Arapça:
فَكَيْفَ إِذَا جِئْنَا مِن كُلِّ أُمَّةٍ بِشَهِيدٍ وَجِئْنَا بِكَ عَلَىٰ هَٰؤُلَاءِ شَهِيدًا
Çeviriyazı:
fekeyfe iẕâ ci'nâ min külli ümmetim bişehîdiv veci'nâ bike `alâ hâülâi şehîdâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Her ümmetten bir şahit getirdiğimiz ve seni de onların üzerine bir şahit yaptığımız zaman bakalım kâfirlerin hali ne olacak!..
Diyanet İşleri:
Her ümmete bir şahid getirdiğimiz ve seni de bunlara şahid getirdiğimiz vakit durumları nasıl olacak?
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ne olacak halleri her ümmetten bir tanık getirdiğimiz, seni de hepsine tanık tuttuğumuz gün?
Şaban Piriş:
Her toplumdan bir şahit getirdiğimiz ve seni de onlara şahit kıldığımız zaman nasıl olacak?
Edip Yüksel:
Her ulusun üzerine bir tanık getirdiğimizde, seni de bunların üzerine tanık olarak getirsek halleri nice olur?
Ali Bulaç:
Her ümmetten bir şahid getirdiğimiz ve onların üzerine seni şahit olarak getirdiğimiz zaman nasıl olacak?
Suat Yıldırım:
Ey Resulüm! Her ümmetten haklarında tanıklık edecek bir şahit (peygamber) celbettiğimizde ve seni de bütün onlara (ümmetine) şahit olarak getirdiğimizde, bakalım onların hali nice olacak? [39,69; 16,89]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Nasıl olacak! Her ümmetten bir şahit getireceğimiz, seni de onların üzerine bir şahit getireceğimiz zaman?
Yaşar Nuri Öztürk:
Her ümmetten bir tanık getirip seni de şunlar üzerine bir tanık olarak diktiğimizde iş nice olacak?!
Bekir Sadak:
Allah, dusmanlarinizi cok iyi bilir. Allah size dost olarak da yeter, yardimci olarak da yeter.
İbni Kesir:
Her ümmetten bir şahid kıldığımız ve onlara da seni şahid getirdiğimiz zaman nice olacak?
Adem Uğur:
Her bir ümmetten bir şahit getirdiğimiz ve seni de onlara şahit olarak gösterdiğimiz zaman halleri nice olacak!
İskender Ali Mihr:
Artık her ümmetten bir şahit (resûl) getirdiğimiz zaman ve seni de onların üzerine şahit olarak getirdiğimiz zaman (halleri) nasıl olacak?
Celal Yıldırım:
Her ümmetten bir şâhid getireceğimiz, seni de onlar üzerine şâhid getireceğimiz zaman (halleri) nice olur?
Tefhim ul Kuran:
Her ümmetten bir şahid getirdiğimiz ve onların da üzerine seni şahid olarak getirdiğimiz zaman nasıl olacak?
Fransızca:
Comment seront-ils quand Nous ferons venir de chaque communauté un témoin et que Nous te (Muhammad) ferons venir comme témoin contre ces gens-ci ?
İspanyolca:
¿Qué pasará cuando traigamos a un testigo de cada comunidad y te traigamos a ti como testigo contra éstos?
İtalyanca:
E che avverrà, quando susciteremo un testimone in ogni comunità e ti chiameremo a testimone contro di loro?
Almanca:
Und wie würde es sein, wenn WIR von jeder Umma einen Zeugen bringen würden und dich (Muhammad) als einen Zeugen gegen diese bringen würden?!
Çince:
当我从每个民族中召来一个见证,并召你来作证这等人的时候,(他们的情 状),将怎样呢?
Hollandaca:
Wat zullen de ongeloovigen doen, wanneer wij een getuige uit ieder volk tegen hen zullen brengen, o Mahomet! en uwe eigene getuigenis tegen hen zullen inroepen.
Rusça:
Что же произойдет, когда Мы приведем по свидетелю от каждой общины, а тебя приведем свидетелем против этих?
Somalice:
ee Say ahaan Markaan ka keenno Umad kasta marag oon kuu keenno adigana (Nabiga) kuwaas korkooda Marag.
Swahilice:
Basi itakuwaje pindi tukiwaletea kutoka kila umma shahidi, na tukakuleta wewe kuwa shahidi wa hawa?
Uygurca:
بىز ھەر بىر ئۈممەتتىن بىر گۇۋاھچىنى كەلتۈرگەن ۋە (ئى مۇھەممەد!) سېنى بۇلارغا (يەنى ئۈممىتىڭ ئىچىدىكى ئىمانسىزلارغا ۋە گۇناھكارلارغا) گۇۋاھچى قىلىپ كەلتۈرگەن چېغىمىزدا ئۇلارنىڭ ھالى قانداق بولىدۇ؟
Japonca:
われが,それぞれのウンマから一人の証人を連れてくる時,またあなた(ムハンマド)を,かれらの悪に対する証人とする時は,どんな(有様)であろうか。
Arapça (Ürdün):
«فكيف» حال الكفـار «إذا جئنا من كل أمة بشهيد» يشهد عليها بعملها وهو نبيها «وجئنا بك» يا محمد «على هؤلاء شهيدا».
Hintçe:
(ख़ैर दुनिया में तो जो चाहे करें) भला उस वक्त क्या हाल होगा जब हम हर गिरोह के गवाह तलब करेंगे और (मोहम्मद) तुमको उन सब पर गवाह की हैसियत में तलब करेंगे
Tayca:
แล้วอย่างไรเล่า เมื่อเรานำพยานคนหนึ่งจากแต่ละประชาชาติมา และเราได้นำเจ้ามาเป็นพยานต่อชนเหล่านี้
İbranice:
מה הם יעשו כאשר נקים עד מכל אומה, והבאנו אותך (מוחמד) להעיד על אלה (המוסלמים)
Hırvatça:
A šta će tek biti kada iz svakoga naroda dovedemo svjedoka, a i tebe dovedemo da o ovima svjedočiš?!
Rumence:
Ce vor face atunci când vom aduce câte un martor din fiece adunare şi când vom aduce martor asupra lor?
Transliteration:
Fakayfa itha jina min kulli ommatin bishaheedin wajina bika AAala haolai shaheedan
Türkçe:
Her ümmetten bir tanık getirip seni de şunlar üzerine bir tanık olarak diktiğimizde iş nice olacak?!
Sahih International:
So how [will it be] when We bring from every nation a witness and we bring you, [O Muhammad] against these [people] as a witness?
İngilizce:
How then if We brought from each people a witness, and We brought thee as a witness against these people!
Azerbaycanca:
(Ya Rəsulum!) Hər ümmətdən (peyğəmbərini) bir şahid gətirəcəyimiz və səni də onlara şahid tə’yin edəcəyimiz zaman (kafirlərin halı) nə cür olacaq?
Süleyman Ateş:
Her ümmetten (inanç ve davranışlarının doğru olup olmadığına tanıklık edecek) bir şahid, seni de bunlara şahid getirdiğimiz zaman (halleri) nice olur?
Diyanet Vakfı:
Her bir ümmetten bir şahit getirdiğimiz ve seni de onlara şahit olarak gösterdiğimiz zaman halleri nice olacak!
Erhan Aktaş:
Her ümmetten bir tanık getirdiğimiz ve seni de onların üzerine tanık yaptığımız zaman, halleri nice olacak!
Kral Fahd:
Her bir ümmetten bir şahit getirdiğimiz ve seni de onlara şahit olarak gösterdiğimiz zaman halleri nice olacak!
Hasan Basri Çantay:
Her ümmetden (leh ve aleyhlerinde söyleyecek) birer şâhid, onların üzerine de (Habîbim) seni bir şâhid olarak getirdiğimiz zaman (o Yahudilerin, kâfirlerin, münafıkların halleri) nice (olur)?
Muhammed Esed:
Öyleyse (Hesap Günü), her topluluk içinden şahitler getireceğimiz ve seni (ey Peygamber) onlar aleyhinde şahit tutacağımız zaman, ne olacak (o günahkarların hali?)
Gültekin Onan:
Her ümmetten bir şahid getirdiğimiz ve onların üzerine seni şahit olarak getirdiğimiz zaman nasıl olacak ?
Ali Fikri Yavuz:
Her ümmetten peygamberlerini birer şahid getirdiğimiz ve seni de onların üzerine bir şahid yaptığımız zaman bakalım kâfirlerin hali ne olacak!...
Portekizce:
Que será deles, quando apresentarmos uma testemunha de cada nação e te designarmos (ó Mohammad) testemunha contraeles?
İsveççe:
Hur [skall det gå för dem den Dag], då Vi låter ett vittne från varje samfund stiga fram och även dig [Muhammad] vittna mot dem
Farsça:
پس چگونه است [حال مردم] هنگامی که از هر امتی گواهی [که پیامبر آنان است بر اعمالشان] بیاوریم، و تو را بر آنان گواه آوریم؟!
Kürtçe:
ئەمجا (حاڵی کافران) چۆن بێت کاتێک ھێنامان لە ھەموو ئومەتێکدا شایەتێک (کە پێغەمبەرەکەیانە) تۆیشمان ھێنا (ئەی موحەممەد ﷺ) بەشایەت بەسەر ئائەوانەوە
Özbekçe:
Ҳар бир умматдан бир гувоҳ келтириб, сени уларнинг ҳаммасига гувоҳ этиб келтирган чоғимизда ҳол қандоқ бўлур?! (Бу оятда қиёмат кунининг васфи келмоқда. Қиёмат қўпганида, ҳар бир умматга ўз Пайғамбари гувоҳ этиб олиб келинади. Анбиёлар эса, умматлари Аллоҳнинг амрига юрганлари ва юрмаганлари ҳақида адолатли гувоҳлик берадилар. Муҳаммад алайҳиссалом аввалдан охиргача ҳамма умматларга гувоҳлик берадилар. Ана ўшанда у кишига иймон келтирмаганлар, мутакаббир, фахрланувчи ва бахилларнинг, одамларни ҳам бахилликка буюрган ва Аллоҳ Ўз фазлидан берган неъматларни беркитганларнинг ҳоли нима бўлади? Улар ўзлари инкор этган Холиқнинг ҳузурида турибдилар, ўзлари рад қилган Пайғамбар энди уларга гувоҳлик бериши, улар ҳақидаги бор ҳақиқатни Олий Қози ҳузурида айтиши керак. Энди бу кофирлар, мунофиқларнинг ҳоли не кечади? Қиёмат қоим бўлди. Xақиқат юзага чиқди.)
Malayca:
Maka bagaimanakah (keadaan orang-orang kafir pada hari akhirat kelak), apabila Kami datangkan dari tiap-tiap umat seorang saksi (iaitu Rasul mereka sendiri menjadi saksi terhadap perbuatan mereka), dan Kami juga datangkan engkau (wahai Muhammad) sebagai saksi terhadap umatmu ini?
Arnavutça:
Si do të jetë pozita e të këqinjve, kur prej çdo populli të sjellin dëshmitarë (pejgamberët) dhe të sjellin ty (o Muhammed!) për dëshmitar mbi të gjithë ata?!
Bulgarca:
И как ще бъдат, щом доведем от всяка общност свидетел, и теб доведем [о, Мухаммад] да свидетелстваш за тях?
Sırpça:
А шта ће тек да буде када из свакога народа доведемо сведока, а и тебе Мухаммеде доведемо да о овима сведочиш?!
Çekçe:
A jak jim bude, až z národa každého přivedeme svědka jednoho a přivedeme také tebe jako svědka proti těmto?
Urduca:
پھر سوچو کہ اُس وقت یہ کیا کریں گے جب ہم ہر امت میں سے ایک گواہ لائیں گے اور اِن لوگوں پر تمہیں (یعنی محمد ﷺ کو) گواہ کی حیثیت سے کھڑا کریں گے
Tacikçe:
Чӣ гуна хоҳад буд он рӯз, ки аз ҳар уммате гувоҳе биёварем ва туро бар ин уммат ба гувоҳӣ биёварем?
Tatarca:
Ни кылырлар, Коръән белән гамәл кылмаган кешеләрнең хәле ничек булыр? Һәрбер өммәтнең үзләреннән шәһитләр китергән чагыбызда Аллаһуга итагать кылмаган кешеләр ни әйтерләр? Янә, ий Мухәммәд ґәләйһиссәләм, сине өммәтеңә шаһит итеп китергән чагыбызда Коръән белән гамәл кылмаган өммәтең ни әйтер?
Endonezyaca:
Maka bagaimanakah (halnya orang kafir nanti), apabila Kami mendatangkan seseorang saksi (rasul) dari tiap-tiap umat dan Kami mendatangkan kamu (Muhammad) sebagai saksi atas mereka itu (sebagai umatmu).
Amharca:
ከሕዝቦችም ሁሉ መስካሪን ባመጣን ጊዜ አንተንም በእነዚህ ላይ መስካሪ አድርገን በምናመጣህ ጊዜ (የከሓዲዎች ኹኔታ) እንዴት ይኾን
Tamilce:
ஆக, (நபியே!) ஒவ்வொரு சமுதாயத்திலிருந்தும் ஒரு சாட்சியை நாம் கொண்டு வந்தால், இன்னும் உம்மை இவர்கள் மீது சாட்சியாக நாம் கொண்டு வந்தால் (உம்மை நிராகரித்த இவர்களின் நிலைமை) எப்படி இருக்கும்?
Korece:
하나님이 각 민족으로부터 중인을 부르고 그들에 대해 그대 를 증인으로 세을 때 그들은 어떻게 되겠느뇨
Vietnamca:
Thế (vào Ngày Tận Thế) sẽ như thế nào khi TA mang ra cho mỗi cộng đồng một nhân chứng và TA mang Ngươi (Thiên Sứ Muhammad) ra làm nhân chứng cho đám người này (những kẻ vô đức tin)?!
Ayet Linkleri: