiçbir sözü gizleyemezler.

Kral Fahd: 

Küfür yoluna sapıp peygamberi dinlemeyenler o gün yerin dibine batırılmayı temenni ederler ve Allah’tan hiçbir haberi gizleyemezler.

Hasan Basri Çantay: 

(Allahın birliğini inkâr ve) küfr edenlerle o peygambere âsî olanlar o gün hâk ile yeksan edilselerdi de Allahdan bir sözü gizlememiş olsalardı temennisinde bulunacakdır.

Muhammed Esed: 

Hakikati inkara şartlanmış olanlar ve Peygambere itaatsizlik yapanlar o gün toprağın kendilerini yutmasını isteyecekler; ama onlar, olup biten hiçbir şeyi Allahtan gizle(ye)meyeceklerdir.

Gültekin Onan: 

O gün, küfredip elçiye isyan edenler, yerle bir olmayı ´severek isteyecekler´ Oysa Tanrı´dan hiç bir sözü gizleyemezler.

Ali Fikri Yavuz: 

Allah’ı inkâr edenlerle peygambere asi olanlar, o kıyamet günü arzu ederler ki, yerle bir edilselerdi de Allah’dan bir sözü (Peygamberi tasdik etmeyi) gizlememiş olsalardı.

Portekizce: 

Nesse dia, os incrédulos, que desobedeceram ao Mensageiro, ansiarão para que sejam nivelados com a terra, massaibam que nada podem ocultar de Deus.

İsveççe: 

Den Dagen skall förnekarna av sanningen och de som inte lydde sändebudet önska bli uppslukade av jorden; och de kommer inte att kunna dölja för Gud något av det som de har sagt [eller gjort].

Farsça: 

در آن روز کسانی که کفر ورزیده اند و از رسول نافرمانی کرده اند، آرزو می کنند که ای کاش با زمین یکسان می شدند. و از خدا هیچ سخنی را [که در دنیا درباره قرآن و پیامبر به باطل و ناروا می گفتند] نمی توانند بپوشانند.

Kürtçe: 

لەو ڕۆژەدا ئاوات دەخوازن ئەوانەی کافر بوون و سەرپێچی پێغەمبەریان کرد کە زەویان بەسەردا تەخت بکرێت (واتە بخرێنە ژێر زەوی و نەھێنرێنە دەرەوە) وە (لەو ڕۆژەدا) ھیچ قسەو باسێک لەخوا ناشارنەوە

Özbekçe: 

Ўша кунда куфр келтирганлар ва Расулга исён қилганлар ерга қоришиб кетишни истарлар ва Аллоҳдан ҳеч гапни яшира олмаслар.

Malayca: 

Pada hari itu orang-orang yang kafir dan menderhaka kepada Rasulullah, suka jika mereka disama ratakan dengan tanah (ditelan bumi), dan (ketika itu) mereka tidak dapat menyembunyikan sepatah kata pun dari pengetahuan Allah.

Arnavutça: 

Atë ditë, ata që nuk kanë besuar dhe që nuk i janë bindur Pejgamberit, do të dëshironin të rrafshohen me tokë; e Perëndisë nuk mund t’ia fshehin asnjë fjalë.

Bulgarca: 

В Деня тогава онези, които не повярваха и не се подчиниха на Пратеника, ще поискат да се изравнят със земята. И не ще потулят от Аллах и една случка.

Sırpça: 

Тог дана ће пожелети они који нису веровали и који су се против Посланика Мухаммеда дизали да земља над њима буде поравнана, а од Аллаха ниједну реч неће моћи да сакрију.

Çekçe: 

V ten den si budou přáteli, kdož neuvěřili a posla neuposlechli, aby se nad nimi slehla země, avšak neskryjí před Bohem událost žádnou!

Urduca: 

اُس وقت وہ سب لوگ جنہوں نے رسولؐ کی بات نہ مانی اور اس کی نافرمانی کرتے رہے، تمنا کریں گے کہ کاش زمین پھٹ جائے اور وہ اس میں سما جائیں وہاں یہ اپنی کوئی بات اللہ سے نہ چھپا سکیں گے

Tacikçe: 

Дар он рӯз кофирон ва онон, ки бар расул фармон набурданд, орзӯ кунанд, ки бо хоки замин яксон мебуданд. Ва ҳеҷ суханеро аз Худо пинҳон натавонанд кард!

Tatarca: 

Ахирәттә хисап көнендә Аллаһуга, Коръәнгә ышанмаучылар, яки ышанып та Коръән белән гамәл кылмаган кешеләр һәм алар расүлгә дә каршылык күрсәттеләр, әнә шундый кешеләр туфрак булуны, җир алар белән тигез булуны теләрләр, дәхи "дөньяда чагыбызда Аллаһ сүзләре булган Коръән хөкемнәрен яшермәгән булсакчы", – диярләр.

Endonezyaca: 

Di hari itu orang-orang kafir dan orang-orang yang mendurhakai rasul, ingin supaya mereka disamaratakan dengan tanah, dan mereka tidak dapat menyembunyikan (dari Allah) sesuatu kejadianpun.

Amharca: 

በዚያ ቀን እነዚያ የካዱትና መልክተኛውን ያልታዘዙት በእነሱ ምድር ብትደፋባቸው ይመኛሉ፡፡ ከአላህም ወሬን አይደብቁም፡፡

Tamilce: 

(அல்லாஹ்வை) நிராகரித்து, தூதருக்கு மாறு செய்தவர்கள் அவர்களுடன் பூமி சமமாக்கப்பட வேண்டுமே? என்று அந்நாளில் விரும்புவார்கள். (இவர்கள்) அல்லாஹ்விடத்தில் ஒரு செய்தியையும் மறைக்கமாட்டார்கள்.

Korece: 

그날 하나님을 부정하고 선 지자를 거역했던 자들은 대지가 그들을 위해 마련되어 숨었으면 하나 그들은 어떠한 것도 하나님 으로부터 숨길 수 없노라

Vietnamca: 

Vào Ngày (Phán Xét), những kẻ vô đức tin và nghịch lại Thiên Sứ (Muhammad) sẽ ước ao được biến thành (cát bụi) hòa lẫn vào đất; và không một lời nói (cũng như hành vi) nào của họ có thể giấu giếm được Allah.