Arapça:
يَسْتَخْفُونَ مِنَ النَّاسِ وَلَا يَسْتَخْفُونَ مِنَ اللَّهِ وَهُوَ مَعَهُمْ إِذْ يُبَيِّتُونَ مَا لَا يَرْضَىٰ مِنَ الْقَوْلِ ۚ وَكَانَ اللَّهُ بِمَا يَعْمَلُونَ مُحِيطًا
Çeviriyazı:
yestaḫfûne mine-nnâsi velâ yestaḫfûne mine-llâhi vehüve me`ahüm iẕ yübeyyitûne mâ lâ yerḍâ mine-lḳavl. vekâne-llâhü bimâ ya`melûne müḥîṭâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bunlar, insanlardan (hainliklerini) gizlerler de, Allah'tan gizlemezler. Oysa O, geceleyin istemediği şeyi kurarlarken onların yanı başlarındadır. Allah, onların yaptıklarını (ilmiyle) kuşatmıştır.
Diyanet İşleri:
Allah'ın razı olmadığı sözü gece kurarlarken, onu, insanlardan gizliyorlar da kendileriyle beraber olan Allah'dan gizlemiyorlar. Allah işlediklerinin hepsini bilmektedir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
İnsanlardan gizlerler de Allah'tan gizlemezler, halbuki Tanrının razı olmadığı sözü geceleyin söylerler, düzenler düzerlerken de o, onlarlaydı ve Allah, onların bütün yaptıklarını kavrar.
Şaban Piriş:
İnsanlardan gizlerler de Allah’tan gizlemezler/utanmazlar. Oysa, Allah’ın razı olmadığı sözü gece planlarken Allah onlarla beraberdi. Allah, bütün yaptıklarını kuşatmıştır.
Edip Yüksel:
Halktan gizlerler de ALLAH'ı umursamazlar. Oysa O'nun hoşlanmadığı düşünceleri kurarlarken O onlarla beraberdir. ALLAH onların tüm yaptıklarını Kuşatır.
Ali Bulaç:
Onlar, insanlardan gizlerler de Allah'tan gizlemezler. Oysa O, kendileri, sözden (plan olarak) hoşnut olmayacağı şeyi 'geceleri düzenleyip kurarlarken,' onlarla beraberdir. Allah, yaptıklarını kuşatandır.
Suat Yıldırım:
İnsanlardan gizlemeye çalışırlar da, Allah'tan gizlemeyi düşünmezler.Halbuki onlar Allah’ın razı olmayacağı tezviratı planlarken O hep onların yanında idi. Zaten Allah, onların yaptıkları ve yapacakları her şeyi ilim ve kudretiyle ihata etmiştir.
Ömer Nasuhi Bilmen:
İnsanlardan gizlenirler de Allah Teâlâ´dan gizlenmezler. Halbuki Allah Teâlâ, razı olmadığı lâkırdıyı onlar geceleyin konuştukları zaman onlar ile beraberdir. Ve Allah Teâlâ onların her yaptıkları şeyi kuşatmış bulunmaktadır.
Yaşar Nuri Öztürk:
İnsanlardan gizleniyorlar/gizliyorlar da Allah'tan gizlenmiyorlar/gizlemiyorlar. Oysaki O, O'nun hoşlanmadığı sözü gece boyu sarfederlerken onlarla beraberdir. Allah, onların yapmakta olduklarını çepeçevre kuşatmıştır.
Bekir Sadak:
Kim yanilir veya suc isler de sonra onu bir sucsuzun uzerine atarsa, suphesiz iftira etmis, apacik bir gunah yuklenmis olur. *
İbni Kesir:
İnsanlardan gizlerler de Allah´tan gizlemezler. Halbuki Allah´ın razı olmayacağı sözü, geceleyin uydurup düzdükleri zaman da Allah onlarla beraberdir. Allah
Adem Uğur:
İnsanlardan gizler de Allah´tan gizlemezler. Halbuki geceleyin, O´nun razı olmadığı sözü düzüp kurarken O, onlarla beraber idi. Allah yaptıklarını kuşatıcıdır (O´nun ilminden hiçbir şeyi gizleyemezler).
İskender Ali Mihr:
Onlar insanlardan gizlerler ama Allah´tan gizleyemezler. Onlar, Allah´ın razı olmayacağı sözlerle geceleyin gizlice düzen kurarlarken O (Allah), onlarla beraberdir. Allah, onların yaptıkları şeyi (amellerini) kuşatandır.
Celal Yıldırım:
İnsanlardan gizlerler de Allah´tan gizlemezler
Tefhim ul Kuran:
Onlar, insanlardan gizlerler de Allah´tan gizlemezler. Oysa O, kendileri, sözden (plan olarak) hoşnut olmayacağı şeyi ´geceleri düzenleyip kurarlarken,´ onlarla beraberdir. Allah, yapmakta olduklarını kuşatandır.
Fransızca:
Ils cherchent à se cacher des gens, mais ils ne cherchent pas à se cacher d'Allah. Or, Il est avec eux quand ils tiennent la nuit des paroles qu'Il (Allah) n'agrée pas. Et Allah ne cesse de cerner (par Sa science) ce qu'ils font.
İspanyolca:
Se esconden de los hombres, pero no pueden esconderse de Alá, Que está presente cuando traman de noche algo que no Le satisface. Alá abarca todo lo que hacen.
İtalyanca:
Cercano di nascondersi agli uomini, ma non si nascondono ad Allah. Egli è al loro fianco quando di notte pronunciano parole che Lui non gradisce. Allah abbraccia [nella Sua scienza tutto] quello che fanno.
Almanca:
Sie verstecken sich vor den Menschen, und nicht verstecken sie sich vor ALLAH, obwohl ER mit ihnen ist, wenn sie sich nachts das ausdenken, was Ihm an Reden nicht gefällt. Und ALLAH bleibt alledem, was sie tun, allumfassend.
Çince:
他们躲避世人,而不躲避真主;其实,当他们策划真主所不喜悦的计谋的时 候,真主是与他们同在的,真主是周知他们的行为的。
Hollandaca:
Zij kunnen zich aan de menschen onttrekken, maar aan God kunnen zij zich niet onttrekken; want hij is hun nabij, als zij des nachts iets spreken wat hem mishaagt, en God begrijpt wat zij doen.
Rusça:
Они укрываются от людей, но не укрываются от Аллаха, тогда как Он находится с ними, когда они произносят по ночам слова, которыми Он не доволен. Аллах объемлет то, что они совершают.
Somalice:
Waxay iska darin Dadka iskamana Qariyaan Eebe isagoo la jooga markay Maamuli wuxuusan raalli ka ahayn oo hadal ah. Eebana waxay Camal fali wuu Koobay.
Swahilice:
Wanataka kujificha kwa watu, wala hawataki kujificha kwa Mwenyezi Mungu, naye yu pamoja nao pale wanapo panga njama usiku kwa maneno asiyo yapenda. Na Mwenyezi Mungu anayajua vyema wanayo yatenda.
Uygurca:
ئۇلار (خىيانەتلىرىنى) ئىنسانلاردىن (خىجىل بولۇپ) يوشۇرىدۇ، اﷲ تىن (خىجىل بولۇپ) يوشۇرمايدۇ؛ ئۇلار اﷲ رازى بولمايدىغان سۆزنى (يەنى بوھتان چاپلاش، يالغان گۇۋاھلىق بېرىش ۋە يالغان قەسەمنى) پىلانلىغان چاغدا، اﷲ ئۇلار بىلەن بىللە ئىدى (يەنى ئۇلارنىڭ ئەھۋالىنى بىلىپ تۇراتتى، سۆزىنى ئاڭلاپ تۇراتتى). ئۇلارنىڭ قىلمىشلىرىنى اﷲ تامامەن بىلگۈچىدۇر
Japonca:
かれらは人に(その罪を)隠せるが,アッラーに隠しだてすることは出来ない。夜中にかれの御喜びになられないことを,策謀する時でも,かれはかれらと共においでになられる。誠にアッラーは,かれらの行う一切のことを御存知であられる。
Arapça (Ürdün):
«يستخفون» أي طعمة وقومه حياءً «من الناس ولا يستخفون من الله وهو معهم» بعلمه «إذ يبيِّتون» يضمرون «ما لا يرضى من القول» من عزمهم على الحلف على نفي السرقة ورمي اليهودي بها «وكان الله بما يعملون محيطا» علما.
Hintçe:
लोगों से तो अपनी शरारत छुपाते हैं और (ख़ुदा से नहीं छुपा सकते) हालॉकि वह तो उस वक्त भी उनके साथ साथ है जब वह लोग रातों को (बैठकर) उन बातों के मशवरे करते हैं जिनसे ख़ुदा राज़ी नहीं और ख़ुदा तो उनकी सब करतूतों को (इल्म के अहाते में) घेरे हुए है
Tayca:
พวกเขาจะปกปิดให้พ้นจากมนุษย์ได้แต่พวกเขาจะปกปิดให้พ้นจากอัลลอฮฺนั้นไม่ได้ โดยที่พระองค์ร่วมอยู่ด้วย กับพวกเขาขณะที่พวกเขาวางแผนกันเวลากลางคืน ซึ่งคำพูดที่พระองค์ไม่ทรงพอพระทัย และอัลลอฮฺนั้นทรงล้อม ไว้เสมอซึ่งสิ่งที่พวกเขากระทำกัน
İbranice:
הם מנסים להסתתר מן האנשים, אך הם לא יצליחו להסתתר מאלוהים, מפני שהוא כל הזמן איתם, גם שהם זוממים בחשיכת הלילה דברים שהוא אינו אוהב. ואלוהים מאגף את כל מעשיהם
Hırvatça:
Oni se kriju od ljudi, a ne kriju se od Allaha, a On je s njima i kada noću smišljaju riječi kojima On nije zadovoljan. A Allah sve što oni rade, obuhvata.
Rumence:
Ei caută să se ascundă de oameni, însă nu se pot ascunde de Dumnezeu. Dumnezeu este lângă ei când noaptea ţin sfaturi ce nu-i sunt plăcute lui Dumnezeu a cărui ştiinţă se întinde asupra a tot ceea ce ei fac.
Transliteration:
Yastakhfoona mina alnnasi wala yastakhfoona mina Allahi wahuwa maAAahum ith yubayyitoona ma la yarda mina alqawli wakana Allahu bima yaAAmaloona muheetan
Türkçe:
İnsanlardan gizleniyorlar/gizliyorlar da Allah'tan gizlenmiyorlar/gizlemiyorlar. Oysaki O, O'nun hoşlanmadığı sözü gece boyu sarfederlerken onlarla beraberdir. Allah, onların yapmakta olduklarını çepeçevre kuşatmıştır.
Sahih International:
They conceal [their evil intentions and deeds] from the people, but they cannot conceal [them] from Allah, and He is with them [in His knowledge] when they spend the night in such as He does not accept of speech. And ever is Allah, of what they do, encompassing.
İngilizce:
They may hide (Their crimes) from men, but they cannot hide (Them) from Allah, seeing that He is in their midst when they plot by night, in words that He cannot approve: And Allah Doth compass round all that they do.
Azerbaycanca:
Onlar (xəyanətlərini) insanlardan gizlətsələr də, Allahdan gizlədə bilməzlər. Onlar (Allaha) xoş getməyən sözləri ürəklərində tutduqda belə, yenə O onların yanındadır (Allah onları bilir). Allah onların nələr etdiyini biləndir.
Süleyman Ateş:
(Günah işlerken) İnsanlardan gizleniyorlar da Allah'tan gizlenmiyorlar. Oysa geceleyin O'nun istemediği sözü söyle(yip plan kura)rlarken O, onlarla beraberdir. Allah, onların yaptıkları herşeyi kuşatmıştır (hiçbir şeyi O'ndan gizleyemezler).
Diyanet Vakfı:
İnsanlardan gizler de Allah'tan gizlemezler. Halbuki geceleyin, O'nun razı olmadığı sözü düzüp kurarken O, onlarla beraber idi. Allah yaptıklarını kuşatıcıdır (O'nun ilminden hiçbir şeyi gizleyemezler).
Erhan Aktaş:
İnsanlardan gizliyorlar da Allah’tan gizleyemezler. Oysa Allah, razı olmayacağı sözü geceleyin(1) düzüp kurarlarken(2) onlarla beraberdi. Kuşkusuz, Allah, onların yaptığı her şeyi kuşatandır.
Kral Fahd:
(Bunlar, hainliklerini) insanlardan gizlerler de Allah'tan gizlemezler. Halbuki geceleyin, O’nun razı olmadığı sözü düzüp kurarken O, onlarla beraber idi. Allah, onların yaptıklarını (ilmiyle) çepeçevre kuşatmıştır.
Hasan Basri Çantay:
İnsanlardan gizlerler de Allahdan gizlemezler. Halbuki onlar onun (Allahın) raazî olmayacağı sözü geceleyin konuşub düzdükleri zaman da O, beraberlerinde idi. Allah (ın ilmi) yapacakları her şey´i kuşatıcıdır.
Muhammed Esed:
Onlar yaptıklarını insanlardan gizleyebildiler ama Allahtan gizleyemezler; çünkü gecenin karanlığında, Allahın tasvip etmediği düşünce ve inançları her ne zaman tasarlasalar, Allah onların yanı başındadır. Ve Allah onların bütün yaptıklarını (ilmiyle) kuşatır.
Gültekin Onan:
Onlar, insanlardan gizlerler de Tanrı´dan gizlemezler. Oysa O, kendileri, sizden (plan olarak) hoşnut olmayacağı şeyi ´geceleri düzenleyip kurarlarken´, onlarla beraberdir. Tanrı, yapıklarını kuşatandır.
Ali Fikri Yavuz:
İnsanlardan utanarak hâinliği örterler de, Allah’dan gizlemezler. Halbuki Allah’ın râzı olmıyacağı sözü geceleyin uydurup düzdükleri zaman da Allah onlarla beraberdi. Allah’ın ilmi bütün yaptıklarını kuşatıcıdır.
Portekizce:
Eles se ocultam das pessoas, não podendo, contudo, ocultar-se de Deus, porque Deus está pressente, com eles, quando,à noite, discorrem sobre o que Ele desagrada. Deus está inteirado de tudo quanto fazem.
İsveççe:
De försöker gömma sig för människorna, men de kan inte gömma sig för Gud; Han är med dem när de överlägger i nattens mörker om lögnaktiga utsagor, som Han inte godkänner. Ja, Gud har full uppsikt över allt vad de företar sig.
Farsça:
[خیانت پیشگانْ خیانت خود را] از مردم پنهان می دارند، و [نمی توانند] از خدا پنهان نمایند، و خدا با آنان بود آن گاه که در جلسه مخفی شبانه، درباره طرح و نقشه و سخنی که خدا به آن رضایت نداشت، چاره اندیشی می کردند و خدا همواره به آنچه انجام می دهند، احاطه دارد.
Kürtçe:
(تاوانەکانی) خۆیان دەشارنەوە لەخەڵکی (لەترساندا) و نایشارنەوە لە خوا (و شەرمی لێ ناکەن) لەکاتێکدا خوا لەگەڵیاندایە کاتێک (کە بەنھێنی) لەشەودا تەگبیر دەکەن و قسەیەک دەکەن کە خوا پێی ڕازی نیە وە خوا ھەمیشە زاناو ئاگادارە بەھەر کردەوەیەک کە ئەوان دەیکەن
Özbekçe:
Одамлардан яширадилар ва Аллоҳдан яшира олмаслар. Xолбуки, У Ўзи рози бўлмайдиган гапни хуфёна келишаётганларида ҳам улар ила биргадир. Ва Аллоҳ улар қилаётган амалларни ихота қилувчи зотдир.
Malayca:
Mereka menyembunyikan (kejahatan mereka) daripada manusia, dalam pada itu mereka tidak menyembunyikan (kejahatan mereka) daripada Allah. Padahal Allah ada bersama-sama mereka, ketika mereka merancangkan pada malam hari, kata-kata yang tidak diredhai oleh Allah. Dan (ingatlah) Allah sentiasa Meliputi PengetahuanNya akan apa yang mereka lakukan.
Arnavutça:
Ata fshihen (duke u turpëruar) nga njerëzit, e nuk fshihen nga Perëndia. E, Ai është me ta, (i di dhe i sheh) kur natën flasin gjëra me të cilat (Ai) nuk është i kënaqur. Perëndia i di të gjitha ato që punojnë.
Bulgarca:
Прикриват се от хората, но от Аллах не се прикриват. Той е с тях, когато нощем замислят думи, от които е недоволен. Аллах обхваща техните дела.
Sırpça:
Они се крију од људи, а не крију се од Аллаха, а Он је са њима и када ноћу смишљају речи којима Он није задовољан. А Аллах све што они раде, обухвата.
Çekçe:
Snaží se ukrýt před lidmi, avšak neukryjí se před Bohem, který je stále s nimi, když v noci vedou řeči, jež se Mu nelíbí - a Bůh objímá věděním Svým vše, co dělají.
Urduca:
یہ لو گ انسانوں سے اپنی حرکات چھپا سکتے ہیں مگر خدا سے نہیں چھپا سکتے وہ تواُس وقت بھی اُن کے ساتھ ہوتا ہے جب یہ راتوں کو چھپ کر اُس کی مرضی کے خلاف مشورے کرتے ہیں اِن کے سارے اعمال پر اللہ محیط ہے
Tacikçe:
Аз мардум пинҳон медоранд ва аз Худо пинҳон намедоранд, зеро он гоҳ ки шабҳангом суханоне, ки Худо аз он нохушнуд бувад, мегуфтанд, Худо бо онҳо буд ва Худо бар ҳар чӣ мекарданд, иҳота дошт. (яъне медонист).
Tatarca:
Хыянәтче кешеләр урлаган әйберләрен яки башка яман эшләрен кешеләрдән яшерәләр, ләкин Аллаһудан яшерә алмаслар, хәлбуки аларның хыянәтләрен карап торыр өчен Аллаһ алар белән бергәдер, кич белән Аллаһ риза булмый торган сүзләрне сөйләгән вакытларыңда. Әлбәттә, Аллаһ хыянәтчеләрнең эшләрен чорнап алучы.
Endonezyaca:
mereka bersembunyi dari manusia, tetapi mereka tidak bersembunyi dari Allah, padahal Allah beserta mereka, ketika pada suatu malam mereka menetapkan keputusan rahasia yang Allah tidak redlai. Dan adalah Allah Maha Meliputi (ilmu-Nya) terhadap apa yang mereka kerjakan.
Amharca:
ከሰው ይደበቃሉ፡፡ አላህም እርሱ (በዕውቀቱ) ከእነሱ ጋር ሲኾን ከንግግር የማይወደውን ነገር (በልቦቻቸው) በሚያሳድሩ ጊዜ (ከእርሱ) አይደበቁም፡፡ አላህም በሚሠሩት ሁሉ (በዕውቀቱ) ከባቢ ነው፡፡
Tamilce:
இவர்கள் (தம் குற்றத்தை) மக்களிடம் மறைக்க முயற்சிக்கிறார்கள். ஆனால், அல்லாஹ்விடம் மறைக்க முயற்சிப்பதில்லை. அல்லாஹ் விரும்பாத பேச்சை இவர்கள் இரவில் சதித்திட்டம் செய்யும்போது அவன் அவர்களுடன் இருந்தான். இன்னும், அல்லாஹ் அவர்கள் செய்வதை சூழ்ந்(தறிந்)தவனாக இருக்கிறான்.
Korece:
그들은 그들의 죄악을 사람들에게 숨길 수 있으되 하나님에 게는 숨기지 못하니 그분은 그들 이 밤을 새워 모략하는 그밤을 지 키시니 하나님은 그들이 행하는 모든 것을 알고 계시니라
Vietnamca:
(Những kẻ gian dối, phản bội) tìm cách trốn thiên hạ nhưng họ không trốn được Allah, bởi Ngài luôn ở cùng (giám sát) họ khi họ âm thầm bàn bạc trong đêm điều không được Ngài hài lòng. Quả thật, Allah là Đấng thâu tóm mọi hành vi của bọn họ.
Ayet Linkleri: