Arapça:
وَلَا تُجَادِلْ عَنِ الَّذِينَ يَخْتَانُونَ أَنفُسَهُمْ ۚ إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ مَن كَانَ خَوَّانًا أَثِيمًا
Çeviriyazı:
velâ tücâdil `ani-lleẕîne yaḫtânûne enfüsehüm. inne-llâhe lâ yüḥibbü men kâne ḫavvânen eŝîmâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Kendilerine hainlik edenleri savunma. Muhakkak Allah hain günahkârları sevmez.
Diyanet İşleri:
Kendilerine hainlik edenlerden yana uğraşmaya kalkma. Allah, hainlikte direnen suçluyu sevmez.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Nefislerine hainlik edenlerden yana çıkıp uğraşma; şüphe yok ki Allah, hainlikte ileri giden suçluları sevmez.
Şaban Piriş:
Nefislerine (günah işleyerek) hainlik edenlerden yana olup savunma! Çünkü Allah, hainliği adet edineni ve çokça günah işleyeni sevmez.
Edip Yüksel:
Kendi özlerine hainlik edenleri savunma; ALLAH ihanet edenleri ve günah işleyenleri sevmez.
Ali Bulaç:
Kendi nefislerine ihanet edenlerden yana mücadeleye girişme. Hiç şüphesiz Allah, ihanette ilerlemiş günahkarı sevmez.
Suat Yıldırım:
Ve kendi öz canlarına hıyanet edenleri savunma. Çünkü Allah, hainlikte ve günahkârlıkta çok aşırı olanları asla sevmez.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Nefislerine hiyânet edenler tarafından mücadelede bulunma, şüphe yok ki Allah Teâlâ hıyanete düşkün, çok günahkâr olan kimseyi sevmez.
Yaşar Nuri Öztürk:
Öz benliklerine hainlik edenler için didinip durma. Çünkü Allah, sürekli hainlik eden günahkârı sevmez.
Bekir Sadak:
Kim gunah islerse bunu ancak kendi aleyhine yapmis olur. Allah bilendir, Hakim´dir.
İbni Kesir:
Nefislerine hainlik etmiş kimseleri savunma. Allah
Adem Uğur:
Kendilerine hıyanet edenleri savunma
İskender Ali Mihr:
Ve kendilerine ihanet edenlerden yana mücâdele etme. Muhakkak ki Allah, ihanette ısrar eden günahkârları sevmez.
Celal Yıldırım:
Kendi kendilerine hıyanet eden (güveni kötüye kullanan, nefs ve şeytan doğrultusunda hareket eden)lerden yana çekişip uğraşma. Şüphesiz ki Allah, hainlikte aşırı giden günahkârı sevmez.
Tefhim ul Kuran:
Kendi nefislerine ihanet edenlerden yana mücadeleye girişme. Hiç şüphesiz Allah, ihanette ilerlemiş günahkârı sevmez.
Fransızca:
Et ne dispute pas en faveur de ceux qui se trahissent eux-mêmes. Allah vraiment, n'aime pas le traître et le pécheur.
İspanyolca:
¡No discutas defendiendo a los que obran deslealmente consigo mismos! Alá no ama al que es traidor contumaz, pecador.
İtalyanca:
Non discutere in nome di coloro che tradiscono loro stessi. In verità Allah non ama il traditore inveterato, il peccatore.
Almanca:
Und führe keine Streitgespräche stellvertretend für diejenigen, die sich selbst untreu verhalten. Gewiß, ALLAH liebt keinen, der als Untreuer, Verfehlender bleibt.
Çince:
你不要替自欺者辩护。真主的确不喜欢奸诈的犯罪者。
Hollandaca:
Redetwist niet met hen, die elkander bedriegen; want God bemint hem niet, die een bedrieger of onrechtvaardige is.
Rusça:
Не препирайся за тех, которые предают самих себя (ослушаются Аллаха), ведь Аллах не любит того, кто является изменником, грешником.
Somalice:
Ha ka Doodin kuwa Khayaamayn Naftoodda, Eebana ma Jeela Khayaamo badane Dambi badan.
Swahilice:
Wala usiwatetee wanao khini nafsi zao. Hakika Mwenyezi Mungu hampendi aliye khaaini, mwenye dhambi.
Uygurca:
(گۇناھ قىلىش بىلەن) ئۆزلىرىگە خىيانەت قىلغۇچىلارنىڭ تەرىپىنى ئالمىغىن. خىيانەتكە ئادەتلەنگەن، گۇناھقا چۆمگەن كىشىنى اﷲ ھەقىقەتەن دوست تۇتمايدۇ
Japonca:
自らの魂を歎く者を弁護してはならない。アッラーは背信して罪を犯す者を御好みになられない。
Arapça (Ürdün):
«ولا تجادل عن الذين يختانون أنفسهم» يخونونها بالمعاصي لأن وبال خيانتهم عليهم «إن الله لا يحب من كان خوانا» كثير الخيانة «أثيما» أي يعاقبه.
Hintçe:
और (ऐ रसूल) तुम (उन बदमाशों) की तरफ़ होकर (लोगों से) न लड़ो जो अपने ही (लोगों) से दग़ाबाज़ी करते हैं बेशक ख़ुदा ऐसे शख्स को दोस्त नहीं रखता जो दग़ाबाज़ गुनाहगार हो
Tayca:
และเจ้าจงอย่าโต้เถียงแทนบรรดาผู้ที่บิดพริ้วต่อตัวของพวกเขาเอง เลย แท้จริงอัลลอฮฺไม่ทรงชอบผู้ที่เคยบิดพริ้ว ที่เคยทำบาป
İbranice:
ואל תגן על אלה אשר בגדו בעצמם ,אכן אלוהים אינו אוהב את הבוגד הפושע
Hırvatça:
I ne zauzimaj se za one koji sami sebe iznevjeravaju, Allah, doista, ne voli onoga koji je pronevjeritelj i grešnik.
Rumence:
Nu vorbiţi în apărarea celor care se trădează pe ei înşişi. Dumnezeu nu-l iubeşte pe trădătorul păcătos.
Transliteration:
Wala tujadil AAani allatheena yakhtanoona anfusahum inna Allaha la yuhibbu man kana khawwanan atheeman
Türkçe:
Öz benliklerine hainlik edenler için didinip durma. Çünkü Allah, sürekli hainlik eden günahkârı sevmez.
Sahih International:
And do not argue on behalf of those who deceive themselves. Indeed, Allah loves not one who is a habitually sinful deceiver.
İngilizce:
Contend not on behalf of such as betray their own souls; for Allah loveth not one given to perfidy and crime:
Azerbaycanca:
Özlərilə (bir-birinə) xəyanət edən şəxslərdən ötrü mübahisə etmə! Şübhəsiz ki, Allah günaha batmış xaini sevməz!
Süleyman Ateş:
Kendilerine hainlik edenleri savunma; zira Allah, hainlik yapıp günah işleyen insanı sevmez!
Diyanet Vakfı:
Kendilerine hıyanet edenleri savunma; çünkü Allah hainliği meslek edinmiş günahkarları sevmez.
Erhan Aktaş:
Kendilerine ihanet eden(1) kimselerden yana savunma yapma. Kuşkusuz Allah, ihanette ısrar eden günahkârları sevmez.
Kral Fahd:
Kendi nefislerine hainlik eden kimseler için de mücadele etme. Allah, şüphesiz, hainliği âdet edinmiş günâhkârları sevmez.
Hasan Basri Çantay:
Nefislerine haainlik etmiş kimselerden yana mücâdele etme. Çünkü Allah haainlikde ileri gitmiş günahkârları sevmez.
Muhammed Esed:
Kendi kişiliklerine ihanet edenleri savunma! Şüphe yok ki Allah, kendilerine ihanet edenleri ve günahkarlıkta inat edenleri sevmez.
Gültekin Onan:
Kendi nefislerine ihanet edenlerden yana mücadeleye girişme. Hiç şüphesiz Tanrı, ihanette ilerlemiş günahkarı sevmez.
Ali Fikri Yavuz:
Günah işleyerek nefislerine hâinlik edenlerden taraf mücadeleye kalkışma
Portekizce:
Não advogues por aqueles que enganaram a si mesmos, porque Deus não aprecia o pérfido, pecador.
İsveççe:
Och tala inte till förmån för dem som bedrar sig själva; Gud är inte bedragares och förhärdade syndares vän.
Farsça:
و از کسانی که به خود خیانت می کنند دفاع مکن؛ زیرا خدا هر کس را که خیانت پیشه و گناه کار است دوست ندارد.
Kürtçe:
بەرگری مەکە لەوانەی ناپاکی دەکەن بەرامبەر خۆیان بێگومان خوا خۆشی ناوێت ئەوانەی کە بەردەوام زۆر ناپاک و گوناھبارن
Özbekçe:
Ўз жонларига хиёнат қиладиганларни мудофаа қилма. Албатта, Аллоҳ хиёнатчи ва гуноҳкор бўлган кимсани хуш кўрмас. (Аллоҳ таоло бу оятда Тўъма ибн Убайрақ ва унинг қариндошларини «ўз жонларига хиёнат қилганлар», деб васф қилмоқда. Аслида, улар яҳудий шахсга хиёнат қилган, ўғрилик айбини унга ағдарган эдилар. Лекин бу ишнинг ёмонлиги уларга қайтиши эътиборидан ўзларига хиёнат қилган ҳисобланади. Ўғрилик қилиш–гуноҳкорлик, айбни ноҳақдан бировга ағдариш эса, хиёнатдир.)
Malayca:
Dan janganlah engkau berbahas untuk membela orang-orang yang mengkhianati diri mereka sendiri. Sesungguhnya Allah tidak suka kepada orang-orang yang selalu melakukan khianat, lagi sentiasa berdosa.
Arnavutça:
Dhe mos i mbroj ata që e tradhëtojnë vetveten (me mëkate)! Se, Perëndia, nuk i don tradhëtarët – mëkatarët.
Bulgarca:
И недей да спориш за онези, които изменят на себе си! Аллах не обича никой изменник, грешник.
Sırpça:
И не заузимај се за оне који сами себе изневеравају, Аллах, заиста, не воли онога који је издајник грешник.
Çekçe:
Nevstupuj s námi do sporu ve prospěch těch, kdož sami sebe podvádějí, neboť Bůh nemiluje podvodníky ani hříšníky.
Urduca:
جو لو گ اپنے نفس سے خیانت کرتے ہیں تم اُن کی حمایت نہ کرو اللہ کو ایسا شخص پسند نہیں ہے جو خیانت کار اور معصیت پیشہ ہو
Tacikçe:
Ва ба хотири касоне, ки ба худ хиёнат меварзанд, ҷонибдорӣ макун, ки Худо хоинони гӯнаҳкорро дӯст надорад.
Tatarca:
Янә үзләренә хыянәт иткән кешеләрне һәм ялганчыларны яклап тартышма, аларның эшен дөрескә санама! Бит Аллаһ хыянәтче гөнаһкәр кешеләрне һич тә сөйми.
Endonezyaca:
Dan janganlah kamu berdebat (untuk membela) orang-orang yang mengkhianati dirinya. Sesungguhnya Allah tidak menyukai orang-orang yang selalu berkhianat lagi bergelimang dosa,
Amharca:
ከእነዚያም ነፍሶቻቸውን ከሚበድሉት ላይ አትከራከር፡፡ አላህ ከዳተኛ ኃጢአተኛ የኾነን ሰው አይወድምና፡፡
Tamilce:
இன்னும் (மக்களுக்குத் தீங்கிழைத்து) தங்களுக்குத்தாமே மோசடி செய்பவர்கள் சார்பாக நீர் வாதிடாதீர். (அவர்களுக்காக நீர் வழக்காடாதீர்!) பெரும் சதிகாரனாக (மோசடிக்காரனாக), பெரும் பாவியாக இருப்பவன் மீது நிச்சயமாக அல்லாஹ் அன்பு வைக்க மாட்டான்.
Korece:
스스로를 기만하는 자들과 논쟁하지 말라 실로 하나님은 기 만하는 죄인들을 사랑하지 아니 하시니라
Vietnamca:
Ngươi chớ đừng bênh vực cho những ai gian dối phản bội bản thân, quả thật Allah không yêu thương kẻ gian dối tội lỗi.
Ayet Linkleri: