Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

39

Sûredeki Ayet No: 

61

Ayet No: 

4119

Sayfa No: 

465

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَيُنَجِّي اللَّهُ الَّذِينَ اتَّقَوْا بِمَفَازَتِهِمْ لَا يَمَسُّهُمُ السُّوءُ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ

Çeviriyazı: 

veyünecci-llâhü-lleẕîne-tteḳav bimefâzetihim. lâ yemessühümü-ssûü velâ hüm yaḥzenûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Kötülükten sakınan müttakileri ise Allah başarılarından dolayı kurtuluşa çıkarır. Onlara fenalık dokunmaz ve onlar üzülecek de değillerdir.

Diyanet İşleri: 

Allah, sakınanları başarılarından ötürü kurtarır. Onlara hiçbir kötülük gelmez; onlar üzülmezler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Allah, kendisinden çekinenleri, kurtuluşlarına sebep olan şeyle kurtarır, onlar, bir kötülüğe uğramazlar ve mahzun da olmazlar.

Şaban Piriş: 

Allah takva sahiplerini kurtuluşlarından dolayı necata erdirir. Onlara kötülük dokunmaz ve onlar hüzne kapılmayacaklardır.

Edip Yüksel: 

ALLAH erdemlileri başarılarıyla kurtarır. Onlara kötülük dokunmaz ve onlar üzülmezler de

Ali Bulaç: 

Allah, takva sahiplerini (inanarak ve inançlarını uygulayarak) zafere ulaşmaları dolayısıyla kurtarır. Onlara kötülük dokunmaz ve onlar hüzne kapılmayacaklardır.

Suat Yıldırım: 

Allah, Kendisine karşı gelmekten sakınanları ise, cehennemden kurtarıp muratlarına kavuşturur.Onlara hiçbir fenalık dokunmaz. Onlar asla üzülmezler de.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve Allah, ittikada bulunmuş olanları calib-i felâh olan amelleri sebebiyle necâta erdirir, onlara kötülük dokunmaz ve onlar mahzun da olmazlar.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Korunup sakınanları Allah, kendi başarıları yüzünden kurtarır. Ne kötülük dokunur onlara ne de kederlenirler.

Bekir Sadak: 

Onlar Allah´i geregi gibi degerlendiremediler. Butun yeryuzu, kiyamet gunu O´nun avucundadir

İbni Kesir: 

Allah muttakileri, kurtuluşlarına sebep olan ile selamete erdirir. Onlara hiç bir kötülük gelmez ve üzülmezler de.

Adem Uğur: 

Allah, takvâ sahiplerini kurtuluşa erdirir. Onlara hiçbir fenalık dokunmaz. Onlar mahzun da olmazlar.

İskender Ali Mihr: 

Ve Allah, takva sahiplerini, feyz sahibi olmaları (kendilerine sekînet nuru ulaşması) sebebiyle kurtarır. Onlara kötülük (azap) dokunmaz. Ve onlar mahzun da olmazlar.

Celal Yıldırım: 

Allah (kötülüklerden) sakınanları, kurtuluşları sebebi (olan imanları ve iyi amelleri) ile kurtarır. Kötülük onlara dokunmaz ve onlar üzülmezler de.

Tefhim ul Kuran: 

Allah, takva sahiplerini (inanarak ve davranarak) zafere ulaşmaları dolayısıyla kurtarır. Onlara kötülük dokunmaz ve onlar hüzne kapılmayacaklardır.

Fransızca: 

Et Allah sauvera ceux qui ont été pieux en leur faisant gagner [leur place au Paradis]. Nul mal ne les touchera et ils ne seront point affligés.

İspanyolca: 

Alá salvará a quienes Le hayan temido, librándoles del castigo: no sufrirán mal ni estarán tristes.

İtalyanca: 

Allah condurrà al successo coloro che Lo avranno temuto, nessun male li colpirà e non saranno afflitti.

Almanca: 

Und ALLAH errettet diejenigen, die Taqwa gemäß handelten, mit ihrem Erfolg. Weder trifft sie das Schlechte, noch werden sie traurig sein.

Çince: 

真主拯救敬畏者脱离苦难,并使他们获得成功,他们不遭祸患,也不忧愁。

Hollandaca: 

Maar God zal degenen bevrijden die hem zullen vreezen, en hen in hunne plaats van veiligheid leiden: het kwaad zal hen niet bereiken en zij zullen niet bedroefd worden.

Rusça: 

Аллах спасет богобоязненных, и они обретут успех (или по причине их успеха). Зло не коснется их, и они не будут опечалены.

Somalice: 

Wuuna koriyaa Eebe kuwa dhawrsaday liibaantooda darteed, mana taabto xumaanu mana murugoodaan.

Swahilice: 

Na Mwenyezi Mungu atawaokoa wenye kujikinga kwa ajili ya kufuzu kwao. Hapana uovu utao wagusa, wala hawatahuzunika.

Uygurca: 

اﷲ (شېرىكتىن ۋە گۇناھتىن) ساقلانغۇچىلارنى بەختكە ئېرىشتۈرىدىغان يوللار ئارقىلىق (ئازابتىن) قۇتۇلدۇرىدۇ، ئۇلارغا كۈلپەت يەتمەيدۇ، ئۇلار قايغۇرمايدۇ

Japonca: 

だがアッラーは,主を畏れた者を安泰な場所に救う。かれらは災厄に会うこともなく,憂いもない。

Arapça (Ürdün): 

«وينجَّي الله» من جهنم «الذين اتقوْا» الشرك «بمفازتهم» أي بمكان فوزهم من الجنة بأن يجعلوا فيه «لا يمسهم السوء ولا هم يحزنون».

Hintçe: 

और जो लोग परहेज़गार हैं ख़ुदा उन्हें उनकी कामयाबी (और सआदत) के सबब निजात देगा कि उन्हें तकलीफ छुएगी भी नहीं और न यह लोग (किसी तरह) रंजीदा दिल होंगे

Tayca: 

และอัลลอฮฺจะทรงให้บรรดาผู้ยำเกรงรอดพ้น เพราะชัยชนะของพวกเขา (โดยที่) ความชั่วร้ายจะไม่ประสบแก่พวกเขา และพวกเขาจะไม่เศร้าโศกเสียใจ

İbranice: 

ואולם את היראים יחלץ אלוהים והם יזכו לכך שלא יפגעו בהם ושהם לא יצטערו

Hırvatça: 

Allah će spasiti one koji su Njegova naređenja izvršavali a Njegovih se zabrana klonili, zbog njihova uspjeha; zlo ih neće doticati i oni neće tugovati.

Rumence: 

Dumnezeu îi va mântui spre fericirea lor pe cei care s-au temut. Pe ei nu-i va atinge răul şi nu vor fi mâhniţi.

Transliteration: 

Wayunajjee Allahu allatheena ittaqaw bimafazatihim la yamassuhumu alssooo wala hum yahzanoona

Türkçe: 

Korunup sakınanları Allah, kendi başarıları yüzünden kurtarır. Ne kötülük dokunur onlara ne de kederlenirler.

Sahih International: 

And Allah will save those who feared Him by their attainment; no evil will touch them, nor will they grieve.

İngilizce: 

But Allah will deliver the righteous to their place of salvation: no evil shall touch them, nor shall they grieve.

Azerbaycanca: 

Allah müttəqilərə imanlarına (fəzilətlərinə, dünyada qazandıqları uğurlara) görə nicat verər. Onlara pislik (cəhənnəm əzabı) toxunmaz və onlar qəm-qüssə də görməzlər.

Süleyman Ateş: 

Allah, korunanları başarılarıyle kurtarır; onlara kötülük dokunmaz ve onlar üzülmezler.

Diyanet Vakfı: 

Allah, takva sahiplerini kurtuluşa erdirir. Onlara hiçbir fenalık dokunmaz. Onlar mahzun da olmazlar.

Erhan Aktaş: 

Allah, takvâ sahiplerini, hak ettikleri kurtuluşa erdirecektir. Onlara kötülük dokunmaz. Onlar üzülmezler de.

Kral Fahd: 

Allah, takvâ sahiplerini kurtuluşa erdirir. Onlara hiçbir fenalık dokunmaz. Onlar mahzun da olmazlar.

Hasan Basri Çantay: 

Allah (şirkden) sakınanları, umduklarına nâiliyyetlerine sebeb olan (iyi amel ve hareketleri) ile selâmete erdirir. Onlara (cismen) hiçbir fenalık dokunmaz. Onlar (kalben) mahzun da olmazlar.

Muhammed Esed: 

Ama Allah, kendisine karşı sorumluluk bilinci duyanları koruyacak ve (iç dünyalarında) ulaştıkları üstün mertebelerden dolayı (onlara mutluluk bağışlayacaktır); ne bir kötülük dokunacak onlara, ne de üzüntüye kapılacaklar.

Gültekin Onan: 

Tanrı, takva sahiplerini (inanarak ve inançlarını uygulayarak) zafere ulaşmaları dolayısıyla kurtarır. Onlara kötülük dokunmaz ve onlar hüzne kapılmayacaklardır.

Ali Fikri Yavuz: 

Allah, takva sahiblerini imanları sebebiyle kurtuluşa erdirir. Onlara fenalık dokunmaz ve onlar mahzun da olmazlar.

Portekizce: 

E Deus salvará os tementes, por seu comportamento, não os açoitará o mal, nem se atribularão.

İsveççe: 

Men Gud skall rädda dem som fruktar Honom och belöna dem med det högsta goda; ingenting ont skall nå dem och ingen sorg skall tynga dem.

Farsça: 

و خدا کسانی را که پرهیزکاری پیشه کردند، به سبب اعمالی که مایه رستگاری شان بود نجات می دهد، عذاب به آنان نمی رسد، و اندوهگین هم نمی شوند.

Kürtçe: 

وە ئەوانەی خۆیان پاراست (لەکوفرو تاوان) خوا ڕزگاریان دەکات چونکە ڕێگەی ڕزگاریان گرتبوەبەر نەتووشی ناخۆشی دەبن وە نەخەم دەخۆن

Özbekçe: 

Аллоҳ тақво қилганларга ютуқлари туфайли нажот берур. Уларга ёмонлик етмас ва улар хафа ҳам бўлмас.

Malayca: 

Dan (sebaliknya) Allah akan menyelamatkan orang-orang yang bertaqwa (yang menjauhkan diri dari perbuatan syirik dan maksiat) dengan mereka mendapat kemenangan besar (keredaan Allah) mereka tidak akan disentuh sesuatu yang buruk, dan tidak akan berdukacita.

Arnavutça: 

Perëndia do t’i shpëtojë ata që ruhen për të mirat e bëra, prandaj ata nuk do t’i prekë e keqja, e as nuk do të pikëllohen.

Bulgarca: 

И ще спаси Аллах богобоязливите с тяхното избавление [в Рая]. Не ще ги докосне злото и не ще скърбят.

Sırpça: 

Аллах ће да спаси оне који су извршавали Његове заповести а клонили се Његових забрана, па ће успети; зло их неће дотаћи и они неће туговати.

Çekçe: 

Bůh zachrání ty, kdož bohabojní byli v místě štěstí a nedotkne se jich nic zlého a zarmouceni nebudou.

Urduca: 

اس کے برعکس جن لوگوں نے یہاں تقویٰ کیا ہے ان کے اسباب کامیابی کی وجہ سے اللہ ان کو نجات دے گا، ان کو نہ کوئی گزند پہنچے گا اور نہ وہ غمگین ہوں گے

Tacikçe: 

Худо парҳезгоронро ба сабаби роҳи наҷотёбӣ, ки дар пеш гирифта буданд, мераҳонад. Ба онҳо ҳеҷ бадӣ нарасад ва аз андӯҳ дур бошанд.

Tatarca: 

Мөшриклектән, монафикълыктан, фәхеш, хәрам эшләрдән һәм бидеґәт гамәлләрдән сакланучы вә фарыз, ваҗеб, сөннәт гамәлләрне үтәүче тәкъва мөэминнәрне Аллаһ җәһәннәм утыннан саклар һәм аларны җәннәткә нигъмәтләр эченә кертер, аларга бернинди авырлык вә кайгы ирешмәс.

Endonezyaca: 

Dan Allah menyelamatkan orang-orang yang bertakwa karena kemenangan mereka, mereka tiada disentuh oleh azab (neraka dan tidak pula) mereka berduka cita.

Amharca: 

እነዚያንም የተጠነቀቁትን በማግኛቸው ስፍራ ኾነው አላህ ያድናቸዋል፡፡ ክፉ ነገር አይነካቸውም፡፡ እነርሱም አያዝኑም፡፡

Tamilce: 

இன்னும், அல்லாஹ்வை அஞ்சியவர்களை அவர்களின் நல்லமல்களின் காரணத்தால் அல்லாஹ் (நரகத்திலிருந்து) பாதுகாப்பான். அவர்களை தீங்குகள் அணுகாது. இன்னும், அவர்கள் கவலைப்பட மாட்டார்கள்.

Korece: 

그러나 하나님은 의로운 자 들을 승리의 장소로 인도하시니 어떠한 불운도 그들에게 이르지 아니하며 그들에게는 슬픔도 없노라

Vietnamca: 

Và Allah sẽ cứu rỗi những người ngoan đạo (sợ Ngài) bằng thành tựu của họ. Không có một điều xấu xa nào chạm vào họ và họ sẽ không đau buồn.