Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

22

Sûredeki Ayet No: 

7

Ayet No: 

2602

Sayfa No: 

333

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَأَنَّ السَّاعَةَ آتِيَةٌ لَّا رَيْبَ فِيهَا وَأَنَّ اللَّهَ يَبْعَثُ مَن فِي الْقُبُورِ

Çeviriyazı: 

veenne-ssâ`ate âtiyetül lâ raybe fîhâ veenne-llâhe yeb`aŝü men fi-lḳubûr.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Kıyamet ise şüphesiz gelecek ve muhakkak ki Allah bütün kabirlerde olan kimseleri tekrar diriltecektir.

Diyanet İşleri: 

Bunlar, yalnız Allah'ın gerçek olduğunu, ölüleri dirilttiğini, gücünün herşeye yettiğini, şüphe götürmeyen kıyamet saatinin geleceğini, Allah'ın kabirlerde olanı dirilteceğini gösterir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve gerçekten de kıyamet gelmededir, şüphe yok onda ve gerçekten de Allah, kabirlerdekileri diriltecektir.

Şaban Piriş: 

Kıyamet saatinin geleceğinde ve Allah’ın kabirlerdekileri dirilteceğinde, hiç şüphe yoktur.

Edip Yüksel: 

Ve dünyanın sonu hiç bir kuşkuya yer bırakmadan gelmekte ve ALLAH mezarlardakileri diriltecektir.

Ali Bulaç: 

Gerçek şu ki, kıyamet-saati yaklaşarak gelmektedir, onda şüphe yoktur. Gerçekten Allah kabirlerde olanları diriltecektir.

Suat Yıldırım: 

Ve şunu da bilin ki o kıyamet saati kesinlikle gelecek ve Allah kabirlerde olanları diriltecektir. [36,78-80; 51]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve muhakkak ki Kıyamet gelicidir, onda şüphe yoktur ve muhakkak ki, Allah kabirlerde olanları diriltip kaldıracaktır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ve saat mutlaka gelecektir. Kuşku yok onda. Ve Allah kabirlerdeki şuurlu varlıkları diriltecektir.

Bekir Sadak: 

Kendisine zarari faydasindan daha yakin olana yalvarir. Yalvardigi sey ne kotu yardimci ve ne kotu yoldastir!

İbni Kesir: 

Kıyamet saatı mutlaka gelecektir, onda hiç şüphe yoktur. Ve Allah

Adem Uğur: 

Kıyamet vakti de gelecektir

İskender Ali Mihr: 

Ve onda (vuku bulacağında) şüphe olmayan o saat (kıyâmet) mutlaka gelecektir. Ve muhakkak ki Allah, kabirlerde olan kimseleri beas edecektir (diriltecektir).

Celal Yıldırım: 

Kıyamet kesinlikle gelecektir

Tefhim ul Kuran: 

Gerçek şu ki, kıyamet saati yaklaşarak gelmektedir, onda şüphe yoktur. Gerçekten Allah kabirlerde olanları diriltecektir.

Fransızca: 

Et que l'Heure arrivera; pas de doute à son sujet, et qu'Allah ressuscitera ceux qui sont dans les tombeaux.

İspanyolca: 

Es que la Hora llega, no hay duda de ella, y Alá resucitará a quienes se encuentren en las sepulturas.

İtalyanca: 

Già l'Ora si avvicina, nessun dubbio in proposito, e Allah resusciterà quelli che sono nelle tombe.

Almanca: 

und daß die Stunde unweigerlich kommen wird, über die es keine Zweifel gibt, und daß ALLAH doch diejenigen erwecken wird, die in den Gräbern sind.

Çince: 

复活确是要来临的,毫无疑义,真主要使坟墓里的人复活起来。

Hollandaca: 

Dat het uur des oordeels zekerlijk zal komen, daaraan is geen twijfel en dat God hen zal opwekken die zich in de graven bevinden.

Rusça: 

потому что Час, в котором нет сомнения, непременно наступит и потому что Аллах воскресит тех, кто в могилах.

Somalice: 

Iyo in Saacadda Qiyaame iman Shaki la'aan, Eebana wuxuu soo Bixin waxa Qubuuraha ku Sugan.

Swahilice: 

Na kwamba hakika Saa itakuja hapana shaka kwa hilo, na kwamba hakika Mwenyezi Mungu atawafufua walio makaburini.

Uygurca: 

شۇنداقلا قىيامەتنىڭ شەكسىز بولىدىغانلىقىنى، قەبرىلەردىكى ئۆلۈكلەرنى (ئۆلۈك زېمىننى ئۆسۈملۈكلەرنى ئۈندۈرۈش بىلەن تىرىلدۈرگەندەك) اﷲ نىڭ تىرىلدۈرىدىغانلىقىنى بىلدۈرۈش ئۈچۈندۇر

Japonca: 

本当に,(審判の)時はやって来る。それに就いて疑いの余地はない。本当にアッラーは,墓の中の者を甦らされるのである。

Arapça (Ürdün): 

«وأن الساعة آتية لا ريب» شك «فيها وأن الله يبعث من في القبور» ونزل في أبي جهل.

Hintçe: 

और क़यामत यक़ीनन आने वाली है इसमें कोई शक नहीं और बेशक जो लोग क़ब्रों में हैं उनको खुदा दोबारा ज़िन्दा करेगा

Tayca: 

และแท้จริงวันอวสานจะมาถึงอย่างแน่นอน ปราศจากข้อสงสัยในมัน และแท้จริงอัลลอฮ์จะทรงให้ผู้ที่อยู่ในสุสานฟื้นคืนชีพขึ้นมา

İbranice: 

אין כל ספק שהשעה בוא תבוא, ואלוהים יחיה את אלה שבקברים

Hırvatça: 

i što će Čas oživljenja, u to nema sumnje, doći i što će Allah one u grobovima oživiti.

Rumence: 

Ceasul va veni fără nici o îndoială şi Dumnezeu îi va scula pe cei din morminte.

Transliteration: 

Waanna alssaAAata atiyatun la rayba feeha waanna Allaha yabAAathu man fee alquboori

Türkçe: 

Ve saat mutlaka gelecektir. Kuşku yok onda. Ve Allah kabirlerdeki şuurlu varlıkları diriltecektir.

Sahih International: 

And [that they may know] that the Hour is coming - no doubt about it - and that Allah will resurrect those in the graves.

İngilizce: 

And verily the Hour will come: there can be no doubt about it, or about (the fact) that Allah will raise up all who are in the graves.

Azerbaycanca: 

Bu (həm də belə bir danılmaz həqiqətə inanmağınız üçündür ki) o saat (qiyamət günü) mütləq gələcəkdir, ona heç bir şəkk-şübhə yoxdur və Allah qəbirlərdə olanları dirildəcəkdir!

Süleyman Ateş: 

Ve (çünkü) o (duruşma) sa'at(i) mutlaka gelecektir, onda şüphe yoktur. Ve Allah, kabirlerde olanları diriltecektir.

Diyanet Vakfı: 

Kıyamet vakti de gelecektir; bunda şüphe yoktur. Ve Allah kabirlerdeki kimseleri diriltip kaldıracaktır.

Erhan Aktaş: 

Kuşkusuz o Sâ’at(1) gelecektir. Onun geleceği kesindir. Ve Allah, kabirlerde olanları(2) diriltecektir.

Kral Fahd: 

Kıyamet vakti de gelecektir, bunda şüphe yoktur. Ve Allah kabirlerdeki kimseleri diriltip kaldıracaktır.

Hasan Basri Çantay: 

Ve çünkü o saat elbette gelecekdir. Onda hiç bir şübhe yokdur. Muhakkak Allah kabirlerde olan kimseleri de diriltib kaldıracakdır.

Muhammed Esed: 

Ve (bil ki, ey insanoğlu,) Son Saat, şüphe götürmez bir biçimde gelip çatacaktır ve Allah mezarlarda yatan herkesi kaldıracaktır.

Gültekin Onan: 

Gerçek şu ki, kıyamet saati yaklaşarak gelmektedir, onda şüphe yoktur. Gerçekten Tanrı kabirlerde olanları diriltecektir.

Ali Fikri Yavuz: 

(Bir de beyan edilen yukardaki delillerle bilesiniz ki), kıyamet muhakkak gelecektir, bunda hiç şüphe yoktur

Portekizce: 

E a Hora chegará indubitavelmente, e Deus ressuscitará aqueles que estiverem nos sepulcros.

İsveççe: 

Den Yttersta stunden kommer - detta är höjt över allt tvivel - och Gud skall låta alla som vilar i sina gravar återuppstå.

Farsça: 

و اینکه قیامت آمدنی است، هیچ شکی در آن نیست، و اینکه خدا کسانی را که در گورهایند، برمی انگیزد.

Kürtçe: 

وەبەڕاستی قیامەت دێت (وبەرپا دەبێت) گومانی تێدا نیە ودڵنیاش بن خوا زیندووی دەکاتەوە ھەموو ئەوکەسانەی لەناو گۆڕەکاندا (مردوون)

Özbekçe: 

Ва, албатта, (қиёмат) соати келгувчидир, бунга шубҳа йўқ. Ва, албатта, Аллоҳ қабрлардаги кимсаларни тирилтирур.

Malayca: 

Dan bahawa sesungguhnya hari kiamat itu tetap akan datang, tidak ada sebarang syak padanya, dan bahawa sesungguhnya Allah akan membangkitkan (menghidupkan semula) orang-orang yang di dalam kubur.

Arnavutça: 

dhe, nga se, me të vërtetë, Dita e Kijametit do të vijë. Për të, s’ka dyshim dhe që, në të vërtetë, Perëndia, do t’i ringjallë ata që janë në varre.

Bulgarca: 

И защото Часът непременно ще настъпи. Няма съмнение в това. И ще възкреси Аллах онези, които са в гробовете.

Sırpça: 

и што ће Час оживљења да дође, у то нема сумње, и што ће Аллах да оживи оне у гробовима.

Çekçe: 

a že Hodina přijde a není o ní pochyby žádné a že Bůh vzkřísí ty, kdož v hrobech jsou.

Urduca: 

اور یہ (اِس بات کی دلیل ہے) کہ قیامت کی گھڑی آ کر رہے گی، اس میں کسی شک کی گنجائش نہیں، اور اللہ ضرور اُن لوگوں کو اٹھائے گا جو قبروں میں جا چکے ہیں

Tacikçe: 

Ва низ қиёмат хоҳад омад, шаке дар он нест. Ва Худо ҳамаи касонеро, ки дар гӯрҳо ҳастанд, зинда мекунад.

Tatarca: 

Тәхкыйк кыямәт килүчедер, аның килүендә һич шик юк, әлбәттә, Аллаһ кабердәге үлекләрне кубарыр.

Endonezyaca: 

dan sesungguhnya hari kiamat itu pastilah datang, tak ada keraguan padanya; dan bahwasanya Allah membangkitkan semua orang di dalam kubur.

Amharca: 

ሰዓቲቱም መጪ ፣ በእርሷ ፈጽሞ ጥርጣሬ የሌለባት በመሆኗ፣ አላህም በመቃብሮች ውስጥ ያለን ሁሉ የሚቀሰቅስ በመሆኑ ነው፡፡

Tamilce: 

இன்னும், நிச்சயமாக மறுமை நிகழும். அதில் அறவே சந்தேகம் இல்லை; மேலும், நிச்சயமாக அல்லாஹ், புதைக்குழிகளில் உள்ளவர்களை எழுப்புவான் (என்பதை நீங்கள் தெளிவாக அறிவதற்காக ஆகும்).

Korece: 

의심할바 없는 종말이 오면 하나님께서는 무덤속에 있는 자들 을 부활 시키니라

Vietnamca: 

Quả thật, Giờ Tận Thế đang đến, điều đó không có gì phải hoài nghi, và Allah sẽ phục sinh tất cả những ai trong mộ.

Rubu tag: 

Hizb tag: