Arapça:
۞ لَّا يُحِبُّ اللَّهُ الْجَهْرَ بِالسُّوءِ مِنَ الْقَوْلِ إِلَّا مَن ظُلِمَ ۚ وَكَانَ اللَّهُ سَمِيعًا عَلِيمًا
Çeviriyazı:
lâ yüḥibbü-llâhü-lcehra bissûi mine-lḳavli illâ men żulim. vekâne-llâhü semî`an `alîmâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah, zulme uğrayanların dışında, çirkin sözün açıkça söylenmesinden hoşlanmaz. Allah her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla bilendir.
Diyanet İşleri:
Allah, zulme uğrayan kimseden başkasının, kötülüğü sözle bile açıklamasını sevmez. Allah işitir ve bilir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Allah, zulüm gören müstesna, kötü sözün apaçık söylenmesini sevmez ve Allah duyar, bilir.
Şaban Piriş:
Allah zulme uğrayan kimseden başkasının, kötü sözü açıklamasını sevmez. Allah işitendir, bilendir.
Edip Yüksel:
ALLAH kötü dil kullanılmasını sevmez. Zulme uğrayanlar başka. ALLAH İşitendir, Bilendir.
Ali Bulaç:
Allah, zulme uğrayanlar dışında, kötü sözün açıkça söylenmesini sevmez. Allah işitendir, bilendir.
Suat Yıldırım:
Allah, ağır ve inciten sözlerin açıktan söylenmesini hiç sevmez, ancak söyleyen zulme uğramışsa o başka. Allah her şeyi hakkıyla işitir ve görür.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Allah Teâlâ çirkin lâkırdının açıklanmasını sevmez, zulmedilmiş olan başka. Ve Allah Teâlâ bihakkın işiticidir, bilicidir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Allah çirkin sözün açıklanmasını sevmez. Zulme uğratılan kişi müstesna. Allah Semî'dir, Alîm'dir.
Bekir Sadak:
Allah´a ve peygamberlerine inanip, onlardan hicbirini ayirmayanlara, iste onlara Allah ecirlerini verecektir. O, bagislar ve merhamet eder. *
İbni Kesir:
Zulme uğrayanların ki başka
Adem Uğur:
Allah kötü sözün açıkça söylenmesini sevmez
İskender Ali Mihr:
Allah fena sözün açıkça söylenmesini sevmez, kendisine zulüm yapılan kişinin (söylemesi) hariç.Ve Allah en iyi işitendir, en iyi bilendir.
Celal Yıldırım:
Allah kötü sözün açıkça söylenmesini (hiç) sevmez. Meğerki söyleyen haksızlığa uğramış bulunsun, (o takdirde zâlimin zulmünü anlatabilir). Allah her şeyi işiten ve görendir.
Tefhim ul Kuran:
Allah, zulme uğrayanlar dışında, kötü sözün açıkça söylenmesini sevmez. Allah işitendir, bilendir.
Fransızca:
Allah n'aime pas qu'on profère de mauvaises paroles sauf quand on a été injustement provoqué. Et Allah est Audient et Omniscient.
İspanyolca:
A Alá no le gusta la maledicencia en voz alta, a no ser que quien lo haga haya sido tratado injustamente. Alá todo lo oye, todo lo sabe.
İtalyanca:
Allah non ama che venga conclamato il male, eccetto da parte di colui che lo ha subìto. Allah tutto ascolta e conosce.
Almanca:
ALLAH liebt nicht das öffentliche Vortragen von negativen Aussagen, es sei denn für denjenigen, dem Unrecht widerfahren ist. Und ALLAH bleibt immer allhörend, allwissend.
Çince:
真主不喜爱(任何人)宣扬恶事,除非他是被人亏枉的。真主是全聪的,全知的。
Hollandaca:
God bemint hem niet, die kwaad spreekt in het openbaar, tenzij hij, die gelasterd wordt om hulp roept; en God hoort en weet alles.
Rusça:
Аллах не любит, когда злословят вслух, если только этого не делает тот, с кем поступили несправедливо. Аллах - Слышащий, Знающий.
Somalice:
Ma Jeela Eebe in lala Qayliyo Xumaan oo Madal ah Ruux la Dulmiyey Mooyee Eebana waa Maqle og.
Swahilice:
MWENYEZI MUNGU hapendi uovu uenezwe kwa maneno ila kwa mwenye kudhulumiwa. Na Mwenyezi Mungu ndiye Mwenye kusikia na Mwenye kujua.
Uygurca:
زۇلۇمغا ئۇچرىغۇچىدىن باشقا (ھەر قانداق كىشىنىڭ) ئاشكارا يامان سۆز قىلىشىنى اﷲ ياقتۇرمايدۇ (زۇلۇمغا ئۇچرىغۇچىنىڭ زالىمدىن شىكايەت قىلىشىغا ۋە ئۇنىڭغا دۇئايىبەت قىلىشىغا بولىدۇ)، اﷲ (زۇلۇمغا ئۇچرىغۇچىنىڭ دۇئاسىنى) ئاڭلىغۇچىدۇر، (زالىمنى) بىلگۈچىدۇر
Japonca:
アッラーは悪い言葉を,大声で叫ぶのを喜ばれない。だが不当な目にあった者は別である。アッラーは全聴にして全知であられる。
Arapça (Ürdün):
«لا يحب الله الجهر بالسوء من القول» من أحد أي يعاقبه عليه «إلا من ظُلم» فلا يؤاخذه بالجهر به بأن يخبر عن ظلم ظالمه ويدعو عليه «وكان الله سميعا» لما يقال «عليما» بما يفعل.
Hintçe:
ख़ुदा (किसी को) हॉक पुकार कर बुरा कहने को पसन्द नहीं करता मगर मज़लूम (ज़ालिम की बुराई बयान कर सकता है) और ख़ुदा तो (सबकी) सुनता है (और हर एक को) जानता है
Tayca:
อัลลอฮฺไม่ทรงชอบการใช้เสียงดังในถ้อยคำที่เลวร้าย นอกจากผู้ที่ถูกข่มเหง และอัลลอฮฺนั้นเป็นผู้ทรงได้ยิน ทรงรอบรู้เลย
İbranice:
אלוהים אינו אוהב את המדברים בקול רם ברבים בגנות אחרים, אלא אם כן קופחו. אלוהים הוא הכול שומע הכול יודע
Hırvatça:
Allah ne voli da se o zlu glasno govori, to može samo onaj kome je zulum učinjen. A Allah je Onaj Koji sve čuje i Onaj Koji sve zna.
Rumence:
Lui Dumnezeu nu-i place să spuneţi în gura mare vorbe rele, afară de cel care a fost nedreptăţit. Dumnezeu este Auzitor, Ştiutor.
Transliteration:
La yuhibbu Allahu aljahra bialssooi mina alqawli illa man thulima wakana Allahu sameeAAan AAaleeman
Türkçe:
Allah çirkin sözün açıklanmasını sevmez.Zulme uğratılan kişi müstesna. Allah Semî'dir, Alîm'dir.
Sahih International:
Allah does not like the public mention of evil except by one who has been wronged. And ever is Allah Hearing and Knowing.
İngilizce:
Allah loveth not that evil should be noised abroad in public speech, except where injustice hath been done; for Allah is He who heareth and knoweth all things.
Azerbaycanca:
Allah pis sözün açıq (ucadan) deyilməsini sevməz. Yalnız zülm olunmuş şəxslər müstəsnadır. Allah (hər şeyi) eşıdəndir, biləndir!
Süleyman Ateş:
Allah, kendisine haksızlık edilen dışında (hiç kimse tarafından) açıkça kötü söz söylenmesini sevmez. Doğrusu Allah, işitendir, bilendir.
Diyanet Vakfı:
Allah kötü sözün açıkça söylenmesini sevmez; ancak haksızlığa uğrayan başka. Allah her şeyi işitici ve bilicidir.
Erhan Aktaş:
Allah, kendisine haksızlık yapılan kişinin dışında, kötü sözün açıkça dillendirilmesini sevmez. Kuşkusuz, Allah, Her Şeyi Duyan’dır, Her Şeyi Bilen’dir.
Kral Fahd:
Allah, zulme uğrayanIarınki dışında, çirkin sözün alenen söylenmesinden hoşlanmaz. Allah, her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla bilendir.
Hasan Basri Çantay:
Allah çirkin sözün alenen söylenmesini sevmez. Zulme uğrayanlar başka. Allah her şey´i işidici, hakkıyle bilicidir.
Muhammed Esed:
Allah, bir kötülüğün, (ondan) zarar gören tarafından söylenmesi dışında, açıkça dile getirilmesini sevmez. Allah gerçekten her şeyi duyan, her şeyi bilendir;
Gültekin Onan:
Tanrı, zulme uğrayanlar dışında, kötü sözün açıkça söylenmesini sevmez. Tanrı işitendir, bilendir.
Ali Fikri Yavuz:
Allah fena sözün açıklanıp söylenmesini sevmez. Ancak zulme uğrayanlar müstesnadır (o, zâlime söyliyebilir). Allah her şeyi işitici, her şeyi bilicidir.
Portekizce:
Deus não aprecia que sejam proferidas palavras maldosas publicamente, salvo por alguém que tenha sido injustiçado;sabei que Deus é Oniouvinte, Onisciente.
İsveççe:
Gud vill inte att syndiga handlingar och skamlöshet omtalas öppet annat än av den skadelidande. Gud hör allt, vet allt
Farsça:
خدا افشای بدی های دیگران را دوست ندارد، جز برای کسی که مورد ستم قرار گرفته است [که بر ستمدیده برای دفع ستم، افشای بدی های ستمکار جایز است]؛ و خدا شنوا و داناست.
Kürtçe:
خوا پێی خۆش نیە ئاشکرا کردنی قسەی نابەجێ و خراپ مەگەر کەسێک ستەمی لێکرا بێت (بۆی دروستە خراپەی ستەمکار ئاشکرا کات) وە خوا ھەمیشە بیسەر و زانایە
Özbekçe:
Аллоҳ ёмон гапни ошкор қилишни хуш кўрмайди. Магар мазлумдан бўлса, майли. Аллоҳ эшитувчи ва билувчи зотдир. (Қалбида тақвоси, виждонида ҳассослик бўлмаган одам ҳар қандай ёмон сўзни осонгина ошкора қилади, атрофга ёяди. Ёмон гапни ошкор қилиш икки одамнинг бир-бирини сўкишидан, ёмонлашидан ва ғийбат-бўҳтон қилишидан бошланади. Сўнгра аста-секин катталашиб, жамиятни ҳалокат жари ёқасига олиб келади. Шунинг учун ҳам Ислом жамиятида ёмон сўзни ошкор қилиш қатъиян тақиқланади. Фақат бир тоифага–мазлумга рухсат. Шунда ҳам, мазлум инсон ўз устидаги зулмни кўтариши учунгина изн берилади. Жумладан, золимнинг зулмидан жамиятни хабардор этиш учун мазлумгина ёмон гапни ошкор қилиши мумкин.)
Malayca:
Allah tidak suka kepada perkataan-perkataan buruk yang dikatakan dengan berterus-terang (untuk mendedahkan kejahatan orang); kecuali oleh orang yang dianiayakan. Dan (ingatlah) Allah sentiasa Mendengar, lagi Maha Mengetahui.
Arnavutça:
Perëndia nuk don që të flitet sheshazi e keqja (nga askush), përveç nga të dëmtuarit. Se Perëndia çdo gjë dëgjon dhe çdo gjë dinë.
Bulgarca:
Аллах не обича да се прогласява за злото освен от угнетения. Аллах е всечуващ, всезнаещ.
Sırpça:
Аллах не воли да се о злу гласно говори, то може само онај коме је учињена неправда. А Аллах је Свечујући и Свезнајући.
Çekçe:
Bůh nemiluje rozšiřování zlých řečí, leda u toho, jemuž bylo ukřivděno. A Bůh věru je slyšící, vševědoucí.
Urduca:
اللہ اس کو پسند نہیں کرتا کہ آدمی بد گوئی پر زبان کھولے، الا یہ کہ کسی پر ظلم کیا گیا ہو، اور اللہ سب کچھ سننے اور جاننے والا ہے
Tacikçe:
Худо баланд кардани садоро ба бадгӯӣ дӯст надорад, магар аз он кас, ки ба ӯ ситаме шуда бошад ва Худо шунаво ва доност!
Tatarca:
Яман сүз белән кычкырып сөйләүне Аллаһ сөймидер, мәгәр берәү хаксыз золым кылынса, ягъни җәберләнүче чарасыз булып залимга каршы яман сүз әйтсә, гөнаһ булмас. Аллаһ сүзләрне ишетүче, күңелләрне белүче булды.
Endonezyaca:
Allah tidak menyukai ucapan buruk, (yang diucapkan) dengan terus terang kecuali oleh orang yang dianiaya. Allah adalah Maha Mendengar lagi Maha Mengetahui.
Amharca:
አላህ ከንግግር በክፉው መጮህን ከተበደለ ሰው (ጩኸት) በቀር አይወድም፡፡ አላህ ሰሚ ዐዋቂ ነው፡፡
Tamilce:
(யாரும்) கெட்டதைப் பகிரங்கப்படுத்தி பேசுவதை அல்லாஹ் விரும்ப மாட்டான், அநீதியிழைக்கப்பட்டவரைத் தவிர. (அவர் தனக்கு இழைக்கப்பட்ட அநீதியை எடுத்து சொல்லலாம்.) அல்லாஹ் நன்கு செவியுறுபவனாக, நன்கறிபவனாக இருக்கிறான்.
Korece:
하나님은 언사의 욕됨이 대중에 들어남을 좋아하시지 아니하 시나 죄지은 자에 대해서는 그렇 지 아니하시니 하나님은 들으심과 지혜로 충만하심이라
Vietnamca:
Allah không yêu thích việc la lối giữa công chúng với những lời xấu xa ngoại trừ ai đó bị đối xử bất công (thì được phép giải trình để lấy lại công bằng). Quả thật, Allah hằng nghe, hằng biết.
Ayet Linkleri: