Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

37

Sûredeki Ayet No: 

118

Ayet No: 

3906

Sayfa No: 

450

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَهَدَيْنَاهُمَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ

Çeviriyazı: 

vehedeynâhüme-ṣṣirâṭa-lmüsteḳîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Kendilerini doğru yola çıkardık.

Diyanet İşleri: 

Her ikisini de doğru yola eriştirmiştik.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve ikisini de dosdoğru yola sevkettik.

Şaban Piriş: 

Onlara dosdoğru olan yola hidayet ettik.

Edip Yüksel: 

Her ikisini doğru yola ilettik.

Ali Bulaç: 

Onları dosdoğru yola yöneltip-ilettik.

Suat Yıldırım: 

Onları doğru yola ilettik!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

37:117

Yaşar Nuri Öztürk: 

Her ikisini dosdoğru yola kılavuzladık.

Bekir Sadak: 

(124-12) 6 Milletine: «Allah´a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Yaratanlarin en iyisi olan, sizin de Rabbiniz, onceki babalarinizin da Rabbi bulunan Allah´i birakip da Baal putuna mi taparsiniz?» demisti.

İbni Kesir: 

Ve onları doğru yola hidayet etmiştik.

Adem Uğur: 

Her ikisini de doğru yola ilettik.

İskender Ali Mihr: 

Ve ikisini (de) Sıratı Mustakîm´e hidayet ettik (ulaştırdık).

Celal Yıldırım: 

İkisini de dosdoğru yola ilettik.

Tefhim ul Kuran: 

Onları dosdoğru olan yola yöneltip ilettik.

Fransızca: 

et les guidâmes vers le droit chemin.

İspanyolca: 

Les dirigimos por la vía recta

İtalyanca: 

e li guidammo sulla retta via,

Almanca: 

Und WIR leiteten sie auf den geradlinigen Weg recht.

Çince: 

我指引他们俩正直的道路,

Hollandaca: 

Wij leidden hen op den rechten weg.

Rusça: 

и повели их прямым путем.

Somalice: 

Waxaana ku hanuuninay Jidka toosan.

Swahilice: 

Na tukawaongoa kwenye Njia Iliyo Nyooka.

Uygurca: 

ئۇلارنى توغرا يولغا باشلىدۇق

Japonca: 

かれらを正しい道に導いた。

Arapça (Ürdün): 

«وهديناهما الصراط» الطريق «المستقيم».

Hintçe: 

और दोनों को सीधी राह की हिदायत फ़रमाई

Tayca: 

และเราได้แนะนำเขาทั้งสองสู่แนวทางที่เที่ยงตรง

İbranice: 

והדרכנו אותם בדרך הישר

Hırvatça: 

i obojicu na Pravi put uputili,

Rumence: 

şi i-am călăuzit pe o Cale Dreaptă.

Transliteration: 

Wahadaynahuma alssirata almustaqeema

Türkçe: 

Her ikisini dosdoğru yola kılavuzladık.

Sahih International: 

And We guided them on the straight path.

İngilizce: 

And We guided them to the Straight Way.

Azerbaycanca: 

Onların hər ikisini doğru yola müvəffəq etdik.

Süleyman Ateş: 

Ve onları doğru yola ilettik.

Diyanet Vakfı: 

Her ikisini de doğru yola ilettik.

Erhan Aktaş: 

Onları dosdoğru yola ilettik.

Kral Fahd: 

Her ikisini de doğru yola ilettik.

Hasan Basri Çantay: 

Onlara doğru yolu gösterdik.

Muhammed Esed: 

ve onları doğru yola ilettik,

Gültekin Onan: 

Onları dosdoğru yola yöneltip ilettik.

Ali Fikri Yavuz: 

Kendilerine doğru yolu gösterdik.

Portekizce: 

E os guiamos à senda reta.

İsveççe: 

och ledde dem på den raka vägen.

Farsça: 

وبه راه راست هدایتشان نمودیم،

Kürtçe: 

وە ڕێنمونی ھەردووکیانمان کرد بۆ رێگای ڕاست

Özbekçe: 

Ва икковларини сиротул мустақиймга ҳидоят қилдик.

Malayca: 

Dan Kami berikan hidayah petunjuk kepada keduanya ke jalan yang lurus.

Arnavutça: 

dhe i udhëzuam ata dy në rrugë të drejtë

Bulgarca: 

И ги насочихме по правия път.

Sırpça: 

и обојицу на Прави пут упутили,

Çekçe: 

a oba po stezce přímé jsme vedli

Urduca: 

انہیں راہ راست دکھائی

Tacikçe: 

Ва ба роҳи рост ҳидояташон кардем.

Tatarca: 

Вә аларны туры юлга күндердек.

Endonezyaca: 

Dan Kami tunjuki keduanya ke jalan yang lurus.

Amharca: 

ቀጥተኛውንም መንገድ መራናቸው፡፡

Tamilce: 

இன்னும், அவ்விருவரையும் நேரான பாதையில் நேர்வழி நடத்தினோம்.

Korece: 

그들을 옳은 길로 인도한 후

Vietnamca: 

TA đã hướng dẫn hai người họ con đường Ngay Thẳng (dẫn đến sự hài lòng của TA).